X Simge
TR EN
X Simge
TR EN
Belgeli Tür 506
Fotoğraflar 92820
Gözlemler 9870
Videolar 1349

FORUM

ODAK

levent35 levent35 2.01.2012 21:59:00
Merhabalar herkeze

Teknik konuların tartışıldığı bu güzel ortamda benimde merak ettiğim bir konu var sormak istiyorum izninizle

Herhangibi nesnesinin kadrajda aynı büyüklükte yakalanması için aynı crop çarpanlı bir makina ile 300 mm bir lensle 3 mt de ise 600 mm ile 6mt demi yakalanır ?


croma croma 8.01.2012 21:16:00

Levent Bey e forum sahibi olduğu için olanlardan ötürü özel den özür mesajı atmıştım.İsnanlar birbirini yanlış anlayabilirler Alkım Bey,dediğiniz gibi sanal ortam bunun için çok müsait.Hayatın kendisi bir okul,bizim birbirimizden ve yaşadıklarımızdan öğreneceğimiz çok şey var.Güzel paylaşımlarda görüşmek dileğiyle,selamlar..

cinema cinema 8.01.2012 15:58:00

serkan bey sonunun bu hale gelmesi üzücü oldu. hatamız olduysa affola. 95 te başladık derken o zaman sayımız az olduğundan ve de internet olmadığından mecburen biraraya gelirdik. yoksa ne kadar tecrübeliyim gibi bir iddam yok olamaz. dedim ya bu işler yarış işleri değil. sizinde dediğiniz gibi üretmek gerekli. insan yüzyüze olunca burdaki yazdıklarını söylese öyle anlaşılmıyor. sanal ortamda yazılanlar başka yerlere gidiyor. bilgi öğreneceğiz derken kırgınlık yaratmak çok anlamsızca. siz bu forumdaki olumsuz stırları yazılmamış bilin.



selam ve sevgiler.

levent35 levent35 6.01.2012 22:21:00

Forumu açarken,,, Bu güzel ortamda demiştim aslında,,, öğrenmek istediğimi fazlasıyla öğrendim arkadaşlar katkıda bulunan herkeze teşekkür ediyorum amaca ben dahil okuyan herkez ulaştı isterseniz benim yazdıklarım son olsun problem varsa lütfen kimsenin canı yanmadan farklı bir platformda tartışılsın sebep olmak istemiyorum sevgi ve selamlarımla

croma croma 6.01.2012 22:10:00

"Lafı sok sok sonra da laf yarıştıracak değilim de"demişsin ve daha bir sürü laf sokan cümlelerinle sen.



Bak dostum sana yazdığım birkaç paragrafa rağmen değişik saatlerde bir araba dolusu söz sarfetmişsin.Sonrada karşındakini bilgisizlikle suçlayıp fotoğrafa başladığın yılları ,kullandığın ekipmanları,esinlendiğin kişileri yazmışsın.

Bilgisizlikle suçladığın ben de 95 yılında üniversitede başladım fotoğrafa.Fotografi dersine giren hocalarımı,o dönemde kullandığım ekipmanlarım ki hala durur,onlarımı yazayım ?

Ayrıca sarfettiğin cümlelerle üslubu ve seviyeyi iyice düşürmüşsün.Cevap vermeyecektim ama son cevabında bile hala mahalle kavgası güdercesine atıflarda bulunmuşsun.Bunlar bir insanın yazılanların bir kısmına katılmadığını belirttiği içinmi ? Bu sitenin ciddiyetine,forumu açana ve bilgi birikimim var diyen bir insanın ciddiyetine yakışıyormu ?

Yeri ve zamanı geldiğinde tabiki bildiklerimizden bizde paylaşırız.Forum sitelerinden okuduklarımızı satmadan.Karşımızdakini küçümsemeden.

cinema cinema 6.01.2012 16:03:00

evet kamil öge bu forumlara çok şey katardı. biçimle değil içerikle uğraşıyor olurduk. ama bilgi beraberinde otorite, detaycılık ve hassasiyet getirir. dinleme, bigiye ve bilgiliye saygı duyma kültürü bizde pek gelişmediğinden durutmazlar adamı burda. ama yinede davet edilebilir.

millidere millidere 6.01.2012 00:39:00

alkım hocam, öncelikle ben kendi adıma size teşekkür ediyorum. bu forumda ve diğer forumlarda sağolun, emek verdiniz, bilgilerinizi paylaştınız. ben kendi adıma bir takım takım bilgiler aldım. ve hatta word formatında bilgisayara kopyalarınıda aldım. gerçekten referans denilebilecek paylaşımlar oldu, diğer arkadaşlarda sağolsun.

bilgi paylaşıldıkça güzelleşiyor, anlam kazanıyor. keşke bu forumlarda kamil hocada olsaydı.



alkım hocam sizden ricam, en kısa zamanda kuş fotoğrafları çekmeniz ve bizlerle paylaşmanız.

selamlar, sevgiler...

cinema cinema 6.01.2012 00:14:00

Trakuşta fotoğraf ya da belgesel paylaşmıyorum, son yıllarda videoya ağırlık verdiğimden fotoğraf biraz geri planda kaldı. Ama fotoğraf projelerim gayet tabiki var. hem fotoğraf hem de belgesel konusunda bir yarış içinde olmam ve bildiklerimide her şekilde paylaşmaya devam ederim.



Fotoğrafların üretilmesi ve paylaşılması konusundaki tavsiyeleriniz için de sağolun. Ama yapılan işlerin katma değer yaratılmadan paylaşılması iyi bir strateji değildir kanımca.



cinema cinema 6.01.2012 00:11:00

Ben en az 10 yıldır fotoğrafla ve belgeselle ilgileniyorum demedim ki ? o yazdığımdan bu mu anlaşılıyor ? Ben mesleki kariyerimi ortaya dökmek ve hava atmak için yazmadım ki bunları. 10 yılı devirmiş fotoğrafçılar ve görüntü yönetmenlerinin gündeminde lens tercihi ve odak uzunluğu seçimi vardır dedim. 10 yıl dememin nedeni boşuna değildir. Herhangi bir alanda uzmanlşma, eğer 5 sene o alanda üretmeye devam edersniz, 10 yıldan sonra başlıyor. Bu doktor içinde böyle avukat içinde böyle, bankacı içinde böyle, fotoğraf içinde böyle. Bunun benle ilgisi yok. Bu cümleden bana laf sokmaya çalışacağınıza, “Henry Cartier Bresson” un sokak fotoğraflarının neredeyse yarısı 50mm bir lensle çektiğini araştırıp, bize burda anlatabilir ve bu forumu zenginleştirebilirdiniz. Ben sizden bunu beklerdim. Zor geliyor değilmi, “evet ya, bilmiyorduk öğrendik demek” o kadar şey yazdık onca saat, gücüne gitti, saldır bakalım. Saldırmak kolaydır hocam. Emek , araştırma, kafa yorma gerektirmez. Ama kabul etmek, anlamak, ve saygı duymak zordur. Mütevazilik ister. Büyüklük ister. Yazılanlara negatif taraftan bakarsan saldıracak çok nokta bulursun. Ama pozitif taraftan bakıp katkı koyayım demek, içeriği zenginleştireyim demek birikim ister, her babayiğidin harci değildir.





“Laf yarıştıracak değilim,amacınız bir fotoğraf paylaşım sitesinde sadece forumlarda yazılanları çürütmek değil,fotoğraflara yorum yapmak ve bilgi birikiminizi sözlerle değil,çektiğniz fotoğraflarla da göstermek olmalıdır.”



Birde sonunda laf yarıştıracak değilim demişsiniz. Lafı sok sok sonra da laf yarıştıracak değilim de. Ben şahsi bir fikir belirtmedim bu forumda. Kimsenin şahsına kariyerine laf atmadım, haddimi aşıpta akıl fikir vermeye çalışmadım. Kimseyi çürütmeye çalışmadım. Eğer teknik bir konudan bahsediliyorsa gayet tabiki bilgi birikimimizi sözlerle göstereceğiz. Ne yapacaz, dumala mı yazışacaz anlamdım ki ?





Bakın hocam, ben fotoğrafa 1995 senesinde başladım. Ilk makinem de zenit 11, 50 f2.80, 135 f3.5 ve 2x convertördü. 95 göçünde 270mm f7 ile çektiğim fuji sensia arı kuşları hala arşivimde. Yani o zaman ne dijital vardı ne de fotoğrafları paylaşıp yorumlayabileceğimiz bilgisayarlar. Ve Akif Aykurt gibi, Cem Kıraç gibi ustalarla bir araya gelip onlardan taktik ve teknik öğrenmeye çalışırdık. Tansu Gürpınarın kuş fotoğrafçılığı sunumlarına giderdik. Slayt gösterim geceleri düzenlerdik. uzun ve keyifli akşamlar geçirirdik. Tabi o zaman bunun gibi milletin birbirine, okumadan anlamadan acmasızca saldırıp ezmeye çalıştığı forumlar yoktu. “O çekmiş ben de hemen koşturup çekeyim diye gittiği fotoğraf çekim gezileri” de yoktu. Insan gibi, bilginin ve fotoğrafların paylaşıldığı sağlıklı bir iklim vardı. Ve kendimi de şanslı sayıyorum o yıllarda fotoğrafa başlayıp bugünlere geldiğim için.



--->

cinema cinema 6.01.2012 00:10:00

“Yazdıklarınızın bir kısmına katılmadığımı dile getirdim fakat yukarıda sarfettiğiniz bir kısım cümlelerinize baktığımda ,beni kimse eleştiremez ben bu işte otoriteyiim gibi bir havanız olduğunuz sezinledim.Bu işe gönül vermiş insanları bir konuda görüş belirttiği için "bebe,ergen,eskilere laf sokmak" gibi cümlelerle değerlendirmeniz sizin bu konuda başkalarından kendinizi ne denli üstün gördüğünüzün kanıtıdır.Yani amacınızın bilgilendirme amaçlı değil,bilgiçlik taslamak amaçlı olduğu ortaya çıkıyor.”



Allahaşkına neyi, hangi cümleyi sihirli hale getirdim yazarmısınız ? burda janjanlı kelimeler etmedim. Aksine konu anlaşılsın ve konuyu hiç bilmeyen bile anlasın diye detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım. Ki anlaşılmamış bence buna siz de dahilsiniz. Okumamış ve hangi konudan konuştuğumuzu bile anlayamadan perspektifle ilgili ahkam keser şekilde konuya girmişsiniz. Ve bende size teşekkür ettim, bilgi verdiğiniz için.



Bak hocam otorite olan ben değilim, bilginin kendisidir. Bilgi hele hele teknik bilgi de “ben katılmıyorum, öyle değil” gibi şahsi fikirler götürmez. Teknik bilgi kesindir (taki birisi cam yerine başka bir madde buluncaya kadar ! ), sen ister katılırsın ister katılmazsın. Bunu ben burda söylüyorum diye otorite gibi oluyorsam ya da ahkam kesiyormuş gibi algılanıyorsam bu benim sorunum değil. Hodri meydan buyur araştır çürüt yazdıklarımı ! yazacak bişey bulamayıp “sen ahkam kesiyorsun” demekte bu durumu hazmedememektir.



Daha nasıl kibar olacaz anlamadım ki. Bu forumu açan arkadaş bir soru sormuş. Belliki kafasında belli belirsiz bir takım sorular oluşmuş. Ve de sorduğu konu tam “perspective distorsion” konusu. Bu terimi kullandıysam tam türkçesi ya da milletin bildiği kullandığı bir karşılığı olmadığı içindir. Birde bu terimi kullandım çünkü gitsinler google da falan araştırma yapsınlar diye yazdım.bu konuda malesef doğru dürüst bir türkçe kaynak ta yok, varsa paylaşın bizde bilgilenelim.



“En az 10 yıldır fotoğrafçılık veya belgeselcilikle ilgileniyor olmanız,söylediklerinizin tümünün doğru olduğu anlamına gelmez. Siz bu işle ilgili bir okulda okurken bizlerde pin pon oynamıyorduk müsadenizle.””

Amacınız belli, madem bilmiyorum o zaman neden saldırmıyorum dur bu. Tekrar söylüyorum. Doğru olmayan görüşlerimi buyurun çürütün. Ben kesin doğru demedim ki. Sizde katkıda bulunun, bizde öğrenelim. Doğru olduğu anlamına gelmiyorsa o zaman yanlış olduğu anlamındadır. Ben bilgimi kiseyle yarıştırmıyorum. Paylaşa paylaşa öğrenelim diyorum.



--->

cinema cinema 6.01.2012 00:07:00

“zaten bu dar alan derinliği muhabbeti, sadece, fotoğrafa yeni başlayan ergen bebelerin sevip heveslendikleri bir durumdan ibarettir. sadece kafa net olan, göz net olan portreler, kelebek net fon bulanık fotoğraflar, balık gözü manzaraları çekerler. sadece deklanşör diyafram ilişkisini çözüp, 2-3 sene içinde es kaza 1-2 ödül sergileme alıp, eskilere laf sokmaya başlarlar, sonra da sıkılıp ve daha fazla motivasyon bulamayıp “ya zaten herkeste fotoğrafçı oldu” işte “fotoğraf artık çekilmez, fotoğraf artık bitti” gibi zırvalıklarla fotoğrafı bırakırlar.”

Bu tespit burda yorum yazan ve bu işe gönül vermiş arkadaşlar için kullanılmadı. Bu tespit bizim ülkemizdeki fotoğrafçılar için oldukça yerinde bir tespittir. Alan derinliği konusunu açan sizsiniz. Alan derinliği ile ilgili “fonu objeden ayırmak için kullanılır” diyen de sizsiniz. Ben de biz bundan bahsetmiyoruz diyorum. Alan derinliği veya arkayı ezmenin ergen fotoğrafçıların çok sevdiği bir sihir olduğunu ve sanatsal anlamda herhangi bir fotoğraf üretimine de katkıda bulunmadığını ve bulunamayacağını söylüyorum. Bunuda neden yazıyorum biliyor musunuz ? eğer fotoğraf kamuoyunu takip ederseniz hemen fotoğrafa başlayan, 2-3 senede hevesini alan bir topluluk var. bunlar 5. seneye varmıyor. Ve herkeside kendileri gibi zannettikleri için “sahte” kamuoyu oluşuyor. Bizim kuş fotoğrafçılığında da var bu. Tele lensi nişanla, Av ye al, kuşa yaklaş, deklanşöre bas. Fotoşop bilen bir abin fotoğrafı işlesin sonra da fotoğrafı yayınla. Bu iyi birşey başlangıç için faydalıda. Buna ne sözüm olabilir ki. Bizde böyle başladık fotoğrafa. Ama sen sağa sola laf bindirmeye başlarsan, bu işi çözdüm artık, kuş fotoğrafıda neymiş demeye başlarsan o zaman çuvallamaya başlarsın. Sonra da zaten motivasyonun kalmamış oluyor. Ben insanlar bu yola giriyor ve fotoğraftan hevesleri kaçıyor diye yazıyorum bunu. Portre sakallı çekince bitmiyor kuş fotoğrafçılığı. Ya da sağa sola laf sokmaya gerek yok onu çekince. Laf attığın adam çekmiştir onu zaten.



Fotoğraf, milletin birbiri ile yarıştığı, birbirini geçmek için mücadele ettiği bir alan değildir ki. Oldukça naif bir sanattır, resim gibi. Ve herkes kendi birikimi ile yıllar boyu bir tarz bulur ve o alanda ilerler. Bu yarışma ve savaşma doğru bir ilerleme iklimi değildir bizler için. Bu yüzden ergen bebeler örneğini verdim. Ama tekrar söylüyorum bunu burdaki kimsenin şahsına söylemedim.



---->

croma croma 5.01.2012 17:12:00

--perspektif, fotoğraflanacak objenin, kadrajdaki diğer objelerle ve fon ile ilişkisi; ve daha çok bizim objeyi nasıl algıladığımız ile ilgili bir durum

--objeyi fondan ayırabilme düşük f ile olmaz, ya da f i yükselterek yani alan derinliğini artırark olmaz

--Tembel ya da hiç duymamış fotoğrafçı arkadaşlar için kısa ve net bir tanımı yapılmış oldu teşekkürler : ))

--zaten bu dar alan derinliği muhabbeti, sadece, fotoğrafa yeni başlayan ergen bebelerin sevip heveslendikleri bir durumdan ibarettir. sadece kafa net olan, göz net olan portreler, kelebek net fon bulanık fotoğraflar, balık gözü manzaraları çekerler. sadece deklanşör diyafram ilişkisini çözüp, 2-3 sene içinde es kaza 1-2 ödül sergileme alıp, eskilere laf sokmaya başlarlar, sonra da sıkılıp ve daha fazla motivasyon bulamayıp “ya zaten herkeste fotoğrafçı oldu” işte “fotoğraf artık çekilmez, fotoğraf artık bitti” gibi zırvalıklarla fotoğrafı bırakırlar.



Yazdıklarınızın bir kısmına katılmadığımı dile getirdim fakat yukarıda sarfettiğiniz bir kısım cümlelerinize baktığımda ,beni kimse eleştiremez ben bu işte otoriteyiim gibi bir havanız olduğunuz sezinledim.Bu işe gönül vermiş insanları bir konuda görüş belirttiği için "bebe,ergen,eskilere laf sokmak" gibi cümlelerle değerlendirmeniz sizin bu konuda başkalarından kendinizi ne denli üstün gördüğünüzün kanıtıdır.Yani amacınızın bilgilendirme amaçlı değil,bilgiçlik taslamak amaçlı olduğu ortaya çıkıyor.Alan derinliği,genişaçı ve zoom lensli (distorsiyon) bozulmaları az çok zaten fotoğrafla ilgilenen herkes bilir.Bunu süslü cümlelerle renklendirip birilerinin gözüne sokma arayışıda çok anlamlı gelmiyor.

En az 10 yıldır fotoğrafçılık veya belgeselcilikle ilgileniyor olmanız,söylediklerinizin tümünün doğru olduğu anlamına gelmez.Siz bu işle ilgili bir okulda okurken bizlerde pin pon oynamıyorduk müsadenizle.



Laf yarıştıracak değilim,amacınız bir fotoğraf paylaşım sitesinde sadece forumlarda yazılanları çürütmek değil,fotoğraflara yorum yapmak ve bilgi birikiminizi sözlerle değil,çektiğniz fotoğraflarla da göstermek olmalıdır.



cinema cinema 5.01.2012 05:33:00

---->





“Figür ve fon ilişkisi başlıbaşına size perspektifi anlatmaz.”



zaten fotoğrafta en az 10 seneyi devirmiş ve hala fotoğrafa devam eden fotoğrafçı ve görüntü yönetmenlerinin en önemli kaygısı figür-fon ilişkisi ve hesaplanan mesafeye göre de işkenceye dönüşen “odak uzunluğu” seçimidir. mimar ya da ressamın bu tip bir kaygısı olacağını zannetmiyorum.



şunu sorabilirsin, bütün bunlardan kuş fotoğrafçısına ne ? bence BUNU DA gündemine alabilen herhangi bir fotoğrafçı doğru bir yola ve motivasyona girmiştir.



ve bunları tekrar ve detaylı bir şekilde yazmış olmamın nedenide sizin yazılanları dikkatli okumamanızdır. Ama yine de size teşekkür ederim ki, cevap vericez derken konularıda biraz olsun detaylandırabildik . :))



selam ve sevgiler.

cinema cinema 5.01.2012 05:31:00

---->







“Bahsettiğniz olay yani fonun figürden ayrılması olayı,sığ alan derinliğ ile ilgili.Bunu açık diyafram ile yapamazsınız demekte doğru değil,sadece eksiktir,yanlış değil.Sığ alan derinlğini yaratmanın üç temel kuralı vardır ;

1-Çekilecek konuya olan uzaklık

2-Yeterli diyafram açıklığı

3-Odak uzunluğu

Odak uzunluğun yüksek olması tatmin edici bir alan derinlği sağlar ama konuya yakınlık ve diyafram açıklğı işin içinde değilse,100mm makro ile 20 cm.den çektiğiniz figüre oranla bile fonu figürden ayıramazsınız.”



Fonun figürden ayrılmasının sığ alan derinliği ile hiç bir ilgisi yoktur. zaten ben şimdiye kadar “alan derinliği” ağzıma almış değilim. bizim derdimiz objeyi önde tutup arkayı ezmek değilki. bundan bahsetmiyoruz. biz obejnin fona göre nasıl görüneceğini, fotoğrafik ve sinematoğrafik açıdan nasıl algılnacağını açıklamaya çalışıyoruz. bunu da lens seçimi ile yapabiliriz diyoruz. yani fona ve objeye bakarak lens – odak uzunluğu seçmekten bahsediyoruz. ne yani henri cartier bresson, sadece f değerini değiştirerek mi çekiyordu sokaktaki insanları ? asıl objeyi fonla ilişkilendiren bir durumda f den ve alan derinliğinden bahsedilemez. neden mi ? sen zaten f değerini değiştirerek alan derinliğini değiştiremiyorsun ki. ya da hangi lens ile ne kadar artırıp azaltabiliyorsun. macro lensle f i 22 yapsan 1 cm artıyor mu alan derinliğin ? 20 mm ile f I ister açık tut, ister sonuna kadar kıs, zaten her yer net olmuyor mu? 600 f4 ile f i 4 yapsan ne olur, 11 yapsan ne olur. kaç cm artar alan derinliğin. ben daha hiç ”kuşun kıçıda net olsun” diye f 4 ten 11 kısan biisine rastlamadım. f11 kıssa zaten enstantenesi 125 in altına düşer ve o fotoğrafı çekemez. yada f le uğraşırken kuş kıçını döner ve gider. f senin pratikte sadece pozlamayı dengelemek için kullandığın bir değişkendir, okadar.



zaten bu dar alan derinliği muhabbeti, sadece, fotoğrafa yeni başlayan ergen bebelerin sevip heveslendikleri bir durumdan ibarettir. sadece kafa net olan, göz net olan portreler, kelebek net fon bulanık fotoğraflar, balık gözü manzaraları çekerler. sadece deklanşör diyafram ilişkisini çözüp, 2-3 sene içinde es kaza 1-2 ödül sergileme alıp, eskilere laf sokmaya başlarlar, sonra da sıkılıp ve daha fazla motivasyon bulamayıp “ya zaten herkeste fotoğrafçı oldu” işte “fotoğraf artık çekilmez, fotoğraf artık bitti” gibi zırvalıklarla fotoğrafı bırakırlar.



---->>

cinema cinema 5.01.2012 05:20:00

“Net alan derinliği ve sığ alan derinlğinin Perspektif ile ne ilgisi var onu anlayamadım. “



Bende anlayamadım, zaten kimse bundan bahsetmadi şimdiye kadar, en azından ben bahsetmedim, hatta sizinle aynı fikirdeyim, bence de bir ilgisi yok.



“Perspektifin (rakursi) bir tek tanımı vardır ; Uzaklaşan cisimlerin küçülüyor gibi,yakınlaşan cisimlerin ise büyüyormuş gibi görünmesi olayı.

Bu tanım fotoğrafa,resime ve mimariye göre değişiklik göstermez.”



Aslında burda kimse perspektifi de tarif etmeye çalışmadı. Tembel ya da hiç duymamış fotoğrafçı arkadaşlar için kısa ve net bir tanımı yapılmış oldu teşekkürler : )) Anlatmaya çalıştığımız konu “perspektif distorsion” denilen ve fotoğraf ve cinamotografi de kullanılan bir durum. “Perspektifteki bozulma” ya da “perspektifteki kırılma” da denebilir. zaten bu terimi ressam ya da mimarların bilmesi ya da kullanması beklenemez lakin fotoğrafın icadıyla özellikle de son 100 senedir kafamızı kurcalayan bir konu. Ben daha hiç bir ressamın önde duran bir bayan portresini, ışık birbirine paralel gelmiyor diye yamuk çizdiğini görmedim : ) .



Perspektif bozulmasının iki şekli var. ilki “geniş açı - genişleme bozukluğu – etkisi ” : yakından ve geniş açı lens ile çekilen objelerin aşırı büyük ve yamuk olmaları ve fondakilerinde aşırı küçük gibi görünmeleri. tabiki fotoğrafta ya da film karesinde – resimde değil. dolayısıyle aralarındaki mesafenin gerçekte olmadığı kadar genişlemesi ve objelerin birbirinden – gerçekte olduklarına göre – uzak görünmesi. Diğeri de “compresyon – yakınlaşma “ bozulması – etkisi diyelim. tele bir objektif ile ise, yakındaki objelerin, olduklarından küçük, normal mesafedekilerin gerçek boyutta, uzaktakilerin ise aşırı byüük görünmeleri dir fotoğraf ya da sinema karesinde. dolayısı ile izleyici bu objelerin boyutlarını ve de dahada belirgin bir şekilde, aralarındaki mesafeyi kestiremez. çünkü mesafe yakınkaşmış – yani kompres olmuştur. kompresyon etkisi derken bunu kastettim, bu kelime “bir tanım değil bir ifade- anlatım şeklidir”. yani uzaktaki cisim ile yakındaki cisim arasındaki mesafe sanki yakınlaşmıştır bakana göre.



Ve dolayısı ile compresyon bozulması-etkisi, tele lenslere mahsustur ve bu etkiyi tele lensler yapar. geniş ya da normal lensler bu etkyi yapmaz.



Fotoğrafçı ayn durduğu yerden, karşıdaki sabit bir objeyi, geniş, normal ve tele lensler ileçektiğinde, perspektif aynıdır. yani bardak aynı görünür fona göre. Ancak fotoğrafçı fotoğraf karesinde bardağın boyutunun anı olması için yer değiştirerek, geniş, normal ve tele ile çekerse o zaman obje ve fondaki cisimlerde perspektif bozulması görülür – eğer fotoğraflar birbiri ile kıyaslanırsa.



işte görüntü yönemtmeni ya da fotoğrafçının kaygısı burda başlar. nedir bu kaygı – ressam ya da mimarda olmayan – 30 mm ile bir insanın kafasına yaklaşı portre çekersen kafa yamuk görünür fotoğrafta. fondan da yapay bir şekilde uzaklaşır o insan aynı zamanda.



----->

croma croma 4.01.2012 20:44:00

Net alan derinliği ve sığ alan derinlğinin Perspektif ile ne ilgisi var onu anlayamadım.

Perspektifin (rakursi) bir tek tanımı vardır ; Uzaklaşan cisimlerin küçülüyor gibi,yakınlaşan cisimlerin ise büyüyormuş gibi görünmesi olayı.

Bu tanım fotoğrafa,resime ve mimariye göre değişiklik göstermez.

Bahsettiğniz olay yani fonun figürden ayrılması olayı,sığ alan derinliğ ile ilgili.Bunu açık diyafram ile yapamazsınız demekte doğru değil,sadece eksiktir,yanlış değil.Sığ alan derinlğini yaratmanın üç temel kuralı vardır ;

1-Çekilecek konuya olan uzaklık

2-Yeterli diyafram açıklığı

3-Odak uzunluğu

Odak uzunluğun yüksek olması tatmin edici bir alan derinlği sağlar ama konuya yakınlık ve diyafram açıklğı işin içinde değilse,100mm makro ile 20 cm.den çektiğiniz figüre oranla bile fonu figürden ayıramazsınız.

Figür ve fon ilişkisi başlıbaşına size perspektifi anlatmaz.

cenkog cenkog 4.01.2012 10:51:00

Perspektif değişikliklerinin ve kompresyon etkisinin lensin odak uzaklığının bizzat kendisinin bir özelliği olmadığı ve aslında odak uzaklığı bilgisinin, obje ile aramızdaki mesafeyi ve kadrajı belirlemesinden dolayı olduğunu ise ayrıca vurgulamak lazım... Yani "tele lensler kompresyon yapar" gibi bir cümle aslında doğru değil... Aslında yukarıdaki postlarda doğru bir şekilde izah edilmekle beraber bu konuyu ayrıca vurgulamak istedim, çünkü çoğu zaman çok yanlış anlaşılan bir konu...



Perspektifin ve sıkışma etkisinin düzeyini belirleyen tek şey aslında nesneler ve görüntüleyen algılayıcı yüzey arasındaki mesafedir... Lensin odak uzaklığı ise bu mesafeyi değiştirme potansiyeline sahip olduğu için önemlidir...

bkoca bkoca 4.01.2012 10:07:00

Aynen dediğiniz gibi oluyor Şener bey. handycam varsa konuya yaklaşırken zoom out yaparak etkiyi gözleyebilirsiniz. Selamlar ...

sener sener 3.01.2012 23:59:00

Aslında tam olarak sanki kişiye doğru bir zoom yapılırken arka fonda bir kompression etkisi hissediliyor. Bilmiyorum anlatabildim mi.

sener sener 3.01.2012 23:56:00

"perspektif, fotoğraflanacak objenin, kadrajdaki diğer objelerle ve fon ile ilişkisi;"

Aklıma bir şey geldi. Film çekimlerinde kamera kişinin yüzüne odaklamışken arka fonun değişimi ile meydana getirdikleri şok ifade de acaba odak uzaklığı değiştirilerek mi yapılıyor? Sanki bu süt örneğinde de buna benzer benzer bir compression etkisi var gibi.

cinema cinema 3.01.2012 23:38:00

Levent bey selamlar,



Sanırım yanlış anladınız. Perspektif ve kompresyon; konusunda bahsi geçen objeyi fondan ayırma durumu ile objeyi netleyip ayırma durumu ilgisiz konular. netlik ve net alan derinliği ile ilgili o durum.



perspektif, fotoğraflanacak objenin, kadrajdaki diğer objelerle ve fon ile ilişkisi; ve daha çok bizim objeyi nasıl algıladığımız ile ilgili bir durum. siz hangi f değeri ile çekerseniz çekin ya da alan derinliğiniz ne olursa olsun. kuşun burnuda net olsa, tümüde net olsa, onun fondaki objelerle ilgisi sizin objeye olan uzaklığınız ve kullandığınız odak uzunluğu ile ilgilidir.



objeyi fondan ayırabilme düşük f ile olmaz, ya da f i yükselterek yani alan derinliğini artırark olmaz. zaten 500-600mm lens ve en az 23x13 mm lik bir sensör kullanıyorsunuz ve f 22 ye de kıssanız alan derinliğiniz algılanabilir ölçüde artmaz. objelerin arkadaki belirginliği kullandığınız odak uzunuluğu ile öne planda olur ya da belirsizleşir. linkteki süt bardağının fotoğraflarına bakarsanız eğer, bardağın büyüklüğü hiç değişmemiş, ama fondaki evin hali hep değişmiş. 200mm ile daha belirsiz olmuş ev mesela...



ay fotoğrafınıda pek canlandıramadım ama sonsuza yakın olan objeler, yüksek büyütmeler ile dramatik bir şekilde görüntülenebiliyor. ama kompresyon etkisi büyütme ya da lens odak uzunluğu ile değil, sizin objeye olan mesafeniz ile değişiyor. ve compression kelimeside birbirine ayrı mesafede duran (önde ve arkada) iki obje arasındaki mesafenin kısalmış gibi görünmesi şeklinde açıklanabilir.



sevgiler ve selamlar,

alkım.







levent35 levent35 3.01.2012 08:32:00

Yavuz bey teşekkürler



Göker bey zaman ayırıp formülleriyle detaylı açıklamalarınız için çok teşekkür ederim bundan sonra hesap yapmak daha kolay olucak, odak mesafe farklarını % oranla hesaplayıp ne kadar ilerde yada geride durursak aynı kadrajı oluştururuz sorusu bilimsel olarak açıkladınız tekrar teşekkürler çok selamlar



Serhat abi aynı fikirdeyiz :)



Alkım bey teşekkür ederim özellikle tele bir lensle ile yüksek bir yerden ay silüet fotoğrafları çokta güzel etki yaratıyor compresyon dediğiniz etki sanırım bu. Lens seçim konusunda 500 mm tamam derim 600 mm alan derinliği çok sığı kalır örneğin bir ötücüyü 7 mt den bile çekicem derseniz yandınız işiniz var F i çok kısmak gerekiyor 12 hatta 14 yaparsanız ancak kuşun tamamını net alana alabiliyosunuz buda perdeyi çok yavaşlatıyor üstelik lens performansınıda düşüyor 500 iyidir :)

cinema cinema 3.01.2012 04:32:00

tabiki, yakından daha kısa lensle çekmek daha yüksek çözünürlük ve keskinliktir. tramem de bir tilki fotoğrafı vardı 50mm ile çekilen. bence şimdiye kadar çekilmiş çözünürlüğü en yüksek tilki o tikidir :)))

cinema cinema 3.01.2012 04:29:00

aynıDIR ancak;



algıyı asıl değiştiren iki durum arasındaki perspektif farkıdır. yani objenin FON ile ilişkisi:



obje her iki durumda da aynı büyüklüktedir:



300mm ile fonda daha çok nesne görünür. ve fondaki nesneler objeye göre küçüktür. ya da obje büyüktür.



600mm ile fona daha az nesne girer. ve fondaki nesneler ile obje arasındaki mesafe "compress" olmuş yani obje ile fon birbirine yaklaşmıtır. obje fondaki nesnelere göre küçülmüş, ya da fondaki nesneler büyümüş ve ne oldukları daha belirsiz hale gelmişlerdir.



işte bu compresyon etkisi ve perspektifteki daralma aslında asıl fotoğraf algısını oluşturur.



işte bu yüzden 300 ile kuş fotoğrafı çekmek daha zordur. ya da 500-600 mm ile kuş fotoğrafı çekmek daha kolaydır. siz 300mm ile yarı mesafeden çekseniz bile 600mm ile çektiğinize göre kuşu fondan ayıramadığınız için çektiğiniz foto izleyenlere çok keyifli gelmez. yani 500 ün 600 ün büyüsü kuşu büyük gösterebilmesinden değil, fondan daha iyi ayırabilmesinden gelir.



zaten 300 ün bu zayıf kompresyon etkisi ve geniş perspektifi onu, kuş fotoğrafından daha çok, spor, portre, vs ye daha yakın tutar. kuş için 400mm alt sınırdır diyebiliriz.



ama kuş için dedik, memeli, kurbağa,iri böcekler, kelebek demedik :))



hızlıca örnek olması açısından şunlara göz atılabilir.





http://www.learnmyshot.com/Telephoto+Lens+Perspective+Compression+and+the+Angle+of+View















serhattigrel serhattigrel 3.01.2012 01:34:00

ama 300mm ile daha net cekersiniz :)

sener sener 3.01.2012 01:08:00

Merhabalar,

Konu angle of view (görüş açısı) veya field of view (görüş alanı) ile ilgili.

Görüş açısı lensin önünden sonsuza doğru uzanan sanal bir huzmenin yatay ve dikeyle yaptığı açıdır ve görüş alanıda bu huzmenin bu açılarla meydana getirdiği alandır ki bu da kadrajı belirler. Dolayısı ile görüş açısı her lens için ve her sensör formatı için farklılık gözterir.



Geniş açı birçok objeyi küçük gösterirken, dar açı (uzun odaklı lensler) daha az objeyi ama büyük gösterir yani kadrajı doldurur. Sizin söylediğiniz mesafe kavramıda buradan hareketle hesaplanabilir. Önce görüş açısını hesaplamak lazım. Bunun için istenilen formata göre ve lense göre hesap yapmanızı sağlayan bir formül var. Ancak işi karıştırmadan ben size bunu yapan bir program linki vereyim:

" http://www.howardedin.com/articles/fov.html "

Buradan istedğiniz makinayı seçin ve istediğiniz lenside seçin ve görüş açısını decimal derece olarak bulun.

Örneğin Nikon d300 ve 300mm lens için görüş açısı: dikeyde 3.017 derece.

Yine Nikon d300 ve 600mm lens için görüş açısı: dikeyde 1.509 derece.

Şimdi bu dereceleri radyana çevirirsek:

3.017=0.0527 rad.

1.509=0.0263 rad.

Örneğin boyu 1m. bir objeyi 300mm f/4 ile tam dikey kadrajı dolduracak şekilde mesafeyi bulabilmek için;

L=d*(AoV)

burada L=objenin boyu (m),

d=Mesafe (m), ve

AoV=Angle of view (radian),

Dolayısı ile

d=L/(AoV)=1/0.0527=18m.

Aynı işlemleri 600mm f/4 için yaparsak;

d=L/(AoV)=1/0.0263=38m.

Dolayısı ile yaklaşık iki katı görüşünüz bu şartlarda yanlış değil.

yavuzeryavuz yavuzeryavuz 3.01.2012 00:50:00

Aynen dediginiz gibi 300 mm ile 5 metreden aldiginiz obje goruntusunu 600mm ile 10 metreden alabilirsiniz..

levent35 levent35 3.01.2012 00:05:00

Sinan hocam benim anladığım burda bakış eğim açısındaki oluşan fark yada ben tam çözemedim :(

JamJar JamJar 2.01.2012 23:30:00

http://www.giangrandi.ch/optics/lenses/focalcalc.html



bu linki bi incele, sanırım önermen doğru :)

levent35 levent35 2.01.2012 23:23:00

İnşallah Sinan merakla bekliyorum:)

JamJar JamJar 2.01.2012 23:17:00

bununla ilgili bir program vardı ,bakıyorum bulursam hemen paylaşırım üstad.

levent35 levent35 2.01.2012 22:00:00

Evet düz mantıkla böyle, fakat mesafe farkındaki odak farkı ...?

Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 506  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2025 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT