FORUM

Merhabalar,
Duyarlı olanlara sesleniyorum.

Bu sezon üreme mevsimi süresince bölgemizde üreyen bazı türleri elimizden geldiğice gözlemlemeye ve korumaya çalıştık.

Bu türlerden takip ettiklerimizin başında Uzunbacak (Black-winged Stilt / Himantopus himantopus), Pasbaş patka (Ferruginous Duck / Aythya nyroca) ve Çeltikçi (Glossy Ibis / Plegadis falcinellus) gelmekte.

Çok tür var ancak başlıca takip edip davranışlarını; üreme, beslenme gibi faaliyetlerini izleyerek kaleme alma imkânımız olan türler bu şekilde.

Ancak bu süre zarfında üzülerek ifade edebilirim ki bazı olumsuz durumlara şahit oluyoruz. Fotoğraf konusunda bazılarımızın ne derecede hırsa sahip olduğunu az çok gördüm. O kadar ki, bazen fotoğraf çekeceğiz diye gözümüz hiçbir şey de görmez oluveriyor.

Direk konuya geleyim. Adam üreme zamanı falan, umurunda olmadan kalkıyor aracıyla alana giriyor, yuva, yumurta ya da yavru var mı? Hiiiç umrunda değil. Ama sorsan aşırı derece doğaseverdir. Mangalda kül bırakmaz. Akıl almaz iş.

Bu sene Uzunbacakların üreme sahasında maalesef böyle durumların vuku bulduğunu ifade etmek zorundayım. Dağılan yuvalar mı diyeyim, kırılan yumurtalar mı?! Peki ne için! Beyim kalkacak güzel fotoğraf çekecek ya! Egosunu tatmin edecek. Beğenilecek ya
Yavrular ezilmiş, yumurtalar kırılmış, yuvalar dağılmış hiç umurumda değil!!!

Yahu bunu yapan kim olursa olsun! İnsan mı bu!?!?
Arabanın camından fotoğraf çekecek, inmeden, üstü başı batmasın diye arabayla alana bodoslama dalacak, yuva var mı, yavru var mı ya da ne bileyim yumurta var mı umurunda olmayacak. Sonra kalkıp doğadan bahsedecek, havyan hayatından bahsedecek, senden bende de daha doğacı olacak!!!

Bu nedir yahu! Nasıl bir vicdan, nasıl bir ahlak!
Bu dediklerimi elbette umursayacak insanlar, vicdanlar vardır. Buna karşı “aman banane” diyenler de olacaktır mutlak. Yazayım mı yazmayayım mı düşündüm ve neticede madem doğal alanlara ve ortamlara giriyoruz. Bu konuda dikkat edilmesi, dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmak istedim. Yapma, Yapana da yaptırma!

Bir zamanlar 3Y kuralları vardı hassasiyeti olan insanlar için. İtham etmiyorum, ama bu sıralar ne bileyim biraz gevşedi mi bu kurallar acaba? Mesele aslında yavru, yumurta yada yuva fotoğrafı sergilemek değil. Bu fotoğrafı çekerken verile bilecek zararları vicdanen düşünerek hassasiyetlerini göstermekti.

Kusuruma bakmayın. Ama can sıkan bir durum, paylaşmak istedim.

Selamlar ve sevgiler

artı 1, ben bu durumlarda o kişilerin fotoğrafını çekiyorum, teşhir etme uygulaması başlarsa bu tip hareketler azalır diye düşünüyorum.

Aslında araba ile yoldan çıkıp üreme alanına girenleri teşhir etmeli (mi?) diye düşünüyorum...Bu bahar uzaktan da olsa böylesi nahoş bir duruma şahit oldum fotoğraf alayım mı almayayım mı diye çok kararsız kaldım...

Riva da 2 tane sunamız vardı... 3 hafta zor dayandı kuşlar.. dibine kadar girdiler hayvanların... binlerce fotoğrafını çektiler... ama doymadılar... malesef heryerde var bu insanlardan...

Çok çok önemli bir konu. Doğaya çıktığımızda vicdanımız, kuş ve habitatla başbaşayız. Hepimiz her çektiğimiz karede kendimizi yargılamalıyız. Acaba bu kareyi alırken ne kadar zarar verdim acaba daha az etki bırakarak alandan ayrılabilir miydim diye. Kuşa ya da habitata zarar verdikten sonra güzel fotoğraf çeksek ne, çekmesek ne olacak. Hepimiz bu bilinçte olmalıyız bence. Bazen doğada karşımıza çok nadir ve çok özel anlar çıkabiliyor ancak bu anlarda dahi egomuzu yenip önceliği fotoğrafa ya da videoya değil doğaya vermektir bize yakışan. Bu bir olgunluk, bir bilinç, bir iç görü meselesidir. Gösteriş ve şekle değil öze önem vermektir. Aksi takdirde hep eleştirdiğimiz bilinçsizce av yapanlardan daha fazla zarar verebilen konuma düşeriz. En azında onlardan farkımız kalmaz....