Avrupa birliğinin insan hakları , çevre, demokrasi vb konuların bağlamında ülkelerin iç işlerine karışması, kendi çıkarına uygun olmayan olayları istediği şekilde yönlendirmeye çalışması şahsen benim son derece canımı sıkıyor. Rum kesimi tamamı kendisine ait olmayan bir adaya ait doğalgaz yatakları ile ilgili 3.ülkelerle anlaşma yaparken acaba Avrupa birliğinin aklına Kıbrıs Türklerinin de dahil edilmesi, Türkiye'nin konuya müdahil olması aklından geçmez mi ? Yukarıda saydığım değerler bağlamında insancıl gözüken ve kendini en üstde gören ancak arka planda emperyalizmin en ağır şartlarını size uygulamaktan çekinmeyen (örnek Libya, Irak) bu ülkelerin üst perdeden bize nutuk çekmesinden , bize iyilik yapıyor gibi gözüküp aslında farklı niyetler taşımasından bıktım usandım ve aptal yerine koyulmaktan da artık gına geldi. Bu bağlamda Avrupa birliğine, Almaynay, Fransa, İngiltere, ABD'ye yeter diyorum. Kaz dağlarındaki altın çıkarma ve köylülerimizin pijamalı gösterilerini hepimiz hatırlar. Önceleri ben de "bak şu köylüme , bravo" diyordum. O arada tesadüf bu ya, "Altından Bir Hikaye" adında altının işlenmesi üzerine fotograf projesi yapıyordum. Görüştüğüm altıncılar dediler ki, "işin aslı öyle değil koçum, Türkiye altın rafinerisi yapmak istiyor, bunun için yeterli altın çıkması lazım ki ekonomik olsun. Peki rafineriyi kurmazsak bunlar işlenmek için nereye gidiyor ? cevap bilin bakalım hangi Avrupa ülkesi. ALMANYA. Gösterileri vakıflar altında destekleyen ülke kim : Almanya. Hamlethatepoğlu'nu bu yolda kaybettik. 3. havalimanı meselesi: Evet, ağaçlar kesiliyor, çevre şekli belli yerlerde değişecek. Peki 3.havalimanı yapılınca ne olacak ? İstanbul coğrafik konumu itibari ile çok önemli hub merkezi olacak. Peki şimdi dünyadaki en önemli hun merkezleri bilin bakalım hangi avrupa ülkesinde ? yine avrupa dikkatinizi çekerim. Almanya ve İngiltere. Coğrafi konumları uygun olmadığı halde bundan müthiş gelir elde ediyorlar. Türkiye 3.havaalanını bitirince o pazarı onların elinden alacak. Bir kıssadan hikaye vardır-eskiden eposta ile gönderirlerdi: bir kuş kışın donmak üzereyken üzerine inek kakasını yapar ve kuş mok içinde kalır. Her tarafı mok olmuştur. (aslında sıcaklığıyla ısınmış, donmaktan kurtulmuştur), bir tilki kuşu mokun içinde debelenirken görünce bir ayak darbesiyle içinden çıkarmış, kuş çok sevinmiş, teşekkür edecekken tilki bunu bir hamlede yemiş. Not: Dilek hn bu yazılar şahsınıza değil konuyadır. Bilginize.