ISTRANCALAR ÇÖPLÜK MÜ?
Istranca Dağlarında Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynakların zenginliği sadece bölge için değil alt havzalar içinde çok önemlidir. Istrancalar Trakya topraklarında yaşayan 15 milyona yakın insanın su kaynağıdır.. Nefes aldığı havadır.
Istrancaların kuzeyinde yer alan Yeraltı Suyu Besleme Alanları fiziksel olarak farklı özellikler gösterdiği için, bu alanların sürdürülebilirliğine yönelik koruma önlemleri acilen alınmalıdır.
Istranca Dağları etekleri boyunca, Vize-Pınarhisar-Kaynarca-Kırklareli Merkez üzerinde bir kuşak niteliğinde uzanan ve yaygın olarak kırıklı, çatlaklı, mağaralı kireçtaşlarının yer aldığı alanlarda geçirgenlik daha fazla olduğu için, bu alanların geçirgenliğini bozacak, süzülme ile gelişecek beslenmeyi engelleyecek, yer altı sularını kirletecek, faaliyet ve yapılara izin verilmemesi, bilimsel raporlarda yer almış, yargıda bu yönde karar vermiştir.
Ancak var olan tüm bilimsel çalışmalara, Ulusal ve Uluslar arası proje çalışmalarında var olan ekosistemin korunması gibi önlemler alınması gerektiği vurgulanırken, bir çok taş ocağı açılmış, açılmak istenen ve faaliyeti sona erenler var.
Daha önce hiçbir önlem almadan terk edilen sahaların can ve mal emniyeti bakımından tehdit oluşturduğu gerekçesiyle endişelerimizi yetkili makamlara bildirdik.
Ancak son yaşanan olay endişelenmekte ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Bahse konu olay, İlimiz Pınarhisar ilçesi Derinalçak mevkiinde Kokarpınar deresinde, Yıllar öncesinde faaliyet gösteren taş ocağı çukuru kimyasal atık deposu haline gelmiş.
Bölgede geniş bir gönüllüye sahip DAYKO Vakfımıza gelen bir çağrıya kulak vererek gittiğimizde, gördüklerimiz karşısında dehşete kapıldık. Yaşama kast edilerek atılan alüminyum ve plastik ağırlıklı kimyasal atıkların, eski bir taş ocağı alanına rastgele döküldüğünü gördük. Birkaç fıçı veya çuval değil. Onlarca kamyon buraya nasıl ulaşmış.? Nasıl hiçbir denetime takılmadan yaşam alanlarımıza atılmış ? Şaşırmamak elde değil.
Nedeni belli olan bu çevre felaketi konusunda yetkili makamlara yaptığımız müracaatlar sonucunda inceleme başlatıldı. Yaz aylarında akar özelliği taşımayan dere yatağına atılan bu atıkların, yağışlardan önce kaldırılarak, bertaraf edilmesi, suçluların bir an önce tespit edilerek, haklarında yasal işlemlerin yapılması, bu tür atıkları üreten tesislerde daha sıkı denetimlerin yapılarak, yaşam alanlarımızın korunması, gelecek nesillere yaşanır bir çevre bırakılması hepimizin hem insani, hem de yasal görevidir.
Göksal ÇİDEM
DAYKO KIRKLARELİ İL TEMSİLCİSİ
Bu Haberin Kaynağı : göksalcidem
http://www.dayko.org.tr/Haber-iSTRANCALAR_COPLUK_MU-951084.dayko