TR EN
TR EN
Belgeli Tür 505
Fotoğraflar 92806
Gözlemler 9860
Videolar 1348

FORUM

İthal doktorlardan sonra şimdi de ithal avcılar

cenkog cenkog 19.01.2012 15:09:00
Avustralyalı avcılar Karadeniz de sürek avında...





" http://www.netgazete.com/News/812874/avustralyali_avcilar_karadenizde_surek_avinda.aspx "





Yağma Hasan ın böreği nasılsa yurdumuz...


cenkog cenkog 22.01.2012 16:51:00

Bekir Çoşkun dan bir av anısı:



"https://www.facebook.com/notes/bekir-co%C5%9Fkun-ve-yaz%C4%B1lar%C4%B1/kurt/371160506232107 "

diskuso diskuso 22.01.2012 20:37:00

Doğa saygı ister... Doğa vicdan ister... Vicdan sahibi yüreklere...



KURT...



Hava çok soğuk...

...

Dün gece belki eksi 20 dediler...



Kar taneleri dönüp duruyorlar havada...



Fırtına var...



*



Yine böyle havalardaydı...



Ankara Altınçanak’ta bir dişi kurt görmüşlerdi avcılar, karla kaplı asfalt yolun hemen yakınında. Araçlarını durdurup indiler, kurt kaçmak yerine durdu...



Karşılıklı bakıştılar...



Avcılar üç yanından yaklaşmaya başladılar...



Kurt üç beş adım kaçar gibi yaptı, döndü yerden büyük bir eski kemik parçasını ağzına aldı, onu sürükleyerek gitmek istedi...



Olmadı...



Avcılara baktı, tekrar kemiğini bırakıp gitmeyi denedi, gidemedi, döndü durdu...



Ve ilk kurşun karlı ovada patladı...



Kurt, arka ayaklarının üzerine kalkıp havada bir yay çizerek yumuldu, açıldı, çığlık attı...



Yaralı yaralı gitmek isterken, dönüp tekrar kemiğini almaya çalıştı...



Bir kurşun daha bedeninde patladı...



*



Her kurşunda aynı şey oldu...



Her kurşun yediğinde Altınçanak çığlığından inledi... Düştü kalktı... Kaçmak yerine hep dönüp dönüp kemiğini de götürmek istedi...



*



Avcılar cansız dişi kurdun başına toplandılar...



Ağzının hemen ucunda götürmek istediği kemiği duruyordu hâlâ... Kemiği bırakıp da niye kaçmadığına bir türlü anlam veremediler...



İçlerinden birisi kurdun kemiği sürüklemeye çalıştığı yönü gösterdi...



Tümseğin arkasında beş küçük yavrusu, şaşkın ve korkulu bakışlarla bekliyorlardı anneleri dişi kurdu...



Sevgili Metin Sertoğlu o günü gözleri ıslanarak anlatmıştı:



“Yavrular açtı, annenin kemiği götürmesi lazımdı...”



*



Yer gök kar yine...



Dün gece eksi 20 belki...



Ne zaman böyle olsa havalar, bir anne kurt koşar gözlerimin önünde... Beyaz karın üzerinden bebeklerine doğru, ağzında kemiği...



Ayak izleri kırmızı...







*****



BEKİR COŞKUN



surgeon surgeon 22.01.2012 21:01:00

İnsanın gerçekten boğazı düğümleniyor. Söylecek şey bulamıyorum. Ne yapalım, eleştirmeyip de övelim mi bu avcıları?...

cenkog cenkog 22.01.2012 21:07:00

Her platformda ciddi bir savaş vererek bu işin tümüyle yasadışı ilan edilmesi için çalışmalıyız...

diskuso diskuso 22.01.2012 21:24:00

Ölçü vicdan ve merhamet duygularımız; kuşlar olsun, memeliler olsun onların dileri yok ki anlatsın, yazsın. Duyarlılığın için teşekkürler Sevgili Murat...

halimdiker halimdiker 22.01.2012 23:33:00

Kah cevizlere, kah kestanelere, kah üzümlere dadanırdı domuzlar. Bir de hazzetmezdik ya domuzlardan... Hadi dediler sürek avına çıkıyoruz. Tüm köylü toplandık. Domuzların yattığı vadiyi sardık. Aşağıdan köpekler ve avcılar sürmeye başladılar üstümüze doğru sürüyü. Biz yukarıda açıklıkta bekliyorduk. Tam üzerimize geleceklerdi ve bizde yaylım ateşine tutup azılı, gebe, yavru ne varsa imha edecektik. Vadiden homurtular gelmeye başladı. Biz de düşman bekler gibi elimiz tetikte heyecanla bekledik. Tam önümüzdeki çalılık gürültüyle hışırdadı ve kahverengi bir dev kafa gözükmesiyle ateşe başladık. Büyük bir homurtu koptu. O koca kafalı dev inleyerek ayağa kalktı. Ve biz kalakaldık... Nereden çıkmıştı bu. Oysa hiç ayı görmemiştik biz bugüne kadar. Acı içinde inleyerek devrildi toprağa. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Yavaşça yaklaştık ayının cesedine. Yutkunamıyordum bile, boğazım düğüm düğüm olmuştu. Derken yine çalılıklardan kıpır kıpır bir şeyler yaklaştı. Elimiz tetiğe gitmedi bu sefer. Çalılık aralandı ve üç pofuduk küçük ayı çıkıverdi. Hemen ayrıldık anne ayının cesedinden. Uzaktan seyrettik. Mırıl mırıl annelerini yalayıp çekiştiriyorlardı. Usulca koynuna girip uyuklamaya çalıştılar. Hava karardı.. Biz ayrıldık. Ne oldu ayılara bilemem. Umarım yaşamışlardır...

Benzer bir hikayeydi bu da. Gerçek. Birinci ağızdan dinlemiştim. Tarlalara zarar veriyorlar bahanesiyle yapılan sürek avlarında heba olan bu ülkenin yaban hayatı maalesef. Kimbilir bunun gibi ne hata (!) larla nice canlara kıyıldı. Bazıları da hata bile değil kasten...

Dün gece iki Bulgar dostumuzu misafir ettik. Avcı probleminden onlar da muzdaripti. Ancak onlardaki büyük memeli tür ve sayısı bir hayli ileride bizden. Onlardan kaçıp gelen ya da yayılan karaca, geyik ve nadiren vaşaklar Trakya sınırından geçtiğinde adeta sınır devriyesi gibi gezinen avcılarca imha ediliyor. Bizde maalesef politikacılar genellikle avcıdır, ve yine maalesef avcıların aleyhinde olacak bir yasa çıkması şu an için mümkün değil dediler. Ve maalesef bizde de yıllardır böyle. Politikacıların, bürokratların ve işadamlarımızın arasında bolca avcı var, ya da ava karşı müsamahası çok olan insanlar. Şimdilik onlardan medet ummak çok çok zor. Mesele halkı ikna edebilmek. Kamuoyu oluşturabilmek. Ve öncelikle yeni jenerasyona yaban hayatını sevdirebilmek. Bunu başarabilmek için de birebir propaganda yapılması lazım. Bunun için de film sektörü en etkili çözüm. Belki sanat camiasını buna ikna edebilir ve güzel senaryolar oluşturulabilirse hedefe giden yolda büyük bir başarı elde edilir. Kamuoyunu ikna ettikten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecektir diye düşünüyorum...

cenkog cenkog 22.01.2012 23:51:00

Doktora tezim için hazırlayacağım belgeseli bu yönde yapacağım...

millidere millidere 22.01.2012 23:54:00

boşuna, boşuna



ne desek boş ve acı



en çok acıtanı da, bu sitede bile bir sürü avcının olması...

abrecchia abrecchia 22.01.2012 23:56:00

+1

cenkog cenkog 22.01.2012 23:59:00

Masum bir kuşun canına kıydıktan sonra, dünyanın en güzel fotoğraflarını çekseler neye yarar, hangi canı geri getirir...

halimdiker halimdiker 23.01.2012 00:00:00

Aysarının Zilleri adında bir sinema filmi çekilmiş Sarıkamış ta, yıllar önce. Ben de bir ara tesadüfen rastlamıştım. İnanılmaz görüntüler vardı. Atlıkızak ile çocukları okula götüren köylüler, yolda kızağın peşinden gelip saldıran kurtlar ( yanlış bir hayalgücü), kürk ticaretiyle geçinen köylüler ve kurt kapanları ile avladıkları onlarca yabani hayvan postunu pazarlıkla almaya çalışan kürk tüccarları. Bu topluluktan sıyrılan bir de öğretmen vardı. Ormana gidip kurt kapanına yakalanan kurtları sakinleştirip başını okşayarak kapandan kurtları kurtarıp salan bir öğretmen ve öğrencilerine doğa sevgisini aşılamaya çalışan örnek bir insan... Farklı bir türk filmiydi. Bir kez trt de rastladım bir daha da hiç göremedim. CD sini bulursanız seyretmenizi öneririm.

Dikkuyruk Dikkuyruk 23.01.2012 00:29:00

+1

armadillo armadillo 23.01.2012 09:19:00

Bu hikaye, çocukken köpeğimizin gözlerimin önünde belediye görevlileri tarafından vuruluşunu anımsattı bana. Hala unutamam...

cenkog cenkog 23.01.2012 17:23:00

Geçmişten şimdi aklıma gelen elim bir hadise: Bekir Çoşkun a bu olayı aktaran ve o günkü avcılardan birisi olan Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanı Metin Sertoğlu nun genç müzisyen oğlunun 12 Ağustos 1994 günü kaçırılmasını ve boğularak hunharca öldürülüşünü bilmem belki benim yaşımda olanlar hatırlarlar...

ogunturkay ogunturkay 23.01.2012 19:43:00
Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 452  |  Kalan Tür Adedi:39
Copyright TRAKUS © 2008 - 2024 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT