Yazar Scott Wallace ve fotoğrafçılardan oluşan bir ekip, en son bakir bölgelerden birinin petrol devleri tarafından tehdit edildiği Amazonlar ın kalbine yolculuk ediyor.
Andrés Link, çantasını sırtına takıp nemli sabah ayazında yola koyulduğunda, gece yağan sağanak yağmurun suları hâlâ yapraklardan damlamaya devam ediyor. Gün henüz doğmuş olmasına rağmen orman daha şimdiden hayvan bağırışları ve cıvıltılarla dolu: çığırtkan maymunun gırtlağının derinlerinden gelen haykırışı, ağaçkakanın yankılı tak-tak-tak-tak sesi, daldan dala birbirini kovalayan sincap maymunlarının ciyaklaması. Uzaklarda garip, ulumaya benzer bir ses yükseliyor, kesiliyor, sonra yeniden başlıyor.
"Dinleyin!" diyor Link kolumu kavrayıp kulak kabartarak. "Titi maymunları. Duyabiliyor musunuz? İki tane birden, düet yapıyorlar." Maymunlardan birinin tiz, ritmik haykırışını, sonra da ötekini taklit ediyor. Çoksesli koroyu oluşturan iki farklı ezgiyi ancak ondan sonra fark ediyorum.
Bu yaygaracı şenlik, yeryüzünün biyolojik açıdan belki de en zengin noktasından geçerek yaptığı her günkü seferinde Link e fon müziği oluşturuyor. Universidad de los Andes primatologlarından Link, akkarınlı örümcek maymun üzerinde araştırma yapıyor ve şu anda da genelde bir grup maymunun toplandığı tuz yalama yerine doğru yürüyor.
Güçlü ve yaygın köklü devasa kapok ve tropik incir ağaçları, ormanın kubbesine doğru Roma sütunları gibi dimdik uzanıyor. Çatallı dallarını kaplayan orkideler ve ananasgiller böcek, çift yaşamlı hayvanlara, kuş ve memelilere yaşam ortamı sağlıyor. Boğucu sarmaşıklar sımsıkı bir kucaklaşmayla gövdelerini sarıyor. Burası öylesine yaşam dolu ki, hayvanların ayak izlerinde biriken sularda bile minicik dişli sazancıklar oynaşıyor.
Bir yamaçtan inerek, ışık ve besin peşinde az da olsa yer değiştirmeye olanak tanıyan bir metrelik ayaklı kökleri yüzünden yürüyen palmiye olarak adlandırılan ağaçlarla bezenmiş bir ormana giriyoruz. Bu sayılanlar, Tiputini Biyolojik Çeşitlilik İstasyonu nun (TBS) dört bir yanında göze çarpan milyonlarca evrimsel adaptasyondan biri. Universidad San Francisco de Quito tarafından yönetilen İstasyon, yaklaşık 9800 kilometrekarelik el değmemiş orman yaşam alanını içine alan doğu Ekvador daki Yasuní Ulusal Parkı nın kıyısında, 650 hektarlık bozulmamış orman alanında çalışmalar yapıyor.
.........
http://www.ntvmsnbc.com/id/25411892/