Bu cmt, yani Haydar Baş'a karşı görevimizi gerçekleştirmeden sadece 24 saat önce Riyat Bey ile kış
sporları merkezi olduğu iddia edilen ama yağmayan karlardan dolayı artık sadece taş ocağı mekanı
haline gelen Elmadağ'ın kuzeyini ve doğusunu dolanıp Mogan'da son bulan sıcacık (!) bir gezi
yaptık. Maceramız Hasanoğlan'daki mesire yerlerinden başladı, Deniz Kuvvetlerine bağlı olduğunu
düşündüğümüz bir askeri sahada mola verdi ve Kırıkkale'deki Kapulukaya Barajı'nın kumlu kenarında
havanın bunaltıcı etkisini yiyene dek devam etti. O ana dek baraj hariç pek kuş göremediğimizi
itiraf etmek gerekiyor. KApulukaya'da da göç eden sumrular, düdükçünler ve tek tük incegagalı
martılar bizi tatmin etmese de flamingoları, düdükçünleri ve bir sürü sumruyu fink atarken
gördüğümüz Kızılırmak en azından görsel olarak bizi serinletmişti. Neyse ki sazan+salatadan oluşan
ve de gölge altında 1.5 saat geçirebildiğimiz bir kır lokantası bulmak günün o ana kadarki kısmını
kurtardı. Sıcaktan bunalmış olarak bindiğimiz emektar Renault bizi PAris Dakar tadındaki yolculuk
(aranızda Ankara-Gölbaşı-Karakeçili-Kırşehir rotasını kullanmayı düşünen birileri varsa bir
önerimiz var; kullanMAyın. Yol delik deşik: kamyonlar, otobüsler ve pickup görünümlü araçlar
belediyenin tırlarlarıyla köşe kapmaca oynarken üstünüzü bembeyaz veya sapsarı bir toz
kaplayabilir!) sırasında en iyi şekilde ağırladı. Bu kadar aksiyon bize yetmemiş olacak ki bir
Mogan yapalım dedik ve gölün güney kısmına gittik. Etraftaki bahrilerin çokluğu akkanatlı
sumruların bolluğuyla birleşince gaza gelip teleskop kuruldu ve sayılar alınmaya başlandı; sonuç
Bahri ve Mogan arasındaki al gülüm ver bahrim ilişkisini de gözler önüne sermesi açısından
ilginçti; en az 1350 adet çoğu yavru olan bahri! Bu ilgi çekici ve alan rekoru sayılabilecek
kaydı taçlandırmaksa biraz kuzeydeki dikkuyruk havuzuna düştü. Toplaaaaaam: ELLİ DOKUZ DİKKUYRUK.
Bu da ayrı ve belki de daha önemli bir kayıt. İşin ilginci bireylerin çoğu yavru (hatta civciv)
idi. İşte böyle güzel bir gün geçirdik....