TR EN
TR EN
Belgeli Tür 505
Fotoğraflar 92806
Gözlemler 9860
Videolar 1348

FORUM

İstanbul a yakışan bir MERKEZ istiyorum

eke1 eke1 24.01.2013 22:30:00
Aşağıdaki ilk paragraf,T.C Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün,07 haziran 2012 tarih ve 28316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan,1012-2013 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları kitapçığının 7.Sayfa (rr) paragrafından alınmıştır :



‘’KURTARMA MERKEZİ : Taraf olunan uluslar arası sözleşmeler gereğince el konulan veya doğal afetler,çevre sorunları,yaralanma ve sahipsiz kalma gibi nedenlerle bakıma ve tedaviye muhtaç olan av ve yaban hayvanlarının,tekrar doğal yaşama ortamlarına bırakılıncaya.. kadar bakım,tedavi ve rehabilitasyonlarının yapıldığı yerleri ifade eder.’’



Yaban hayata sahip çıkmak yasal görevimiz olsa da,bu gün,koca İstanbul’da MERKEZ olarak kullandığımız mekanın durumunu,yaralı kuşların halini görmek isteyenler :



https://www.facebook.com/media/set/?

set=a.10151171207137886.467427.674962885&type=3



adresteki fotoğraf albümüme bakabilirler.(Fotoğraflar 18.09.2012 tarihinde çekilmiş olsa da,durum bu gün de aynıdır.)



Yılardır,arazide rastladığım,ya da haber aldığım yardıma muhtaç yaban hayvanlarını İÜ Veteriner Fakültesi Cerrahi bölümüne taşır,doğaya dönmeleri için yardımcı olmaya çalışırım.Kendini yaban hayata adamış Prof.Dr.Serhat Özsoy ve Veteriner Ahmet Kütükçü ve yaban hayata gönül veren bir avuç öğrenciyi orda tanıdım.Yine yıllardır,Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı da olan Prof.Dr.Serhat Özsoy ve arkadaşlarının İstanbul’a bir Yaban Hayat Rehabilitasyon Merkezi kazandırma çabalarını,çırpınışlarını,kararlılıklarını hayranlıkla izlerim.



Sorunun boyutlarını,leyleklerin,göçmen kuşların yaşadığı dramı,neden İstanbul sorusunun cevabını bilmek isteyen herkes ve özellikle,doğa sevdalısı,gönül dostlarımın,



https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151234237137886.476478.674962885&type=3



adresindeki fotoğrafları inceleyebilir,fotoğrafaltı yazıları okuyabilir,düşünce ve önerilerini paylaşırlarsa eğer,ziyadesiyle mutlu olurum.



SORUN NE :

1-Üniversite içinde,akademisyenlerin,gönüllülerin rahat çalışabileceği,ihtiyaca cevap verecek,sadece yaban hayata ayrılmış,ilk müdahale ve tedavilerin yapılabileceği bir Yaban Hayat Tedavi Merkezi nin olmaması.

(var olduğunu iddia edenler fotoğraflara bakabilir,Merkez’i ziyaret edip görebilir,yardım dahi edebilirler)



2-Bu merkezde tedavi edilen hayvanlardan :

a) Yeniden doğaya dönebilecek olanların uyum ve adaptasyon çalışmalarının yapılacağı,

b) Doğaya dönme şansı olmayan hayvanların da,huzur içinde yaşayabileceği bir Yaban Hayat Rehabilitasyon Merkezi’nin olmaması.





ekrem67 ekrem67 19.04.2013 18:42:00

milliparklar sitesindeki trakus resimlerini izlerken fon müziği çok keyifliydi,trakusa da böyle bir uygulama iyi gider diye düşünüyorum

DilekveTunç DilekveTunç 19.04.2013 12:54:00

Trakuşçuların fotoğrafları e-kitapta:
http://www.milliparklar.gov.tr/kitap/9/?sflang=tr#p=1

Bu kartları Dünya SulakAlanlar Gününde vermişlerdi bize. Siteden görmeyenler olmuştur belki.

Dilek

ekey ekey 19.02.2013 00:51:00

Güzel gelişmeler bunlar Fikret Abi, emeklerinize sağlık...
Selam ile...

eke1 eke1 19.02.2013 00:26:00

Bu gün,E.Nurhan Tekin Hanımefendi ile birlikte,İÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sayın Halil Güneş Hocamızı ziyaret ettik.Onca yoğunluğuna,randevusuz olmamıza rağmen bizi çevirmediler ve çok da sıcak karşıladılar.
Kendimizi kısaca tanıttıktan sonra,sebebi ziyaretimiz olan,Yaban hayat için,Fakülte içinde tahsis etmeyi düşündükleri yer hakkında bilgi edinmek istediğimizi söyledik.İşin ivediliğini anlatmaya çalıştık,ilgiyle,dikkatle dinlediler.

Bu konudaki kendi düşünce ve tasarruflarını uzun uzun anlattıklarında,konuya,en ince detayına kadar,ne denli hakim,ne denli vakıf,ne denli hevesli olduğunu gördüm,hayret ettim,hayran kaldım.Beş dakika kaydıyla başlayan görüşmemiz,bir birimizin meramını anladıkça,öyle içten bir mecraya aktı ki,kırk beş dakikayı buldu.Öyle ki,görüşme esnasında iki konuğu gelmiş olmasına rağmen,mutabık kalana dek Saygıdeğer Hocamız yanımızdan ayrılmadılar.

Hocamızın sözlerini özetlersem : Tahsis edilecek yerde hem,elektrik dağıtım şirketinin eski bir trafosu,hem de fakültenin yeni yaptırdığı trafosu var.Hem yer altı,hem yer üstü tesisatları karmaşık.Bürokratik yazışmaların sonunu beklemek,almak gerek.Verilen söze göre geçtik yıl başında bitecekti,olmadı.Bu nedenle şu gün olur diyemem.Ama Ben de bir an evvel olmasını istiyor,çalışıyor,takip ediyorum.

İlginç bir örnek verdiler : Romalılar,Atinalılar.Romalılar düşünür,Atinalılar eylemci.Ama,aralarındaki savaşları kazanan hep Atinalılar oldu.Ve eklediler :
Önüme gelecek,ayakları yere basan bir planı,projeyi değerlendirir,gereğini de yaparım.Ama,bu konuda bu güne kadar böyle bir proje önüme hiç gelmedi.

Huzurlarından,işini iyi bilen,sağlam basan,işe kalkışmadan önce,en ince ayrıntıları da düşünerek planlayan,boşa kürek çekmeyen,günü kurtarmak yerine,geleceği de düşünen,planlayan,yalnız kanatlılara değil,tüm yaban hayat mahlukatına değer veren,sahip çıkan,mütebbir bir yönetici,bilgili,deneyimli,liyakatli,beyefendi bir Dekan,görgülü,saygılı,Müşvik ve güler yüzlü bir evlat tanımanın huzuruyla ayrıldık.

Netice : Ahmet E.Kütükçü de kabul ederse eğer,bundan böyle ilk işimiz,Sayın Serhat Özsoy Hocamızın nezaretinde,hazırlayacağımız,ayağı yere basan bir proje ile,Sayın Halil Güneş Hocamızın huzuruna çıkmak olacak.
Ön görüm şu ki, MERKEZ hayalimizin Fakülte ayağı,biraz gayretle,sonbahar göçüne yetişebilir.
Saygı ve sevgi ile.





eke1 eke1 2.02.2013 22:10:00

Her konuğa bir hediye paketi günün sürprizi oldu.
Kalem,not defteri,Ramsar Alanlarımız Kitapçığı,Sulak Alanlardan Yansımalar Kitapçığı yanında iki hediye daha var ki beni çok mutlu etti.Her biri 100 karttan oluşan,Türkiye’nin kuşları Kart Takımı(fotoğraflar,Trakusluları fotoğraflarından seçilmiş) ve Türkiye’nin Sulak Alanları Kart Takımı (Bakanlık arşivi fotoğraflarından oluşmuş.)
Üstüne üstlük bir de,flamingo,leylek,yalıçapkını gibi kuşların şirin mi şirin rozetlerini dağıttılar.
Günün tek üzücü olayı,Genel Müdür Sayın Ahmet Özyanık’ın,bir yakınını kaybetmiş olması nedeniyle,onca özenle hazırlandığı sempozyuma katılamamış olmasıydı.Kendilerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
2 şubat 2013 Büyükçekmece.
Fikret Can

eke1 eke1 2.02.2013 22:07:00

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü
İzlenimlerim :

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Burdur Şube Müdürü Sevgili Tamer aradı,2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlamalarına katılmak üzere İstanbul’a geleceğini söyledi ve beni de davet etti.
Bu gün,E.Nurhan Hanım’la,kutlamanın yapılacağı otele vardığımızda 09 15 gibiydi.Otele adım attık ki,karşımızda,Doğa Koruma ve Milli Parklar Gen.Müdürlüğü tekmil tepe yönetimini bulduk.Güler yüzle karşıladılar ve tek tek ‘hoş geldiniz’ dediler.

Özenle hazırlanmış sempozyumun açılışını Genel Müdür Yardımcısı Sayın Mustafa Akıncıoğlu yaptılar.Bakan Sayın Veysel Eroğlu ve konuşmacılar,Ramsar Sözleşmesi ve ülkemizdeki uygulamaları hakkında,ülkemizdeki sulak alanların korunması,yitik sulak alanların geri kazanılması için yapılan çalışmalar hakkında ayrıntılı,aydınlatıcı bilgiler paylaştılar.

Verilen aralarda,bir çok yetkili ile,İstanbul’a Yaban Hayat Merkezi kurulması konusunda görüşme şansı buldum.Hepsi sabırla dinlediler,görüşlerini paylaştılar.Görüşmelerimiz öyle samimi ortamda geçti ki,bir ara kendilerine ‘‘bu sıcak duruşunuz,bu içten gülüşünüz,ben Ankara’ya gelsem,bildik bürokrat tavrına dönüşür mü ?’’ diye takılmadan edemedim.

En uzun ve ilginci,Av Yönetimi Daire Başkanı Sayın Cemal Akcan ile yaptığımız sohbetti.Bir yanda E.Nurhan,bir yanda Haytap Sözcüleri Ege ve Şule ve bendeniz tabi.Bi ümüğünü sıkmadığımız kaldı desem yeridir.Sevgili Cemal Başkan’ın,güler yüzüne,sabrına,deneyim ve bilgi birikiminin verdiği rahatlıkla,karşısındakini ikna yeteneğine hayran kaldığımı ifade etmek isterim.
Merkezi konuştuğumuz Genel Müdür yardımcısı Sayın Mustafa Akıncıoğlu,DPT’ye vurgu yaptı,plan ve bütçe imkan verdiğinde çözülebileceğini,ifade ettiler.

Bakan Sayın Veysel Eroğlu kısa konuşmasında ‘’Marifet iltifata tabidir’’ sözüne dört kez vurgu yaptılar ve ‘’her şey para ile ölçülmez,ekolojik denge,küresel ısınma,su kaynaklarının korunması,beşerin geleceği gibi.öyle değerler vardır ki,pahası biçilemez.Geleceğe yatırım yapmaktan kaçınmayız.’’ Dediler.Sergiyi gezdiğimiz esnada,Merkez ihtiyacımızı,Bakan Sayın Veysel Eroğlu’na anlatma şansı buldum.Sabırla dinledi ve ilgilendiler.

Edindiğim izlenim şu ki : Tüm yetkililer önem ve aciliyetin farkındalar.Tedavi merkezi için Avcılar Kampüsü’nde,rehabilitasyon merkezi için Çatalca’da uygun arazi de var,ama bütçe yok.Karacabey merkezi gibi bazı uygulamalar,Bakanlık’dan ihale almış hamiyetperver müteahhitlerin himayesiyle kurulmuşlar.Ama İstanbul’un ihtiyacı,bakanlık katkısı olmadan,mütevazi bütçelerle olacak gibi görünmüyor.Bu durumda biraz daha çalışmamız,soruna omuz vermemiz,şartları zorlamamız gerekiyor.

ahmet ahmet 26.01.2013 23:51:00

o fotoğraflarda ki yer içler acısı...hatta felaket...kabul edilmesi mümkün değil...benim de isyanım buna ve bu durumu düzeltmeye...sorun yaban hayvanlara bakılan bir yerin profesyonelce yürütülmesi...bu hayvanlara bakanlar sadece öğrenciler olduğu ve sadece salt hayvan sevgisiyle bunu yapmaya çalıştıkları için tek bildikleri kafesteki hayvana yiyecek vermek oluyor...ben 10 yıl boyunca burada hayvanlara baktım yüzlercesini doğaya kazandırdık...ancak günümüzün yarısı temizlikle geçerdi...Fikret bey ve Nurhan hanımda bilir o eski yıkık kafeslerde bile temizliğe ne kadar özen gösterdiğimizi..ben Erzurum da olduğum için bu duruma müdahale edemedim...ancak şu an bu durumu değiştirmek için elimden geleni yapıyorum...en azından istanbulda olduğum şu birkaç haftada düzelticem çoğu şeyi...istanbul da bir rehabilitasyon merkezi kurana kadar burada hayvan bakmaya devam edeceğiz ve bu şartları düzeltmeye mecburuz...aslında burada suçlayacak birisi de pek yok...zira öğrenciden bu profesyonelliğide bekleyemiyorsunuz çok fazla...ancak şunu bilin ki İstanbul Üniversitesi veteriner fakültesinde yaban hayvanları için çok emek harcamış ve öncülük etmiştir...tek sorun burada işleri organize edecek birisinin eksikliğidir...direkt fakülte içinde veteriner hekim öğrencilerini eğitmek yaban hayvanları konusunda bilgili hale getirmek bile başlı başına çok önemli...

magari magari 26.01.2013 22:46:00

Fikocana ve tüm dostlara selamlarımla konunun çok isabetli bir konu olduğunu ve üstümüze düşücek bir görevi elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışacağımı belirtmek isterim.

Saygı ve sevgilerimle.

eke1 eke1 26.01.2013 12:19:00

Ata sözümüz der ki ; Parayla iman kimde bilinmez.Konuyla ilgilenen gönüldaşlar için iletişim,sadece bu forumla sınırlı değil.Bir konuyu,sağa sola saptırmadan,bir birimizi incitmeden,kendi mecraında,tartışma,geliştirme,sonuçlandırma becerisini henüz başaramadığımızı bilen,ya da yardımcı olduğunun bilinmesini istemeyen,yaban hayat sevdalılarının neler yaptığını,hangi kapıları zorladığını biliyorum.Forumu açarken bu kadar ilgi ve destek göreceğini beklemiyordum açıkça.Bu haliyle forum amacına ulaşmıştır.Bu nedenle forumu kapatıyorum.Bundan sonraki gelişmeleri bekleyip göreceğiz.İlgi gösteren,destek veren tüm dostları saygıyla selamlıyorum.

Gelişmeler için irtibat telefonum : 0532 216 92 84

Büyükçekmece

Fikret Can

karaani karaani 26.01.2013 11:47:00

Foruma katılmasamda ilgiyle izliyorum,Gayet başatılı bir operasyon oldu.Hatta Türkiyede Böyle bir organizasyonun yapılması Hemde " Mermi atılabilir nolacakki vur gitsin" diyilen biz zamanda yapılması bile müthiş bişey,bir aşama.

Denizi geçip derede boğulmayın.

Naci abinin Ego tatmini gibi bi derdi olmaz Ahmet Bey,

Yazdıklarınızdan Sizinde Yaban Hayat için değerli bir insan olduğunuz belli, Eğer kısıtlı imkanlar varsa bu sizin suçunuz değil ve fakat Naci abinin dediği gibi bir ortam varsa biraz daha dikkat etmek gerekir sanırım. Kısıtlı ve zor imkanlar temiz olmayı engellememeli.

Tartışmak yerine Türkiyede 2 kuşun İstanbul a nakledilip iyileştirilmeye çalışıldığının ve bunu Trakuş ekibinin başardığının tadını çıkaralım.

Çalışmalarda emeği geçen herkesi kutlarım.

NACİEYP NACİEYP 26.01.2013 11:04:00

Ahmet Bey kurduğum cümlelere azami dikkat ederim,kimseyi itham etmediğimi,bu işi özveriyle yapanları incitmek istemeyeceğimi ta başından yazdım

Erzurumda nelerin yapılıp nelerin yapılamadığını ben de az çok biliyorum,rahatsız olduğumuz şey fotoğraflarını gördüğümüz yerin içler acısı durumu,bunu da kimse inkar etmiyor zaten

ego tatminiyle meşgul olsam daha az maliyetli ve çok daha fiyakalı faaliyetler var,tabiatıma çok ters olsa da o kuşlara yardımcı olabilmek için bi sürü kapı gezdim,siz de bizi itham etmeyin

ahmet ahmet 26.01.2013 09:49:00

Naci Bey kurduğunuz cümlelerin ne anlama geldiği konusunda biraz daha düşünerek yazın..aklınıza takılan soru varsa arayın beni cevaplayalım..ben bu zamana kadar Türkiye nin dört bir yanından ayısından kurduna su samuruna kadar yüzlerce hayvan nakli gerçekleştirdim..Bilseydim bu konuda bu kadar laf edeceğinizi sizi hiç bulaştırmazdım..İkincisi kaya kartalı kafasından vurulmuş ona beyin tomografisi dahi çektik..bunuda türkiyede ik defa bir kuşa beyin tomografisi çektik diye ortalıkta bağırmadık...onun için her türlü teşhis ve tedavi yöntemi uygulandı..Ancak cevap vermiyorsa tedaviye o hayvanın acı çekmesine izin vermez ve uyuturuz..bu da işimizin bir parçası hayvanların acı çekmesine yaşam kalitelerinin düşmesine engel olmak...Akkuyrukluya gelince onun bacağında kırık var ve Türkiyenin en iyi veteriner ortopedisti İstanbulda Prof.Dr. sERHAT Özsoy dur..İkincisi burada ki durum hakkında bilgi sahibi olmadan yorumda bulunmayın çöplük ne demek...eruzumda işlerin nasıl olduğunu hem barınak hem fakülte yönüyle çok iyi biliyorum...Ancak bunları anlatıp onlarla tartışmaya girmekde istemem..Kimsenin burada işi başından aşkın değil...fakültede gerçekleşen tadilat sonrası kuşlar için ayrılan alanlar yeniden verilmedi ve bu yüzden hayvanlar dar bir alanda bakılmak zorunda kaldı...Bir diğer durum fakültede işleri ben organize ediyordum ancak son 1 yıldır erzuruma görevlendirdiğim için bu sorunlar ortaya çıktı...Erzurum da yapılmayan neyin yapıldığını da benim facebook sayfamı ineceleyerek görebilirsiniz..zira sizi eklemiştim bir zahmet edip bakın..ben 12 yıldır yaban hayatı rehabilitasyonuyla ilgileniyorum..bunu ne zorluk ve imkansızlıklar içinde yaptığımı bilen bilir...ancak sizlerden şunu gürdüm destek olmak gibi bir derdiniz yok...sadece yaptığınız en küçük yardımı bile ego tatminine dönüştürüyorsunuz...bu yardım talebide Fikret beyin teklifiydi...bundan sonra sizlerden herhangi bir yardım ve destek talebim olmayacak...

gutesmienchen gutesmienchen 26.01.2013 08:25:00

Ahmet bey,bu konuda size katilmamam mümkün degil,ben forumu sesimi cikarmadan izliyorum,cünkü zaten ekip arkadasim Fikret Can (eke1) ile her konuda hemfikirim ve onu bu konuda destekliyorum. Biz Istanbul`umuza yakisan bir MERKEZ istiyoruz.

eke1 eke1 26.01.2013 00:41:00

Sevgili Naci,

Bu forumun adı ve amacı belli : İstanbul’a Yakışan Bir Merkez İstiyorum.

Kuşlarla ilgili sorunları,sen de uygun görürsen,münhasıran onlarla ilgili olan aşağıdaki forumda paylaşalım. :



http://www.trakus.org/kods_bird/uye/?fsx=2fsdl4@d&detay=3909



Son mesajında sorduğun sorularının tümünü cevapladım.Bu forumu yormamak için,mail adresine gönderdim.

Mekan olumsuzluklarına rağmen,herkes bilmeli ki,Erzurum’dan gelen kartallara olağanüstü özenle bakılıyor.Çünkü bakıcıları Ahmet E.Kütükçü.



Kuşların durumun merak eden olursa,ziyaret edip görebilirler.

Adres : İÜ .Veteriner Fakültesi,Cerrahi Anabilim Dalı,Acil Servis.Avcılar/İstanbul.

Saygı ve sevgi ile.





ahsoncel ahsoncel 26.01.2013 00:15:00

Konunun okunma sayısı 568 (hadi bunu yarıya böl 284 kişi) ,yorum yapan kişi 7 kişi.....



İşte size doğal hayata yaklaşım....

NACİEYP NACİEYP 25.01.2013 22:37:00

Abi ortada tuhaf bir durum var,kimseyi itham etmiyorum,bu işi her işe tercih ederek canı gönülden yapanları kırıp incitmek aklımdan bile geçmez,ama;

O iki kuşu ısrarla İstanbula istemelerinden,erzurumda kuşlar heba olur burada çok modern bir ortamda gerekli en iyi şartlarda bakarız diye istediklerini düşünüyorduk,işleri başlarından bu kadar aşkınsa,o çöplükte ellerindekilerle baş edemiyorlarsa niye aldılar kuşları:?

burda da veteriner fakültesi var,belediyenin bakımevi var,çok yakın bir zamanda iki kaya kartalına bakıp,iyileştirmiş ve sağ salim salmışlar,

kaya kartalının uyutulacağından bahsediliyor,erzurumda yapılamayacak neyi yapacaklardı da o kuşları oraya istediler?





eke1 eke1 25.01.2013 22:17:00

Varolasın,geçmiş olsun Sevgili Dostum,Sayın Başkanım Murtaza.Hele bir iyileş,Senin engin idari tecrübelerinden,mücadele azminden biz de nasipleniriz elbet.

eke1 eke1 25.01.2013 22:12:00

Katkın için teşekkürler Sevgili Ömer.

Sevgili Naci,

Heyecanını anlıyor,ama ayrıntılarla zaman kaybetmek,başınızı şişirmek de istemiyorum.

1-Ülkemizdeki tüm veteriner fakülteleri (at,büyükbaş,küçükbaş,kanatlılar vs.gibi) ticari hayvanlarla ilgilenir,eğitim verir.Bu nedenle ülkemizde yaban hayat eğitimi almış veteriner yoktur.Bir tek bile.Veterinerlerimizin yaban hayvanları tanımamaları onların suçu değil,eğitimin eseri.Öğrencileri yurt dışında eğitim almaları konusunda teşvik ettim bir çok kez (bunardan biri de Emin Yoğurtçuoğlu) ‘’Abi iyi de,döndüğümüzde aç kalırız’’ dediler,ilgilenmediler bile.Bu eksiği Milli Eğitim Bakanlığımız çözmeli.



Tam 25 yıl evvel,kanadından kurşunlanmış yine bir kaya kartalını getirdiğimde tanıdığım Hocamız,o gün bu gündür kendini yaban hayata adamış,bildiğim tek akademisyendir.Kendileri Cerrahi Anabilimdalı Kürsü başkanı.Doçentleri,asistanları,öğrencileri,dersleri,idari işleri,hastalar,ameliyatlar vs.zamanı dop dolu.Ama ne zaman bir yaralı yabani hayvan götürsek,baştan sona takip tedavi eder.(iki kez ameliyat etiği puhunun sargılarını bile bizzat kendi değiştirir,öylesi ilgili)

2-Yok,olmayan,bulunmayan şey demek.İstanbul’da bir merkez yok.Konumuz da bu zaten.

Fiziki mekan yok : Dekanımızın lütfedip tahsis ettiği 50 m2 kadar bir alana sığınıp sıkışmışız.Ne zaman geri alır bilinmez.

Tahsisat yok.: Yukarıda yazdığım gibi,hocalar ceplerinden,birkaç öğrenci harçlıklarından harcadığı parayla yaşam mücadelesi veriyor hayvanlar.

Personel yok : birkaç öğrenci (sanırım beşi geçmez) derslerden fırsat buldukça,sayıları değişen (50 civarı) hasta kuşların yanına koşuyorlar.Veteriner Ahmet Erzurum’a sürülmüş.Her şeyi göze alıp,İstanbul’a koşuyor ve bütün mesaisini kuşlara ayırıyor.

Bir ayrıntı daha ekleyeyim : Bakanlığa sorarsan,yaban hayat mahlukatının tedavisi için İÜ Veteriner Fakültesi ile anlaşmam var,diyor.İyi de anlaşman nerde,anlaşman varsa tahsisatın nerde kardeşim,diye sormazlar mı.

Şu yaman çelişkiye bakar mısınız : Yazın yaralı leylekleri topladım araziden ,Hocamızı aradım : ‘Yerimiz yok,kabul edemem maalesef’’ dedi üzüntüyle.Doğa Koruma’yı aradım.İyi çocuklar,hemen gelip aldılar.Ne yapacaksınız,dedim.Fakülte’ye götüreceğiz,Abi,dediler.Yer yok,diyecek oldum,Abi biz hallederiz,dediler.Sonradan Hoca gülerek anlatıyor : defalarca getirip kapıya bırakıp kaçıyorlar,mecbur bakıyorum,dedi.Allah aşkına,şu güzel insanlara gönül koyabilir misiniz ?

Yetkili de,sorumlu da,görevli de,bu tragedyayı çözecek olan da Bakanlık ve tabi Sayın Bakanımız.Hele bir ön ayak olsunlar,gönüllüler gerisini hallederler.

Saygı ile.





yalıcapkını yalıcapkını 25.01.2013 22:08:00

Abi daha önce belki bu fikrini duyanların ilk başlarında geliyorum. Sana yakışanı yapıyorsun zor ve meşakkatli bir işi üstlenmek üzeresin gönlüm yanında olacak unutma. Dün kuş yükledim felaket bronşite yakalanmışım burda fazk-la duramaıyorum yorumlarada yanmıt veremedim bağışlasın arkadaşlar selam ile kolay gelsin yaralı kuşların gözleri aydın Fikret abilerinin rehabilitasyaon merkezinde onlara ölüm yok artık.

NACİEYP NACİEYP 25.01.2013 18:43:00

o fotoğrafların altına yazılacak en güzel şeyi Koray Bey yazmış

14 sene evvel yabancı konuk öğrencilere buralar gezdiril(e)medi,gösteril(e)medi...Değişen bir şey yok hala...Ama eminim tenis kortlarının bakımı yapılmaktadır...

NACİEYP NACİEYP 25.01.2013 18:27:00

bahsettiğiniz merkezin fotoğraflarına baktım

sırf bu iş için yani kuşların bakım tedavi rehabilitasyonu için özel bir merkez olmadığı belli de bu kadar pİs ve iğrenç olması şartmıymış anlamadım

bir süpürge,bir kova su,çöp kutusu da mı bulamıyorlarmış

biz o güzelim kuşları böyle bir mezbeleye göndermek içinmi kendimizi paralamışız burada

shooter shooter 25.01.2013 17:38:00

Bunun için kaynak yaratmak devlet için hiç de zor olmaması gerek... Yaban hayatını rehabilitasyon için kaçak avcılıktan elde edilen ceza gelirleri ya da turistik görüntü altında av yaptırmadan elde edilen gelirler kullanılarak bu yapılabilir. bir tek yasa değişimi ile yapılabilir.. bunun için TBMM mail bombardımanı bile etkili olur...

En azından ilk adım bu olabilir...

eke1 eke1 25.01.2013 16:49:00

Ahmet,Özmen,Ferit,İskender,Naci,Cavit ilginize teşekkür eder,sevgiler sunarım dostlar.



Mevzuat :

5199-Hayvanları Koruma Kanunu

MADDE 4.

e) Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.

f) Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.



MADDE 6.

Hiçbir kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile yapılır.





Burada sözü edilen evcil hayvanlar.Yabani hayvanlara bakmak Bakanlığın iznine tabi.Uygulamada ise,Bakanlık mevcut barınaklarla anlaşma yapar ve yabani hayvanların bakımına izin verir.

Önemli konu dernekleşmek.Bu konuda çalışmalarım var.Yeterli katılım olursa işimiz daha da kolaylaşır.6. madde de belirtildiği gibi dernek olarak,idarenin,arazi,bina,demirbaş tahsislerinden rahatlıkla faydalanılabilir.



Sevgili Cavit,kadim Dost’um,her zaman soluğunu ensemde,desteğini yüreğimde hissederim.Şu gençlerin çırpınışını görüyor musun,Onlar varken sırtımız yere gelir mi ? Ankara’da kim takip eder.diye soruyorsun ya,yakında öğrenirsin :) Güvenin için teşekkürler,gözlerinden öperim.



Karacabey’i biliyorum.Bu yüzden,neden İstanbul sorusunu aşağıdaki adreslerde epey bir irdeledim.



https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151234237137886.476478.674962885&type=3#!/photo.php?fbid=10151234238412886&set=a.10151234237137886.476478.674962885&type=3&theater



https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151234237137886.476478.674962885&type=3#!/photo.php?fbid=10151234238492886&set=a.10151234237137886.476478.674962885&type=3&theater



Saygı ve sevgi ile.

atmacamana atmacamana 25.01.2013 14:28:00

Sevgili Fikret Abim,

Ağabeylerin abisi, avcıların ekesi, dervişi, mevlanası, kuşçuların , pir sultan abdalı.Yine bir bayrak açmış yürüyorsun peşinde sevgi dolu kalpler ile.Senin isminin soluna bir kalp yetmez.Ama sen pek çok kişinin kalbindesin zaten.Söz uçar yazı kalır diye buradan da yazmak istedim.Hem geçmişi bilelim hemde geleceğe, Erzurum da bu işe yüreğini koyan, misafiri olduğum kardeşimden, Edirne de kaçak-yasak avcıları kovalayan gençlere ışık tutalım yol yordam konusunda biraz daha bilgi sahibi olsunlar. Belki birinin bir yakını karar verici görevlere gelir ve işi çabuklaştırabilir diye.

Rahmetli Av ve Yaban Hayatı Daire Başkanı Yaşar Türkleş zamanında bu işi tetikledi.Dostlarımız projeleri dünyanın diğer yerlerinden kopyaladılar.Program ve planlarını yaptılar.Mimari ve statik projeleri hazırladılar. 500 milyon bedelli bütçe ödeneğini çıkardılar. İhale şartnamesi için örnekler hazırladılar.ismi lazım değil yöneticilerden birisi "bu tesisi biz işletemeyiz, bizim başımıza bela olur, elemanları istediğimiz gibi çıkmazsa sorun olur" düşüncesi ile rafa kaldırdı.Bu paraya kümes olur diyen danışmanlar yüzünden çöpe atıldı. Sonra doğruyu bilenlerin desteği ile şimdi Avcılık daire başkanı olan Cemal Akçay ın ve yine Rahmetli Yaşar Türkleş ve üstlerinin inanılmaz gayreti ve takibi ile Bursa da bir rehabilitasyon merkezi kuruldu.

Sonuçları oraya gidip durumu görüp görüşüp İstanbul u masaya yatırmak gerekir düşüncesindeyim.

Ankara ya gelirseniz (kim takip ederse) yetkililer ile sizi buluşturur.Ulaşım desteğinizi yaparım.Buradaki her kardeeşimiz da yapar zaten.

Ankara da 2004 de kurulan benimde üyesi olduğum.Başında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğr.Gör. Prf.Dr.Ümit KAYA tarafından kurulan. "YARD - Yaban Hayatını Araştırma ve Rehabilitasyon Derneği" mevcut. Bu dernek yoluyla her mahfilde görev yapabilirsiniz.Uluslarası ve ulusal olarak sadece Fikret Abi nin kontrol edebileceği ve yöneteceği bir finans noktası oluşturabiliriz.

Bana göre yapılması gerekenlerden biri, bu tür dernekler ile bakanlık arasında anlaşma sağlayıp, önceden tespit edilen ve listeye alınan "gönüllü bakıcılar" sistemini oluşturarak. Her biri hiç büyümeyen 6 aylık bebek ya da down sendromlu cocuk gibi ilgi gerektiren, bakımı oldukça pahalı, yaban canlılarını bu ellere teslim etmeye güvenmeyi bilmektir.

Yolun açık olsun Fikret Abi (büyük üstadımız Eke miz) her daim maddi ve manevi olarak yanında olduğumu buradan tekrar duyururum.Baki sevgilerimle

NACİEYP NACİEYP 25.01.2013 11:09:00

bizim müdahil olmamız gerekiyor,biz olmayacaksak kim olacak

karar verecek makamda olanlara ulaşmaya çalışabiliriz,fotoğraflarla süsü standart bir e-posta kazırlanabilirmi?Bunca üyemiz var,ilgili yerlere gönderebiliriz

Taşıma suyla değirmen dönmez,devlet katkısı olmadan sürekli bir faaliyet yürütülemez diye düşünüyorum ama bazı ihtiyaçlar için para organizasyonu yapabiliriz,A Emre Bey akkuyruklu için 5x5 ebadında ağa ihtiyaçları olduğunu söylemiş mesela

abana abana 25.01.2013 11:00:00

Burada bu kadar insanız,kuramaz mıyız böyle bir merkez.Yasal durumlar nedir bilen var mı?İzin var mı böyle bir şeye?Aynı durum değil ama,Yıllar önce Cemal Gülasın bakımını üslendiği yavru ayıyı gelip almışlardı elinden.Yani mevzuat ne der bu konuda?

toshi1 toshi1 25.01.2013 01:19:00

Ben böyle bir merkezi Vermont ta gördüm. 1972 yılında kurmuşlar. Hem eğitiyorlar hem bakıyorlar hemde müze gibi kullanıyorlar. Sadece yırtıcılar var.



http://www.vinsweb.org/index.php/get-involved/adopt-a-raptor-program

abrecchia abrecchia 25.01.2013 01:07:00

Aslında birçoğumuz ortak kaygıları yaşıyoruz.



Ahmet Abi, çoğu başlık altında sana gönülden katılıyorum. Ancak, devamlılık arzeden bir merkez için kurumsal destek şart gözüküyor..



İşlerin aksadığı nokta her zaman finansal kaynak bulmada yaşanıyor..

Sanırım bu noktaya eğilmek gerek.

Selamlar.

ahsoncel ahsoncel 25.01.2013 00:41:00

Değerli Fikret Abiciğim ;



Belki bu yazımla haddimi aşacağım,belki birçok arkadaşımdan tepki alacağım yada ne bileyim belki evet doğru deyip +1 ... falan gibi ibareler koyacaklar ama olsun ben yinede yazmak istedim....



Dün hem seninle tanışmak hemde Erzurum dan gelen kartalları görmek için

İstanbul a geldiğimden sonra inan gözlerime uyku girmedi. İçim parçalandı doğrusu. Çok hayal kırıklığına uğradım....Hemde çok...Neyse bu burada konuşulacak şey değil...



Bana soracak olursan birilerinden bir şey beklemekten ise bu işi biz ler üstlensek. Şöyle bir organizasyon yapsak bir araya gelsek ve ülkemize bu değer verdiğimiz canlıları onlara layık bir şekilde rehabilite edecek adam gibi bir merkezin kurulması için biraz çaba sarf etsek nasıl olur acaba. Bir kartalın peşine giderken harcadığımız bir depo yakıtın bedelini bu iş için harcasak mesela , mesela bu merkez için karar verecek mercilere adabıyla yaklaşsak (vur kaç yapmadan-kırıp dökmeden) , mesela bu merkez için bir dernek oluştursak ve gelirini üstlenebilecek akıllı başlı doğru dürüst kuruluşlar bulsak, Mesela bu iş için gönüllü insanlar bulasak onları profesyönelce yönlendirecek ( kibirsiz-naz yapmadan-ben den büyük yok demeden) akil insanlara ulaşsak. ... Nasıl olur acaba diye düşünüyorum...

Biz bu sitede veya başka sitelerde ,iş yerlerinde,kuruluşlarda yüzlerce insandan oluşmuyormuyuz, hiçmi birimizin bir tanıdığı bir akrabası veya bir ahbabı yok. İçimizde hiçmi siyasi bağlantıları olan yok ( karar veren ikdidarın , her iki kişiden birinin oyunu alan partiden mesela ) bunları bir düşünsek ne olur acaba....

Ben bu işler için amatör ruhlarımızın profesyönelce fikirler çıkaracağına inanıyor ve güveniyorum.

Pahalı makineleri tutan ellerimizi taşın/taşların altına koyma zamanı geldide geçiyor. Olanda canım doğaya ve doğada bizden yardım bekleyen binlerce canlıya oluyor.



Son kelam bu işe el verecek her gönül dostuna sonuna kadar yanında olacağıma ben söz veriyorum....



Selam ve saygılarımla.

eke1 eke1 24.01.2013 22:34:00

ÇÖZÜM NE :



İstanbul’umuza yakışan iki birim gerekli : Biri Yaban Hayat Tedavi Merkezi,diğeri Yaban Hayat Rehabilitasyon Merkezi.



1-YABAN HAYAT TEDAVİ MERKEZİ :

Bunun için,İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü içinde 1/10 dönüm arazi gerek.(Kampüs içinde bu amaca uygun yüzlerce dönüm arazi mevcut)..

Bu tahsisi kim yapacak : Fakülte Dekanı Prof.Dr.Sayın Hali Güneş Hocamız.

Bu konuda yoğun çabaları olduğunu biliyorum,ama sorun (24 ocak 1013 itibariyle) henüz çözülmüş değil.Anlaşılan o ki,bürokrasi denen engeli Sayın Dekan’ımız bile aşamamışlar.



2-YABAN HAYAT REHABİLİTASYON MERKEZİ :

Bunun için İstanbul çevresinde,30-100 dönüm arazi gerek.

Bu tahsisi kim yapacak : T.C.Orman ve Su İşleri Bakanlığı.

Bakanlığın İstanbul yetkilileri ile sürekli görüşüyorum.Durumun farkındalar ve üzerlerine düşeni yapmış,Çatalca’da bu işe uygun bir arazinin tahsisi için gerekli dosyayı hazırlayıp,onay için Bakanlığa sunmuşlar.

Neyi bekliyoruz : Sayın Bakan’ımızın lütfedip projeyi onaylamalarını.

3-Her iki merkez için gerekli olan paranın temini.

Kim yapacak : Adına tahsisat,deyin,ödenek deyin yine Sayın Bakan ımız.

Şu koca ülkede bu gün,bu aciz,bu biçare hayvanlar,hocaların ceplerinden,öğrencilerin harçlıklarından ayırdığı para ile, hayatta kalma mücadelesi veriyor.Üstelik ülke olarak,yaban hayatı koruyacağımıza dair uluslararası taahhüdümüz varken.



Bence bir imece bu.Kimseyi suçlamadan,gücendirmeden,el birliği ile üstesinden gelebileceğimiz bir sorun.Saygıdeğer yetkililerin ön ayak olmaları en halisane dileğim.Eminim gönüllüler de,elden geleni yaparlar.

Bu acil sorunu,başta,Saygıdeğer Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu olmak üzere,çözüme katkı sağlayacak herkesin,ama istisnasız herkesin dikkatine sunuyor,bir an evvel çözüme kavuşmasını diliyorum.

Saygı ve sevgilerimle.

Fikret CAN



Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 505  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2025 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT