Tüm canlılar yaşama merhaba dedikleri andan itibaren ,en yakındakileri taklit ederek hayata tutunmaya çabalar...insanlar da böyledir...
Konuşma ,beslenme ,kendini tehlikelere karşı koruma ve bazı melekeleri öğrenme taklit yoluyla olur...ta ki kendi kaderini tayin edecek düşünme ve muhakeme yeteneğini kazanıncaya kadar...
Eğitimi ,zekası ve muhakeme yeteneği ile neyin doğru ,neyin yanlış olduğunu öğreninceye kadar birçok hatalar yapabilir...
Aslolan kemale erdiğinde doğruları görmesi ,hatalı davranışlardan vazgeçmesidir...aksi takdirde gün gelir yaptığı hatalar sadece kamuoyunda değil ,kendi vicdanındada rahatsızlık vermeye başlar ;eğer vicdan sahibiyse tabii...
Eski bir günahkar olarak ben de dahil ,birçok avcı çevresinin etkisi ve taklit içgüdüsüyle başlamıştır buna...hele de yaşadığı çevrede doğayla kucaklaşmasına olanak sağlayacak başka bir aktivite yoksa...
Ama gün gelir doğanın bir parçası olduğunu ve doğaya hizmet borcu olduğunu ,öldürerek doğal yaşamla barışık olamıyacağını mutlaka farkeder...
Temennimiz bunu en kısa zamanda farketmesi ,elinden geldiğince doğaya katkıda bulunmasıdır...
Bir avcının ,öldürmekten zevk aldığı için avcılığa başladığını düşünmek biraz insafsızlık olur;çünkü gerçekten bir insanın öldürmekten zevk alması ,bunu hobi olarak kabul etmesi bir rahatsızlıktır...hem de tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık...
Mevcut teknolojik imkanlarla ,doğal yaşamı fotoğraflamak ve gözlem yapmak dışında avcılık gibi bir hobiyi hoşgörmek ve bağışlamak elbetteki mümkün değildir...
Çünkü artık hiç kimsenin avlanarak beslenmesi gerekmiyor ,bunu sadece diğer canlıların yapmasını doğal karşılamalıyız...
ve artık elimizden geldiğince ,onların neslini sürdürmesi ve türlerinin azalmaması için bir şeyler yapmalıyız...
Selamlar ,sevgiler...