FORUM

İki haftadır Kırmıtlı Kuş Cenneti nin de içinde yer aldığı Kastabala ÖDA gezilerimizde, tüm ovayı kaplayan yoğun bir duman bulutunun içinde kalıyoruz. Özellikle son iki yıldır bu rahatsızlık had safhada. Çukurova da Ağustos sonuna doğru salgın gibi bir anız yakma çılgınlığı baş gösteriyor. Gece gündüz günlerce devam eden bu durumun zararlarından kimse söz etmiyor, müdahale ise hiç yok. Tüm ovayı duman ve yanmış mısır külleri kaplıyor. Gözünüz, genziniz yanıyor, her yanınız duman kokusu ve külle kaplanıyor. Üstelik bu yangın yerinin tam ortasında, tüm bu tarlalara suyuyla ve taşıdığı bereketli topraklarla hayat veren Ceyhan Irmağı nın geçtiği, Kastabala ÖDA yer alıyor. Yanan tarlalarla birlikte doğal yaşam için önem arzeden fauna yok oluyor, besin zinciri kopuyor. Çiftçi en büyük sermayesi olan toprağını kısırlaştırıyor ve geleceğini karartıyor. Geçmiş yıllar gibi seçilmiş ve izinli yakma yok, adeta tüm tarlalar yangın yeri. Gün boyu güneş gri-kahve bir renkte ovayı aydınlatmaya çalışıyor. İkindi sonrası ise ışık iyice zayıflıyor, ortalık kararmaya başlıyor. Tüm bu olanlara dur diyen kimse yok!..

http://www.dailymotion.com/video/x143xks_kkc-yandi-cukurova1

Bu anız yakma işi memleketin her yerine salgın bir hastalık gibi bulaşmış anlaşılan.Durum Amasya,Tokat,Çorum,Yozgat, Samsun, Kayseri, Konya, Nevşehir, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli'nde de ne yazıkki farklı değil :(( Bu işe birilerinin dur demesi lazım ama kim diyecek ?

Konuyu bugün resmi ve yerel ölçekte biraz araştırdım ve ilginç bir gerçeğe ulaştım. Pazar günü bölgede kamp kurmuş olan Roman vatandaşlarımıza rastlamıştık. Nehrin kenarındaki geniş düzlükte dairesel yerleşimlerinin orta yerinde kömür dolu izlenimi veren çuvallar vardı. Bir süre sonra gelen bir kamyona bu çuvallardakileri boşaltırken, mısır koçanı olduklarını gördüm. Koçanlardaki siyah görüntü o an dikkatimi çekti ve garibime gitmişti. Bugün köylülerden gelen bir bilgi, hasat sonrası tarlada kalan mısır sapları üzerindeki koçanları toplamak için bu grup buradaymış. Koçanları yaprak dokusu içerisinden ayrıştırmak ve seçilir olmasını sağlamak için, tarlayı ateşe veriyorlarmış. Böylece yanan yapraklardan geriye rahatlıkla gözle görülebilen koçanlar kalıyormuş. Onları toplayıp, bir yerlere satıyorlarmış. İşte tüm bu doğa felaketinin nedeni. Ne kadar ilginç ve hazin değil mi?

Traji komik dedikleri şey bu olsa gerek.Yazık çok yazık :)) Ama bu olay işin sadece oradaki sebebi. Anodolu'daki anız yakma sebebini isebaslında yakanların kendileri de bilmiyorlar. Çoğu başkası yaptığı için yapıyor. Bazıları biraz uyanır gibi olmuş.Eskiden şu olurdu, bunlar vardı şimdi yok acaba sebeb anız yakmalar mı diye soranlarda oldu.Bizde kendi çapımızda bir şeyler anlattık durduk. Hatta tabiri caizse yırtındık durduk.Fakat işin gerçeği şu ki, Devletin ciddi önlemler alması ve yaptırım uygulaması şart.Değilse bizim anlattıklarımızın ne kadar işe yarayacağı daha şimdiden belli... Bir zamanların moda deyimiyle ''eğitim şart ''