Bu tartışmaya katılmak isterim elbet.ama,daha önceleri yaptığımız bu minval tartışmalarda,nice siperler,nice değerler kaybettiğimizi bilen biri olarak,düşüncelerime gem vuramasam da,çalakalem klavyeye sığınmktan kendimi men ederim.Ve bu yüzden,ben de bir hikaye paylaşmak istedim.
Günlerden bir gün,Keskin Viraj nam göç noktasında buldum kendimi.Kazma kürek yaktıran takvime inat,güneşli,güzel bir gündü.O vakitler beş yaşında olan torunum Batıkanda yanımda.Hani,dede demeyi öğretemediğim,asker arkadaşım gibi bana Fiko diyen torunum var ya,işte O.Yağmur olup yağan leyleklerin,yırtıcıların ardından,bir o yana bir bu yana,metronom gibi yalpalıyoruz vira.Yetmezmiş gibi,Aşağıya inelim,valla sırtına binmicem diye söz verip,sonra çamura yatan,taa kalenin orda ve masustan yoruldum Fikocum deyü sırtıma binen veleti,bilmem kaçıncı kez,düz duvar gibi,deve bağırtan yokuş yukarı taşımaktan da helak olmuşum.Bir gıdım nefes için,bir sandalyeye çönmüş.,gözlemci dostların ikramı çayı yudumluyorum.
Tam da bu sırada,kulağımın dibinde ,bamm! diye bir bomba patladı sanki.Yerimden uğradım,dönüp baktım ki,Volvo bir ciple burun buruna geldim.Sürücü virajı görmüş,keskinliğini ayamamış olmalı ki,kıyı kazığına bodoslama bindirmiş.Bereket kazık sağlam,ama,güzelim uçuk yeşil aracın sağ kapısı tarumar.Hemen koştum tabi.Sırım gibi,yalnız bir adam indi diğer yandaki kapıdan.Kaza yapan O değil de,düğüne gelmiş gibi,Adam ha bire gülümsüyor.Hem de içten,samimi.Daha önce böyle bir şeye hiç tanık olmamışım,şaşkınım.Geçmiş olsun,yerine,gözün aydın,diyesim geldi,öylesi.Çömeldik haşat kapıyı inceliyoruz Orda tanıştık.
Torunumu sevdi.Yeni bir siteden söz ederken gözleri parlıyordu.Davetlimsin,dedi Nasıl bir hevesle anlattı,heyecanla dinledim.hayallerimizi paylaştık.
Siteye giren herkes,kimliğini kapıda bırakacak.
Dil,din,ırk,siyaset,köken,etiket,makam,mevki,cüzdan farksız,yediden yetmişe tüm üyeler eşit olacak
Ankara,İzmir,Anadoludaki dostlarımızı,kuş gözlemcilerini kucaklayacak,hepimiz aynı yuvada arı gibi çalışacağız.
FKdaki gibi,kendi aramızda çalıp oynamak yerine,halkın arasına karışıp,yenilere,gençlere,doğa sevdalılarına örnek ve ön ayak olacağız.
Kuşların,folunu,yuvasını,yavrusunu,tüyünü,kılını,hatta bokunu bile en güzel fotoğraflarla belgeleyip,örnek bir arşiv yaratacağız
Bize özgü bilgilerle donatıp zenginleştireceğimiz tür sayfaları,ülkemize kazandıracağımız,gelecek nesillere bırakacağımız en büyük eserimiz ve göz bebeğimiz olacak.
gibi ortak hayallerimizi paylaştık.
Ve o gün,o an orda,hem torunum,hem de ben Trakusa imza attık.
(devamı aşağıda)