FORUM

Kırmızı orman karıncaları Hymanoptera zarkanatlılar takımının Formicidae familyasındandır.8 türü olup ülkemizde sadece Formica rufa türü mevcuttur.Ormanlarımızı zararlı böceklere karşı koruyan formica rufanın besinleri arasında çeşitli tırtıllar,yaprak arıları larvaları,kelebekler,böcek pupaları ile bitki bitleri sayılabilir.Doğadaki en güçlü yırtıcılardan biri olan bu tür kendi ağırlığının 1/20 i oranında zararlı böcek yer.Bir karınca kolanisinde 300000 Adet karınca bulunur.Bir kolani 20-30 adet kraliçe karınca,erkek karıncalar ve işçi karıncalardan oluşur.Kraliçe karıncanın görevi neslini devam ettirmektir.Hayatta bir sefer çiftleşir.Kraliçe ile çiftleşen erkek karınca ölür.Kraliçenin ömrü ortalama 20 yıldır.20 yıl süresince yumurtlar.İşçi karıncaların ömrü 6-10 yıldır.Görevleri yuvayı imar etmek,erzak taşımak,düşmanlarla savaşmaktır.Saldırı ve savunma anında formik asit salgılar, bu sayede kendinden 10 kat büyük böcekleri bayıltıp parçalıyarak yuvaya taşırlar.Ülkemizde doğal olarak 1400m-2000m rakımlarda Karadeniz bölgesi,marmara,kütahya,bursa,Ankara,Isparta ve doğuya doğru gider.Litaretürde en güney yayılış alanı Isparta Senirkent sınırlarında Bekir Sıtkı Evcimen Araştırma ormanındadır.Bu karıncalardan Denizlideki ormanlarımızda mevcut değildir.Doğal ortamlarındaki karınca kolonilerinden Denizlideki ormanlarımıza TRANSPLANTASYON (Transfer) çalışması yaptık.Yaptığımız bu çalışmayı ve yaşadığım heyacanı siz doğasever trakus üyesi dostlarımla paylaşmak istedim.eğer kusurlu isem bağışlayın.Karınca naklinde, şüphesiz ki bir canlıyı yaşadığı ortamdan alıp başka diyarlara götürecektik.milyonlarca can bize emanetti.Sorumluluğumuzun bilincinde gece 00,30 da yola çıktık.Çünkü güneş doğmadan karınca yuvalarının başında olmamız gerekiyordu.Nakil için gerekli her türlü teknik malzemeyi araca akşamdan yükledik.Yolda giderken yaşadığım bir olay aklıma geldi.Seksenli yıllarda Kastamonunun Araç ilçesinde Orman şefi olarak çalışıyordum.Hacıoğlu diye bir köy vardı, heyalan nedeniyle zorunlu iskana tabi tutuldu.Devlet köyü Konya ovasında bir yere taşıdı.o zamanlar bunun hata olduğunu söylesemde dinleyen olmadı.bir sene sonra ihtiyarlar geri gelmiş, köyün ortasında çam ağacının dibinde oturularken gördüm.Amca niye geldiniz dediğimde şefim bu koca çamı özledik,Gittiğimiz yerde bir tane ağaç yok dediler.Köylülerin çoğu geri geldi.Yine Çankırının Çerkeş ilçesine yugoslav göçmenler gelmişler.Bir sene sonra Çerkeşi terketmişler Bursa,Balıkesir taraflarına gitmişler.Niye burada durmadınız diyenlere domates burada kızarmıyor ki demişler.Hakikaten çerkeşte dometes kızarmadan kış gelir.Dostlar aynı hataya biz düşmeyelim diye rakım,flora,bakı,toprak durumlarını doğal ortamında iyice etüt ettikten sonra,Denizli ormanlarımızda doğal ortamına uygun ekolojik sahalar bulduk, karınca yuvalarını taşıdık.Yuvalara haftada bir 4 hafta,ayda bir olmak üzere,bir yıl şeker takviyesi ile takip edeceğiz.İnşallah bu karıncaların Denizlideki ormanlarımızda çoğalmasına vesile oluruz.Selam ve saygılarımla...

Nevzat bey merhaba,



Öncelikle doğal sorunları doğal yöntemlerle çözme girşiminiz için sizi kutlamak isterim. Bildiğim kadarıyla ülkemizde bu tip uygulamalarla rahatlıkla çözüme ulaştırılabilecek çok sayıda sorun mevcut. Tabii bunun için işi bilmek gerekir diye düşünüyorum. Bu uygulamalardan verimli sonuçlar alınması için yeterli süre beklenmesi gerekiyor ki, günü kurtarmakla meşgul zihniyetler bu kadar sabredemedikleri için uyguladıkları palyetif yöntemlerle yarardan çok zarar üretiyorlar.

bunun en güncel örneği olarak Mogan Gölü gösterilebilir belki. Yurtdışında atık su alanına saz dikerek suyun doğal yöntemlerle temizlenmesi ve mümkün olan en az oranda kimyasal katılımı amaçlanırken, burada temizlik adına sazlık alanlar yakılıyor !!!



Dilerim bu tip uygulamalar doğal yaşamla ilgili sorumluluk sahibi tüm birimlerce en kısa zamanda benimsenebilir.

Saygılarımla.

Yurtdışında artık zehir yerine zararlıyı yokeden türler kullanılıyor hatta çokca uzun yıllardır,biz çok gerilerdeyiz,sabretmek yerine toptan çözüm zehir,ülkemiz kanserli hastalarla doldu taştı,daha yeni 44 ve 55 yaşında 2 akrabamı arka arkaya mide lanserinden toprağa verdik,bu zehirler neremize işler bir düşünen varmı...

Nevzat hocam siz önderliğe devam edip bu güzel çalışmalarla bir ışık olmaya devam edin,selam ve saygılarımla hocam,esenkalın,iyi çalışmalar.

Dünkü gezi için çok teşekkür ederim Nevzat amca selamlar, ellerinden öperim saygılar...