FORUM

Daha doğrusu, bir gölcük. Yabancıların ‘lagoon’ dedikleri türden. Halk arasında çok popüler. Millet gidip orada suya giriyor. Ama belediye tutmuş, bütün gölü siyaha boyamış. Yani suya litrelerce, tonlarca siyah boya atmış. Halka “Haydi bakalım, gelin de kolaysa bu suya girin!” der gibi. Oysa burası halk arasında “Bizim mavi gölümüz!” diye biliniyordu. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi.
Peki, belediye bu maviliği niye kapkara yapmış? Derdi ne? Bu garipliğin öyküsü hayli eski. İngiltere’deyiz. Manchester’in yakınlarındaki 20.000 nüfuslu Buxton’da. Yeraltı suları ve içmeleri ile ünlü. Hatta burada şişelenen su önde gelen bir marka olarak Avrupa’da pazarlanıyor. Bir zamanlar, kasabanın yakınlarındaki bir yerde taş ocağı varmış. Burası üstten kazılarak kireçtaşı çıkarılmış. Uzun bir süre. Bu faaliyet bitince alan olduğu gibi bırakılmış. Yani tepelerin arasında, geniş ve derin bir çukur olarak. Gel zaman git zaman burası su dolmuş ve ortaya bir göl çıkmış. Halkın keyif aldığı masmavi bir su alanı.
Mavi olmasına mavi de, ama zararlı bir niteliği var. Son derecede pis. İçinde eski otomobil parçaları, hayvan ölüleri, plastik şişeler, hatta insan pisliği var. Daha da beteri, (kireçtaşı ocağı olması nedeniyle) suyun asitlik derecesi çok yüksek: 11,3 pH. Kıyaslayın. Amonyağın asitliği 11,5 pH, çamaşır suyununki ise 12,3 pH. Asidi olmayan temiz su ise yalnızca 7,0 pH. Başka bir deyişle, bu “mavi göl”e girenler amonyak ve çamaşır suyu içinde yüzüyorlar adeta. Kasaba belediyesi buraya gelen yollara uyarı levhaları koymuş, halkı bilgilendirmek istemiş.
Umursayan yok. Millet koştura koştura mavi göle (!) geliyor. Bunun üzerine belediye suyun rengini kapkaraya çevirmeye karar vermiş. Ağır maliyetine rağmen. Bu tür konularda bilinç yaratmak ve tavır değişikliği sağlamak ne kadar da zor!