Her şey için teşekkürler..... Fakaaatttttt; Kızılırmak, Belgrad, Gediz, Nallıhan, Göksu, Tuzla, Yumurtalık vs.. vs.. vs.. Kuş fotoğrafçılığı yaygınlaştıkça, görülen eksiklikler, aksaklıklar, yanlışlar görülüp, yine kuşçular tarafından dile getirilince ilk tepki ilk yasak kuşçulara geliyor her nedense.. Bizler tarafından, Samsunda eksikler görülüp ilgililere bildirirdikçe gene ilk yasak bizlere geliyor. Kafa aynı kafa düz kontak çalışıyor. Samsunda böyle oldu. Adana'dan örnekler verelim.. Ataman Yaşar, Sacit Bulut, Orhan kaya, Murtaza Kaba çok iyi bilirler. Bizler avcıyı ihbar edince ilk yasak bizlere geldi ve "girerken izin aldınız mı?" çayırlığı sürüp karpuz ektiler yetkililer "Köylüler sizi ihbar ediyor başınıza bir şey gelebilir" kasabanın tüm çöplükleri tuzlaya atılıyor şikayet ediyoruz suçlu gene biz oluyoruz. Sacit Bulut ile bir gün arazi yaparken adam otomatik tüfekle sakarmekeleri vurdu adamın yanına gittim adam beni vurmakla tehdit etti.. Jandarmayı çağırdık. Tabi 4 saat sonra geldi. İzniniz var mı diye sordu? Aynısını Göksu da Lütfi Altunsu ile yaşadık. Burada asıl olan biz adamların açıklarını görüp şikayette bulununca, işlerine gelmedi. Türkiyere kuş cenneti, doğal hayat, tabiat parkı lagün hepsi yalan dolan (Devlet gözüyle) Yani Samsunu tanıtan, kuş yönünden Samsunu Samsun yapan Kuşçular dışarı herkes içeri. 3 saat gir sonra çık akşam gel kayıtlar, takipler, yazışmalar sanırım yakında yarı açık cezaevi yapacaklar. Elbette ki denetim olsun kontrol olsun ama saatle girip çıkmak ne demek. saat 10 oldu çok nadir bir tür buldunuz ve takibe başladınız. Sonra ne olacak ya çıkmayıp yakalanacaksınız yada çıkıp kuşu kaybedeceksiniz. Bir kuşu kaç saat beklediğimiz aradığımız malum. Bu arada bizim yöneticilerimize de (Trakuş) bu konuda çok iş düşüyor. Bakanlıkla valilikle milli parklarla görüşülüp giriş kartlar çıkartılarak sorun kontrollü çözüle bilir. Bu zaten sitemizin gündeminde de vardı. Gene çok konuştum ve uzattım ama malum çok sıkıntılı ve her zaman konuşulan önemli bir konu