yırtıcı kuşlara özgürlük
ahmet 7.03.2013 22:34:00
İ.Ü. Veteriner Fakültesi Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Kulübü ne hasta ve halsiz olarak gelen yabani kuşlar, özenli bir tedavi ve bakım süreci ardından Terkos Gölü civarında doğaya salındı. Başta Prof. Dr. Serhat Özsoy ve Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü olmak üzere Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Kulübü üyesi öğrenciler tarafından tedavi, bakım ve rehabilitasyonları yapılan ak kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla), alaca baykuş (Strix aluco) ve iki şahin (Buteo buteo) 22 Şubat Cuma günü özgürlüğüne kavuştu.
Tibia tarsus kırığı sebebiyle kulübümüze getirilen ak kuyruklu kartal, yaklaşık bir ay süren tedaviye olumlu sonuç verip avlanabilecek düzeye geldiğinde onu doğaya sağlıklı bir şekilde kavuşturmak tüm kulüp üyelerimiz için eşsiz bir histi. Öyle ki normalinde ortalama 6-8 kilo olan bu kartal türü kulübümüz tarafından uygulanan özverili bakım sonucu 3.3 kilodan 6-6.5 kiloya ulaştırılıp salınmıştır. Bazı ülkelerde soyu tükenmiş olup çoğu yerde sayılı görülebilen bu tür ün ülkemizde 10 ila 15 çift kaldığı düşünülmektedir. Özellikle balık ve su kuşlarıyla beslendiğinden Terkos Gölü kıyısına salınması uygun görüldü. Bir gün sonra yapılan gözlemde gölün üzerinde uzun bir süre aralıksız uçmuş olması ve yakınlarında başka bir ak kuyruklu kartalın da görülmesi ayrı bir mutluluktu.
Ülkemizin hemen her bölgesinde görülmesi mümkün olan alaca baykuşta ise trafik kazası nedeniyle kafa travması meydana gelmiştir. Kulübümüzde üç hafta süren gerekli.tedavilerinin tamamlanması sonucu vakit kaybetmeden doğasına kavuşturuldu.
Kurşun zehirlenmesi nedeniyle felçli bir şekilde, Aralık ayında Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü tarafından alınıp Ca Edta tedavisi yapıldıktan sonra kulüpte rehabilitasyonu tamamlanan şahinin yaşamına sağlıklı ve özgür devam etmesi sağlandı. Aynı bölgede doğaya salınan bu şahin, açık alanlarda ve bataklıklara yakın ormanlık alanlarda rahatlıkla görülebilen göçmen bir kuştur. Avcıların silahlarına tekrar hedef olmamasını ümit ediyoruz.
Kulübümüze halsiz bir şekilde getirilen ve travmaya uğradığı anlaşılan bir diğer şahinin ise üyelerimiz tarafından yapılan 2-3 haftalık bir rehabilitasyon süreci ardından tekrar eski gücüne kavuşarak özgürlüğe kanat çırpması da, bizler için ayrı bir sevinçti.
Kuşları özgürlüğüne bıraktıktan sonra, tüm kulüp üyeleri ile birlikte kuş gözlemi yapmaya gidildi. Karaburun ve Durusu bölgelerinde gerçekleştirdiğimiz bu gözlemde, sakarmeke (Fulica atra), karabatak (Phalacrocorax carbo), kara boyunlu batağan (Podiceps nigricollis), gümüş yağmurcun (Pluvialis squatarola), bahri (Podiceps cristatus), gri balıkçıl (Ardea cinerea), ak kumkuşu (Calidris alba) gibi türleri tanıma ve izleme imkanı yakalandı. Bu tür çalışmaların belli periyotlarda yapılmasının kuş gözlemi konusunda bilgi ve görgüyü arttıracağına inanıyoruz.
gutesmienchen 9.03.2013 07:05:00 Umarim biz de Istanbul icin yüregimizden gecen rehabilitasyon merkezine bir an önce kavusuruz,zira her kus yukarida Ahmet`in saydigi kuslarimiz kadar sansli olmayabiliyor. Bende ,bu yürekli,güzel cocuklarimiza özverili cabalarindan ötürü tesekkür ediyorum.Yarin sadeceyaban hayat konusunda uzmanlasmasalar bile,ellerine gecen bir yarali kusa,memeliy nasil yardim edebilecgini bilen genclerimiz olacak,bu bile Türkiye`de yasayan yaban hayat icin bir ödüldür.Tesekkürler Ahmet,tesekkürler güzel gencler.......
ali6105 8.03.2013 03:57:00 Ümit ederiz bundan böyle hiç bir özgür kuşa kurşun sıkmazlar.Hiç bir kuşa araba çarpmaz.Ama doğrudan ama dolaylı yollardan hiç bir kuşumuz zehirlenmez.Fakat maalasef şunuda çok iyi biliyorum ki, bu söylediklerimiz sadece güzel temenniden öteye geçemeyecek.Bütün bu olmamasını arzu ettiğimiz şeyler maalasef olacak :((
Ülkemizde sıkça yaşanan bu acı gerçeklere rağmen, en azından İstanbul da yaşayan biri olarak, yinede içimiz bir nebze de olsa rahat :))
Çünkü yukarıdaki yazıda bahsedilen ekibi, o gün Durusu da,Karaburun da bizzat ben gördüm. Gördüğüm bu güzel ekibin hocaları, işini bilen, ehil ve gözükara doğasever insanlardı.Hocalar böyle olunca talebeleri de ona keza... Hepsi bir şeyler öğrenmek için çırpınan pırıl pırıl ve pırlanta gibi gençler. O gün şunu dedim kendi kendime ; Bu ekip, ne edip ne yapıp, kendilerine getirilen, bakıma ve tedaviye ihtiyaçı olan bütün kuşlarımızı hatta yaban hayvanlarımızı, kesinlikle doğal yaşamlarına döndürmeyi başarabilir.Yeterki kuşlarımız, hayvanlarımız gerekli tıbbı müdahale ve tedavi için yeterli zamanda getirilsin.
Bu vesileyle o gün orada olan bütün herkese, tek tek tekrar çok teşekkür ediyorum.Başarılar diliyorum.