X Simge
TR EN
X Simge
TR EN
Belgeli Tür 506
Fotoğraflar 92817
Gözlemler 9870
Videolar 1349

FORUM

[KİLİTLİ]AVCI CEM BOYNER

DilekveTunç DilekveTunç 12.01.2012 01:22:00
Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, avcılık anılarını bir kitapta toplama kararı aldı. Boyner, CEO Life dergisi için kaleme aldığı bölümde şunları anlattı: “Afrika’nın Miombo ormanında 40 metre yakınımızdaki bufaloya ateş ettim. Kurşun omuzundan kalbine girdi. Üzerimize yöneldi. Tekrar tekrar kalbine ateş ettim. Son anda rehberimiz ayağından da vurmasa bizi temize havale edebilirdi.”

BOYNER Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, 17 yaşından bu yana sürdürdüğü avcılık hobisine ilişkin anılarını bir kitapta toplamaya karar verdi. Bu yıl içinde piyasaya çıkması beklenen kitabında yer alacak avcılık anılarının ilk bölümünü CEO Life dergisi için kaleme alan Boyner, “İnsan, avdan çok, avda yaşananlardan etkileniyor ve orayı özlüyorsunuz. Şehir hayatında ben yıldızları görmüyorum, kuşların cıvıltısını duymuyorum, şafakta uyanmıyorum, böcekleri duymuyorum. Ama av doğayla bütünleşme açısından bana çok önemli bir vasıta oldu” dedi.

Kişisel risk alıyorsunuz

Aslında çok sık avlanmaya gitmediğini belirten Boyner, şunları dile getirdi: “Herhalde birkaç ayda bir gidiyorum. Yaban domuzu avları, kuş avları benim favorimdir. Afrika’ya gidebildiğim kadar sık gitmeyi seviyorum. Bu bazen yılda bir oluyor. Yalnız da gittiğim oluyor, arkadaşlarımla da gittiğim oluyor. Dünyanın olmadık yerlerinde, olmadık insanlarla beraber aynı battaniyenin altında, aynı otun, samanın üzerinde uyuyup çok güzel hatıralar biriktiriyorsunuz. Sevdiklerime anlatmak istediğim anekdotlarımın çok önemli bir kısmı av sırasında oluşan hatıralardan meydana geliyor. Av çok kişisel bir olay. Aldığınız riskler çok kişisel. Yaşadığınız tecrübe ve hisler de çok kişisel. O açıdan aslında çok ortada yaşadığım bir merakım değil. İlk defa bu kitapla birlikte bu ortaya çıkıyor.”

Bufaloyu kalbinden vurdum



Cem Boyner, Yunan mitolojisinde adı geçen ve sadece topuğundan vurulabilen yarı ölümlü ‘Aşil’den esinlenerek ‘Aşil’in topuğu’ başlığını koyduğu yazısında 800 kilogramlık bir bufalo ile Afrika’nın Miombo ormanında yaşadığı avcılık öyküsünü anlattı: “Bufalo ile aramızdaki mesafe 50-60 metreye indi. Terleyen elimdeki 375 H&H Steyr tüfeğim neredeyse kayıp gidecek. Elimi pantolonuma siliyorum aceleyle, bilmem kaçıncı kere emniyeti kapatıp tekrar açıyorum. Nefesimi tuttuğumu fark ediyorum, veriyorum nefesimi ve normal nefes alıp vermek için koşulluyorum kendimi. 40 metreye indi ara. Ama Miombo ormanı sık. Ağaçların arasında bazen 1 metre kadar bir açıklık oluyor. İleride böyle bir açıklık var. Tam oradan geçerken atsam? Atabilsem... Tam geçerken de orda durmaz ki namussuz! Tetiği çektim, sol omuzbaşına isabet. Omzu kırıldığı için üzerine basamıyor sol ön bacağının. Mermi omzu kırıp mutlaka kalbine isabet etti ama hemen düşmeyecek. Zaten ikircikliydi, kanı bitse de adrenalinle devam eder. Bir anda bizi görüyor ve üzerimize dönüyor. İsa (profesyonel avcımız)‘Shoot again!(Tekrar ateş et!)’ diye bağırıyor ensemde. Bufalo traktör gibi geliyor üzerimize. Bu kez tam göğsünün ortasına atıyorum


serhattigrel serhattigrel 17.01.2012 20:09:00

Forum İle ilgili;



Sitemiz dışındaki bir kişi veya topluluğu eleştirirken, onun cevap hakkı olmayacağını düşünerek yazalım. Bilinen şeyleri birbirimize söyleyip dururken amacımızın doğayı insanlara tanıtmak, sevdirmek olduğunu, agrasif yaklaşımlar ile bunun mümkün olmayacağını bilelim.

Birbirimizi tanımadan , ben daha doğacıyım sen daha az doğacısın polemiklerine girmemeye çalışalım.



Her bilgi paylaşımı bize bir şeyler kazandıracaktır, yeter ki birbirimize hakaret etmeden yazışmayı bilelim.



Bu foruma müdahale etmedik, insanlar hür olarak düşüncelerini yazsınlar istiyoruz. Tek üzüntümüz bu forumda yazılanlardan dolayı bizden soğuyan ve bunu iletişime mail atarak dile getiren bir arkadaşımız. Umarım kıranlar gönlünü alır.

serhattigrel serhattigrel 17.01.2012 20:07:00

Avcı Cem Boyner forumu hakkında,

Haftasonu Ömer Necipoğlu ile Enezdeydik, Arazide başıboş köpek bile görmeye tahammülü olmayan ben ve Ömer, karşılaştığımız avcılardan o kadar rahatsız olduk ki, Otelde, Lokantada, Jandarma karakolu ziyaretimizde hep Avcıları yerdik, onları çekiştirdik, söylenip durduk. Çok az da kendimizden TRkus dan söz ettik.



Herkes de bizi saygı ile dinledi ve gün geçtikçe azalan kuş popülâsyonu için onlarda avcılar dışındaki etkenler hakkında fikirlerini söylediler. İnanın, bizden daha yansız, daha mantıklı şeyler söylediler.

Şimdi düşünüyorum da , agresif eleştirilerimiz beklide bizi dinleyenlere antipatik geldi.



Avcıları doğrudan hedef almasaydık o çevreye daha faydalı bilgiler aktarabilecektik.



Bu forumu okuyunca aklıma geldiği için anlattım.

meteferhat meteferhat 16.01.2012 22:31:00

bazen birkaç dize sayfalara bedel

caaan caaan 16.01.2012 19:04:00

(İyi kötü her bir üye bu sitede söz hakkına sahip.

Dinlenmeli...

Yahu sen kimsin diye yazılarda oluyor.

o bu gün belki bir hiç

ama yarın herşey olabilir

dikkat...

makro çekerken bana bırak şu makroyu diyenlerde oldu...

o zaman onları dinlemedim. mutlu oldum.

şimdi de dinlemem sınır koyanları

Nasipte olanlarla geldik. Nasipse devam ederiz.

Kimse ne kendine sınırlar koysun ne de bir başkasına

.... Avcılarını hiç sevmiyorum)





Site iyi çalışıyor.

daha etkin fotoğrafçılar oluşuyor.

sadece fotoğraf çekmekle kalınmıyor.

doğada gözlemleniyor ve korunmaya çalışılıyor.

aklımız gücümüz yettiği kadarıyla.



Tartışmalar iyi bir temelin atılma aşamaları...

biri beton şöyle dökülür diyor biri böyle... vs.

kırgınlıklara müsade edilmedikçe daha iyi, güçlü, dinamik bir yapı oluşacak.

Allah ömür verirse... inşallah daha çok güzel günler yaşanacaktır.



Takdiri İlahi hepimiz için geçerli.

biz azimle korumaya kollamaya çalışalım.

Takdir Allah ındır.



Sonuçta birileri ovalardan eksilebilir.

avıcı mı?

Kuşlar ve fotoğrafçılar mı?

bilinmez.



Güçlü olan kazanacaktır ve ya güçlendirilenler...





Forumda okuduğum bir yazıda yeşin anayasa adlı bir çalışma başlandığı yazıyordu.

Bence o konuda yeni bir forum açarak fikir paylaşımları ve daha iyi organize olabilmek için destek istenebilir.





yavuzeryavuz yavuzeryavuz 16.01.2012 15:42:00

Selam dostlar..

Başımdan geçen bir olayı anlatayım; bir arkadaş grubumuz var, ayda bir eşlerle birlikte toplanırız yamek yeriz.. 7-8 ay kadar önce o ayki toplanılacak yer ve menü maille bildirilince ne göreyim Maslakta bir av restoranı ve menüde ördekler, yaban domuzu vs vs.. ben kibarca o akşamki yemeğe katılamıyacağımı bildirdim gruba. Tabiki hemen sorgulandı ve prensip olarak av eti yemediğimi yine mail ortamında paylaştım.Bunun üzerine çok ciddi bir tartışma oldu grupta, o yemege benimde katkımla 3 aile gitmedi.. daha sonra ise (2-3 ay önce) aynı restoranda tekrar buluşma önerildiğinde bu kez çoğunluk av eti istemediğini başka bir yer tercih etmek istediklerini bildirdiler. Tepkilerimiz sade ve ikna edici olursa ben inanıyorumki bu konudaki toplumsal bilinçte giderek gelişir. Saygılarımla Dr. Yavuz Eryavuz

myomimus myomimus 16.01.2012 13:35:00

Trakuş nedir? Yaban hayata gönül vermiş kişilerin çektikleri kuş fotoğraflarını ve kuş gözlemlerini paylaştıkları veya bunları yapmaya imkan bulamayıpta trakuşta paylaşımları izleyen forumları takip eden kişilerin buluşma yeridir. Farklı tanımlar da yapılabilir tabi. Peki trakuşta bir kişinin herhangi bir konuda fikrini yazması için kuş fotoğrafı çekmesi, en iyisini çekmesi, yorumlar yazması, yaralı kuşları tedavi etmesi, kuş araştırması yapması vs vs gerekli midir? Bence hayır. İnsanlar birbirine hakaret etmediği sürece fikirlerini diğer kişilerle paylaşabilmelidir. Her insanın hayat deneyimi farklı olduğu için olaylara bakış açısı da farklıdır. Birimizin görmediğini diğerimiz görebilir. Bu yüzden fikir paylaşımları önemlidir, bakış açımıza yeni bir boyut kazandırabilir. Karşımızdakine katılmayabiliriz, hatta onun fikirleri içimizde bir yerleri acıtabilir bu yüzden öfkede duyabiliriz. Onun fikirlerini değiştirmeye çalışabiliriz. Değiştiremedikçe daha çok öfkelenebiliriz ya da o kişi öyle düşünüyor o da onun bileceği iştir diyebiliriz.

Avcılar ve avcılık karşıtları yıllardır değişik platformlarda tartışır durur. Avcılar avlanmaya gönül vermiştir çoğu vazgeçmek istemez avcılığa karşı olan kişilerin söylediklerini dinlemek istemezler. Bu fikirler onları rahatsız eder, param var ruhsatım var avlanmaya hakkım var derler. Avcılık karşıtları da yaban hayatın korunmasına gönül vermişlerdir. Fiilen bir şey yapamayanlarda konuşarak yazarak bu ülkede kuşların ve memelilerin giderek azaldığını bazı türlerin tükenme noktasına geldiğini onları avlamanın tamamen tüketeceğini yılmadan anlatırlar. Avcıların av hikayeleri ve avcılık için öne sürdükleri fikirler canlarını acıtır. Belki de her iki grubun birbirini anlayabilmesi için bu tip tartışmalar zaman zaman gerekli. Konuşmadan bir sonuca nasıl varılır? Belki de bu iki grup hiçbir zaman birbirini anlayamayacak. Farklı yetişme tarzı, farklı deneyimler, farklı eğitimler vs vs. Çocukken bazılarımızın eline silah verilmiş bir hayvan nasıl vurulur öğretilmiş ava götürülmüş. Bazılarımız belgesellerle büyümüş, eline fotoğraf makinesi verilmiş bir hayvanın fotoğrafı nasıl çekilir öğretilmiş doğaya götürülmüş. Ağaç yaşken eğilir. Yetişkin insanların fikirlerini yaşam tarzlarını değiştirmeleri çok zordur. Bazılarımız hiçbir zaman değişmeyecek.

“Bir gün bahçede oturmuş doğanın sesini dinlerken doğal olmayan bir ses kulaklarımı tırmaladı. Baba içeri girmiş çekirgeyi pencereden dışarı atmış ve bahçede oynayan 7-8 yaşlarındaki oğluna yerden taşı al ve çekirgeyi ez diyordu. Çocukta kendine söyleneni yaptı” Daha fazla söze gerek yok sanırım.

myomimus myomimus 16.01.2012 13:35:00

İnternet ortamı günümüzde çok önemli. Yılmadan saygı çerçevesinde fikirlerimizi paylaşalım. Türkiye’de çok şey değişti değişmeye devam ediyor. Ben iyimser olanlardanım. Yazılarımız boşa gitmiyor bir gün yaban hayatımız daha iyi olacak. Trakuş tramem gibi sitelerde avcılık tartışılmayacak ta nerde tartışılacak? Bu siteler sadece fotoğrafların sergileneceği yerler olmaktan çok daha fazla misyonu yüklenmeli. Bu siteleri kuranlara ve her türlü katkıyı sağlayanlara teşekkür ederim.

Son söz : Avlanmaktan vazgeçenleri görürüz duyarız da avcılığa karşı olan birinin avlanmaya başladığını hiç gördünüz duydunuz mu? Bu mümkün mü? Aynı fikirde olmasak ta küsmeyelim, küstürmeyelim, dinleyelim..

cenkog cenkog 16.01.2012 12:31:00

Hayatı boyunca doğayı ve hayvanları öldüresiye sevenlerle (!) mücadele etmiş, bu konuda sitesi olan ve yıllardır mücadele eden, yazıp çizen hiç tanımadığınız 25 yıldır hayat kurtaran bir hekime "hayatınızda kaç tane kuşa yardımcı oldunuz" diye sormak sizce de çok ironik değil mi?



Bir insan belki tüm dünyaya yetemez ama bazen bir canlının tüm dünyası siz olabilirsiniz. "Hayat" söz konusu olunca tek bir canlının bile önemi vardır ve bir hayat olsun kurtarmak her türlü mücadeleye değer...



Bir doğasever ve Trakus üyesi olarak yukarıdaki postlarımdan hangisinde yazdığım, hangi cümleye katılmıyorsunuz da, 25 yıllık bir hekime "siz hangi kuşun hayatını kurtardınız" diye sorabiliyorsunuz, bunu da anlamak zor? "Siz kaç kuşun, kaç hayvanın kaç insanın hayatını kurtardınız" diye ben size hiç soruyor muyum; hiç sordum mu veya sorabilir miyim?



Genç arkadaşım, "hayat" bir sayı meselesi de değildir; "hayat" sayılamaz... Çünkü her canlının hayatı onun tüm dünyasıdır; onun ve yavrularının her şeyidir...



Sonra "çekilen tür sayısı" diye bir yarışın içerisine girmek, insanı hırsa sokar. Bu tarz bir hırsın bile ben doğa için çok iyi ve sağlıklı olacağı kanaatinde değilim... Eskiden Tanıdığım bazı avcılar yapardı böyle hırsı, "onun da postunu asacağım, bunun da tüyünü takacağım" diye... Bence sizin gibi bir doğasever, fotoğraf için bile olsa, böyle şeylerin hırsını ve vurgusunu yapmamalı...

DilekveTunç DilekveTunç 15.01.2012 20:35:00

+1



dg

cenkog cenkog 15.01.2012 20:21:00

"Bu site avcıları övme ya da yerme sitesi değildir" derken, hiç düşünmemekten, inisiyatiff almamaktan, rahatsız olmamaktan, düşüncelerimizi medenice yazmamaktan (veya yazamamaktan) ve hiç mücadele etmemekten bahsetmiyoruzdur diye düşünmek istiyorum...



Böyle doğa ile ilgili, doğa aşkı ve hayvan sevgisi ile dolu insanların bir araya geldiği bir sitenin fikir paylaşımı yapılan forumunda, bahsi geçen zarif insanların doğa ve hayvan katliamı yapanlara karşı duyarlılık sergilemesinden ve hatta karşı mücadele vermesinden daha tabii ne olabilir ki?

halimdiker halimdiker 15.01.2012 18:55:00

Geçen yıllarda bende kış vakti Sarıkamış ormanlarında kamp kurmuştum. Sabahın köründe tüfek sesleriyle uyandım. Çöplükte iki kişi habire otomatik tüfekle ateş ediyordu ve havadan yağmur gibi güvercin düşüyordu. Ben yaklaşana kadar iki kişi yerden zorlukla kaldırdıkları dört poşetle yola çıktılar. Ne yapıyorsunuz siz delimisiniz diye çıkıştım. Cevap, biz astsubayız kardeş, bize yasak olmaz. Hem bunlar olup olacağı güvercin, tabura götürüp ziyafet çekeceğiz... Geriye dönüp karların üzerine baktım, her tarafta onlarca can çekişen karları ala boyayan güvercinler vardı. Peki onlar ne olacak dedim? Akşama kalmaz tilkiler yer onları deyip çekip gittiler. O zmanlar korkardım bu tiplerden. Kime şikayet edecektim ki, adam haddini bil dedi bir kere. Bende yutkunup susmuştum. Bugün olsa hemen fotoğraflarını çeker sonuna kadar giderdim. Susmamak lazım. Sustukça cüretkar oluyorlar. Bu gibi vakalarda mümkünse fotoğrafını çekip medyaya servis edin ve jandarmaya da medyaya bilgi verildiğini ima edin.

atmacamana atmacamana 15.01.2012 18:47:00

“Avcı Cem Boyner” Adlı Forum ile ilgili son yazım

Amacım TRAKUS sitesindeki heveslileri; dinine, diline, kimliğine, kişiliğine, vatanına, nerden geldiğine, hangi mevkide, kaç yaşında olduğuna bakmaksızın, olumsuz duyguların güçlü odaklarından uzak tutmaktır.

Olumlu duygular günlük gezilere çıkan neşeli tiplerdir. Olumsuz duygularsa işgale, ezmeye, boyunduruk altına almaya gelen emperyalistlere benzer.İlgili ilgisiz karşısına çıkan herkesi tedirgin eder.

Ödül ve sabır ile ilgili çocuklar üzerinde yapılan psikolojik deneylerde iki kat ödül bekleyen 1/3 lük gurubun 15 yıl sonra hem kişisel hemde eğitim konusunda başarıya ulaştıkları, diğerlerinin ise alkol ve uyuşturucu sorunu ile boğuşan başarısız gençlere, açgözlülükten kaynaklanan zorbalara dönüştüğünü belirlemişlerdir.

Demek ki kötülük sayılabilecek davranışlardan hızla kaçacak yöntemleri geliştireceğiz. Mizacımızı yöneteceğiz. Mizaç ne olduğumuz karakter ne yaptığımızdır.

Zorlu bir beceriye dalmak, düşünmenin en zevkli biçimi, her türlü kavrayıştan daha tatmin edicidir; sevgi için çabalamak aşktan daha doyurucudur.

Herkes ayın, günün fotoğrafçısı, türün en iyi ve ilk fotoğrafçısı v.s.bir çok değerden birinde ya da birkaçında önde olabileceğini, bunu hak ettiğini bilir. Bu hak etme ihtiyacının önüne nedeni ne olursa olsun kimsenin set çekerek mutsuzluğa itmesine izin verilmemelidir.

Ölçülü davranıp uzun süreli tatmin sağlayacak kendi değer yargılarımıza güvenmeliyiz.

Buraya kadar gelirken doğanın, hayvanların, özellikle kuşların gerçek yapıları hakkında çok az şey biliyorduk. Her gecen gün daha fazla ilerleme kaydettik, devam ettikçe gizeme ulaştık, harika aşamalar geçiriyoruz, her doğa turumuzda, her yeni türde yeniden doğuyoruz. Yaban fotoğrafçılığını seven kim böyle şeylerin bulunduğu bir ortamda olmak istemez ki, insana amma budala demezler mi?

Ama yönetim yazdıklarımı silmemi isterse, “hiç kimseye bir faydası yok, konumuzla da ilgisi yok” diye bana uyarı verirse, tereddütsüz hepsini silerim.

Fotoğraf çekerek heyecanını ve öğrendikleri tekniği bizimle paylaşmaya çalışan, fotoğraf çektiği halde cesaret edip paylaşamayan, kendini yeterli göremediği ya da hiç yardım eden olmadığı için sadece yorum yazabilen, sadece izleyip kendini geliştirmek isteyen, bilgileri, aldıkları eğitimleri gereği sürekli konuları ile ilgili detay ortaya çıktığında aydınlatan, öğrenci ve öğretim görevlilerine şükranlarımı sunarım. Yazdığım metinlerde bilmeden onları incitti isem özür dilerim.

Yazdıklarımın asıl amacı foruma yazı yazanlara karşı savunma yapmak, küçük düşürmek, ya da aşağılamak değildi. Sadece benim gibileri izleyip örnek alıp çağın değişimine ayak uydurmaya, sisteme tutunmaya çalışan güzel insanlara moral verip, onların bu gereksiz demogojinin peşine düşmelerini engellemekti.

Avcı olduğum için dayanamadım. Hiç gereği yokken, ayni yazı internette her yerde dolanırken buraya taşıyıp gürültü ve görüntü kirliliği yaratmak isteyenlere çok kızdım. Bu siteden kimse kaçmak zorunda kalmasın istiyorum.Allah’tan bir avuç bile değiller.

“Hakkını aramayanın kanından şüphe ederim” demiş Atatürk, sanırım O’nu çok seviyorum.

Formun içinde ismini yazdıklarım değerli bulduklarımdır. Onun dışındakiler için çok bilinen bir deyişi konuya atfen buraya aktarayım.

“Suskunluğum asaletimdendir.Herkese verilecek bir cevabım vardır.Önce lafa bakarım laf mı diye,.Sonra söyleyene bakarım bu sitede ne kadar adamlık yapmış diye” Mevlana ya da Ömer Hayyam olmalı.



Bazı kafalar için yeniden yazıyorum, bu site avcıları övme ya da aşağılama yeri değildir.Burası kuş fotoğrafçılarının yeridir.Burada herkes kuşları tanımaya ve daha iyi fotoğraf çekenleri örnek almaya onlara özendikleri için duygularını paylaşmaya geliyorlar.Benim kim olduğum hiç önemli değil avcıları hiç konuşmadım bu forumda.Okumadan üfleyenlerde gitti Allah’a şükür.

Son cümlemi sadece Sevgili Mülkiyeli Yeşil Anayasa Gurubu katılımcıları için yazıyorum geçmişte öğrenci iken Marlboro sigarası ve 100 dolar taşıdığı için gözaltına alınan bir ağabeyiniz olarak.

Mevcut modeli geride bırakacak yeni bir avcılık modelinin ne zaman çıkacağını asla bilemeyiz. Biz kuşlar gibi sınır tanımayan avcılar olarak, mevcut yapıyı değersiz kılan, yerle bir eden yıkıcı bir devrim olarak değil, sevinçle karşılanacak bilimsel bir ilerleme ile çözüme ulaşılacağına inanıyoruz. Burası o kanallardan birisi avcılığa özenen arkadaşlarınız buraya itin. Burada üfürenlerin rüzgârı sinek vızıltısı. Tıklayıp sessiz kalanlar ben yanlış dedi isem zaten beni gömecek olan diğer dostlarımdır.

Hoşcakalın, iyi haftalar dilerim

Herkese Sevgilerimle

atmacamana

DilekveTunç DilekveTunç 15.01.2012 17:09:00

Geçen yıl İKGT Büyükçekmece gözleminde bizde martıya arabadan ateş açan birini gördük. Yanlış hatırlamıyorssam arabada çocukta vardı. Ümit abi inip arabadan ateş açan bey ile konuştu. Yanlış hatılamıyorsam şöyle demiş.



- Allah benim belamı versin. Niye ateş ettim bende bilmiyorum, söylediklerinde haklısın abi



DG

moşe moşe 15.01.2012 16:20:00

A.Ü. SBF de anayasa önerisi içerisinde yeşil anayasa yapıyoruz meclise vereceğiz , yapım aşamasında başarılı hocalar var . fakat katılımcılar ben dahil 3 kişi ; dahil olabilirsiniz . tüm silahların toplatılması işini 17 yy beri insanlık başaramadı umarım başarırsınız

cenkog cenkog 15.01.2012 16:13:00

Büyük bir kamuoyu oluşturup, meclise ve milletvekillerine yazıp çizip, avcılığı tümüyle yasaklatmak ve ağır cezalar koydurmaktan başka çare yok... Tüm silahların da toplatılıp imha edilmesi lazım...

MuratC MuratC 15.01.2012 15:56:00

Bugun cok enteresan ve bir o kadarda feci bir olaya sahit oldum. Sabah kar yagdi belki bir seyler dusmustur diye B. Cekmece golu etrafini bir turluyayim dedim. Kayda deger hicbir kus yoktu ama gene avci boldu tabi. Gidenler bilir. Golun ust kisminda TEM in altindan gecilip set ustunde bir yolla Catalca yoluna baglanir. Arada sirada ordek falan gormek mumkun olur buralarda. Bu set ustundeki yolda giderken bayagi uzagimda ayni yolda durmus bir araba vardi. Siyah bir Honda Accordtu sanirim. Yavasca arkasina yaklastim ve solda golun kiyisinda duran 30-40 tane martiya baktiklarini belkide bizim tayfadan birileridir diye dusunup biraz bekledim. Ben arkalarindan durduktan biraz sonra (sanirim beni farketmediler) sofor tarafindaki camdan kisa namlulu bir av tufegi uzandi (belkide yolcu tarafindan uzatildi) 3-4 el kuslara ates ettiler. Vurabildilermi bilemiyorum, duzinelerce kus kalkti havaya, ben hic boyle bir sey beklemedigim icin bir an soke oldum. Hemen kornaya oturdum, adamlarda sasirdi. Aynadan sofor koltugundaki at hirsizindan beter bir tipi olan bir surat gordum sadece. Bunun ustune hemen gazlayip uzaklasmaya basladilar. Sinirle sunun plakasini alip jandarmayi arayayim deim, ama oda ne? Arabanin arka plakasi yok :)) Belliki bunlar iyice kafadan rahatsiz, pesinden gidip yakalasan al basina dert, belliki medenice konusmayla anlasabilecek tipler degil. Sinirden delirdim tabi, aklima jiple arkadan toslayip gole bile yuvarlamak geldi bu psikopatlari ama bu seferde sen suclu olursun tabi. Velhasil bolca sinirimizi bozup donduk.



Ozetle bugunden cikarilicak dersler, av sezonu Pazar gunu arazi yapmayacaksin, evde oturup Trakusa yorum yazacaksin :) Aci ama gercek bu ulkede doga, cevre bilinci falan hak getire, bu gibi tiplere bunlari ogretmekte bosa vakit harcamak bence. Bunlar ancak akil almaz para cezalari ve hapisle belki adam olurlar, ama kim yaklayacakta kim ceza kesecek :((

halimdiker halimdiker 15.01.2012 15:23:00

"sizce bizim ülkemizde de Altınparkta ,Dikmen vadisinde, Gençlik parkında... çocuk parklarında insanlardan korkmadan tüfek sesi duymamış yabani kazlar ,kuğular yüzse ne olur... yalnızkurt"



www.youtube.com/watch?v=V6L_D-u0V20



Polyannacılık iyidir, hayata objektif bakmayı öğretir :) Video munzurlarda çekilmiş. Sadece videoya bakıp yorum yapabilirim. Ve benim için eli öpülesi bir adamdır görüntüdeki.

Forumun konusu malum zat idi ve nedense tuhaf bir savunma kompleksiyle bir kaç yazı oldu. O yazılar dışında avcıyı hoşgören kimse de yok. Sanırım bu konuda da hemfikiriz. Meselemiz günümüz avcıları ve artık avın son bulması iken meseleyi Homo sapiens in testislerine dek indirgemeyi espri olarak algılamayı yeğledim. Kimse karnını doyurmak için avlanan fi tarihindeki insanları yargılamadı zira bugüne dek. Ama Mantolu Hasan ı ceddim deyip saygı gösterebilecek bir kişi var mı bilmem. Osmanlı nın işimize gelen yanını örnek almak, işimize gelmeyeni reddetmek de zaten bize has bir davranıştır. Çanakkale de savaşan ceddimin tırnağı olamam doğrudur ama aynı zamanda bu ceddimden birileri kalkıp da zevkine hiç ihtiyacı yokken bir geyiği vurmuşsa, önüne gelen kuşa ateş etmişse o konuda da onu hiç hoşgöremem... ki düşmana sıkacak kurşunu zor bulan insanlar av tüfeğini nereden bulmuş da neyi avlamış? Buradan nereye varacağız peki, onlar avlanmasalardı iyi nişan alamayacaklardı, düşmanı da vuramayacaklardı, pratik mi yaptılar? Babama da sorarım niye avlanıyorsun diye, yarın bir gün savaş çıkarsa antremanlı olup av tüfeğiyle düşmana saldıracakmış? Bu mudur? Neden işimize gelen ceddimizi örnek gösteririz? Madem öyle ben de Fatih in torunuyum ya o zaman.. İstanbul un fethi sonrası Belgrad ormanlarının geyik ve karacalarını koruma altına alıp, bir yaban hayvanını vuranın kellesini vurun dediğini bilirim. Hatta Sarıyer ormanlarının bir parçası savaştaki başarısından dolayı 1890 larda son osmanlı paşalarından birine hediye edildiğinde hala yüzlerce geyik ve karacanın yaşadığını konaklarının bahçesinde karacaların yemlendiğini anlatan bir paşa kızı röportajına şahit olmuştum. Sonra hepsini katlettiler demişti...

Forum konusu şahsa medyada zaten yeterince tepki gösterildi. Yaban tv dışında da tek övgü göremedim. Sus otur diyen çok oldu. Zaten kendisi de itiraf etti toplumun duyarlılığını düşünemeden hareket ettim yanlış yaptım diyor bir röportajında. Aslında onun gibi ve dahada gadar avlanan nice işadamları var ülkemizde. Bir gün onlar da deşifre olsa nasıl bir tepki doğar bilemem ama emin olun protestolar sonucu şirketlerinin göçeceğine eminim. Elimden geldiğince ve dilim döndüğünce ilkokul çocuklarından üst düzey rütbelilere :) kadar bulunduğum her platformda, yaptığım her sunumda günümüzde avcılığın olamayacağını ve verdikleri zararı anlatıyorum. Ve avcı anıldığında o masum yüzlerde acıyan ve buğz eden bir çehre oluştuğunu gördükçe umudum artıyor... Gelecek nesil kendilerinden yaban hayatını çalan ceddini pek de hayırla yad etmeyecektir buna eminim...

moşe moşe 15.01.2012 13:44:00

bitsin bu yüzeysel sorgulamalar , kurşun saçmaları içerde derinde , bedende pansuman çare değil demek .

moşe moşe 15.01.2012 12:37:00

?

NACİEYP NACİEYP 15.01.2012 11:52:00

yabantv çok öğreticiymiş,ne vaziyette oldukları hakkında





ORMAN HOROZU - CAPERCAILLIE

RUSYA ORMAN HOROZU AVI



Büyük Orman Horozu – Capercaillie, bu av kuşlarının Toy’dan sonraki en büyük üyesinin Avrupa’nın pek çok ülkesinde sayıları çok azalmışken Rusya’da bol miktarda bulunmaktadır.



RUSYA KURT AVI

Kurt vurulmazsa 600€ geri ödenir. Yaralama ve avın bulunamaması halinde geri ödeme yapılmaz

moşe moşe 15.01.2012 11:52:00

yalnız bugün pazar öğretmenler pazarları çalışmazlar :)

moşe moşe 15.01.2012 11:49:00

Tartışmalara zemin hazırlayıp yorumlara koltuk çıkan olgular , gerçek olgular değil , bunu en azından avcılığı bitirme labaratuvarında edindiğimiz deneyimler sonucu yaşayarak gördük . Hazır yorumlara göre kesile biçile uydurulmuş , hayatın dışından , işkembenin içinden olgular.Umutla umutsuzluk , iyimserlikle kötülük yan yana yoğurulmak zorunda . Modern toplumun getirisi budur . Fakat doğa ne elitist bakış açısıyla nede kuş vuran avcının güdümünde .Avcılar büyük bir hızla doğaya yönelmeli ve alışkanlıklarını bırakmalı , sanırım tartışmalar bu yönde değil . burada kişisel olarak sataşma , atışma işine girip tartışma kapısı açmak istemiyorum , niyetimi , çalışmalarımı da aktarmak zorunda değilim . Fakat bazı yorumlar çok sinir bozucu ve doğada bölünmeye , tahrike yol açabilecek düzeyde. Bilmeden avcılığın teşvik edildiğini yıllar önce köyümüze gelen yeni tip doğacılarda gördüm . Malesef şimdi burda da karşılaştım ne yazık iki yüzlü toplum .Avcı avına çıkan ve ortamı geren insanlara sözüm yok zaten , avcılığın kökünü kurutan bir ustaya atıf yaparak tanımadan yazılan yazılar çok üzücü umarım fazla uzamaz. Bir okulumuz var bu sorun üzerine çözümler üreten sınıflarımız dağlar , ovalar , köyler , kısmen şehirler. Çıraklar ve öğrenciler biz , geç kalmadan bu okula yazılın . Necat Abduşoğlu ,öncelikle hoşgeldin trakuş a vizyon ve misyonu çok geniş olan bu okulda bir gün buluşma dileğimle.

cenkog cenkog 15.01.2012 10:37:00

Arkadaşlar mutluluğu hakediyormuş... Neden hakediyorlarmış peki? DAHA ÇOK ÖLDÜRDÜKLERİ İÇİN....

cenkog cenkog 15.01.2012 10:35:00

"http://www.yabantv.com/yazi/498-avcilik-mantalitesi.aspx "





İşte buymuş arkadaşların mantalitesi, anlayan beri gelsin:





AVCILIK MANTALİTESİ



Niçin avlanırız? Bu soruyu kendimize sorduk mu hiç? Bence her avcı sormuştur, ya da sormalı. Cevabı çok basittir esasında ve hemen başlarız



saymaya. Bu nedenle, şu nedenle, aslında şöyle, ya da böyle. Şüphesiz hepsi doğrudur. Bu konuda kimseyi haksız da göremeyiz. Herkesin haklı



bir nedeni elbette var kendine göre. Mesele bu da değil aslında. Mesele, verilen cevaplarla uygulamalarımız arasındaki paralellik. Çoğu zaman



‘Niçin avlanırız?’ sorusuna verdiğimiz akıllı ve mantıklı cevaplarla merada yalnız kaldığımızda yaptığımız şeyler arasındaki farktır önemli olan.



Neden hala saygınlaşamıyoruz, neden hala kendimize karşı dürüst olamıyoruz? Şöyle bir bakıyorum çevreme, mutsuz avcılar doldurmuş her yanı.







- Göç olmadı,



- Kuş yok,



- Atamadık,



- Vuramadık,



Ya da tam tersi;



- Beş tane vurdum,



- On tane vurdum,



- Çok av vurduk,



Ya vuramadığımız zamanlar söylenen ilaveler. (yalan demeyi bizlere yakıştıramıyorum)



Her şey çok güzeldi iyi av vurduk, ya da maalesef vuramadık çok kötüydü, cümlelerinde takılmış bir adım ilerisini göremiyoruz. Av vurulursa



başarı, vurulmazsa hüsran




Dostlar kendimize gelelim. Avcılık bizlerin en önemli hobisi. Adeta yaşam şeklimize yön veren önemli bir olgu. Hayat tarzımız. Vazgeçilmezimiz.



Mutluluğumuzun önemli bir parçası.



Gelin bu büyük sosyal olayı iki cümleye sıkıştırmayalım;



- Çok vurduk, av mükemmeldi,



- Maalesef vuramadık, çok kötüydü.



Sözüm meclisten dışarı ama, olayın bütününü görelim. Her anın tadını çıkaralım. İster seyahat, ister doğada gezinti, ister spor, ister temiz havada



sağlık, ister dostlarla paylaşım, isterse köpeklerimizle uyum ya da adrenalin diyelim, ama skorlara feda etmeyelim avcılığımızı.



En iyi avcının en çok vuran olduğunu söyleyen var mı hala aramızda. Bunları geçtik artık, geçelim de. Yapılan masrafı bölmeyelim artık av



sayısına
Bırakalım mutsuzluğumuza, kıskançlığımıza neden olan bu saçmalıkları.



Gelin rakamlardan uzak doyasıya dürüstçe yaşayalım avcılığımızı. Gelin basit sonuçlara bağlamayalım bu büyük sosyal ve ekonomik olayı.



Bizler mutluluğu hak ediyoruz, gelin unutmayalım asıl olanı




Saygılarımla



Öğr.Gör.İlhan Deveci



atmacamana atmacamana 15.01.2012 09:58:00

Avcı Cem Boyner formu 4

Lider ya da kurucu kişisel sorumlulukları genişleterek ilgilenen kişilere mutluluk vereceğine inandığı bir oluşumun ömrünü uzatmayı ve üye sayısını artırmayı hedefler. Bunu yürütürken yöneticilerine, yol arkadaşlarına güvenerek hareket etmek zorundadır.

Bazen felakete yol açması muhtemel aptalca kararlar alındığını görür ama onları kendi görevlendirdiği için alanlara bir şey diyemez, demez.Yöneticilik bunu gerektirir. Bu kararlar genelde lider değil de onun adına hareket eden müritler tarafından alınır.Onlarda biraz eleştirilince kendinden başka kimse yokmuş gibi bozulur çeker giderler.

Bizde site üyeleri ve izleyicileri olarak kendi kendimize "karışmaya hakkım yok","öğüdüm reddedilir","bölünmeye yol acarım ","zaten ben ne bilirim?"deyip seyre dalarız.

Değer ve ilkelerin yokluğunda ise ahlak çatışmaya dönüşür.Çok üzerimize gelirlerse herkes içinde küçük düşürüleceğimizden ya da başımıza yoktan yere bela alacağımızdan korkar kaçarız ya da fotoğraflarımızı sileriz.

Çabalarından dolayı övgü alanların her geçen gün daha heyecanlı ve daha güzel fotoğraflar çektiğini hepimiz görüyoruz, ilk fotoğraflarımızla bugünkiler arasında çok olumlu farklar var. Bazı arkadaşlarımız buradan ayrılıp kendilerine site yapmak zorunda kaldı, çektiklerinini görebilmek için oralara giriyoruz.Onların çektiği ve en iyi dediği fotoğraflarını doğduğu ya da kendini geliştirdiği sitelerde de yayınlama hayallerinin hep içlerinde olduğu bilimsel bir gerçeklikdir.Bir densize kızdıkları için 100 sevenini terketmek zorunda kalmışlardır. İsteyen gelir beni başka yerde izler kaprisini de içlerinde barındırmak zorunda kalmışlardır..

Bazıları artık fotoğraf yüklemeye çekiniyor ,utanıyor.Nerede nasıl duracaklarını kestiremiyorlar.Kimse beğenmediğini alkışlamasın ama küfür ya da alay da etmesin.

Kişisel sorumluluk hissini koruyarak eylemlerimizden sorumlu tutulmaya açık olmak suretiyle istenmeyen toplumsal etkilere karsı daha dirençli hale gelebiliriz.

İstenmeyen eğilimlere karsı direnebilir başkalarını da buna ikna edebiliriz.

Sanırım 300 e yakın arkadaş yazdıklarımın tümünü okudu.Diğer arkadaşların yazdıklarını da okudu.Onlara sabırları ve sağ duyuları için teşekkür ederim. Bu forumdan kendime bir paye çıkarmayacağımı da bildiklerini düşünüyorum.

millidere

“belki hala aktif olarak avcılığa devam edip, can alan, hayat sonlandıran arkadaşlar bu site içinde havayı kirlendiriyor. fakat delikanlı bir şekilde, çoğu kullanıcı avcılık denen uğraşın hunharca bir aktivite olduğunu kabul eden bir yazı yazamamışlar,” demiş ama okuyanların sağduyuları zaten vahşi doğada avcılığın zararlarını çok iyi bildiğinden yeni birşeymiş gibi alkışlamaya gerek duymamışlar.

halimdiker
ki (bu işe başladığım ve ismini bildiğim günden beri memelici)

“Ben bir nesil gerimdeki babamın huyundan bile buğz ederken, torunu dedesinin avlandığını duyduğunda yüzü ekşiyip acıyarak yüzünü kaçırırken hangi atamın yaptığını hoş göreyim? “
.”TRAKUS a üye olan birçok insan gibi birşeyler öğrenebilmek için sık sık takip ediyorum siteyi. Çok da faydalanıyorum. Artık araziye çıktığımda gözlerim memeliler dışında kuşları da farkeder oldu” demiş.

Kuşları yeni farketmesi üzücü, en kötüsü “Aslını inkar eden haramzadedir”diye bir deyiş var.Biz Osmanlı devleti kökenimizi reddetmeyi doğru ve şık bulmayan bir neslin torunlarıyız.Çanakkale’de ölen şehitlerimizin çoğunun avcı olduğu Sevgili Naki Tez’in “istanbulun kuşçuları”filmindeki tarihi kanıtlardan da ayrıca izlenebilir.Bizim atalarımız onların yakın arkadaşlarıydı.Bizler eğitim şekilleri dahil, aklımızda kalan tüm yanlışlarını gözardı edeceğiz.Çünkü onlar olmasaydı biz yoktuk.Saygısızlık etmeyeceğiz.

YALNIZKURT adli arkadaşımız

“sizce bizim ülkemizde de Altınparkta ,Dikmen vadisinde, Gençlik parkında... çocuk parklarında insanlardan korkmadan tüfek sesi duymamış yabani kazlar ,kuğular yüzse ne olur...” demiş. Pollyannacılık oynayacak yaşı geçti ama yine de hayali çok güzel.Geçmişte beraber avcılık yaptığı arkadaşlarına da kötü davranıyorsa, onları üzmüş olabilir.Ben hiçbir avcı arkadaşımı terk etmedim ve aşağılamadım.Ölene kadar da kendileri istemedikçe terketmeyeceğim.Çünkü diyalektiğe inanıyorum

Bu bahsettiğim arkadaşların tamamı sürekli günümüzdeki avcılık felsefesini benimsediğimi ya da hoşgördüğümü ısrarla vurgulamaya çalışmış.Bir diğeri de hakaret ettiğimi söyleyerek yönetimden haber beklediğini yazmış.

Bu arkadaşlarla hiç yediğim içtiğim, doğada beraber gezdiğim olmadı maalesef , çok yakından tanımam, ama insanların davranışlarını düşünceleri belirler.Düşüncelerinde mevcut bir noksanlık davranışlarına yansır.Zamanla onlarında değişeceğine inanıyorum.

Sevgili Akif’e –(raptorman) bu foruma ilk yazdığım yazıdan hemen sonra onun çektiğini farketmeden, o sırada ana sayfada gördüğüm kara akbaba fotoğrafına yazdığım yoruma, samimiyetinden en ufak şüphe duymadığım içten yanıtı için bu kadar kişinin huzurunda ayrıca teşekkür ederim.Çünkü benim yazılarımı okuyan herkes O’nu da tanır, doğa konusunda heyecanımızın ne kadar benzediğini bilir.

Her şeye boş verip bir elde uzaktan kumanda diğer elde bira ile belgesel seyretmek pek çok kişi için çok kullanılan bir şey günümüzde, burada fotoğraf ile vakit geçirenler bununla yetinemez.

Bu sitede en kötü sandığımız, bir diğerinin beğenmediği bir fotoğrafa, yazılacak tek kelime övgü,takdir; Saatlerce düşünüp “ne yazsam acaba ne güzel fotoğraf” deyip, kısacık , nefis, çok güzel, inanılmaz, tebrikler, beğendim ve benzeri yoruma fotoğrafı çekenin yazacağı tek satır. “Teşekkür” Burada avara-kasnak (benimki dahil) yazılanları okumaktan daha değerlidir.Çünkü zaman çok kıymetli, mutlu olunca çabuk geçen, stresli olunca bitmeyen ilginç bir süreçtir.

Forumdaki ilk yazıda bahsettiğim bizim “tomo” yaşıyormu? Öldümü? Bilemiyorum. Onu şimdi daha çok sevdiğimi hissediyorum.



Sevgilerimle

atmacamana

1.Yazı : 12.01.2012 Okunma sayısı :
.....707 19:40

4.Yazı : 15.01.2012 Okunma sayısı.:
..2.888 10:01

caaan caaan 15.01.2012 00:44:00

Forumlar anında çatışma ortamına dönüyor.

Ola ki bir konuda forum açılsın hemen bıçaklar bilevleniyor.



bilinmeyenler:



Sinsi avcılar burada !

insan avcıları !

kelime avcıları !

fotoğrafcı avcıları !

Doğacılar çok sevecen insanlardır

o kadar çok seviyoruz ki...

doğayı

fotoğrafı

iki daha...

bıçak bilemeyi !

adam bitirmeyi !

fotoğrafçılar her türden insan olabilir.

!!! fotoğrafçının da aslında kim olduğu bilinmiyor !!!

dünya görüşü ne ?

hakikaten kuşları seviyor mu?

insan ı sever mi ?

doğayı ve barındırdıklarını sever mi ?

Allah Rızası için yapılmayan her işin sonunda hüsran vardır.

hatalarımız varsa düzeltelim...

bende !





bilinenler:



artık insanlar açlık ihtiyacı için değil de soyları tükenmekte olan zaten kapana sıkışmış hayvanları keyfi olarak vurmayı güzel iyi bir işmiş gibi gösteriyorlar. hatadır.

hatayı savunmak da öyle.

daha ileri gidip yayınlamak artık vebale girmek demek.

insanları o yola sevk etmek büyük yanlış.

hatanın neresinden dönülse kardır.

hatadan dönülüp hayırlı bir iş yani iyi bir iş yapma gayreti içinde olunmalı.

halimdiker halimdiker 14.01.2012 21:49:00

Selamlar Murat Bey... Bazen bahsettiğiniz durumlara bizde de rastlandığına şahit oldum. Bir kaç yıl önce denizotobüsünde Doğu dan bir arkadaşla tanıştım. Söz dönüp dolaşıp av bahsine, kuş gözlemciliğine geçti. Toy lardan konu açıldı. Aslında çok az kaldığını, kuş sevdalılarının da bir alanda sıkışıp kalan Toyları korumak için çırpındıklarını anlattım. Güldü. İyi ki bir orayı biliyorlar dedi. Biz de de yıllarca avladık. Ama sonra tövbe ettik. Şimdi tarlalarımızda 100 den fazlası var. Hatta son bir kaç mezgeldek vardı onlar da arttı. Artık kimseye güvenmiyoruz, tarlada nöbet bekliyoruz. Ne kuşçu, ne çevreci, ne avcı sokmuyoruz köyün sınırlarına. Varsın bir tek orada kaldıklarını söylesinler, dedi. Çok sevindim. Çok rica ettim yer ismi için. Olmaz dedi. Güvende olduklarını bilin, sayıları çoğalsın yayılsınlar, o zamana bu av tutkusu da azalır dedi.

halimdiker halimdiker 14.01.2012 20:51:00

Özkan Bey, forum sayesinde sizi de gıyabınızda tanıdım ve mutlu oldum. Foruma katkınızdan dolayı da müteşekkirim. Yalnız olmadığımızı hissettirmeniz yeter. Ses çıkarmayan birçok fikirdaşınız olduğunu da unutmayın. Sadece fotoğraf yüklemek için olmamalı bu güzel siteler. Fikir geliştirmek, toplumdaki duyarlılığı ölçmek için de güzeldir bu ortamlar. Bu sebeple takmayın yazılanları. Siz doğru bildiğinizi savunun ve anlatmaya devam edin. Zannetmeyin ki kötü söz diyen, hakaret eden, küfür eden kazanır, onlar çoğunluktadır. Yazılanlardan sonra emin olun ki tartışmalara katılmayan bir çok insanın fikirlerinde değişimler oluyor, bu tür tartışmalarda savunacakları yeni fikirler oluşuyor. Yani herhalükarda katkınız oluyor. Tersine yazışanların ise neye katkısı oluyor onu onlar düşünsün. Saygılarımla...

halimdiker halimdiker 14.01.2012 20:42:00

TRAKUS a üye olan birçok insan gibi birşeyler öğrenebilmek için sık sık takip ediyorum siteyi. Çok da faydalanıyorum. Artık araziye çıktığımda gözlerim memeliler dışında kuşları da farkeder oldu. Ara sıra haddim de olmadan fotoğraf bile yükleyip, forum açıp soru da sorabiliyoruz. Bir çok insanı da gıyabında tanıyıp dostluğunu ve yakınlığını hissediyoruz. Bazı konularda yalnız olmadığımızı da hissediyoruz. Bunlarında başında av karşıtlığı geliyor. Kendimi yapayalnız hissederdim bu konuda. Oysa TRAMEM de ve TRAKUS da bir çok fikirdaş dostun olduğunu öğrendik bu forumlarla. Kendimizi de fikri açıdan geliştirdik. Hiç faydası yok düşünesinde değilim ben bu forumların. Tam tersi, birçok konuda herkese sevgiler dağıtan, yol gösteren insanların , büyüklerimizin aslında hiç de hoşgörülü, kibar, saygılı olamadığını da öğrendik. "Yönetim bu kişilere nasıl tahammül ediyor" diye serzenişte bulunurken aşağılamalara, hakaretlere tevessül etmelerini ve aslında insanlar hakkında bazen çok mu hüsn-ü-zan ediyoruz diye düşünmeye de sevk etti bu forum.

Ben avcıların, hele ki kalburüstü entel avcıların, doğa aşığı yüzlerini sergileyip asıl yüzlerini gizleyen avcıların öyle fikirler ortaya atmalarını ve bizi ters köşeye yatırıp, bak işin bir de bu yönü var deyip düşünmeye sevk etmelerini beklerdim. Cem Boyner den gelen cevap kendisinden hiç de beklenmeyecek kadar basit ve sığ idi. Mezbahaları, yenilen et ve tavukları yaban hayvanlarını öldürmekle eş tutmak ancak ilkokul münazaralarında rastlanır bir cevap olmuş.

Atalarımızın geçmişte ne yaptığıyla bugün yapılan avcılığın ne alakası var onu da anlamadım. Eğer atalarımız masal dünyalarında anlatıldığı gibi ise kanımızda, genlerimizde adam öldürmek, diğer kabilelere saldırıp kadın kaçırmak, tecavüz, yağma da olmalı. Atalarımızla denk tutulacaksak eğer, onların genlerini taşıyorsak ki eğer ... Ateşli silahla avcılığın geçmişi ne zamana tekabül eder bizim atalarımızda acep? Veya ihtiyacı dışında çatır çatır hayvan öldüren hangi atalarımız mış? Ben bir nesil gerimdeki babamın huyundan bile buğz ederken, torunu dedesinin avlandığını duyduğunda yüzü ekşiyip acıyarak yüzünü kaçırırken hangi atamın yaptığını hoş göreyim?

Artık oba kurmuyor, göçebe yaşamıyor, evimize av eti sokmayınca açlıktan kırılmıyor, geyik postu olmadan da kıyafet edinebiliyorken bugün yabanda kalmış bir avuç hayvanı katleden katillerin hangisini mazur görelim. Ve hem doğa dostuyum, hem yabanın fotoğrafını çekerim, ama arasıra da o fotoğrafladıklarımı da katlederim, hem fotoğrafçıyım hem de yaban katiliyim diyen insanların tutarsızlığını nasıl anlayalım ve nasıl hoşgörelim. Yabanı katleden insanların aynı zamanda en iyi doğa dostu olduğunu söylemeye çalışanların mantığına nasıl şaşırmayalım?

Rabb im den dileğim, aç kalmadan, ihtiyacı olmadan, zevkine yabanı katleden tüm avcılar, ölürken o yabanların çektiği acıyı hissetsin.

DilekveTunç DilekveTunç 14.01.2012 20:34:00

:)))) Mizah güzel şey!



Dilek

izler izler 14.01.2012 20:19:00

arkadaslar elbetteki av konusunda tavrim net karsiyim; ancak dr. luk birikimim ve site tecrubelerim su dogru su yanlis seklindeki tutumlarin pek faydasi olmadigidir.elestirim en cok forum vs basliklarinda sinirlari asan yazismalara mudahele etmekle sorumlu gorevli arkadaslarin gorev ihmali,islerin bu kadar uzamadan yetkilerini kullanmalari.elbette talihsiz cumleler var.bir arada saygi ile yasamayi basaran topluluk olma temennisi ile...sevgilerimle

cenkog cenkog 14.01.2012 19:53:00

Avcılar öldürür doğayı korumaz... Hem avcı olmasa doğa kendini koruyamayacak mı? Avcı neyini koruyor bunun? Adam bulduğunu vuruyor işte, önüne ne gelirse... Zevk için öldürdüklerini de forumlarında bas bas bağırarak yazıyorlar. Kurala uyan avcı bulmak bir yana zaten kurallara uysa ne olacak? Doğada hiçbir şeyin kesin bir kuralı falan da yok... Üreme mevsimi denilen mevsimlerin dışında da çok sayıda hayvan bireyinin ürediği birçok araştırma ile ortaya konulmuş...



Gürültülü silahlar hayvanları rahatsız ederek kış uykusuna dalmalarına engel oluyor ve korkudan değerli enerjilerini ve yağ depolarını harcamalarına sebep oluyorlar... Vurulan hayvanların çoğu hemen ölmüyor ve yaralanıyor ve günlerce can çekişiyor... Bunların hepsi bilimsel araştırmalarla tespit edilmiş. Günümüzde avcılığın savunulacak hiçbir yanı yok. Kimsenin ete falan da ihtiyacı yok... Sadece zevk için yapıyor ve zarar veriyorlar...

Sil

millidere millidere 14.01.2012 19:29:00

1 -( Zenginin Malı züğürdün çenesini yorarmış.

Şu muhabbetin biyere varacağını sanan yada zevkle takip eden kaç kişi var Allah aşkına, )



2 - ( ne yazikki bir forum daha talihsizce sonuclanmis...umarim bu kronik bir hastaliga donusmez...)



3 - (şuna emiynim birçok avcı doğayı bizden daha iyi koruyor )



4 – (Bir kişi bile çıkıp bir üyenin diğer üyeler hakkında açık bir şekilde hakaret etmesine birşey dememiş. Yönetici arkadaşlar da dahil. )



yukarıda 5 farklı üyenin yorumları var, 6. sının yorumunu eklemek istemedim, muhatap olmak istemedim. ama yorumundan kalbini ve kafasının içini gördüm, gerçekten tiksinçti.



sevgili veysel bu forumun bir yere gitmesini kimde beklemesin, hele zevk asla. bir vahşete çeşitli kılıflar, adlar bularak, aklamaya çalışıyorlar. hiçbirşey yapamıyorsak tepki göstermeni beklerdim senden. fakat sende haklı olabilirsin, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.



sayın izler doktor olduğunuzu biliyorum. can kurtarsanız ne mutlu, ama iyileşterseniz bile mutlu olduğunuzu tahmin ediyorum. fakat adamlar can alıyor, canlar alıyor. konuyu anlamsız bir noktaya götürüp bırakmışsınız, sizden daha net bir tepki beklerdim...





sevgili menderes senide tebrik ediyorum, en anlamsız yorumu sen yapmışsın.

(şuna emiynim birçok avcı doğayı bizden daha iyi koruyor) şeklinde yazmışsın. ne olur kendini yazmak zorunda hissetme. anlıyorum cavit abiyi seviyorsun, korkma onu bizde seviyoruz. zaten cavit abi çok sevildiği için hiç kimse yazmadı bile. burada konu cavit abi seğil, avcılık denen adice bir uğraş. çocuklarının ve yakınlarının kılına zarar gelince aslan olan kişiler, akşam torbalarında onlarca canla evlerine geliyor. bu ne yaman bir çelişki.



sevgili Özkan Evcin aramıza hoş geldin :-(((, camiamızı gördün.



ve son sözüm en son yorumu yapan sevgili servete.



sevgili servet veysel katılmışsın ( + + + +), üzdün beni. biz zenginin malını konuşmuyoruz, züğürtde değiliz.



son sözü söylüyorum, anladığımız kadarıyla sitemizin her katmanında, zannediyorum yönetim katından en son üye olan arkadaşa kadar. belki hala aktif olarak avcılığa devam edip, can alan, hayat sonlandıran arkadaşlar bu site içinde havayı kirlendiriyor. fakat delikanlı bir şekilde, çoğu kullanıcı avcılık denen uğraşın hunharca bir aktivite olduğunu kabul eden bir yazı yazamamışlar, hatta silenler bile olmuş.

aklıma ismet inönünün bir deyişi geldi;



(Arkadaşlar, bir ülkede namus sahipleri, en az şer ehli kadar cesur olmadıkça, o memleket mutlaka batar! )



allah sonumuzu hayır etsin...



Çiçekleri ezme yavrum

Çiçekler bir yüreğe benzer

Çiçek ezen, insan ezer



Sakın sen kuş vurma yavrum

En engin bir kardeşlikte

Uçar kuşlar gökyüzünde



Tüfekle oynama yavrum

Şakacığı bile çirkin

Bir canlıyı öldürmenin



Gel bir çiçek ol sen yavrum

Kendi ülkenin renginde

Şu yeryüzü demetinde



Tahsin SARAÇ



Şakacığı bile çirkin, bir canlıyı öldürmenin !!!

madozz madozz 14.01.2012 18:23:00

Bir kişi bile çıkıp bir üyenin diğer üyeler hakkında açık bir şekilde hakaret etmesine birşey dememiş. Yönetici arkadaşlar da dahil. Foruma katılan arkadaşlar bu işin sonu olmayacağını söyleceğine bir kullanılan üsluplara dikkat etselerdi. Tabi biz kimiz değil mi ? Kimseyi tanımıyoruz. Tanımak zorunda mıyız peki ?



Ahbaplık ilişkisinin güzel bir örneğinin yürüdüğü bu forumdan yazımı sildim.Zaten bu zamana kadar okunduğunu biliyorum. Kibar bir dille yazmaya çalıştığım yorumumu da sildim.Aynı üslüpla kendileriyle muhatap olmak istemiyorum.



Gerek te yok buralarda fazla durmaya demek ki. Baksanıza buralar onlar ait.Kovmuşlar bizi. Evet En iyi en doğru sizsiniz biz yanlış.



Yönetici arkadaşlara iletişimden bir ricada bulundum. Kısa sürede cevap bekliyorum kendilerinden.



Hoşçakalın.

izler izler 14.01.2012 17:25:00

ne yazikki bir forum daha talihsizce sonuclanmis...umarim bu kronik bir hastaliga donusmez...

karaani karaani 14.01.2012 15:57:00

Zenginin Malı züğürdün çenesini yorarmış.

Şu muhabbetin biyere varacağını sanan yada zevkle takip eden kaç kişi var Allah aşkına,

cenkog cenkog 14.01.2012 15:04:00

Avcılardan inciler:



"abi ben bu kuşu çok seviyorum gerçi avını yapmak hiç nasib olmadı ama ileride birgün inşallah"



"Çok asil hayvandır.Avı zahmetli fakat bir okadarda zevklidir"



"En Zevkli Avlardan Birisi Çulluk Avıdır. Bölgemizde ( Yelfe ) Diye Adlandırılır. "





"bizim buralarda bu çulluklara lököşe derler olduğu yıllarda genelde mandalina bahçelerimizde olurlar bunları avlamak harika bi duygudur birden hızlı ve gürültülü bi şekilde kalkarlar müthiş bişeydir"

cenkog cenkog 14.01.2012 15:00:00

Avcıların marifetlerini (!) kendi sitelerinde nasıl paylaştıklarını okumak ister misiniz? :



"http://forum.yabantv.com/%C3%87ulluk-Avc%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-Payla%C5%9F%C4%B1mlar%C4%B1-m1483.aspx"

cenkog cenkog 14.01.2012 08:33:00

"Av işini düzgün yapmak" falan gibi bir kavram günümüzde artık kabul edilemez. İnsanlar et için ava muhtaç değil. Avcı arkadaşlar belki farkında değiller ama Neolitik çağa girdik, artık avcı-toplayıcı değiliz... Besicilik yapılıyor ve isteyen gidip et alıyor zaten.



Av vahşetinin de bu olayla hiçbir ilgisi yok... Av, zevk, barbarlık ve içgüdüsel duyguları tatmin için yapılan bir şey. Baş

ka ne gibi bir sebebi olabilir ki? Zavallı hayvanları vahşi şekilde ve kendi doğal ortamında bulup öldürmenin ve başında tüfeği ile erkeklik (!) taslamanın ne gibi bir makul izahı olabilir ki?

ahsoncel ahsoncel 14.01.2012 02:28:00





Dün gece yazdığım yorum , konuyu ve konuda bahis olan kişileri yanlış mecralara sürükleyeceği düşüncesi ile tarafımdan silinmiştir....









Esenkalın......

coşkun coşkun 14.01.2012 01:44:00

Foruma konu olan kişininde nereye havale edilmesi gerektiği belli sanırım yazdıklarına bakılırsa, çünkü bu gibi şeyler kişiye özeldir o kitabını yazmış.Sevgiler, selamlarımla...

coşkun coşkun 14.01.2012 01:29:00

Avcılığın ne olduğunu iyi bilirim ama hitabetim pek iyi değildir. Yukarıdaki eniyi yorumu bence YALNİZKURT kardeşimiz yapmıştır, en iyi noktayıda hamisami abimiz koymuştur. Sevgiler, selamlarımla...

DilekveTunç DilekveTunç 14.01.2012 01:18:00

Sizin bunu yazma özgürlüğünüz olduğu gibi diğer üyelerinde düşüncelerini yazma ögürlüğü yok mu?



Bir çok üyenin misyonu silahla öldürmüyor, kamera ile ölümsüzleştiriyoruz değil mi?



Bu arada bu forumdaki her yorumu okuma vaktim olamadı ve olamayacakta sanırım.



Dilek

hamisami hamisami 13.01.2012 22:16:00

Bu site avcıları övme ya da aşağılama sitesi değildir.Herkes bunu böyle bilsin.

Sevgilerimle

Bu sitede daha akli selim bir laf edilmemistir, amin.

cenkog cenkog 13.01.2012 21:32:00

Yaban TV nin vahşete destek çıkan yorumları:



"www.yabantv.com/haber/9070-bravo-cem-boyner-e.aspx"





Cengiz Semercioğlu ne dedi: "Vur ve Sus"





"www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/19671298.asp?yazarid=105"





millidere millidere 13.01.2012 20:49:00

sevgili cavit abim senin kökenininde avcı olmasına rağmen, tövbe etmen çok güzel bir şey. fakat özür diliyorum, bir canlıyı öldürmenin bir tutkuyla, bir sporla, yada başka ulvi bir duyguyla bağdaştırılmasını asla kabul etmiyorum. zannediyorum yazılanlardan bir kısmı seni rahatsız etti ki, gerçekten çok agresif bir tarzla yazmışsın. özür dileyerek söylüyorum, geçmişinde avcılık olması seni ne kadar rahatsız ediyorsa, bu yazdıkların ilerde seni yine o kadar rahatsız edecektir.

insanın avcılık yaparak hayatını sürdürme şansını bulduğu zamanlar çok geride kaldı, bence avcılık denen uğraşın ne medeniyetle, nede insanlıkla bağdaştırılabilir bir tarafı yok. bir avcı ava çıkıyor. akşama kadar 40-50 tane ürkeklik, tavşan ve başka canlıyı öldürüp evine geri dönüyor. sevgili abim sen bu adamları nasıl savunursun anlamadım. ayrıca yazında site yönetiminide suçlamışsın, bu insanların böyle yazmasına nasıl izin veriyorlar diye, abi bunada anlam veremedim. site yönetimi sana göre sürek avımı tertip etmeli.



ayrıca yazın içinde kullandığın kelimeler ve cümlelerle gerçekten seviyeyi dibe vurdurmuşsun. (hıyar, otluyorsunuz) saygı bekliyorum, birbirimize hakaret etmeyelim demişsin ama, yazdıklarınla çelişecek bir dille uzun süre devam etmişsin sevgili abim, büyüğüm. tamam geçmişte yanlış bir yapman doğrusu pek iyi bir şey değil, ama sonra insanın yaptığı hatayı görmesi, tövbe etmiş olması herşeyi unutturur. burada yazılmış olanlar sana veya senin gibi yanlışından dönen, tövbe eden insanları rencide edecek, hakaret ve küfür benzeri söylemler değildir. burada senin avcıları ve avcılığı savunan yazın yerine, tövbe etmiş samimi bir büyüğümüzün tavsiyeleri olabilirdi.



sevgili abim benim burada sana tavsiyem, sakin bir şekilde yazdıklarını bir kere daha okuman ve düşünmendir. bu yazıları seninle karşı karşıya gelmek ve polemik için yazmadım, yazmakta çok zoruma gidiyor ama bir canlıyı sırf keyf olsun diye öldürmenin kesinlikle savunulabilir bir tarafı yok, senide çok seviyorum ama bu yazını keşke hiç görmeseydim diyorum. sevgilerimle...



Çiçekleri ezme yavrum

Çiçekler bir yüreğe benzer

Çiçek ezen, insan ezer



Sakın sen kuş vurma yavrum

En engin bir kardeşlikte

Uçar kuşlar gökyüzünde



Tüfekle oynama yavrum

Şakacığı bile çirkin

Bir canlıyı öldürmenin



Gel bir çiçek ol sen yavrum

Kendi ülkenin renginde

Şu yeryüzü demetinde

nayko nayko 13.01.2012 18:49:00



++++ 1

cenkog cenkog 12.01.2012 16:09:00

Boyner in bu arada öldürdüğü masum hayvana yapmadığı hakaret de kalmamış: "Namussuz", "yumurta beyinli" gibi... Ne hoş değil mi? O yumurta beyinlinin (!) karşısına bir de koca tüfeğin olmadan çık bakalım... 2.5 milyon yıllık insan yaşamında kaç yıldır tüfeğin var büyük beyinli arkadaş?

cenkog cenkog 12.01.2012 15:04:00

Planlı avcılık diye bir şey olamaz. Har canlının kendi doğal ortamında rahatsız edilmeden yaşamaya hakkı vardır. Korumalı Doğal park alanlarının sayısı hızla ve katlanarak arttırılmalı ve hayvan sayısının ve yaşam alanlarının hızla azaldığı bir dünyada avcılık tümüyle ve hemen bitirilmeli ve hayvan öldürenlere çok ağır hapis cezaları konulmalıdır...

Gavurdağlı Gavurdağlı 12.01.2012 14:57:00

Planlı, kanunlara uygun avcılık hikayelerine inanmıyorum. Hepimiz çocukluğumuzdaki çevreyi ve şimdi içinden çıkmadığımız çevreyi basit bir şekilde kıyaslasın. Doğal yaşam alanları ve popülasyon ne kadar değişmiş, hemen farkediyoruz. Denklerin üzerinde yaylalara çıkarken keklik sürüleri palazları ile kamyonun önünden sıkça geçerdi. Orman içinde yürüken tavşanlar kaçardı sağa sola. Dağlarda ve ovalarda imarla tanışmamış yaşam alanlarında sülünler, ördekler, toylardan bahsederdi annem.

Biz büyüklerimizin gördüklerini, bizden sonrakiler bizim gördüklerimizi göremiyor. Üstelik bu süreç 50-60 yıllık bir zaman dilimiyle sınırlı ve son bölümlerinde daha da hız kazanıyor.

Artık doğada eksilen her canlı kayıptır. Birçok türde normal popülasyon sınırının altına düşülen günümüzde, planlı ve bilinçli avcılık hikayesine inanmıyorum. İnanıyorum diyenlerse, bence kendini kandırıyor.

Bir silahla yaşamları yok edene kadar, bir fotoğraf makinesi ile yaşadıklarını göster.

Sevgi ve selamlarımla...

cenkog cenkog 12.01.2012 14:54:00

Avcılıkla mücadele ettiğim, bu konudaki haberleri paylaştığım, toplumsal bilinci arttırmayı ve kamuoyu oluşturmayı hedeflediğim bir platformu bir süredir Facebook üzerinden sürdüyorum. Avcılığın tümüyle yasaklanması gerektiğini savunuyorum...





https://www.facebook.com/pages/Avc%C4%B1l%C4%B1kla-M%C3%BCcadele-ve-Do%C4%9Fal-Ya%C5%9Fam%C4%B1-Koruma-Platformu/149417451831529

diskuso diskuso 12.01.2012 14:40:00

bu adam iyiydi, ne oldu birden bire anlayamadım, bir zamanlar sualtı fotoğrafları çekerdi bazen portreler... akıl ve fikir için kendilerine hep birlikte dua edelim, umarım doğru yolu bulur, öldürmek yerine ölümsüzleştirmeyi yeninden keşfeder...

KARASU KARASU 12.01.2012 11:46:00

Cem Boyner in Melis Altan a cevabi yazısı da oldukça ilginç...

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/19661400.asp?yazarid=350

Hayret bir şey diye bir deyim vardı cuk oturuyor o cevaba.

armadillo armadillo 12.01.2012 09:29:00

Haberi ben de gazeteden okumuştum. Büyük bir marifetmiş gibi bir de kitabını çıkarmış. Kazandıklarını doğa ve çevre koruma projelerine harcayıp, bu alanda yaptıklarını kitaplaştırsa ne güzel olurdu.

millidere millidere 12.01.2012 03:15:00

Çiçekleri ezme yavrum

Çiçekler bir yüreğe benzer

Çiçek ezen, insan ezer



Sakın sen kuş vurma yavrum

En engin bir kardeşlikte

Uçar kuşlar gökyüzünde



Tüfekle oynama yavrum

Şakacığı bile çirkin

Bir canlıyı öldürmenin



Gel bir çiçek ol sen yavrum

Kendi ülkenin renginde

Şu yeryüzü demetinde



Tahsin SARAÇ



Şakacığı bile çirkin, bir canlıyı öldürmenin !!!



yazacak hiçbirşey bulamadım...

DilekveTunç DilekveTunç 12.01.2012 01:30:00

MELİS ALTAN NIN CEM BOYNER VE AVCILIK ÜZERİNE YAZISI İSE AŞAĞIDA.



http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/19643106.asp

DilekveTunç DilekveTunç 12.01.2012 01:26:00

BOYNER kuş avları, Yaban domuzu avları, benim favorimdir, diyor VE ŞÖYLE DEVAM EDİYOR:



Tam isabet. Hâlâ geliyor. Artık aramızda 20-25 metre var. Mekanizmayı kurup bir tane daha atıyorum. Bu da tam hedefte. Kalbi, ciğerleri; mutlaka! Birer mermi daha yolluyoruz. Sarsılıyor, ama devam ediyor üzerimize gelmeye. Son kurşunumu da kalbine yapıştırıyorum. Ama bufalo artık kanla değil, adrenalinle koşuyor. Bitecek pili elbette düşecek, ama bizi temize havale ettikten sonra. Çoktan düşmesi gerekirdi. Çalışan bir kalbi kalmadığına eminim. Beynine nişan alsam? Ama daha 15 metre var. İp gibi dümdüz gelmiyor ki, kafası sürekli hareket halinde. O koca kafada yumurta büyüklüğündeki beyni ya tutturamazsam? Çabucak bunlar geçiyor kafamdan. “Fight or flight” (savaş veya kaç)... Eminim bilinçaltım bana çaktırmadan bunu da tartıyor. Sonra silahıma güvenmekten başka çarem olmadığını kabul ediyorum. Birimizden birimiz düşene kadar kurşun sıkmaya devam. Ben bizi yok etmek üzere üzerimize doğru koşmaya devam eden bufaloyu beyninden vurmanın hesaplarını yaparken rehberimiz Nat, onu ayağından vurdu. Böylece koşmasını engellemek istiyordu.”



Babama çok özenirdim ava ilk onunla gittim



AV merakının ilk olarak babası Osman Boyner’i izleyerek oluştuğunu kaydeden Cem Boyner, şöyle devam etti: “Ben de onu izlerdim. Çok iyi hatırlıyorum, avdan önce uzun uzun hazırlanırdı. Avdan da çizmeler, fişekler, ördeklerle geri gelirdi. Onlar balkona asılırdı. Çok gıpta ederdim, aklım kalırdı. Onun için çıkabileceğim ilk yaşta, 17 yaşında kendimi araziye attım. Avda henüz gideceğim çok yer var. Ancak Afrika, kültürüyle her şeyiyle Afrika. Hayatın çok önemsiz

ama çok önemsiz olduğunu, yaşadığın an kadar var olduğunu en iyi hissettiğim yer Afrika.”



Kalbi değil, arka bacağı onu devirdi



CEM Boyner, Afrika’daki bufalo avı sonrasındaki düşüncelerini şöyle aktardı: “Bütün önemli ve büyük sonuçlar, yüzlerce küçük ve önemsiz görünen parçaların birleşmesinden meydana geliyor. 100 metreyi 9.8’den 9.7 saniyede koşabilmek için büyük bir fark değil sayıca fazla alanda milimetrik farklar gerekiyor aslında. Atletin koşarken her adımını sadece bir santim açması 100 metrede 40 cm eder. Şampiyonu geçmek için muazzam bir fark gerekmiyor, bir kaç mini minnacık fark birleşince büyük sonuç getiriyor. Bufalo 800 kiloluk bir dev olmasına rağmen, o da yüzlerce küçük, hareketli, can alıcı parçadan meydana geliyor. İnsanın aklına hep kalbi geliyor ama bu kez Aşil gibi arka bacağından vurulunca düştü.”



http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19606499.asp

Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 506  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2025 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT