FORUM

arkadaşlar sitemiz fokur fokur kaynıyor, yüklenen esaret altındaki kuşların fotoları nedeniyle
fotoğraf altlarında süregelen tartışmayı buraya taşımak istiyorum. esaret türlerin fotolarını foto
galeride arka sayfalara düşene kadar bekleyip siliyorum normalde, gözümden kaçanlar olabilir hiç
esaret fotosu yok sitede diyemem.

site üyelerinin esaret altındaki tür fotolarına bakışlarını rica ediyorum.

acikcasi ben bu tur buyuk gruplarda insanlarin kirilgan olmasini dogru karsilamiyorum. elestriyi son sertlik derecesine kadar kaldirmaliyiz. bu sertlik konusunda da esnek olmaliyiz... evet yapi olarak nazik yahut kibar olabiliriz ama bu iletisimin bir yonu. bazi insanlar da sert, direkt ve patavatsiz (olumsuz anlamda anmiyorum) olabiliyorlar, bu onlarin secimi... ayni ortami paylasacaksak kesin hakaret boyutuna gelene kadar ifade edilen tum elestiri ve dusuncelere tolerans gostermemiz lazim. eger seklini ve uslubu begenmiyorsak cok kolay, biz oyle bir uslup kullanmayiz... ama baskasindan da kullanmamasini bekleyemeyiz, nasil iletisim yolu sececegi bireyin tercihi. ve en nazik yolu asgari musterek secemeyiz eger hep birlikte var olmak istiyorsak...

Ben taze bir Trakuslu sayılırım. Yaşım eskilerin deyimi ile artık kemale ramak kalmışsa da. Burada doğanın güzelliğini paylaşan güzel insanlar bulmuştum. Bazıları ile tanıştık, bazıları ile bir iki satır kelamlaştık.

Herşeyden önce doğa ve kuş gelmesi gerektiğini, diğer bütün olguların bunun için var olması gerektiğini düşünüyorum. En güzel fotograf peşinde oluyorum. Çünkü kuşların en güzel fotografının burada olması gerektiğini düşündüğüm için. Bir fotograf peşinde oluyorum. Çok kötü olsa bile görmek için onlarcamızın hayal kurduğu bir kuş olduğu için.

Kilometrelerce yol tepiyoruz, işlerimizden, evlerimizden, ailemizden, sevgililerimizden vazçayarak zaman zaman. Kuşların dünyasında buluşuyoruz dostlarla. Böyle güzel dünyayı daha da güzelleştiren insanlarla bir araya gelmeyi özlüyoruz. Bunun için fırsat kolluyoruz.

Fikret abi ile hiç merhabalaşmadım. Ama burdaki dostlarımdan adını çok duydum. Doğa sevgisinin, kuş dostluğunun onda ne yaman sevda olduğunu anlattılar bana. Bir gün bir kertik atmak düşü ile fırsat kolluyordum. Şimdi çekip gidiyor göçmen kuşlar misali.

Yaşanan ne olmuşsa olmuş, geçen günler mazide kalsın.

Can Yücel Usta ne güzel söylemiş, "Bu gunlerde herkes gitmek istiyor

Kucuk bir sahil kasabasina

Bir baska ulkeye, daglara, uzaklara...



Hayatindan memnun olan yok.

Kiminle konussam ayni sey...

Herseyi, herkesi birakip gitme istegi.



oyle `yanina almak istedigi uc sey` falan yok.

Bir kendisi

Bu yeter zaten.

Herseyi, herkesi goturdun demektir..

Keske kendini birakip . gidebilse insan.

Ama olmuyor..."

Evet, Fikret abi, olmuyor inan. İnsan kendini bırakıp bir yerlere gidemiyor. Hele onunla olmak isteyen bunca yürek varken.

"Ben her bahar asik olmam ama

Her bahar gitmek isterim.

Gittigim olmadi hic.

Ama olsun... istemek de guzel. "

Bahar geliyor, yine bir yerlere gitmek duygusu depreşiyor yüreklerde. Senin de BAHAR nedeni ile GİTMEK duyguların depreştiğini düşünüyorum. VE onun için veda etmişsin. Ama bir kardeşin olarak sana şunu söylemek isterim, SANA VEDA ETMEK HİÇ YAKIŞMIYOR...

Gitmek her şeyi elinin tersiyle itmektir.

Gitmek karanlık sokaklarında şehrin

küçük çocuklar gibi yitmektir.

Gitmek her şey bittikten sonra

Bitmektir..



Ama bana anlatılan Fikret abi asla BİTMEZ...

Sevgi ile



Ömer

Bazen gelişmelere Fransız kalmak iyi birşey sanırım. Az önce Mehmet Hanay ın bir fotoğrafına yorum yazınca farkettim tartışmaları , şimdi atlaya atlaya okudum yorumları seçe seçe. Hep söylerim geçliğimizde liseden kalma şiirler vardır bizim yaşlardaki kuşağın belleklerinde kazınmış, eğlenceli meclislerde , yeni tanıdıkları guruplarda hep onları okurlar, bende öyle yapmıştım az önce , sonra benzetmeden dolayı bir şiir yazdım önümdeki ajandaya,



"dere tepe demeden,

yağmur, çamur, kar dinmeden ,

fotoğraf çeken Trakus cular;

sazlık bataklıklarda,

dağ, tepe denizlerde ,

çekeceğimiz fotoğrafların

alkışları eksik kaldı ,

Size acı bir site bıraktı

Fkret baba nız."



diye şiiri bitirdim . Sonra şiirin aslını hatırlamak için zorladım hafızamı . Önce şiirin hafızamda kalan ilk satırlarını yazdım GOOGLE denilen insanlık üstü sanal tanrının sayfasına bana şairimi getir diye.

Çorumhaber.net diye bir sayfada getirdi 41 yıl önceden şiir defterimde yazılı şiiri. Aynen kopyaladım aşağıya.



....

Doğmamış Çocuklara



Uykusuz gecelerin getirdiği çocuklar

Her zaman mavi değil bu gökyüzü bu deniz

Buruşmuş çarşafların üzerinde bilmeden

Size acı bir dünya hazırlıyor anneniz



Kapanmış kapılardan geri dönüp çaresiz

Hayatın rüzgârında savrulur durursunuz

İnsanın kuruş kuruş satıldığı devirde

Doğmayın n olursunuz



Muammer Hacıoğlu

.......



Söyle bir yorum yazmış şiire alıntı yapan arkadaş :



Aslında her zaman mavi değil bu gökyüzü bu deniz derken, herkese mavi değil bu gökyüzü bu deniz dese gerek.



Bu iki dörtlük aslında çok şey anlatıyor.



Hüzün var içinde.



Pişmanlık var.



Kendi elinde olmayan bir pişmanlık.



Hayatın rüzgarında savrulup duran bir insan hayatının.



Doğmayın diyor.



Hangimizin elinde ki bu.



* * *



Kime sorulur.



Doğmamak



Sevgili Fikret Abi, sen izin vermezsen seni kucaklamak için , sana koşamayız. Ömrümüzün son 25 lik döneminde bizmle olan ilişkilerini eski hesap 2,5 kuruş gibi ortasını delme ne olur.



Sevgilerimle



Atmacamana



(lazca ne demek bir bilsen)

Mehmet Bey in Bıyıklı Baştankara fotosuna da yazdım.



Burası bir aile. Ailede insanlar zaman zaman birbirini üzer, ağlatır. Ama barışılır, unutulur gider her defasında.

Biz hatamızı kabullendiğimiz, özür dileyebildiğimiz sürece, gerçekten insanız demektir. Farkında olmadan hata yapılmışsa da eğer, aile isek, dost isek, bunu birbirimize anlatabiliriz di mi ?



Kolay olanıdır pes etmek, çekip gitmek. Zoru başarabilmek, kendini anlatabilmek demek.



Böyle pes edip gidersen Fikret ağbi, gençlere nasıl örnek olacağını düşün. Delikanlı denir ya, gençler için, kanları kaynar çünkü. Yaptıkları her hata kabul edilir. Ama kemale ermiş ağbilerimizin de hataları olur, tecrübelere rağmen. Dilin kemiği yok, öfke baldan tatlı.



Biz her kim ne hata yapmış olursa olsun, bunu diyalogla çözüme kavuşturabilme gücünde, isteğinde olalım. Buradaki her insan, burada olmayı hakediyor, hatalara rağmen :)

Fikret Ağabey, Emin güzel şeyler yazmış. Seninle de konuşmalarımızda hep tereddüt ettiğimiz Ornifoto ve Trakus olayını o da dile getirmiş. Ben de, Emin haklı gitme diye yazmak istiyorum ama suratına kapanan telefonlar, özel mail ile yollanan altından kalkılması zor kelimelerle ben karşılaşsaydım ne yapardım diye de düşünmüyor değilim. Suaratına telefon kapanmasında benim de rolüm olduğu için üzgünüm. Çoook iyi niyetli düşünerek diyalogla hal yoluna gitmekte seni ikna etmek ile hata yapmışım.



Bugün ne kötü bir gündü, Büyükçekmeceden 2 üzücü haber geldi.. önce kuğuları sonra Fikret abiyi kaybettik. Şükrediyorum ki Fikret abiyi geri getirme şansımız var. Fikret Ağabeyciğim, o kuğuları vuran avcı bozuntularıyla aynı ülkede yaşamayı da içimize sindiremiyoruz ama bu ülkede kalıp savaşmayı seçiyoruz. Trakusta en azından onlar kadar gaddar insanlar yok. Hatalar çok, düzeltmek için de birbirimize ihtiyacımız var. Dediğin gibi satırları uzatmaktan artık ben de çekinir oldum, kim alınacak, kim kırılacak düşün dur. Hissetmişim gibi, bugün yönetime bir mail gönderdim, acil biraraya gelelim diye. Senin yazdıklarını okuyunca.. ya belki burada olmaması gereken biziz çok fazla sahiplendik diye düşünmeye başladım. Güzel bir proje hızla yürüyor, sorun olmaya ne gerek var, yükle fotoğrafını yaz bir iki kıyak cümle rahat bırak milleti dedim kendi kendime. En kolay iş.. ama seni rahat bırakacağımı sanma. Satırlarımı daha fazla uzatarak alınanlar listesini çoğaltmayayaım. Saygılar, sevgiler

Fikret Bey gitmenizin gereçesi kırdığınız düşüdüğünüz kalpler ise en çok kırdığınızı düşündüğünüz kişinin bile gitmenizi istediğini sanmıyorum. Kırılan kalpler varsa diyalogla tamir edilir, çekip gitmekler değil. Kararınızı gözden geçirin bence. Yoksa daha fazla kalp kıaracaksınız gibi görünüyor. Saygılarımla

Fikret abi, kendin için en doğrusunu sen bilirsin. Gitmek zamanıysa öyledir güle güle, dönmek zamanı geldiğinde biz aynen burdayız bekleriz, hoşça kal:)

forumu az çok okudum,derslerimden dolayı o zamanlar bakamıyordum.aslında iyi ki diyorum kendi kendime ...

forumu okurken bir sözünü kopyaladım Fikret abi haddim olmayarak;

Tam da seni düşünüyordum.Bunca kalp kırdıktan sonra,bu kardeşimizi nasıl kazanır,engin bilgilerinden nasıl istifade ederiz diye.

bunu söyleyen sen bu insanları nasıl bırakabiliyorsun ki,trakuş bebeği daha büyüyecek çocukları ve zamanla torunları olacak... peki bu bebeğin dünyaya gelmesinde emeği olan insanlar yavaş yavaş giderse bu çocuk nasıl büyüyecek ve çocuklarına nası bakabilecek...

gitme derim ben de Fikret abi...

vallahi çok üzülürüm yawsss... :(((

Fikret Abi bak Emin bu gençliğine göre ne kadar güzel ve olgun bir yazı yazmış, senden feyz aldığına bahse girerim. Bırak şu önce yazdıklarını filan da gerçekten bizi cezalandırma...Herkes senin gibi kendini bilsin diye olmalısın bence...Ben veda filan kabul etmiyorum, aşağıdaki yazını silmeni ve geri gelmeni istiyorum...Kimsenin sana diyecek birşeyi yok, herkes diyeceğini dedi ve tartışma sınırları içinde sona erdi...Kuşlar için bekliyoruz seni esas mekanına...Sevgilerim, saygılarımla....

Fikret abi bize neden ceza veriyorsun? Hep şunu diyen sen değil miydin abi? "Giden gider, kalanlarla biz doğa için mücadelemize devam ederiz" Bu sefer giden sen mi oluyorsun? Bu gidişin sadece trakustan mı yoksa doğadan mı kendini soyutluyorsun? İkincisinin olmasının imkansız olduğunu bildiğim için trakus a(veya bizlerle iletişime) veda etmemen gerektiğini düşünüyorum abicim.



Bugün Türkiye de bir çok görüş var biliyorsun, birbirine oldukça zıt milyonlarca insan! Ancak aynı bayrak altında yaşamaya devam ediyoruz. Belki büklüm belimizi kaldıramıyoruz ancak her şeye rağmen hayattan zevk almasını da biliyoruz, kendi düşüncelerimizi farklı gruplar altında savunuyoruz.Bu zıtlaşmaların bazıları çok anlamsız ama bunlara çözüm bulamayışımızda Türk olmamızdan kaynaklıyor diye düşünmeye başladım son zamanlarda. Zeki ve akıllı geçinsekte çok kolay kandırılabilen ve hararetli ortamları seven bir milletiz.



Kuş Gözlemciler/ Doğa Fotoğrafçıları arttıkça aynı isim altında toplanmış olsakta farklılıkların başladığını konuşmuştuk zaten.Bunun kaçınılmaz bir gerçek olduğunu da biliyoruz.Hani hep diyoruz ya "daha sayımız ne ki birbirimizle alıp veremediğimiz ne ki..."Ancak kabul edelim ki bu iş populerleştikçe amacı sadece"doğayı tanıtma, doğa koruma"olan insanlar değil,farklı amaçları güden insanlarda gelmeye başlayacak.Bu farklı amaçlardan kastım kötü niyet değil aslında ama öyle kişiler bile gelebilecek zamanla...



Şunu açıkca belirteyim,Türkiye de bu işe ilgi duyan bir çok insanı tanıyorum.Bir nevi köprü vazifesi gördüğümü düşünüyorum.Genele sormak istediğim bir soru var! Kaçınız Türkiye de ki kuş gözlemciliğini başlatan insanları tanıyor?Kaçınız Doğa Derneği ya da Kuş Araştırmaları Derneği vs vs gibi derneklerde kimlerin çalışmakta olduğunu biliyor? Kuş gözlemciliğini Türkiye ye tanıtmak gibi vazifeleri üstlenmiş insanlar var aramızda ama Ornitofoto grubunu düşünün mesela, o insanları hiç tanımayan başka bir grup tarafından kuruldu ve başarıyla devam eden toplantıları yıl devirdi.Fotokritik bir basamak oldu ve Trakus kuruldu.Ancak hala o insanlar ve buradaki insanlar birbirlerini tanımıyorlar.Nedeni ise kuş gözlemciliğinin populerleşmesi ve artık kendi kendine büyüyebilecek bir duruma gelmesi.Bundan bir kaç sene sonra kuşlarla ilgili çok daha farklı gruplar çıkacak ve belki hiç birini tanıma fırsatımız olmayacak.Örnek olarak İngiltere yi göstereyim.RSPB derneğinin bir milyondan fazla üyesi var.



Bana göre sayımız henüz 1000 in üstünde olsa bile(ki bu her türlü insanı barındırabilecek bir rakam) artık bu tarz anlaşmazlıklara ve bölünmelere daha farklı yaklaşmamız.Gitmek isteyenler gidip başka bir site grup kurabilir,onlarda kuşçu olarak kendilerini anmayacaklar mı peki?



Fikret abi, sen kalması gerekenlerdensin,sen camiaya gerekli olan ve başı çekeceklerden olmalısın çünkü sen daha küçük bir çocukken gidenlerin o acısı var,gözlerinden yaş akmasada doğanın yitirişinin bir yarası var ve bu camia henüz tam bölünmelerle karşı karşıya değil.



Ellerinden öperim.

herkese merhaba, bence grubumuzda yaşananlar son derece doğal, olması gereken tartışmalar. Bence bunlar duyarlılığımzın, bilinçliliğimizin ve sitemizin olgunlaşmasının göstergeleri. Bu tartışmaların başlangıç için çok faydalı sonuçlar doğurduğunu da düşünüyorum. Özellikle etik (doğaya ve birbirimize karşı olan etik kurallar) bölümü ile çok hemfikirim.

Herkese duyarlılığı için bir kere daha teşekkürler...

emre.

Selam Kazım, Okan, Mustafa, Serhat Abi.... Öncelikle hoşbuldum. Elimden geldiğinc trakuşu takip etmeye çalışacağım. Biraz fırtınalı bir anda aranıza girmişim, neyse, öğrenirim nasılsa neler olduğunu. Sevgili arkadaşlar, abiler,ablalr, kardeşler; doğanın en güzel yaratıklarıyla herhangi bir çıkar söz konusu olmadan uğraşan bizler lütfen kuşlara, yuvalara, yumurtalara gösterdiğimiz özeni birbirimizle iletişirken de gösterelim. Hepinizi teker teker öpüyorum, daha sık görüşmek dileğiyle



sevgiyle



(Sevgi gitti Sevgiyle kaldı yadigar)

Tüm yönetimdeki ve kuraldışı fotoğrafım var diye algılayan arkadaşlara bir tavsiyem;

Alınan kararlar çoğumuzun ortak görüşü, ancak üzerinde daha konuşulacak, tartışılacak. Geriye dönük silmeleri acilen yapmaktan ziyade bu saatten sonraki uygulamalarımıza dikkat etmek daha doğru olacaktır.

Zaman içinde gözümüze batanlar çıktıkça, ilgilisi ile, birbirimiz ile diyalog kurarak çözüm üretmeliyiz.

merhaba,



etik kurallarımızda açıkça belirtilmiş, tüm üyelerin bu kurallara uyma, uymayanları uyarma zorunluluğu belirtilmiş :



Yuvaya kesinlikle yaklaşmaz. Daha yakın poz almak için kuşu kovalamaz.

Yuvalardan, yuva kolonilerinden, kur alanlarından, kalabalık tüneklerden ve önemli beslenme alanlarından uzak durur.



yüzlerce metreden çeken digiskopçuları bunun dışında bırakabilirim, sadece onlar yaklaşmadan çekebilirler. geçen yıl kerkenez üreme kolonisinde kaç fotoğrafçının kaç gün çekim yaptığını hatırlayalım isterseniz ya da arıkuşları yuvaları hakkında duyduklarımızı/gördüklerimizi aklımıza getirelim.



kanım şu ki yuvaya, hatta olası yuvaya yaklaşılmamalı.

yumurta fotoğraflarını zaten bu konuda bilimsel çalışmalar yapanlar, "sadece bu çalışmaları" için fotoğrafllıyorlar, bilimsel makalelerinde bizlerle paylaşıyorlar. yuva, yumurta, yuvada yavru fotoğraflarının tek yeri bilimsel yayınlardır, bunları çekme işi de bilim adamlarına bırakılmalıdır.



sevgiyle...

Herkese merhaba.Yeni kurallar oldukça yapıcı olmuş.Hazırlayan arkadaşlara teşekkür ederim.Özellikle karşılıklı didişmeleri önlemiş olması bakımından çok güzel.

Yalnız yuva fotoğrafları konusunda kafam biraz karışık.Buraya üye olan büyük bir çoğunluğun portfolyosunda mutlaka yuva fotoğrafı vardır.En azından ben olanları biliyorum.Bu fotoğrafların burada yayınlanmamasının yuva fotoğraflarının çekilmesini önleyeceğini sanmıyorum.Çekmeyin diyenlerin arasında sen de var ya gibi lafların olacağı da kesindir.

İşin özü çekmek isteyen zaten çekecektir.

Çekmemek rahatsız etmemek tabii ki en iyisi ama elimizdeki telelerle bunu uzaktan ve rahatsız etmeden çekmek de mümkün.

Yasaklama yerine bu işte tecrübeli olan kişilerin yuva konusunda bilgi vermesi daha uygun ve daha yararlı olacağı kanısındayım.Yani ne kadar yaklaşılmalı, rahatsız oldukları nasıl anlaşılır, hangi kuşlar bu konuda daha duyarlıdır gibi.

Burada bulunan herkesin bir doğa dostu olduğu varsayımından gidersek böyle bir bilgilendirmenin daha yararlı olacağı kanaatindeyim.

Bu tür şeylerin yapılması sanırım daha çok bilgisizlikten doğuyor.Ve yasaklamalı söylemler ben senden daha doğaseverim i doğurduğundan yanlış anlaşılmaları da beraberinde getiriyor.



Herkese iyi çalışmalar diliyorum.

ben bi daha foto silmicem, fırça atıyo serhat abi:)

"fotoğraf ekle" bölümüne tıklandığında açılan kurallar bölümünde de kurallardaki açıklama ve düzeltmeler yer almalı diye düşünüyorum.

tırpana başlıyorum yumurta ve aktif yuva fotoğraflarından :)

hami beyin üreme dışında yuva fotoğraflanabilir görüşü üzerine "aktif yuva" terimini kullanmak doğru olur sanırım.

Serhat bey, yeniden düzenlenen site kurallarında yapılan değişikliklerin siteye çok olumlu bir dinamizm getireceğini ve aktif katılımı arttıracağını düşünüyorum. Özenle kaleme alınmış bu metni yazan arkadaşımıza ve düzeltmeleri yapan site yöneticilerine tebrikler.

Fotoğraflara yeşil, kırmızı, mavi türbanlar giydirilmesine kesinlikle karşıyım. Alt bilgi ile belirtilmesi bence yeterli.



Tutsak kuşlar, yurtdışı fotoğrafları ve gözlemler için bir haber bölümü yapılabilir. Üyeler bu haber bölümüne haftada bir hikayesiyle fotoğraflarını yükleyebilirler. Aynı bölüm gözlemlerimiz için de kullanılabilir. Şu anda yönetici değilseniz herhangi bir gözleminizi yazmaya yetkiniz yok. Bu değişmeli.



Kuşçu fotoğraflarındaki ceza da kesinlikle kalkmalı. Bir kuşçu fotoğrafı o günün en güzel fotoğrafı ise onun günün fotoğrafı olmasında ne mahsur var ben anlayamıyorum.



Yavru ve yuva fotoğrafları konusunda kaygılara katılıyorum ancak şu anda sitemizdeki fotoğrafların büyük bir çoğunluğunun doğaya ve kuşlara zarar verilmeden çekildiği konusunda da tereddütlerim var.



Bir örnek vereyim. Ben digiscope yöntemi de kullanıyorum. Ve uygun ortamı bulduğumda kuşların ruhlarının bile duyamayacağı bir uzaklıktan fotoğraf çekme imkanım var. Bu şekilde bir yuva fotoğrafı çektiğimde eğer etrafında kırmızı bir sansürle yayınlanacaksa bence hiç yayınlanmasın daha iyi.Teknolojinin nasıl geliştiğini hepimiz yakından izliyoruz, yeni Canon 40D lerdeki zoom özelliği bunun bir aşamasıydı. Yakında zoom yetenekleri çok daha iyi olacak. Gerekli ekipmana veya tecrübeye sahip olanlar bence herşeyi fotoğraflayabilmeli.





YASAKLAR, KIRMIZI ÇERÇEVELER günümüz gelişmelerine ve internete hiç uymuyor. Lütfen yasak koymak yerine hangi fotoğraf nerede olmalı ona karar verelim.ANAYASALAR yerine ETİK KURALLAR koyalım.



Başlangıçta "Türkiyenin Anonim Kuşları" hakkında veritabanı oluşturma fikrinden yola çıktığımız doğru.

Bu hedefimize de güzel gelişmelerle ilerliyoruz.



Konumuz bu amacın dışındaki taleplere kucak açmak veya sırtımızı dönmek ??

Şu anda yönetime demek istenen " amacını genişlet, internet dünyasına uy, biz kuşlarla ilgili herşeyimizi TRAKUS ta paylaşmak istiyoruz."

Bugün buna hazır olamayabiliriz. O zaman "yasak kardeşim" demek yerine "imkanlarımız şimdilik yetersiz gelin oturalım çözüm bulalım" denilmesi daha doğrudur.





Not : Yönetimin bu yorumlara dayanarak aldığı kararları uygulamadan önce son haliyle üyelerin oylamasına sunması gerektiğine inanıyorum. sesiz kalanları da düşünmeliyiz.

Merhabalar, ben boyle seyrek girer oldum siteye. Girer girmez de neler olmus gormeyeli diye foruma baktim, cunku fotografta citalar hayli yukeliyor ona hemen bakmaya kalbim dayanmiyor :)



Bu konuyu da en basindan beri heyecan, saskinlik, kizginlik vs gibi duygularla okudum, herkesi anlamaya calistim, neler dusundugumu beynimde yogurdum ve son mesaja geldim ki konunun site yonetimi tarafindan sonuclandirilmak uzere ele alindigini gordum.



Bu sevindirici. Hepimizin bu sitede, sitenin amaci olarak belirtilen sebeplerle "bir arada" oldugumuzu, her turlu fikri "bir arada" birbirimizi kaybetmeden cozmemiz gerektigini, amacimizin bu sitenin amacinin disina tasmamasina ozen gostermemiz gerektigi, tastigi durumlarda uyarilmis olmaktan gocunmamamiz ve hemen kendimizi duzeltmemiz gerektigini dusunuyorum. Cunku trakus un amacina ancak "bir arada" olursak ulasabilecegimize inaniyorum.



Herkese icten sevgiler.

ozkan

Hey arkadaşlar, dostlar ne oluyoruz... Bir tartışmayı adam gibi yapmak yerine olmaması gereken uslüp
ile başka yerlere taşımanın ne bu siteye ne bu sitenin üyelerine ne de tartışmaya dahil olanlara bir
faydası var. Sitedeki yazılarda bir de, da kelimesi üzerine dikkatler çekilirken sözlere bu kadar
dikkat edilmeden çala kalem ağza gelenin buraya dökülmesi bizlere yakışmıyor.

Herkes haddini önce insan olduğu için bilmeli. Sonra adam gibi tartışmalı. Bu site kimsenin
kinlerinin, egolarının tatmin aracı olmamalı. Bu site TÜRKİYE nin KUŞLARININ... VE KUŞ
DOSTLARININ...

Hal ve gidiş hiç iyi değil...

ömer

yok abi sataşma :) türün tanımı ve kuşların tanınması ve sevilmesi için iyi fotoğraf gerekir. ben
kendimle yarışıyorum. hiç bir fotoya kötü demiyorum burda. nihayetinde kuş sitesi.:) ama ecnebi
sitelerine bakıp iç geçireceğimize trakusta yerli kuşlarımızn güzel fotolarına bakmak daha iyi :)

Son gelinen nokta ile (etik kurallar doğrultusunda kuşlarla ilgili her türlü bilginin paylaşılması)
ben de hemfikirim. Ancak kuşçu fotoğraflarının sitede olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca
fotoğrafların günün fotosu, ayın fotosu vs. seçilmelerini de uygun bulmuyorum. Bence kuşçu
fotoğrafları kuşlar ile ilgili hiçbir bilgi içermediği gibi, fotoğrafların puanlanması da kişisel
hırslarımızın bilenmesine ve kuşların önüne geçmesine yol açıyor.

sevgiler.

ben raptormana katiliyorum kisaca....



yalniz renkli cerceveler suanki kadar kalin olursa pek rengarenk olur korkusunu da tasiyorum...
belki daha estetik bir cozum bulunabilir...



ama her halukarda eger konu doga fotografciligi ise ozunde bu vahsi yasam uzerine olmali ve bence
bunu siteye yansitmakta yarar olur....

Haddim olmayarak rahatsızlığımı dile getirmek durumundayım. Belki çok ve kaliteli kuş fotoğrafım
yok, belki kertik konusunda da yeniyim. Ama mademki buradayım, eleştiri hakkım da var.

Son günlerdeki bu tartışmanın üzülerek düzeysizleştiğini düşünüyorum. Hepimiz kariyer edinmiş,
belli yaşlara gelmiş, olgunlaşmış insanlarız. Yaşça bizden genç olan, öğrenci olanlar ise, doğa
için yaşananları görünce yeterince olgunlaştılar.

O zaman neden ?

Bir fotoğrafı beğenmeyebiliriz. Etik olarak yanlıştır belki. Ama bunun eleştirisini saygı ve sevgi
cümlelerini aşarak yapıyoruz. Varsa bir yanlış, hata, ilgili kişiye forumda eleştirimizi saygı
ve sevgi çerçevesinde yaparak, mail atarak veya olmadı yöneticiye bildirerek yapabiliriz.

Başka fotoğrafların altına ağzımızdan ateş fışkıran cümleler yazmayı doğru bulmuyorum.

Bizim derdimiz doğayı sevmek, korumaya katkı sunmak değilmi ? Bir kuş kadar, kertenkele bile bizim
için değerli. Güzelliği görebilen göze ve gönüle sahibiz.

Şu camiada saysanız kaç kişiyiz ? Kuşçu, kuş fotoğrafçısı, doğa korumacısı.. Biz aramızda böyle
birbirimizi üzeceksek, neden bu topluluklar var, neden trakuş var ? Kendi ipimizi kendimiz
kesmeyelim, değerli insanları da küstürmeyelim.



Akif Bey önerilerinize yanıtım :

1--- Bu Siteye Kuşlarla ilgili herşey , her türlü belge yüklenebilsin.

Evet, kuşlarla ilgili

2-" Klasik " Türkiyenin Doğal ortamında çekilmiş " Free " Kuş türü fotoğrafları " ESAS
"fotoğraflar olsun , sadece bu fotoğraflar günün fotoğrafı , olabilsin , tür sayfalarında en
iyiler arasında yer alsın , Genel en iyi fotoğraflar listesine girsin , biz kuş fotoğrafçıları
için" Prestij " fotoğraflarımız bunlar olsun .

Sonuna kadar katılıyorum.

3-Türkiye Kuşlarından " Ülkemiz dışında çekilenler " YEŞİL ÇERÇEVE ile yüklenebilsin .

Fotoğrafı olmayan, belge niteliğindeki ilk fotoğrafların yüklenmesinden yanayım bu konuda.
Yeşil çerçeve de uygundur.

4-Doğal ortamında çekilmemiş , hasta, yaralı , uçamayan , elde tutulan , markalama
istasyonlarındaki veya diğer yerlerdeki " tutsak " kuşlar " SARI ÇERÇEVE " ile yüklenebilsin.

Bunların fotoforumda yeralmasından yanayım. Zira ana sayfada görülmesi, mesela kutuda çekilmiş
bir kuş için güzel bir görüntü değil. Mor çerçeve olursa da rengarenk bir site olur bence..

5- Yuva , yavru kuş veya yumurta fotoğrafları " KIRMIZI ÇERÇEVE " ile siteye yüklenebilsin.

Yuva ve yavru fotoğraflarına karşıyım. Kesinlikle çekilmesinden yana değilim. Bunu çok sebebi
var, 1.trakuşta tartışıldı.

6-" KUŞÇU " kategorisi de bir problem teşkil ediyor ; Bir kamuflaj giymiş kuşçu fotoğrafı üstten
çekilmiş Kara Akbaba fotoğrafından -daha iyi- olabiliyor , bu yanlışın da düzeltilmesi lazım.

tabii ki , " Kuşçu " fotoğrafları da " MOR ÇERÇEVE " ile siteye yüklenebilsin .

Dediğim gibi rengarenk bir site göze hoşgörünmez diyorum. Kuşçu fotoğrafı için, yükleme gün
sayısı uzatılabilir.

7-Her türlü fotoğraf yükleme limiti kişi başına 3 ( üç ) günde bir olsun .

Uygundur.

Öncelikle belirtmek istiyorum ki ben sadece 6 aydır kuş fotoğrafı çekiyorum ve bu konuda herkesten
akıl alacak konumdayım. Bu alana yıllarını vermiş ve bu güne kadar çok önemli katkılar yapmış
değerli üyelerimizin yorumlarını okuduktan sonra Akif’in verdiği somut önerileri aynen alıp her
birinin sonuna görüşlerimi yazıyorum. Gelinen noktaya bakınca yakında ortak bir noktaya
geleceğimizi düşünüyorum. Ama bu süreçte lütfen kalp kırmayalım. Burada yaptığımız ve söylediğimiz
hiçbir şey kişisel değil. Hepsi de daha doğrusunu, daha iyisini yapmak adına.

1. Bu Siteye Kuşlarla ilgili (“Etik kurallara uygun olarak” eklensin) elde edilmiş her tür fotoğraf
her şey, her türlü belge yüklenebilsin.

2. " Klasik " Türkiye’nin Doğal ortamında çekilmiş "Özgür" Kuş türü fotoğrafları "ESAS”

fotoğraflar olsun, sadece bu fotoğraflar günün fotoğrafı olabilsin, tür sayfalarında en

iyiler arasında yer alsın, Genel en iyi fotoğraflar listesine girsin, biz kuş fotoğrafçıları için

"Prestij" fotoğraflarımız bunlar olsun. UYGUN

3. Türkiye Kuşlarından " Ülkemiz dışında çekilenler" YEŞİL ÇERÇEVE ile yüklenebilsin. UYGUN

4. Doğal ortamında çekilmemiş, hasta, yaralı, uçamayan, elde tutulan, markalama

istasyonlarındaki veya diğer yerlerdeki " tutsak" kuşlar "SARI ÇERÇEVE" ile yüklenebilsin.
ELEŞTİRİM ALTTA

(Bunların foto galeriye yüklenmesi bana hoş gelmiyor. Mesela senin parke yer döşemesi üzerinde
çekip yüklediğin kartal veya Karton koli içindeki baykuş. Hiçbir şekilde bu şekildeki bir foto ana
sayfada olmasın. Onların kategorisi farklı olsun. Örneğin “Kurtarma öyküleri” gibi bir kategori
altında ayrıca yüklensin bence. Yeni kategori açmak teknik olarak sıkıntılı ise fotoforum altında
verilsin. Fotogaleri bizim vizyonumu ve kapalı ortamdaki kuş fotoları bence defolu fotolar. Defolu
ürünler vitrinde hoş durmuyor.

5. Yuva, yavru kuş veya yumurta fotoğrafları " KIRMIZI ÇERÇEVE " ile siteye yüklenebilsin.
ELEŞTİRİM ALTTA

(Etik kuralların II. Bölümünün 4. Maddesine göre “Yuvaya kesinlikle yaklaşmaz. Daha yakın poz almak
için kuşu kovalamaz” diyor. Bu madde gereğince bence yuva ve yakından çekilmiş yavru fotoğrafları
siteye konmasın. Ancak tele ile rahatsız etmeden uzaktan çekilmiş yavrular belki olabilir.

6. "KUŞÇU" kategorisi de bir problem teşkil ediyor; Bir kamuflaj giymiş kuşçu fotoğrafı

üstten çekilmiş Kara Akbaba fotoğrafından -daha iyi- olabiliyor, bu yanlışın da düzeltilmesi lazım

tabii ki, "Kuşçu" fotoğrafları da "MOR ÇERÇEVE " ile siteye yüklenebilsin. ELEŞTİRİM ALTTA

(Kuşçu fotoğrafının bir problem teşkil ettiğini düşünmedim hiç. Günün fotoları seçilirken en iyi
foto da seçilse biz onun kuş olmadığını ve en iyi olmasının sadece beğeni olan bir fotoğraf
olmasından dolayı olduğunu, yoksa bir kuş fotoğrafından iyi olmadığını biliyoruz. O yüzden önemli
bir sorun olduğunu düşünmüyorum)

7. Her türlü fotoğraf yükleme limiti kişi başına 3 (üç) günde bir olsun. TAM KATILMIYORUM

(Bu sınırlamanın amacını pek anlamadım ben. Zaten elinizde yüklemeyi düşündüğünüz bir foto yoksa
bazen bir ay bile foto yüklemezsiniz. Çok fotoğraf yüklenince bazı fotoğraflar dikkatten kaçıyor
deniyor ama 3 günde bir foto yükleyince de kişi günü gelene kadar sayfaya bakmıyor da olabilir,
yani yine bazı fotolar gözden kaçar. Eğer bir sorun siteye toplamda çok fazla fotoğraf yüklenmesi
teknik bir sorun teşkil ediyorsa ve az fotoğraf yüklenmesi isteniyorsa o zaman tür başına örneğin
50’den fazla foto yer almasın. Aldığı puanlara göre sıralamada ilk 50’nin altında kalan fotolar
silinsin. En azından 2 günde bir foto yüklenebilmesi bana daha makul geliyor.)

Takip edebildiğim kadarıyla, üyelerinin amaç birliği taşıma ve oto kontrolü kullanmaları açısından
diğer internet topluluklarına göre üst seviyede bir sitede bulunuyoruz.Fotoğrafının altındaki
uyarıları dikkate alacak, anlayabilecek arkadaşlarla beraber olduğumuzu düşünüyorum.Türkiye de
sizler gibi kaç kişi var ki zaten?Bence önerilerle yürüyebilir,yoksa çok mu iyi niyetliyim?

benim darbe planı yalan oldu gitti.

bir bardak suda fuzuli fırtına kopuyor. sitenin bir yönetimi var. sahipleri idarecileri var.
"Sitenin amacı ülkemizde doğal ortamda yaşayan kuş türleri hakkında anonim olarak bilgi toplamak
ve bu bilgilerin paylaşılmasıdır." böyle de bi amacı var. amaç dışı fotoğraflara kimse bir şey
yazmaz sonrada yöneticiler siler geçer bu fotoları . veya formda yorumlayanlar kategori temsil
edemezi işaret ederler yine hallolur iş. çözüm zaten sistemin içinde. türü temsil edemez kutucuğunu
işaretlersiniz olur biter.

Bu önemli konu, küçük bir sapma göstersede olumlu yönde gidiyor. Sitedeki taşların yerli yerine

oturması açısından.

Asıl konumuz hakkında benim fikrim (esaret tanımlamasına da girmeden); kapalı mekanda, kafeste

olmayan, elde tutulmayan her türlü kuş fotoğrafı yüklenebilmeli bence.

Halkalama çalışmasından sonra bırakırsınız uçarken çekersiniz, yaralı bulursunuz tedavi edersiniz

sonra bırakırsınız uçarken çekersiniz, bana göre olabilir. Önemli nokta durumu anlatan bilgi
verilmesi olur, bu noktada.

Aksi takdirde, bazı kuş fotoğrafçılarının yöntemleri de tartışılır duruma gelir.

En masumundan kamuflaj, et, balık, yem bırakmak, avcılar gibi sesle çağırmak... liste uzatılabilir

belki.



Şu ana kadar hiç kamufle olmadım (arabadan çektim), hiç yemleme yapmadım ama bundan sonra

düşünmüyor değilim :)))



Umarım bu güzel seviyeli ortam sağlıklı bir süreçte gelişmesini sürdürür.

Site üyelerinin duyarlılığı sayesinde bence hiç bir düzenleme yapılmadan devam edilebilir.

1.Yaralı vs. kuşların foto foruma yüklenmesi

2.Kafes kuşlarını özendirici bir halde çekip bunu süreklilik haline getirenlerin de üyeliklerinin
gözden geçirilmesi yeterli gibi görünüyor.

gökkuşağı sitesi olsun sitenin adı :))



madde 1. `tüm üyelerin kabul etmek ve uymak zorunda olduğu "etik kurallar"a uygun olarak elde
edilmiş her türlü belge`diye açık olmalı sanırım.



madde 5. katılmıyorum. yavru, yuva, yumurta fotoğraflarını trakuş_1 de konuşmuştuk, düşüncelerim
değişmedi. bu fotograflar sitede yer almamalı.



madde 6. `daha iyi olabiliyor`. anlamadım bunu. daha fazla yorum alması mı bunun ölçütü. bunların
çoğunun eğlenceli, hoşsohbet fotoğrafları olduğunu düşünüyorum.



madde 2, 3, 7. uygundur.

madde 4. `etik kurallara uygunluk koşuluyla`uygundur.

Bence arama Kürşat. Adam "ben sosyal demokratım hiç alakam olmaz öyle muhtırayla ihtilalle"
demişti

zamanında. Ama istersen onun yerine 10.Yıl Marşı nı çalarım senin için:)

Mustafa , okuyorum okuyorum herkes haklı. Kafamda birşeyler oluştu ama biraz daha yazılanları
izlemek daha fadalı olacak.

İKGT ile kuş gözlem turumuzda, bir Küçük Batağan kurtarmıştık. Sonra onu fotoğrafladık. Siteye
yükleyeyim derken, Mustafa dan uyarı gelince hakverip vazgeçmiştim. Kendim için fikrim değişmiş
değil.



Bence;

1. Fotoğraf altına Doğal ortamında görüntülenmemiştir. ifadesi yazılsın.

2. Ayrıca fotoğraf altına çekim hikayesi yazılsın. Ki bunun fayda taşıyacağına eminim.

3. Fotoforumda yeralsın, ana sayfada değil.

4. Bu tarz fotoğraflara sınırlama getirilsin. Yoksa, o kadar çok yaralı, hasta, ölü, sakat, esir
kuşa rastlanabilir ki bizde bu insan denen canavar varken, site de bu fotoğraflardan geçilmez
olur.

5.Üyeler de otokontrollü davransın, lütfen.



Fotoğrafları çok fazla kategorize etmek, Ayşegül ün dediği gibi, sitede gereksiz detaya yol açar.

Kuşlarımızı ergen, yetişkin, üreme dönemi gibi detaylandırmak varken, ki bunun türlerin
karışmamasında faydası olacağı inancındayım, esaret, hasta, halkalama gibi detay kategoriler açmak
gereksiz diye düşünmekteyim.

ilk gördüğüm türlerde tel aramıyom memet. bak yalıçapkınından önce yüklemiştim guguk fotosunu :)



http://www.trakus.org/kods_bird/uye/?fsx=2fsdl15@d&idx=4596

Kürşat demokrasiden anladığım bu zaten, fikirlerimizi serbestçe dile getirmek...Yoksa sitenin
kuralları eğilimler de dikkate alınarak site yöneticileri tarafından belirlenir, bizlere de uymak
düşer... :)

Kürşat beye katılıyorum.sonuçta doğaya salınmak üzere ya da salınmış fotoğraflar esaret kategorisine
girmez.

ve bir fikrimi daha belirtmek isterim esaret kuşları direk fotoforumda yayınlanmalı.eğer bu konuya
da ayrı kategori açılırsa site çöker , ileride daha başka sorunlar çıkacaktır hepsine ayrı yer
açılması mümkün olamaz bence.tüm bunların yanında eğer bu doğaya salınan kartal fotoğrafı gibi
fotoğraflar başka kategoride görülmek istendiğinde site yine amacından çıkacak ve kuş türlerinin
veri tabanından çok kaliteli kuş fotoğrafçılığı yolunda ilerlemeye devam edecektir.

bu arada sitenin fazla demokrasiyle yönetilmesini de istemiyorum :)

Selimus ve çapacının düşüncelerine paralel düşünceleri paylaşıyorum. Ve soruyorum, arazidesiniz ve
vatandaşın elinde bir şekilde yakaladığı, tür kaydı bulunmayan kuşlarımızdan örneğin: TEPELi ARI
ŞAHİNİ gördünüz. Ne yaparsınız?

1. Hemen nasıl ve nerde bulduğunu soruştururum.

2. Yaralı olup olmadığını kontrol ederim. Yaralı veya hasta ise tedavi konusunda neler yapabilirim
diye düşünürüm.

3. Fotograflarım. En detaylı şekilde belgelerim

4. Sağlıklı ve doğaya dönmeye hazır ise, doğaya salınabilmesi için çaba harcarım. Eğer bulunduğum
yer uygun ise orada, değil ise bu konuda danışarak en iyi ortamda.



Böyle bir olay karşısında bunları yapmayacak kişi var mı aramızda?

Sanırım hepimiz bu dört maddeyi en azından yaparız. Ve O fotografı da paylaşırız. Paylaşmamız
gereğini düşünen olabilir mi? Bence olmaz.

İşte tam sorun burda. Bu tür fotografları farklı bir başlık altında değerlendirip, olması gereken
yere öyle yönlendirmeli.

ömer

"esaret" tanımını iyi yapmak gerek.

keyif için kafeste tutulan kuşlara esir diye bakıyorum ben.

herhangi bir nedenle yaralanmış, hastalanmış, hele yaban hayata uyum yeteneği kazandırılıp doğaya
salınmış kuşlara sadece "konuk" diyebilirim.

esir kuşların fotoğrafları için kesinlikle hayır : özendirmemesi için.

konuk kuşlar için kesinlikle evet : özendirmesi için.

halkalama kuşları esir mi : hayır, konuk mu : zorunlu konukluk. ama kuşların detaylarını çok iyi
veriyorlar ve ben istesem de istemesem de halkalama yapılıyor. halkalama fotoğrafları
tartışılmalı.

gruplayalım bence fotoğrafları da : "özgür, konuk, halkalama" diye gruplara gitsin kuş
fotoğrafları. esir fotoğrafları ise, foto sahibi bu konuda uyarılarak/bilgilendirilerek direk
çöpe.

sevgiyle...

Yasire katılıyorum bende....

Esaret altındaki kuşlar tanımını sanırım

- tuzağa düşürülmüş, yaralanmış, hasta;

- satılmak için kafeslenmiş,;

- açlık veya soğuk nedeniyle sersemlemiş canlı kuşlarla;

- araç çarpması ile, ya da cama çarpmakla, vurulmakla, veya hastalanarak, zehirlenerek ölmüş kuşlar
gibi sevimsiz süreçlerden geçmiş, doğal hayat akışları bozulmuş tüm kuşlar için genişletmek mümkün.
Çünkü bu sevimsiz ve çoğu doğal olmayan süreçler sayesinde biz kuşları idealimizdeki "doğal"
ortamlarında değil, başlarına birşey gelmiş olarak fotoğraflıyoruz.

Böylece onların bu zaaflarından yararlanarak, mesela:

- "tür sayımızı" çoğaltıyoruz.

- Mesela bu bahane ile başkalarının yıllarca peşinde koştuğu, biraz ayrıntılı bir fotoğrafı için
yerlerde süründüğü, boğazına kadar sualrda beklediği türü ondan önce fethediyoruz. Yani o kuşa
"sahip oluyoruz"...

O nedenle bu haksız rekabet...Cık cık cık




Hayır arkadaşlar, bunlar benim fikirlerim değil, bütün bu tartışmanın içinden çıkarsadıklarım.
İkinci bölüm az sonra :)

fotoğraf seçeneklerine esaret diye bir başlık daha eklenmesinin en iyi çözüm olduğunu
düşünüyorum...Bu sitenin amacı Tr türlerinin fotoğraflarını biriktirmek ve kişilere bu türleri en
yakın en doğal ve en sağlıklı biçimde gösterebilmektir...Bazen öyle türler oluyorki vahşi
fotoğraflarına bakınca hiç birşey anlaşılamıyor...Ama esaret altında olan bir fotoğrafı türün
görünümü hakkında bir bilgi vermeye yetiyor....



benim görüşlerim bundan ibaret herkese selam ve sevgiler...

esaret altındaki kuşların fotoğrafını çekmek elbette sağlıklı bir durum değil...ama doğaya
salındıkları surette bence güzel bir kayıt olarak sayfalara geçebilir yani silinmemeli...

ama bence fikir alınması pek işe yaramayacak daha önceden de fotoğraf yükleme olayında 3 güne
çıkarıldığında üyelerin yorumları geçersiz kalmıştı yine yöneticiler doğru olanı yapacaklardır...

kimse kızmaz umarım bu yazıma...

saygıyla

Bu düşünceye katılmamak mümkün mü ?

Zira esaret kuşlarını fotoğraflayacaksak, gidelim Mısır Çarşısı na..

Amacımız doğal ortamında, doğal türleri görebilmek, tanımlayabilmeki, dolayısıyla yaşamalanlarının
korunmasına katkıda bulunmak.

Ben de esaret kuşlarının sitede yeralmasından yana değilim. Ama bir hikayesi varsa, bu bizi
ilgilendiriyorsa, fotoğraf altına yazılarak, FotoForumda yeralabilir diyorum. Ama bunun da sınırını
kendimiz otokontrol ile belirlemeliyiz.

ilk yorum benden gelsin,



ben esaret altında türlerin fotoğraflarının sitede olmaması yönünde daha öncede fikrimi
belirtmiştim.



sadece halkalanan türlerin fotoğraflarına müsamaha gösterilebilir diye düşünüyorum. tabi bu da
tartışmaya açık bir konu:)