FORUM

herkese merhaba;

gittiğimiz heryerde avcıların katliamlarını ve onların kafa tutar hallerini seyretmekten bıktık usandık...



bunun için bohçacılara kesilen cezaların bir kısmının jandarma ve polise hibe edilmesini destekleyen bir dilekçe oluşturduk. sayısı 1500 e varan üyelerimizin sayısı hiçte azımsanacak bir sayı değildir.eğer elimizden geleni yaparsak elbet sesisimizi birileri duyar.ve bu katliamın önü alınabilir belki??



göndereceğimiz bakanlıklar:

KÜLTÜR VE TÜRİZM BAKANLIĞI

TABİ VE ENERJİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI

ADALET BAKANLIĞI

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI



ve BAŞBAKANLIK



haber kanalları;



habertürk,skytürk,cnn türk, ntv





DİLEKÇEMİZ:

Yurdumuzda kaçak avcılık vahim boyutlarda yaşanması nedeniyle,dağda bayırda ovada denizde, şehirden uzaklaştığımız her an kaçak avcılık yapan insanların varlığını görüp birebir yaşamaktayız. Adeta katliamı andırır vaziyette çoluğuyla çocuğuyla katliama giden aileler , bu vahşeti çocuklarının önünde gerçekleştirmekten çekinmiyorlar. Yapmış oldukları katliamlar nedeniyle Türkiye de barınan türler tehlikeye giriyor ve bu durum ülkemizin itibarını kaybetmesine neden oluyor. Bunun önüne geçilmesi amacıyla jandarma ve polisin Türkiye deki yaban hayatı koruma açısından teşvik edilmesi gerekmektedir. Kaçak avcılığa kesilen cezaların bir kısmı onları yakalayan jandarma ve polise hibe edilmelidir.

Bunun gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.

AVCILIKLA MÜCADELE YOLLARI...

trakelde güzel bir fikir geldi..fetva verilmesi için diyanet işlerine mail atmakta olabilir sanırım..:)

Çevre ve Orman Bakanlığı, avcılık belgesi vermesi ve İçişleri Bakanlığı kendisine bağlı Polis ve Jandarma vasıtasıyla yivsiz tüfek Ruhsatnamesi vermesi ve kaçak avcılığı denetlemesi nedenleriylede konunun en önde gelen muhattablarıdır.

Dilekçeyi iletebilmek için Orman bakanlığında herhangibir e.posta adresine ulaşamadım, İçişleri Bakanlığı ise bu konuda cömert, aşagıdaki linkte bir sürü adres var, bize uygun düşen hangisi olabilir, karar veremedim.

http://www.icisleri.gov.tr/default.icisleri_2.aspx?content=143



Dilekçenin kararlaştırılacak e.posta adres veya adreslerine her birimizce ayrı ayrı gçnderilmesini öneriyorum.

facebook paylaşım sitesindeki,doğanın ruhu adlı sayfanın modaratörü trakus üyesidir.. kendisiyle konuştum..dilekçeyi seve seve paylaşacağını söyledi..

bakanlik.musavirligi@icisleri.gov.tr

içişleri bakanlığı

başbakanlık için;



bimer@basbakanlik.gov.tr

Ahu hanım çok isbetli bir forum açtınız, sesimizi olabildiğince etkin duyurabilmek için, dilekçemizi gönderebileceğimiz başta ilgili bakanlıklar ve basın, dernek (buna avcı dernekleri de dahil), klüp ve bu gibi kuruluşlara ait e.posta adreslerini toparlayıp listelesenizde Bakanlıklara e.postamızda cc olarak bu kuruşların adresleri de gözükse, hareketimizin bakanlıklar nezdinde etkinliği artar diye düşünüyorum.

Muhteşem bir adım Ahu. tebrik ederim.

desteği arttırmak için elimden geleni yapacağım.

yazılı olan adreslerin hepsine maili gönderdim, umarım işe yarar.

Sevgili Ahu şuan 200.000 üzerinde bağlantı paylaşımları yaptım. Sadece kendi sayfamla kalmadım :) Bir çok üye arkadaşım dilekçeyi başbakanlık adresine gönderdiler.



Link paylaşıyorum konuya ilişkin. Ayrıca Trakuş sitesini de tanıtmış olmaktan mutluyum ;)



Link : http://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150394068990646&set=a.399276510645.361567.384891720645



Sevgiler



Doğanın Ruhu Sayfa Yönetimi

Bulut Açar

Türkiye nüfusunun yüzde 1.1 i yasal kayıtlı avcı. Bu en dürüst, en korumacı, en anlaşılabilir kesimi.

Daha kötüsü ne biliyormusunuz; en az bunun 4 katı kayıtlı olmayan ve hiçbir şekilde ortak paydada buluşulamayacak avcı var Türkiyede.

Kaba bir hesapla 800.000 kayıtlı

3.200.000 kayıtsız avcı

Kendilerine ait ve ticaretin bile rahatça yapılabildiği bir kanalı olan

sadece kayıtlıların yıllık ödediği aidat korkunç rakamlara ulaşan

Çoğu kolluk kuvvetlerinin uzaktan himayesi altında yerel yönetimsel bağlantıları olan

ama en tehlikelisi her an , her yerde.

kolluk kuvvetlerinin bile aklının ucundan geçmeyen yerlerde.

Basit bir örnek, biz arabadan 300 metre uzaklaşmadan fotoğraf çekerken,

tüm gün ki yazın sabah 05.00 dan 21.00 a kadar 16 saat kesintisiz dağ başında bir ıslıkla oturup 5 dakikada öğle yemeğini yiyip kalkan ve ava devam eden bir azim varken

1512 kayıtlı, ama yüzde 11.1 aktif bir toplulukla

Yolun daha çok başındayız.

Ben doğdum bu işi gördüm ama bu kin ve öfke doğacıya kesinlikle yakışmıyor .

Adam doğduğunda avcılıkdan başka alternatif doğa uğraşı görmemiş ,Bence bir çok avcının engellenememesinin sebebi sosyolojik hareketlenmeleri anlayamayan doğacılara bağlıyorum.

Asıl onlar doğaya zarar veriyor ben köyde hiç bir kahvede onlardan ders almadan konuşarak anlattım ne yani gerçek bu kadar kötü mü.

Durum böyle kimse doğanın gelişimini ve savunmasını kendi rantına alamaz ama kaba kuvvet öfke ve aşağılayıcı durumlada kimse bir yol alamaz.

Adam yanında susar yine dağa çıkar av yapar , ben hiç de sabahdan akşama kadar çulluk vuran domuzu yemediği halde avlıyan bir adamın avukatı olamam hem neden onun suçunu örtmeye çalışayım.



Hepsi bizim doğamız , kimse manifesto hazırlar gibi kuş bildirgesini yayınlayıpda bir kenara çekilemez bu işin çözümü kırsal tabandır .Üstden böbürlenerek başka dilde bu çözüm olmaz .

Önce avcıyla otur konuş derdini çözümle hareketini programını çiz ve uygula.



Sizler doğacı insanlar , doğanın dengesinin farkına varmış ve bu işe gönül vermiş kişilersiniz .

Anlayış ve erdem size yakışır .

Ahu güzel bir forum olmuş,devlet bu işten para kazandığı için avcılığa yasaklar,yasakyerler koyar... yaklaşım yaparkende avcıdan 200-300 tl arası vergilerde alır...çevrecilerden tepki almamak için...düşünsenize 1milyon avcı olsaX200tl kıyamet para yapar...avcıların vurduğu kuşların yerine koyan varmı...devletin umurundamı,kaçak avcı var,kaçak yerde av var diyoruz 10 ihbara 1 baskın...eskiden burda Çürüksuda o kadar çok kaz ve ördek olurduki,dükkanda otururken tepemizden alaylar bir aşağı bir yukarı...ne oldu ilk öncelik suyu devletin izniyle fabrikalar zehirledi...defalarca şikayet etmemize rağmen komutanlarında katıldığını duyduğumuz,gece güme evlerinde bu kuşlar vuruldu...gecede 250 ördek,50 kaz avı ihbarları aldık,yakındaki karakol ise kendi destekçi idi...şimdi ben 3 senedir fotoğrafçılık ve gözlem için gezdiğim onca zamanda topu topu gördüğüm ördek kaz bu sayılar kadardır...binlerce kuş yok olmuş azıcık kalmıştır...burdaki doğa kirliliği ise ülkenin en yüksek yerlerindendir...övündüğümüz fabrikalarımız varya ,o pis suyla ben dahil arazilerimizi suluyoruz,buğday,mısırı kaldırıp devlete veriyoruz onlarda un,yem yapıp bize satıyor,yani kendi kendimizi zehirliyoruz,kuşlar zaten bu kirlenmeden tamamen yokoldu,aşırı avcılık ve kaçak bohçacılarda kalanları avlıyor,bize ise çekecek kuş kalmadı sayılır...esas şimdi nüfusu az olan kırsal yerlerdeki kuşları koruyabilmek oda oranın halkının eğitilmesi ,hatta ekonomik düzenin adaletli olması gerekir...insan aç olursa o hayvanın geleceğini düşünmez...sadece çoluk çocuğunun rızkını düşünür,konuları böyle geniş çerçevede almadıktan sonra avı yasaklatsak bile çözüm değil,kuşları temiz su,besin,ürünleri temiz su ve zararsız gübre ile,halkı da ekonomisi düzeltilmiş çevreye saygılı ve duyarlı bir kesim yaratmalıyız...bu da bizlerin kuş sevgisini ve doğanın onlara ihtiyacı olduğunu onlara aşılamak...yeni nesilimiz inşallah bu sorunları hiç yaşamaz...saygılarımla...