FORUM

Herkese merhabalar.
Bir konuya açıklık getirmek ve soru işaretlerini ortadan kaldırmak için burada böyle bir konu açma gereği duydum.

Özmen Yeltekin sağolsun Longoz Projemizi Trakuşa taşımış. Biz bu projeyi sabırsızlıkla beklerken bazılarının hayallerinin suya düştüğü için mi bilinmez değişik yorumlarda bulunmuş hber altına. Bende bir açıklama yapma gereği duydum. İçlerinde saydıklarımda var çünkü.

Longozda bu zamana kadar yaptığım farkındalık çalışmalarından az çok haberdarsınız eminim. Bazılarının neşesi daha o zaman kaçmıştı aslında. ‘Bırak olum herkes bilince iyi olmaz’ diyen kertikçilere de tanık oldum. Amaçları kolaylıkla çektikleri türleri başkalarının çekmemesiydi tabi ki.

Neden o ormanları tanıtma gereği duydum;
Çünkü insanlar longozu bilmiyorken burası insanlıktan nasibini almamışların esareti altındaydı.
Yaz kış avcısı eksik olmadığı gibi, yaşlı ağaçlar kaçak yöntemlerle kesiliyor, kaçak sülük ve kurbağa avcıları ormanda yaz boyunca sazlıkları didik didik ediyor ve gölde neredeyse sülük bırakmıyordu. Bazı köylülerin kışlık damları ormanı kirletiyor, kontrolsüz şarapçılar ormanın olmayacak yerlerinde ateşle oynuyorlardı. Bazı uyanıklar ise en güzel yerlere çoktan gecekondularını dikmiş av kulübesi olarak işletiyorlardı adeta.

Doğadan örnek vermek gerekirse 2011 yılından bu yanı dikkate aldığımızda 2011-2014 yılları arasında bir çift kuğunun üreme çabası oluyor ancak hiçbir zaman büyüyen yavrularını göremiyorduk. Birkaç yılın ardından 2017 yılındayız. Longozda en az 4-6 çift kuğu ürüyor. Ve bunun yanında 50’den fazla genç kuğu yaz ayları boyunca ormanda barınıyor. Her sonbahar ise genç kuğular kendini gösteriyordu. Yani artan insan hareketi birilerinin keyfini kaçırırken diğer yandan birilerine yaramıştı.
Farkındalık çalışmalarıyla birlikte;
Ormanın ziyaretçileri bi hayli arttı doğal olarak. Ve orman her kesimin ilgisini çekti. Mesela Milli Parkların aklı başına yeni geldi. Kuş Gözlem Kulesi diktikleri yer daha çok ziyaretçi aldığı için artık o bölge avcılardan arınmış bölge oldu. Pelikanlar, kuğular ve ördekler tarafından en çok kullanılan bölge de orası zaten.

[Devamını yoruma yazıyorum]

İznik te gölün kıyısında birkaç futbol sahası büyüklüğünde bataklık bir alan vardı, ben İznikte 225 tür çektim 200 tanesi o alandandır, göç zamanları terminal gibi çalışırdı, 2 sene önce kamp alanı yapacaz hikayesine yol falan yaptılar sahilden kum alıp temizlediler falan,filan, üstelik birşey de yapamadılar ama ulaşım olunca heryer piknikçi ve balıkçı doldu, ondan sonra gidiyorum kargalarla sığırcıklardan başka birşey yok, artık gitmiyorum, bu da savunduğum fikre minnacık bir örnek olsun, doğayı koruyacaksan insanları uzak tutacaksın bana göre...

Alper kardeşim, Uludağ örneğinden gidersek, kontrolun sadece adı var, ben defalarca kelebek için gittim, isteyen biraz dikkatle biokaçakçılık ta yapabilir avcılık ta yapabilir daha ne isterse onu da yapabilir, turizm kapitalist bir olgudur, kapitalizmin anlamı da paradır, ben kelebek çekerken ((üstelik Bursada sadece o alanda bulunan kelebekleri, meşhur Apollo o turizm yapılan alanda yokoldu diğerlerinin de yokolması yakındır)) 10 metre ötemden ATV ile arap turist geçiyorsa turizmle yaban hayatının bir arada olabileceğine beni hiçkimse inandıramaz. Longoza da en az 20 kere gelmişimdir, bir seferde gördüğüm insan sayısı 3 ü geçmez onlarda hayvan sahipleri ve balıkçılar, doğallık budur, Longozu korumak istiyorsanız her türlü koruma önlemini almalısınız ama daha çok insana göstermeyi değil daha az insana göstermeyi hedeflemelisiniz, benim düşüncem bu, ayrıca orası yeterki gerçekten korunsun, öyle olunca orada kertik atamamak beni üzmez sevindirir, bunu da ikide bir kertikten bahsediyorsun onun için söyleme ihtiyacı hissettim, sonuçta az kertik atmadık orda... Böyle konulara pek girmem ama bildiğim bir alan olduğu için yazmadan duramadım, şimdi ise keşke yazmasaydım diyorum, dünyayı ben mi kurtaracam...Sevgiler kardeşim...

Kontrollü turizm yapılmasaydı insanlar rastgele zarar vereceklerdi. Insanlar burayı bilmeseydi hala başkalarına gebe kalacaktı burasi. Kaderi avcilarin kaçakcılarin elinde olacakti. Demek istedigim o abi

Alanın her türlü şekilde kontrol altına alınmasını şiddetle desteklerim, ama işin içine turizm ve para girince ilk anda değilse bile ilerde işin cılkı çıkar, alan zarar görür, örnek çok uzakta değil, Uludağ, Milli park olduğu halde sözde kontrollü yapılan turizmin ve turistlerin değdiği her noktada yaban hayattan eser kalmamış...

Sadece bu değil tabi ki
Bu gelişmenin diğer faydaları arasında kaçak avcılar, sülükçüler, kurbağacıların rahatının kaçması da var. Hala olsa da bu sayı eskiye nazaran giderek azalıyor. Artan ziyaretçiler uygunsuz durumlarda hemen jandarma, milli parklar vb. yerlere ihbarda bulunuyor. Sinek ilacı arabasının eksik olmadığı bu ormanın şimdi önünden bile geçemiyor bu araçlar. Evinde ki molozu arabasıyla elini kolunu sallayarak ormana bırakanların olduğu bir yerdi eskiden burası. Peki farkındalık çalışmasıyla beraber ne değişti; Avcıların rahatı kaçtı, bazı hayvancıların ormanı hiçe sayan tutumları değişmek zorunda kaldı, kaçak sülükçüler hala sürse de sayıları bir hayli azaldı. Kaçak kurbağacılar bitme noktasına geldi. Artık tersane veya benzer bir tesis söz konusu olduğunda ‘Longoza Dokunma’ diyecek kişi sayısı o kadar fazla ki. Bunun içinde ünlü sanatçılar, akademisyenler, siyasiler, dernekler ve topluluklarda var. Hemen hatırlayım bu orman iki defa yok olmanın eşiğinden döndü. Ve o dönem bir avuç insandan başka kimsenin sesi soluğu çıkmamıştı aslında. Peki bugün öyle mi? Bir telefonla binlerce insanın yığılacağı bir yer oldu orası. Ben tanıtımlara başlamadan önce bu longozun başında ki belayı bilseydiniz şimdi olanların devede kulak olduğunu anlardınız. İlk önce Longoz kıyısına tersane yapılmaya kalktı. Ardından kum gemileri az kalsın deltayı körfeze çeviriyordu. Kirlenecek bir longoz dahi kalmayacaktı. Geçmişte bu badireler yerel baskı ile bir avuç insan tarafından ortadan kaldırıldı. Ama gelecekte bu kadar şanslı olamayabilirdi. Bu proje kabaca neyi amaçlıyor: Ormanın küçük bir kısmını kontrollü ve doğayla uyumlu bir şekilde kullanıyor bu proje. Geri kalan kısmını ise doğaya geri bırakıyor. Ellemeden dokunamadan. Böylelikle kontrolsüz insan hareketini komple ortadan kaldırmış oluyoruz. Longozun girişinde tampon bölge ile insanları orada tutuyoruz. Onlara longozu anlatıyoruz. Belirlenmiş parkurda onlara longozu longoz yapan esaslarla turluyoruz. (Yarım Ada şeklinde olduğu için başka yere gitme imkanı olmayan bir yer) Orada çekilmiş fotoğrafları ve fotoğraftakilerin bilgilerini sunuyoruz. Yeni kuş gözlem kulesi ile canlı canlı belgesel sunuyoruz. Bunu yaparken longoza araç girişini komple yasaklıyoruz.

Hayvancılık faaliyetinin sürdürülebilmesi için hayvan sahiplerine kolaylıklar getiriyoruz. Bazı pislik yuvası haline gelen kışlık ahılları bu proje ile iki seçeneğe zorluyoruz ‘Ya buraya uyumlu, doğal ve temiz bir ahıl yaparsın. Ya da kökten kaldırırız’. Oluşturulacak ziyaretçi merkezinde köylünün yerel ürünleri için stant açıyoruz. Böylece ormandan gelir sağlayan köylüyü ormanın bir neferi haline getiriyoruz. İnsanlar bu ormandan menfaat sağlamadıkça bu ormanı kollamaz, yapılanı bozmaya kalkar. Ama böyle yerelle bütünleşik ve doğayla dost proje ile bunu sağlamayı umuyoruz. Araç girişinin yasaklanmasının ne kadar iyi bir şey olduğunu buraya anlatmama gerek yok sanırım. Fayton yerine daha uyumlu bir doğal araç varsa söyleyin onu değerlendirelim. İnsanlara hem otantik, hem de doğaya uyumlu bir hareket olacak. Gelen misafirler araçlarını longozun girişinde bırakacak ve iç taraftaki ziyaretçi merkezine ister yürüyerek, ister bisiklet kiralayarak isterlerse de faytonla geçecekler. Burada da faytoncular yine çevre köylerinden olup, kendilerine bir kazanç imkanı daha doğmuş olacak. Ormanın dalyan gölüne giden etabı ise ziyaretçiye de kapanacak. Sadece akademisyenler, öğrenciler, izne tabi belgesel ve fotoğrafçılar ücret/izin karşılığı alınacak ve kontrollü olacak. Özellikle avcılık için kameralar kurulacak. Gibi gibi gibi.. Eksiğimiz veya belki de yanlış düşündüğümüz yerler olabilir. Ama bunu söylemenin de bi adabı olduğunu düşünüyorum tabi ki. Ben bazı yorumcuların artık arabayla kertik atmaya giremeyecekleri için neşesi kaçtığına inanıyorum. Veya fotoğrafta beni gördükleri için. O kadar longoz için ednişelniyorsanız ararsınız sorarsınız bende merkanızı gideririm. Yoksa Trakuş Kampında olduğu gibi amaç sadece taşlamak mı? Kimseye sorma gereği duymadan yorumlar kısa ve net şekilde gelince bende böyle bir açıklama yapıp geri kalan üyelerin konuya vakıf olmasını istedim. Selamlar.