X Simge
TR EN
X Simge
TR EN
Belgeli Tür 506
Fotoğraflar 92819
Gözlemler 9871
Videolar 1349

FORUM

Lens çözümlemesi

sener sener 21.12.2011 00:39:00
Merhabalar,
Acaba kullandığımız lensler kullandığımız makinaların çözünürlüğünü destekliyor mu ? Yani yüksek MP bir kameranız olabilir ama lensiniz bu piksel yoğunluğunu çözebilecek kapasitede mi ? Bu soruya biraz yanıt aradım. Bulduğum en iyi kaynak

" http://www.luminous-landscape.com/tutorials/resolution.shtml "

Öncelikle lens çözünürlüğü demek bir lensin çok uzaktaki iki farklı objeyi birbirinden ayırt edebilme yeteneği. Bu makalede birçok teknik anlatım var. Özetle anlatılan şu:
Kayıpsız bir lens için (kırılmanın etkisini yok sayarak; yani özel prime lensler gibi) lensin aperture yani açıklığı (f-sayısı) ile lensin çözümlemesi arasında doğrusal bir ilişki var. Yani daha fazla ışık daha fazla lens çözümlemesi getiriyor. Bunun iki sebebi var birincisi küçük açıklıktan geçen ışık yaıylarak sensörde daha geniş bir daire meydana getirirken (Airy disk), geniş açıklıklardan geçen ışık daha dar saçılma meydana getiriyor ve çözünürlüğü artıyor. Bu olayı anlatan çok güzel bir kaynak da bkz.
" http://labman.phys.utk.edu/phys222/modules/m9/resolving_power.htm "

Birde kontrast etkisi var. Yani kontrast farkı ne kadar fazla olursa lens çözünürlüğü artıyor. Mesela çok siyah ve beyazı çözmesi daha kolay, öte yandan biririne yakın gri tonları çözmesi zor oluyor. Büyük diyaframlı lensler daha fazla ışık ve kontrast sağladığı için yine çözünürlüğü daha iyi oluyor.

Daha teknik konulara girmeden ilk kaynaktan en sondaki tablo 3 e bakarsanız biraz daha anlaşılır. Bu tabloya göre lensin çözümleyebileceği MP sayısı sensör boyuna ve diyaframa göre değişiyor. Örneğin 18MP bir APS-C sensörün (Canon 7D gibi) f/5.6 da mavi dalga boyu için 51MP, yeşil ve sarı ışık için 27MP ve kırmızı ışık için 17MP çözebildiğini görüyoruz. Birde bu değerler en iyi değerler yani kırılmasız düşünülen lensler için (aslında f-sayısı düştükçede kırılma biraz artıyor; makalede f/5.6 altına düşünce bu etki daha hissedilir diyor). Yani tablodaki değerler lensin kalitesine göre bundan daha düşükte olabiliyor. Dolayısı ile aslında 7D gibi bir kamera iyi bir lensle hemen hemen bütün görünen ışığı f/5.6 da çözümliyebiliyor. f/8 de ise durum farklı; yeşil ve sarı ışığın 13MP ini (ki göze hitap eden daha çok bu kısım) kırmızı ışığın sadece 8MP çözümleyebiliyor. f/2.8 gibi büyük diyaframlı lenslerin ve full frame kameraların niye daha kaliteli fotoğraf çektiğinin bir başka göstergesi.
Bu anlamda aklıma gelen bir başka ilginç konuda Nikon un yeni piyasaya sürdüğü Nikon 1 serisi kameralar. 10MP de CX formatında (13x8.8mm) bir sensöre sahip. Yorumlardan okuduğum kadarıyla cm2 deki yüksek piksel yoğunluğuna karşın oldukça başarılı iso performansı ve görüntü kalitesi var. Base iso olan 200 de çekilmiş örnek fotoğrafları indirip krop ettim (5.6MB civarı) ve gerçekten dslr dan farkı yok. 2.7 krop çarpanıyla 500mm f/4 de takarsanız uuup size 900mm f/4 lens (krop sensör formatına göre) hemde hiç optik kayıpsız. Çok güzelde acaba lens çözümleyebilecek mi?


cinema cinema 6.01.2012 15:57:00

kamil öge nin bu forumda 20d ile ilgili gözlemlerini paylaşması epey faydalı olurdu. 2-3 sene evvel demişti, ben bugünün teknolojisi ile 20d istiyorum diye. aslında ogün deği bugünün teknolojisi ile 20d istesek ve yapsalar ne müthiş olurdu.

cinema cinema 6.01.2012 05:30:00

bakınız difraksiyon neye neden oluyor.



http://www.luminous-landscape.com/tutorials/understanding-series/u-diffraction.shtml



hele hele ki örnek 6x45 orta format 39mp lik phase one makinesinden geliyor. difarksiyonun f11 de görünür hale gelmeye başladığı belirtilmiş.



bilindiği gibi ve burda belirtildiği gibi hali hazırda full frame de 36mp yoğunluğa denk gelen 7d tarzı makinelerin o zaman daha düşük f değerlerinde difarksiyona başladıkları oldukça pratik bir durum. zaten yanlış hatırlamıyorsam 7d de f 6.7 5dmark II ise f8.7 de görünür hale geldiğini okumuştum biryerlerde. ama bu örnek çok dramatik oldu lakin, 39mp yoğunluk full frame makinenin iki katı alanında f11 başlıyor.



ve demişlerki:



"Optical theory says that a perfect lens will be perfect wide open, and that diffraction will start to take its toll as the lens is stopped down. Some of the very best 35mm lenses show this. I m thinking of the Canon 300mm f/2.8L IS, which measures as well wide open as stopped down one or two stops. There may be others. But most lenses need to be stopped down to improve some of their other optical characteristics, and so like most things in life there are compromises to be made."



diyor ki: optik teoriye göre kusursuz lens, en açık halinde en yüksek çözünürlüğü verir, ve f kısıldıkça çözünürlük düşmeye başlar. ancak, camdan en iyi performansı alabilmek için 1-2 stop kısılabilir. 35mm de en yüksek çözünürlüğe sahip lenslerden birisi olarakta 300 2.8 IS nin en açık hali ve en fazla 1-2 stop kısılmış halini örnek gösteriyor. ve bu lens 2. ci versiyon da değil. 1999 da piyasaya çıkan ilk IS lens.



o zaman "thedijitalpicture" sitesindeki yeni 300 2.8 in 2x li halinin 500 ve 600 ler ile kafa kafaya olması şaşılacak bir durum değil.



ve burdan da şu pratik sonuç çıkıyor, 7d, 60d gibi croplu ve 15mp i geçen makine kullananlar, tele lenslerinin f lerini genelde en açık ya da maximum 1 stop kısarak kullanacaklar. convertor takmışlar ise bu 1 yada 1/2 stop kısılacak demek. eğer daha fazla kısarlarsa lensin orta ksımını kullanma amaçlı kazanılan kalite, camın çapının düşmesi ile kaybedilen çözünürlükle gidiyor.



ve süper bir link vermişler:



http://www.cambridgeincolour.com/tutorials/diffraction-photography.htm



burda aşağılara inerseniz bırakın 7d leri, 20d nin bile f11 de difraksiyon yüzünden bozulma vermeye başladığı belirtilmiş.



o yüzden sanırım şu bilgi oğru:



15mp croplu makineler: f/6.7

20mp full frame ler: f/9



















hemred hemred 29.12.2011 14:14:00

Konuyu araştıracağım cinema, bu konuda bilgi sahibi değilim, 7D nin difraksiyon sınırını merak ettim. bu arada 7D ile çekilen fotoğrafları inceledim, difraksiyon göremedim ama kendim bakıp merakımı gidereceğim.

cinema cinema 27.12.2011 21:36:00

bu sensörle ilgili olan.



benim bahsettiğim difraksiyon sınırı, zaten grenle doğrudan bağlantılı değil. o sensörün camdan daha yüksek çözme gücü olması sebebiyle görüntüdeki hataları ve özelliklede cromatik saçılmaları belirgnleştirmesi demek. bulanık ve saçılmış bir resim yani...



7d nin f7.6 da difraksiyona girdiği söyleniyor...



hemred hemred 27.12.2011 16:01:00

Yukarıdaki bilgi, Anadolu Üniversitesi, Sayısal Fotoğraf Makinaları ders kitabından alınmıştır.

hemred hemred 27.12.2011 11:16:00

Görüntü kalitesini etkileyen faktörlerden algılayıcı boyutları için konuşursak, algılayıcının geniş yüzeyli olmasının önemli yararı vardır. Aynı çözünürlükte iki algılayıcıdan daha geniş yüzeyli olanın üzwerindeki her bir algılama hücresinin de yüzeyi daha geniş olacağı için, özellikle daah az ışıklı ortamlarda ışığı daha iyi kavrayacağından görüntü kalitesi daha yüksek olacaktır. Aslında görüntü kalitesindeki temel fark, her bir hücrenin yüzey büyüklüğünden kaynaklanmaktadır. Geniş yüzeyli hücreler gerçeğe daha yakın, daha temiz pixeller oluşturur. Özellikle düşük ışık koşullarında bu durum daha da belirginleşir. Çok küçük yüzeye sahip hücreler az ışıklı ortamlarda güçlü bir akım oluşturmadıkları için "çamur gibi" diye adlandırılan kontrastı düşük, renk doğruluğundan yoksun görüntülerin oluşmasına neden olurlar (serhat beyin yazdığı gibi son 10 senede yavaş gelişen teknoloji). Cep telefonu ve küçük boyutlu makinelerin daha çok yaşattığı bu sorunun asıl nedeni, algılama hücrelerinin çok küçük olmasıdır. Canon un EOS 1 serisinde megapixel olarak geri adım atması bence görüntü algılayıcı üzerindeki hücrelerin yüzeylerinin büyütülerek düşük ışık koşullarında daha kaliteli görüntüler elde etmek istemesi olabilir.

Tabii birde sensörün kopyaladığı görüntüyü iyileştiren yazılımlar da görüntü kalitesini inanılmaz değiştirmektedir.

serhattigrel serhattigrel 27.12.2011 02:55:00

ÇOK piksel kötü değildir, dar alanda çok piksel kötüdür diye özetleyerek, Alkımın optik açıdan değerlendirdiği konuya sensor açısından bakarak görüşümü yazdım.



canon MK ııı kullanıyorum çektiğim her fotoğrafı yüzde de yüz büyüterek, yani pixe le pixel görecek şekilde bakıyorum, tek bir gürültü yok.

canon 7D de kullanıyorum, aynı şartlarda çektiğim fotoğrafı ancak yüzde elli, yani iki piksel bir piksel olarak bakınca gürültüden kurtuluyorum. Yüzde yüz seyredersem resimde düzensiz farklı renkte noktalar ve lekeler görülüyor.(gürültü)

Kısaca, Küçük piksel alanı bol gürültü, büyük piksel alanı az gürültü.

veya aynı boyut sensor için; çok piksel çok gürültü.diyorum.



Gürültü tarifi;

Elektronik dünyasında yarı iletkenler bir uyarı ile iletken hale gelirler elektriği geçirirler , uyarı kesilince elektriği geçirmez olurlar. Bu uyarı minik bir voltaj olabilir, bu minicik voltaj ile yüzlerce voltu tetikleyebilirsiniz. Bir musluk gibi düşünün. Musluk ile minik bir parmak hareketi ile basınçlı suyu zorlamadan keser veya akıtırsınız. Yarı iletken de benzer bir mekanizma.

Mikrofona söylediğiniz sözlerde aynı şekilde , (musluklar) transistorlar kullanılarak güçlendirilir ve hoparlörlerden binlerce kişiye duyurulur. Bu tetikleyici mekanizma o kadar hassastır ki bazen ortamdaki başka nedenlerden dolayı uyarı var zannederek iletime geçerler. Yani musluğunuza dokunmadan su damlayabilir. Bunu, müzik sisteminizi tamamen kısanız bile hoparlöre kulağınızı dayayarak bir sısss sesi olarak duyabilirsiniz.



Makinelerimizin içinde sensorlarımızın üstünde , piksel dediğimiz milyonlarca benzer musluk var, bunlar ışığa duyarlı çeşmeler. Işık gelince elektriği akıtıyorlar, ışık yok ise elektrik akmıyor. Işık, musluğu kapatıp açan parmaklarımızın rolünü üstleniyor. Işığın şiddeti bazen öyle kritik az bir seviyede kalıyor ki ,musluklar, yani yarıiletkenler kapatalım mı açalım mı karar veremiyorlar. Ve elektirik sızdırıyorlar,Gürültüyü doğuran bu.



Işığın enerjisi fotonlar ile ifade ediliyor. Fotonları da yağmura benzetin.

Güneşin parladığı bir havada fotonlar kuvvetli bir sağanak gibi, her yere çarpıp duruyor.

Işıksız dediğimiz hava da ise fotonlar tek tük atan yağmur gibi , seyrek bir foton bombardımanı var.



Sensorun her pikseli, rengi tanımak için en az birkaç foton alması lazım, piksel alanı küçük ise hafif az ışıklı ortamda her piksele yeterince foton düşmüyor, bu durumda canon 7D de bulunan bazı pikseller kritik seviyede kalıp karar veremiyor gürültüye sebep oluyorlar.

Aynı ışık şartlarında Canon MKIII her pikseli daha büyük alan kapladığından yeterince yeterince foton alıyor ve doğru ışık ve renk kararını veriyor.

Maalesef fotodiyot teknolojisi son on senedir çok gelişemedi, yeni bulunan daha az ışıkla çalışan bir yarıiletken yok. Canon işe bu yüzden yeni amiral gemisinde piksel i artıracağına gürültüsüz temiz fotoğraf için pikseli azalttı.

cinema cinema 26.12.2011 23:12:00

güzel fotoğraf imiş.



7d de okadar yoğunluğa sahip.



kendimi tekrar etmeyeceğim. syafalarca yazdık.

cenkog cenkog 26.12.2011 16:21:00

Bu linkte yeni Nikon V1 (x2.7) + FT1 Adapter + Nikon 300 mm f/4 AFS ile alınmış bir fotoğraf var:



http://www.dchome.net/viewthread.php?tid=1096928&extra=page%3D1



Effective Focal Length: 810 mm yapıyor...

sener sener 25.12.2011 21:55:00

Belli bir formatta bir lensin limit çözünürlüğünden Alkım beyin söylediği gibi önceki forumda bahsetmiştik birinci linkte de bahsediliyor 35mm bir sensör için f/11 baz alarak 16MB bir limit gibi düşünebiliriz demiştik. Diffraction limited lens kavramı (Saçılma sınırlı lens) yani bütün lensler için her formatta bir çözümleme sınırı var dedik. Bu çerçevede mevcut kameraların çözünürlüğünü arttırmak bir yere kadar daha sonra bir şey ifade etmeyecek ve muhtemelen iso performansı üzerine gelişmeler göreceğiz diye tahmin ediyorum. Acaba gerçekten bu optik sınırlar aşılamaz mı onu da tam bilmiyorum. Makalede yazılana göre bunlar sınırlar ancak teknoloji de sınırlar hiçbir zaman geçilemez değil. Örneğin termal (ısı) veya ses dalgalarıyla dahi görüntü elde edilebiliyor (infrared dürbünler, ultrasound cihazları gibi) . Şimdi birde pasif radarlar gündemde yani hiçbir sinyal göndermede sadece objelerin yaydığı elektromagnetik sinyalleri tesbit ederek görüntü haritası çıkartıyorlar ve -273 derece (0 Kelvin) üzerindeki her cisim de ısı ürettiği için bu dalgaları çıkarıyor. Dolayısı ile ilerde neler olabilir ne gibi teknolojiler optik ekipmanlara entegre olur bilinmez. Mutlaka firmalar uzun dönemdeki arge çalışmalarında bu gibi konuları değerlendiriyordur.

cenkog cenkog 25.12.2011 19:24:00

36 MP günümüz camları için başarılamayacak bir yoğunluk değil... Zaten 16 MP Nikon DX bir gövdede (D7000), günümüz lensleri başarıyla kullanılmakta ki bu sensör yoğunluğu FX bir gövdede zaten daha şimdiden 37 MP e tekabül ediyor. Ama dediğim gibi iyi lenslere talep artmak zorunda, yoksa detaysız boş büyütme elde edilebilir...

cinema cinema 25.12.2011 17:26:00

bu oldukça kullanıcı odaklı bir yaklaşım olmuş.



ama yüksek mp işi başarılamayacak. nedenleri telefoto kısmında var. sensör yapılabilir ama cam yapılamaz. orayı okursanız yararlı olur.



canon dan 32mp beklenirken, neden 16mp 1dx yaptığıda orada var.



selamlar.

cenkog cenkog 25.12.2011 10:32:00

Aslında yüksek MP çok kötü bir şey değil. Gelişen teknolojiyle yüksek MP gövdelerde giderek daha az noise başarılıyor ve başarılacak... Yüksek MP demek, daha fazla yaklaşma, detay ve büyük baskı alabilmek demektir... Lenslerin kalitesi ve önemi ise giderek daha fazla artıyor bu durumda...

cinema cinema 24.12.2011 15:53:00

Aslında tükecilerdeki bu megapixel açlığı ve bunun bir reklam aracı olarak kullanılma durumu olmasaydı, ful frame makineler 14 mp, croplularda 8 mp olsaydı, şimdi bütün bunları konuşuyor olmayacaktık :))

sener sener 23.12.2011 18:36:00

"Kayıpsız bir lens için (kırılmanın etkisini yok sayarak; yani özel prime lensler gibi) lensin aperture yani açıklığı (f-sayısı) ile lensin çözümlemesi arasında doğrusal bir ilişki var. Yani daha fazla ışık daha fazla lens çözümlemesi getiriyor."

Düzeltiyorum:

Daha fazla ışık değil lensin diyaframını değiştirerek sensöre düşen ışığı değiştirmek lens çözünürlüğünü değiştiriyor.

sener sener 21.12.2011 01:00:00

Yine tablodan bakarsak,

18x13mm formatı ilk sütunda ve Nikon 1 serisi CX sensörü bundan da küçük kalıyor. Yinede bir fikir olması anlamında bir yakınsama yaparsak f/4 de sanki 15MP olsa kurtarıyor gibi. Ancak f/5.6 da 10MP altında kalıyor gibi yani (yeşil ve sarı dalga boyları için).

Okuduğum forumlarda adamlar çoktan 400mm f/2.8 gibi lensleri takmışlar bile kullananlarda çok olumlu yorumlar yazıyorlar. Bu kameralarda herhalde en çok vahşi yaşam fotoğrafçılarının ilgisini çekti. Yine de kompact yapısı, ayna olmaması ve dolayısı ile optik vizörünün olmayışı, AF-C yani continous auto focus olmaması (uçarı unut) gibi sebeplerle zayıf kalıyor. 2012 de beklenen yeni dslr modelleri (Nikon için d4, d400, d800 vb) daha çekici ve performanslı olacaktır diye düşünüyorum.

Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 506  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2025 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT