FORUM

Erzurum’da,tedavileri için İstanbul’a acilen getirilmesi gereken iki yaralı kuş var.Ali Sabancı’nın Pegasus Hava Yolları,yaralı yabani hayvanları gönüllü taşıyan bir firma.Ama Erzurum-İstanbul seferi yok.Seferi olan ise Onur Air Hava Yolları.Kuşların ; Erzurum’dan İstanbul’a getirilmesi için,gerek Onur Air Hava Yolları ile irtibat kurabilecek,gerekse,kara yolu ile getirilmesine destek olabilecek üye arkadaşlara duyurulur

Erzurum’da,tedavileri için İstanbul’a acilen getirilmesi gereken iki yaralı kuş var.Ali Sabancı’nın Pegasus Hava Yolları,yaralı yabani hayvanları gönüllü taşıyan bir firma.Ama Erzurum-İstanbul seferi yok.Seferi olan ise Onur Air Hava Yolları.Kuşların ; Erzurum’dan İstanbul’a getirilmesi için,gerek Onur Air Hava Yolları ile irtibat kurabilecek,gerekse,kara yolu ile getirilmesine destek olabilecek üye arkadaşlara duyurulur

ben erzurumdayım Nurhan Hanım,nasıl yardımcı olabilirim

telefonum 543 302 62 63

Naci bey,öncelikle yarali kuslar icin gösterdiginiz ilgiye cok tesekkür ediyorum.Fikocan `la konuyu görüsmüssünüz,umarim kuslarimiz saglikla Istanbul`a gelebilirler.Tekrar sonsuz tesekkürler,sevgiler

az önce görüştük,yarın halledecez inşallah

Şu an itibariyle SOS haberini tıklayan kişi sayısı 269.Bu rakam haberi okuyan kişi sayısı hakkında bir fikir verir sanırım.Veteriner Ahmet Emre Kütükçü kuşları sağ salim getirmek için çırpınıp duruyor.Hiç merak etmeyin O bir orduya bedel,başaracak da.İsterdim ki çorbada bizim de tuzumuz olsun.Serhat derhal haber yaptı.Elimden ne gelir,diye soran Allahın tek kulu Naci.Bu insanları bu yüzden seviyorum.Göklerin hakimi bu muhteşem kuşların,bu gün,bizler gibi duyarsız insanlara muhtaç olması ne acı! Bir kuşu fotoğraflamak için günlerce koşturan,binlerce km yapan,binlerce dolar harcayanları bile anlayabilirim ama,merhem gibi gelecek iki kelamı bile esirgeyenleri anlayamam.15 ocak 2013 saat 12 22 Büyükçekmece

Fikret Can

Naci Bey; Merhaba.



Bu gün için bir gelişme varmı. Eğer yoksa bende Erzurumluyum kardeşim şu an Erzurumda isterseniz onu yönlendireyim , karayolu ile gönderim için sizlere yardımcı olsun. Ben Kocaeli nde teslim alıp İstanbulda istediğiniz yere teslim ederim.

İrtibat için telefonum 0555 6813515

Kardeşimin telefonu Yener Çelik 0532 3384664



Not: Bu mesaj özel mail adresinizede gönderilmiş olup kuşların gönderiminde hava şartlarınıda göz önüne alın lütfen. Allah yardımcınız olsun.

Şimdi kardeşimle görüştüm. Hava yoluylada yardımcı olabilecek. Havaalanıyla ilgili bir sorun olursa lütfen irtibata geçiniz.

Ahmet Bey çok teşekkür ederim.Kardeşinizle az önce görüştüm,sağolsun çok yardımcı oldu,havayoluyla gönderecez kuşları

herkesi haberdar edecem bir kaç saat sonra

Evet galiba sorun çözüldü gibi. Naci bey ve Kardeşim bu akşam 22:50 THY uçağıyla İstanbul Artatürk Hava Limanına inecek uçağa veriyorlar. Muhtemelen uçak 00:15 gibi alana inecek. .Kuşlarımızın teslimi için kim kiminle görüşecek irtibat bilgileri lütfen. Ben kocaelinden Atatürk Hava limanına geçmeyi düşünüyorum nasıl yapacağız.

Yardım lütfen.

Ahmet bey,inanilmaz duygulandim cok tesekkürler.Fikret bey,sizi hemen ariyor.Sevgiler,selamlar...

şu an için her şey yolunda gbi,kuşları akşam uçağa bindirdiğimizde ve sağ salim teslim alındığında içimiz tamamen rahat edecek

kuşlarla ilgili de bilgi vereyim,erişkin akkuyruklu ve genç bir kaya kartalı.Akkuyruklunun ayağında,kaya kartalının kanadında bir sorun var.Vurulduklarını düşünmüştüm ama saçma izi görünmüyor. Her iki kuşda çok uzak mesafelerde bulunup getirilmiş,ipini koparanın uçana kaçana ateş ettiği bir memlekette birilerinin bu kuşları yaralı bulup ilgililere ulaştıması ne güzel.

her ikisini de görmek çok güzeldi,kaya kartalı beslemeğe çalışırken mühendis arkadaşlara kısmen hasar vermiş olsa da canı sağolsun:)

Veteriner Ahmet Emre Bey, Emine Hanım, Fikret Abicim, Naci Bey, Ahmet Bey, bir can var ortada ve sizlerin bu çabaları ile zincir kurulmuş ve sonuca da ilaşılmış gözüküyor...

Hepinizin gönlüne sağlık, iyi ki varsınız...Elimden gelen, ancak sizlerin bu özverinizin ölçülemicek değerdeki çabanızın manevi yönünde olabilmek....

Hepinize, gönülden sevgi ve selamlarımla...

Iste .!

Bu TRAKUS U ve onu olusturan insanlari bunun icin cok seviyorum.

Tamamen sivil , insancil ve ornek bir davranis , dayanisma.

Ne mutlu onlara.

Sevgilerimle.

Umarım özgür bir şekilde tekrar doğaya dönerler. Büyük özveri



Geçen Antakya da turdaydık. Kış vakti, sulakalanlar tamamen boştu Milleyha da. Bir suçulluğunu bile zar zor gördük düşünün. Ne balıkçıl, ne ördek. Yavuz Eryavuz hep neden hiç kuş olmadığını sordu durdu. Bende Hatay avcı memleketidir abi dedim. Ne görürlerse ateş ederler dedim. İki günün sonunda akşama doğru nihayetinde bir Küçük ak balıkçıl gördük. Sazlıkların üzerinde uçuyordu. O an "umarım gittiğin yerde seni vurmazlar" diye söylendim. Ercan ve Yavuz abi lerle bakışlarımızı denize çevirdik. 10 saniye geçmeden silah seslerini duyduk. Geri döndüğümüzde küçük ak balıkçıl vurulmuştu..."işte abi" dedim. "Şimdi etrafta neden hiç büyük kuş olmadığını anlamışsındır." Jandarmayı aradık ve şikayet ettik hemen. Sizde böyle durumlarda çekinmeyin. Vatandaşlık görevinizi yapın. 156 yı arayın ve şikayetçi olun, konuyu takip edin. Avcıların araçlarını ve vurdukları kuşlarla birlikte fotoğraflarını çekin. Sevdiğiniz canlılara zarar verenlerle uğraşın lütfen...

Emin in söz ettiği duruma minik bir not ekleyeyim; Samandağ daki küçük sulakalan Milleyha nın en büyük sorunu avcılık. Milli park ekibiyle gittiğimiz vakit bölgede görülen avcılara yasak av veya ruhsat vs kontrolü yapılıyor ama caydırıcı olamıyor. Ekim ayında açık açık tehdit eden bile olmuştu, tenhada kıstırırız babında. Motorsikletle giden yaşlı bir amcanın bizi durdurup, ormancılar burdalar ha silahlarınızı saklayın dediği bile oldu! Şuan Miili parklar ile birlikte ortak yürüttüğümüz bir envanter çalışması var, tamamlandığında önce sulakalan statüsü ardından da yapılabilirse bir koruma statüsü kazandırabilmeyi ümit ediyoruz. Bu aşamalara kadar, oradaki avcılığı değil sonlandırmak, azaltmak bile mümkün değil ne yazıkki..

Az evvel (15 ocak 2013 salı,saat 23 21 ) telefonla aldığım mesajı paylaşmak istiyorum :



İşlem tamam.



Açılımı ; Yaban hayat konuklarımız,bu akşam 22 50 de Erzurum/İstanbul seferini yapacak olan THY uçağına teslim edildi.16 ocak 2013 saat 00.15/01 00 sularında,Yeşilköy Atatürk Hava Limanı’na inmesi beklenen uçağı Ahmet E.Kütükçü karşılayacak.Biri kaya kartalı,diğeri ak kuyruklu kartal olan yaralı dostlarımızı teslim alacak.Yarın Fakülte de buluşacağız.

Başta,kuşlara sahip çıkan,duyarlı Erzurum Doğa Koruma yetkilileri olmak üzere,çalışmaları başlatan,yürüten Metin Bey’e,Ahmet E.Kütükçü’ye,dileğimi Trakus da haber yapan Serhat Bey e,baştan beri çırpınan üye Naci Eyüpoğlu’na,İzmit’den hızır gibi yetişen,aslen Erzurumlu üye Ahmet Çelik ve Erzurum’da görevli kardeşi Yener Çelik’e,bu iş için Aşkale’den Erzurum’a dönen,Havaalanı Müdürü Ebubekir Beye,muhtaç hayvanların nakli konusunda her zaman yardımcı olan,ancak,dünki seferlerde yer darlığı nedeniyle,kuşların sağlığı için riske girmek istemeyen Esetur Otobüs işletmeleri Sayın yetkililerine,iki gün süren bu ortak çalışmada eşgüdümünü sağlayan ekip arkadaşıma,emeği geçen,adını bilmediğim tüm yaban hayat dostlarına,desteğini esirgemeyen,değerli Trakus sevdalılarına gönülden teşekkür ederim.İyi ki varsınız.

Saygı ve sevgilerimle

Yunus demiş,ne güzel de söylemiş ;



Yaratılanı severim,Yaradan’dan ötürü.Her can,bir can,ehli,vahşi farkı ne.Şu masalsı dünyada gönül canlardan yana.Bu iki vahşi masum,bu iki yudum katıksız sevgi için,yüreğini koyan Sevgili Dostlar,bilesiniz ki bu naçiz gönlüme,geleceğe dair umut verdiniz,duygu yüklediniz.Çabalarınızı görünce,adınızı mimledim.Çünkü,batı ülkelerinde (bu söylemi hiç sevmesem de gerçek ne yazık) muhtaç yabani mahlukata,tıpkı hastalar gibi uçaklarda öncelik verilirken,benim ülkemde ne yazık ki tam tersi olan ‘’yasah hemşerim’’ zihniyetini yıktınız ve bir ilke imza atarak .THY’nı ikna ettiniz.Bu gün,ekip yoldaşım Nurhan’la sulu gözlü olduysak,bunun sebebi de sizlersiniz.Berhudar olasınız,var olasınız.

Sevgili Ali Hocam ve Emin,

Karınca öleceği zaman kanatlanır,mum tükenmeye yakın daha da canlanırmış.Tanrılar çıldırmış,kaçak avcılar kururmuş olmalı ki,sulak alan olması,Büyükçekmece kaza hudutları dahilinde avlanmanın tümüyle yasak olmasına rağmen Katliamın önüne geçemiyoruz ne yazık.Fotoğrafçı arkadaşların fotoğrafladığı anda kuğuları vuranı mı ararsın,bu gün Büyükçekmece Barınağında saçma yarasından tedavi gören 7 leyleği ziyaret ettim,onları vuran vicdansızları mı ararsın,evimde baktığım puhuya kurşun sıkan canileri mi sorarsın,tekmili birden her yerde elini kolunu sallayarak dolaşıyorlar.Bu kana susamış,kural tanımaz,toplumla,yasalarla alay eden kaçak avcıları serbest bırakan,onlarla mücadele edecek güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayarak,bu zalimleri adete,teşvik eden ülke yöneticilerine sormamız gerek,bu mezalime ne zaman dur,diyeceksiniz.



En son haber : Sis nedeniyle uçak seferi iptal edildi.Yaralı kuşlar güvenli ellerde beslenerek sabahleyin açılması umulan seferi bekleyecekler.

Baştan sona emeği geçen herkesi kutluyorum, çok güzel bir dayanışma örneği göstermişsiniz. Yaralı kartallarımıza da acil şifalar. Selamlar

Allah hepinizden razı olsun,keşke elimden bir şey gelse..

sevgili Fikret abi, başta sen olmak üzere bütün gönüllü kuş dostlarına iyi ki sizin gibiler var.. Umutlu olmama devam ediyorum bu nedenle.. Hafta sonu iğneadada da aynı sorunu yaşadık. Ne yazık ki iki nazlı "kuğu" bu katliamdan kaçamamışlardı... Pazartesi avlanma günü!!!!!!!!!! olmamasına rağmen tüfek sesleri eksilmedi... Avcılara sorarsan onlar bizden değil çantacı diyorlar... Oysa o bölgelere tam teşekküllü araç ve gereç olmadan girmek mümkün değil... Bu nedenle en azından avlanma ruhsatı ve belgeli tipler bunlar.. Ne yazık ki böyle tipler bu toprağın her yöresinde bolca var..

Orman Şube Sorumlusuna kuğuları bahsettim.. Türkiye nin en önemli sulak alanları ve doğa bölgesi iğneada yöresinde bununla mücadele etmek için bakanlık 2 kişi/ YAZI İLE İKİ KİŞİ tahsis etmiş.. Ödeneği o kadar mış... Şube müdürü biz kaçak odun kesenleri, milli serveti yok edenlerle mücadele de bile yetersiziz gerekçesini söyleyince... Bu güzellikler gayrimilli servet mi oluyor demekten kendimi alamadım...

Zihniyet bu olunca maalesef üzülmekten başka şey elden gelmiyor...



Ama iyi ki Trakuş çatısında buluşan vicdan sahibi dostlar var... İsmet İnönü nün şu güzel sözünü yazmadan edemeyeceğim... İyiler de en az kötüler kadar cesur olmalı... Evet, arazide tehdit ediliyoruz ama cesaretimizi yok etmeyelim...

kuşlar heralde İstanbula varmıştır.Dün akşam havaalanında kargoya teslim ederken epey bir hayran kitlesi edindiler diğer yolcular ve hava alanı ahalisi arasında,kaya kartalı ve akkuyruklu bu,her ikisini bir arada görmek nasip olmuyor herkese:)

inşallah istanbuldan da hayırlı haberlerini alırız

Taşınma telaşından bir kaç gün siteye giremedim. Neler olmuş neler. Erzurumda olmama rağmen böyle değerli bir fırsatı kaçırmış olmak beni üzdü ama sağ olsun Naci bey bu yardım fırsatını değerlendirmiş ve bir ekip çalışmasıyla olay çözüme kavuşmuş. Tüm emek veren ve gayret eden arkadaşlara en azından teşekkür edeyim.



Çok teşekkürler arkadaşlar...

Gelişmeler :

16 ocak 2013 ;

Ahmet Kütükçü’yle kuşları Hava Limanı’ndan aldık,16 00 sularında Fakülteye gettiğimizde,Cerrahi Bölüm Paşkanı Prof.Dr.Serhat Özsoy Hoca’mız ve Fikocan’ı bekliyor bulduk.Hoca’mız her ikisini de muayene etti.Uzun süre beslenemedikleri için çok zayıf düşmüşler.Öyle ki Fikocan’ın deyimiyle iman tahtaları açıkta kaldı.Röntgenleri,tahlilleri için sabah buluşmak üzere Serhat Hocayla vedalaştık.Üçümüz Bauhauz/Beylikdüzü’ne gittik ısıtıcı fan,uzatma kablosu vs.aldık.Beylikdüzü Aypet’den mamalar,ilaçlar,sondalar vs,eczaneden antibiyotik vs.aldık.Tümünün parasını Ahmet cebinden ödedi,Fakülte’ye döndük.Uzun bir süre aydınlatma sistemiyle cebelleştik.Sonunda,mamaları,enjektörleri,ağrı kesicileri,antibiyotikleri hazırladık,sıraladık.Fikocan tuttu,Ahmet,antibiyotiği,ağrı kesiciyi enjekte etti,besleme enjektörüne bağladığı hortumla,nefes borularına,kursaklarına zarar vermemeye olağanüstü özen göstererek,mama ve serumla beslerken,ben de Ahmet’e asistanlık yaptım.Yedirip,içirdik,sıcak kafeslerine yerleştirdik.Herkes evinin yolunu tuttuğunda saat 21 00 gibiydi.

17 ocak 2013

Az evvel Fikocan’dan aldığım Ahmet Kütükçü mahreçli son haber :

Röntgenleri çekildi.Ak kuyruklu Kartal’ın sol ayağında,kırık,Kaya kartalının sol gözünde saçma tespit edildi.Kaya kartalının tomografisi için (bir başka kurumdan) yarın için randevu alındı.Bunun anlamı,ülkemizde bir yaban hayvanının ilk kez tomografisi çekilecek.

Gelişmeleri,bu platformda zaman zaman sizlerle paylaşacağım.

Bilgilerinize,sevgilerimle.

heyecanla takip ediyorum..

kaya kartalını erzuruma 3,5 satlik bir mesafede bir köylü hemşehrim bulmuş,iki gün evinde tutmuş,beslemeye çalışmış başaramayınca kucaklamış onca yoldan milli parklara getirmiş.O da insan,bu harikulade kuşa ateş edip giden ilkel primat da insan..

bu hadise çok büyük tecrübe oldu bize,inşallah tekrarı olmaz ama olursa çok daha tecrübeli olacaz,biz kuşları bir an önce istanbula ulaştırmaya yoğunlaştığımız için bazı şeyleri atladık maalesef..

Sevgili Naci,biz elimizden geleni yaparız.Referansımız,iyi niyetimiz,içtenliğimiz,müsterih ol.Hemen hemen her konuda işin henüz başındayız.Zaman içinde,paylaştıkça bir çok şeyi öğrenip,en güzelini,en iyisini yapacağımızdan eminim.Yardıma muhtaç bir kuş bulduğumuzda,kime haber vermemiz,kimden yardım istememiz,neleri yapmamız,neleri yapmamamız,nasıl beslememiz gerektiği vs.gibi konularda uzun süredir kafa yoruyor,çalışmalar yapıyorum..Bu anlamda,Serhat Hocanın,kendini yaban hayata adamış Veteriner Dr.Ahmet.E.Kütükçü’nün deneyimlerini derleme çalışmalarım devam ediyor.Ahmet’in yazdığı,Akut’un bastırdığı ilk yardım konusundaki ilk kaynak kitabı da tarayarak ve başka kaynaklardan da yararlanarak oluşturacağım ayrıntılı bilgileri,Serhat’la (Tigrel) da konuşarak,bu platformda paylaşacağım.Böylece,en azından bu işi önemseyen gönüldaşlar için,yaban hayat dostlarımız için,bir adım daha atmış olacağız diye düşünüyorum

http://www.cnnturk.com/2013/yasam/diger/01/17/akkuyruklu.kartal.icin.seferberlik/692979.0/index.html

Naci Kardeşim inşaallah gönderimini sizler yaptınız bizlerde özgürlüğüne kavuşmasını görürüz. Tekrar ellerinize gönüllerinize sağlık.

Bu olaya vesile olan ve naçizane bizlere teşekkür eden herkese bizlerde teşekkür ederiz. Ancak esas teşekkürü bizim gibi hayatını kuşların bir parçası olarak gören insanlara değil o kuşları bulup getiren ve onların naklinde kuşlarla hiç bir ilişkisi olmayan duyarlı insanlar hak ediyor.



Selam ve saygılarımla

Sevgili Ahmet,

Keşke her şey göründüğü gibi olsa,ya da olduğu gibi görünse.Fakülte de tedavi gören kartallardan üç gündür haber alamıyorum.Önümüz çarşamba Buba nın (evde baktığım puhu) kontrolü için Fakülte ye gittiğimde,bu iletişim bozukluğunun sebebini,kartallarımızın durumunu öğrenip burada paylaşacağım.

Fikret abiciğim ;



İznin olursa bende sana katılmak isterim. Eğer müsait olursa yarın telefonlaşalım ve buluşma yerini konuşalım.



Selam ve saygılarımla.

Yanlış yorum ihtimaline karşı,işin yasal zeminine değinmek isterim.



2012-1013 Merkez Av Komisyonu Kararları

Madde 13/i



‘’Av ve yaban hayvanları yaralı veya herhangi bir şekilde bulunması durumunda tedavilerinin ve kontrollerinin veteriner hekim tarafından yapılabilmesi için en yakın Bakanlık birimlerine,(Orman ve Su İşleri) jandarmaya veya polise haber verilmeli ve teslim edilmelidir.Acil durumlarda en yakın veteriner hekime teslim edilerek Bakanlık birimine bilgi verilmelidir.’’



Özetle,tedavi amaçlı olsa bile,yabani bir hayvanı elimizde tutamayız.Yaralı bir yabani hayvan bulduğumuzda yapacağımız ilk iş,en yakın bakanlık birimine,ya da jandarma veya polise bildirmek olmalıdır.Kurtarma operasyonu bu nedenle,bakanlık yetkilisi Ahmet Kütükçü’nün isteği doğrultusunda yürütülmüştür.



Dün Ahmet Çelik geldi İzmit’ten sağolsun.Fakülte’ye birlikte gittik,gördük.Tedavileri Serhat Hoca’mız tarafından yapılan ve takip edilen kuşlara,ilaç,bakım,beslenme vs.gibi ihtiyaçlarını da karşılayan Ahmet Kütük’çü tarafından bizzat bakılıyor.

Gözündeki saçmadan kurtarılan kaya kartalının durumu sıkıntılı.Tedaviye olumlu tepki vermesi en büyük dileğimiz.Tedavisi devam eden ve ait olduğu yuvasına dönmek için sabırsızlanan ak kuyruklu kartalımız biraz beklemek zorunda.Bir kaza kurşununa kurban gitmesin diye,av sezonu kapandıktan sora bırakılması düşünülüyor.Bilgilerinize.

Fikret abi bir kaya kartalının gözünde av tüfeği saçmasının işi nedir?



akkuyruklu kartal bir kurşuna hedef olmasın diye sezon sonrasında bırakılacakmış?



abi bunlar korkunç şeyler, avcılık tamamıyla kaldırılmalı, tüfekle yakalananda direk hapse gönderilmeli...

Sevgili Mustafa,içim kan ağlasa da,sonuçta yurdum insanı bu acımasız,bu kural tanımaz avcı müsfetteleri.Fakülte deydim bu gün.Ahmet elinde paspas,gönüllü öğrenciler ve HAYTAP dan sözcü Sevgili Ege,kuşların bulunduğu alanı piri pak yaptılar.Kaya kartalına kaybettik maalesef.Otopside,başına adldığı saçma nedeniyle beyin kanaması geçirdiği görüldü.Erzurum a bir haller olmuş.Dün bir,bu gün ikinci yaralı kuş geldi.Hem de Puhu.Ak kuyruklu kartal daha geniş bir alana alındı,keyfi yerinde.Yine bu gün Çatalca dan gelen bir kuğunun röntgeni çekildi.İnanır mısınız,yine avcılar ve yine kevgire çevirmişler bu zavallı masumu.Saygı ve sevgilerimle.

Bu sitede önüne gelen istediği gibi yazı yazıyor bazen düşüncesizce bakanlık görevlisinin bu konuda bilgi edinme kanunu gereği sorgulayan derneğe yazdığı bu güzel cevabi metin hepimizin aklıda olmalı.Kötü örnek örnek olarak gösterilerek bu konuda çaba gösteren ve sayısı her gün artan güzel insanların şevki kırılmamalıdır.Yazdıklarını tekrar aktarıyorum. Sevgilerimle

"................Bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir husus; yetkililer olarak kurumumuz ve diğer kolluk kuvvetlerinin bazen haksız bir genelleme içerisine dahil edilerek başarısız, mazereti olan hatta yerine göre yasal işlem yapmayıp tahribata göz yuman kişiler olarak görülmesine ve çeşitli imkansızlıklara rağmen kurum personelinin hassasiyetle çalışmaya devam etmesidir.4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve bağlı yönetmelikler ile 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve bağlı yönetmelikler çerçevesinde kururumuzca hafta içi, hafta sonu, gündüz ve gece olmak üzere gerekli denetim ve işlemler yapılmaktadır ve yapılmaya devam edilecektir."

Sevgili Cavit,
Bir yazışmamızda Sana ‘’ Ankara’ya kim gelecek görürsün’’ demiştim ya ?

İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir misali,
Bakan Sayın Veysel Eroğlu dahil,Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tekmil tepe yönetimi İstanbul’daydı bu gün.Hepsiyle görüşüp,konuştuk,fikir alışverişinde bulunduk.İlginçtir ki,dört kişi kuşattığımız Av Yönetimi Daire Başkanı Sayın Cemal Akcan uzun süre ve sabırla,ilgiyle bizi dinledi,engin deneyimlerini paylaştı.Üzerinde durduğumuz en önemli konu Senin değindiğin avcılık konusu oldu.Haytap’lı kardeşlerimizin görüşünü bilirsin,av hayvanı lafını bile kabul etmezler.Çünkü kuruluş amaçları avcılığı önlemek.

Ama,Sevgili Cemal Başkan’ın konuyu özetleyen sözlerinin meali,bizim yıllardır konuştuğumuz,paylaştığımız,anlatmaya çalıştığımız alt paragrafta yazılı olduğu gibi.

‘’Aynı şeyleri düşünmemiz,hissetmemiz,öldürmeye karşı olmamız başka şey.Dünya genelinde,ülke genelinde,yasal düzenlemelerde avcılık realitesi bir başka şey.Avcılık yasal bir hak.Avcılığa bu pencereden bakar,hele de,kaçak,yasak avcılığı önleme konusundaki katkı ve çabalarını düşünür,yasal hakkını kullanan avcıyı anlamaya çalışır,bohçacıyı tenkit ve tecziye edersek ilerleme kaydedebiliriz.Tu kaka diyerek,dışlayarak,ötekileştirerek,nahoş sözlerle itham edip,suçlu ilan ederek sorunun üstesinden gelmemiz hayal olur.Hele de,diyalog yollarını kapatır,etkiye tepki denklemini göz ardı eder,yangına körükle gidersek,farkında bile olmadan ve istemeden sorunun daha da büyümesine sebep olabiliriz.Ola ki yasaları beğenmiyor,değişmesini istiyoruz.Bunun yeri Millet Meclisi.Çalışır,çabalar ikna eder,yasaların değişmesini sağlarız o başka.Ama,yasalar var olduğu sürece,vatandaş olarak uymaya,yönetici olarak uygulamaya mecburuz .’’

Tüm yöneticilerden hüsnü kabul gördüm,söz aldım.Ankara’ya daha bir rahat geleceğim haberin ola.

Sevgili Fikret Abimiz, ne güzel haberler bunlar.Hep söylüyorum ve söyleyeceğim. Felsefemiz "iyimser gelecek" bu benim bulduğum, ürettiğim birşey değil.253 bilim adamının görüşlerinden oluşan bir felsefe, her biri ayrı dalda dünya çapında insanlar.İnsanlık tarihinden bu yana herşeyin daha iyi ve dah ucuz, daha kolay insanlığın ve doğanı geleceği için hesaplandığı görüşü.Tek tek aradan çıkan bireysel tatmin içeren zırvalar değil.Ben geçen iki haftada 4 kez İstanbul a günü birlik hukuki sorunlar nedeni ile toplantılara geldin döndüm, karda kışta. Seni bir hukukçu olarak bakanın özel avukatı ile görüştürüp, yemek ısmarlayacaktım sırf tanışın ve doğrudan onunla konuşup öyle Ankara ya gel diye.Şimdi sen daha güzelini yaptın ama bizim buluşmamız halen baki. İşler daha kolay olacak , kurdelayı birlikte keseceksiniz. Buna yürekten inanıyorum gelecekte.Yapacağımız tek şey "RESPECT" denilen ingilizce hocamın, imaknım olsa bir ocağın arkasına yazıyı bağlar gökyüzünde dolaştırırım dedikleri " SAYGI" her tür düşünceye saygı.
Bu Cuma ODTU Biyoloji de yeni birtakım projeler için toplantı yaptık Burak ile.Bugün Çamlıdere ye bir ziyarete gittim. Yine işim gereği.Bitince karda 1,5 saat yürüdüm yayla evindeki hırsızlığı yerinde tesbit için. Tüm kavşaklarda bakanlığın siyah plakalı araçları avcı kontrolu yapıyorlardı. Dağlardan avcıların silah sesleri geliyordu. Batan araçların izlerini ve havaya sıkılan fişeklerin boş kovanlarını topladım; görüntü ve çevre kirliği yapıyor diye.Kar üstünedeki tavşan, vaşak, tilki ve kurt izlerini gösterdim yürürken Bilkent te yönetici daire başkanıma.O sırada yalıçapkını başkanım Ali Murtaza aradı uzun uzun sohbet ettim.Avcılarla karşılaştım."Yırtıcılara atmıyorsunuz değil mi?" dedim. "Akbaba yı biliyorsunuz değil mi? "dedim. Yok abi domuz avlıyoruz dediler.Köpekler de kayboldu zaten dediler.Jandarma İstanbul yoluna bıraktığımız arabanın plakasından bizim arkadaşı cepten aradı.Arabanızda anahtar var camı kırarlar dedi.Yani anlayacağın herşey daha güzel olacak.Buna yürekten inanıyorum. Bu site ve buraya yüreğini koyanların emeği hiç boşa gitmeyecek.Serhat ı ve arkadaşlarımızı zorda , açmazda ve yalnız bırakmaya hiç birimizin hakkı yok. En azından ben hep öyle düşünüyorum. Sarıyer de Fuatpaşa Yalısı nda 7.Nisan.2007 de yapılan 11.Ornitofoto Toplantısında Mehmet Gürbüz, Aykut İnce, Alptekin Kutlu ve Ceki Gabay dan sonra benim isteğim ve ısrarımla konuşma yapmasını istediğim ve TRAKUS un ilk tanıtımı ile ilgili toplantıdan beride bu düşüncem hiç değişmedi. Ölene kadar da kimse ya da hiç bir olay değiştiremez. Yeterki senin gibi hem hukukun içinden gelen hemde doğaya gönül vermiş büyüklerimiz bizleri buralarda öksüz bırakmasın.Devlet kapılarından iş çıkarmak kolay değil.Bir STK yetkilisi devlete küfrediyor bütün kapılar kapanıyor yukarıdan gelen talimatla. Herkes bize şüpheyle bakıyor.Kötü bir vaka yeniden 32 iyi vaka gerektiryor.Buda kolay değil.Sen gel biz dağları aşar iastanbul a senin hayalinden güzel merkez yaparız. Sevgilerimle

Sevgili Fikret Abi, bir gün bu alemden göçüp gideceğiz.Ama biz bu işten acaip zevk alıyoruz bunu çok iyi biliyorum.Hiç kimse için değil sadece kendimiz için çaba gösteriyoruz.Sonunda birşeyle oluyorsa oluyor.Doğa da nasibini alıyor.

HAYAT BU

Üzülüyorsun, takma diyorlar,
Kızıyorsun, değmez diyorlar,
Boş veriyorsun gamsız diyorlar.
Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar,
Çekip gidiyorsun, mücedele et diyorlar,
Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar,
Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar..

Ölünce ne diyecekler ?
Muhtemelen... "ölüm sana yakışmadı."
Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler..!

Neyzen Tevfik demiş ki ;
Hayat çatlak bardaktaki suya benzer,
İçsen de tükenir içmesen de;
Bu yüzden hayattan tat almaya bak,
Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.

Sevgilerimle
Cavit Bilen