FORUM

Sevgili dostlarım,saygı değer hocalarım,değerli ustalar.Sizlerin gözlemlerinizde önceden bildiğiniz habitatlar vardır ve gördüğünüz bu yerler içinde yok olanlar vardır.Varsa sizlerde yazınki öğrenelim,niçin yokolmuşlardır?Esas konu kuşlarsa,yuvalar ve sazlıklarda birkaç sene önce populasyon olarak sadece bizim Korucuk-Goncalı sazlık ve kanallarında, çevresinde 4000 civarı çinte,binlerce sutavuğu,10bin civarı sığırcık kolonisi(kanal d de haberlerde bile çıktı),herçeşit yerli suçulluğu, yerlibalıkçıllar,binlerce çıvgın,binlerce arıkuşu,yüzlerce üveyk,binlerce yerli kayagüvercini ve tahtalı,,yüzlerce tepeli toygar yaşıyordu.Acaba kuş gribiylemi kırıldılar yoksa yuvalarını mı yokettik,yaktık,yıktık,öldürdük?Mutlaka bir sebebi olmalı.Gözlem sayım bilgilerim 2007-2008 yıllarını kapsamaktadır.Kışın ise 15bin tahtalı,5bin kaya güvercini,yüzlerce ördek çeşitli türlerden,yüzlerce karatavuk ve öter ardıç,onlarca lökeşi(çulluk),binlerce ispinoz-çinte-ve karışık türden küçük kuşlar,en çokta 25binden fazla tarla kuşu alay alay gezerken ne oldu bu kuşlara?Geçen bu kısa sürede yıllardır geldikleri bu yerleri terk mi ettiler yoksa yok mu oldular?Düşündürücü ve vahim bir durum gibi amabazı gelişmelerde oldu.Denizli büyüdü bütünşehir oldu ve etrafıyla birleşti,insanlar çoğaldı ve kuşların evlerini yokedip yerine kendilerine ev-işyeri yaptılar.Bu çevreye sazlık kanal etraflarına inek çiftlikleri kuruldu.Bunlar sazlıkları yakıp telörgülediler.İnsan ve yapılaşma yüzünden şu an çintelerin sayıları sazlıktaki yangınlardanmı telefoldu bilinmez 500 civarına indi. Sığırcıklar bin civarı kaldı,Ayrıca Korucuk sazlığı yakınına yapılan Doğalgaz dağıtım ana şebekesi,2 tavukçiftliği,2 büyükbaş işletmesi ve dev gibi olan çatısı250 metre uzunluğunda 30 dönümü kapalı alan hayvanişletmesi (çatısıda açıkrenklisaçtan) açıldı ve kuşlar yön değiştirerek kaçmaktalar.Bu sazlıkların dibine yapılan yerlerin ruhsatını kim verir,kim yaptırır ve neden burası.Çok basit cevabı,dev gibi Denizli organize sanayi bölgesi nasıl bu çayın iki tarafına kurulduysa(ÇÜRÜKSU ÇAYI )onlarında kuruluş amacı aynı.ATIKLARINI;PİS SULARINI ÇAYA BOŞALTMAK.Yazıklar olsun bu insanlara.İki senede binlerce kuş telef oldu,ayrıca çay kenarını ve sazlıkları çevre belediyeler çöplük olarak kullanıyor.Anızlar yakılıyor,avcılara kızıyoruz ama tüm hayvan neslini yoketmede bilimsel olarak %5 oranıyla en sonlardaymış.Hatta devlete verdikleri vergi ile geri dönüşüm projelerine katkıları bile varmış.Bizim fabrika ve büyük işletmeler,tarım ilaçları toplu katliam yapıyorlar kuşlara.Avcıların en sevmediğim olanları bilinçsiz ve ruhsatsız olanları,vurulmayacak cins güzelim yırtıcı,balıkçıl,nesli yoklomakta olan kuşlara bile sıkan cani olanları.Gerçi 5 yıl avı yasaklasa devlet daha da iyi olur bence.Ancak konumuz avcılar değil,en büyük zararı veren ,sularını kirleten ,habitatını yokeden büyük işletmeler ve buna göz yuman devlet anlayışı.Birbilseler dünyada küçücük bir canlının bile bir görevi olduğunu.Tüm dostlara duyurulur...

Yılanboyun, 1950 lere kadar ülkemizde görülürken, Amik Gölü nün kurutulmasıyla Türkiye de soyu tükendi. Bu sadece bir örnek, daha niceleri var.



Saydığınız alanlardaki kuş sayıları ve çeşitlerinin azalmasının cevabı aslında yine sizin satırlarınızda saklı. O kadar çok insan faaliyetinden bahsetmişsinizki takip etmekte zorlandım. Kuşların genel olarak tüm dünyada sayılarının azalmasının bir numaralı nedeni habitat kaybıdır. Sonra hastalık, tarım ilaçları, avcılık gibi nedenler geliyor.

Kenan bey gözlem ve duyarlılığınız için teşekkürler...

Daha yıllardır taşkın yapmayan bir çayı,ağaçlandırılma yapmayan bir nehri DSİ 2 senedir kazıyor,temizliyor.Bu nehir Çürüksu ve artık sazlıkların çoğunu yokettiler.Çay kenarının iki tarafına da kum yığınından geniş yol açtılar.Sazlık sadece su bitişiği çamurda çıkıyor.Kuşlar su pis diye derelerin birleştiği küçücük delta dediğim yerlerden su içiyor.Küçük kanallara konuyor ve avcılara hedef oluyorlar.

yabi diyecek bişey bulamıyorum

sanırım nereye baksak buna benzer bir durum görmek gayet olağan oldu



umarım daha kötüye gitmemmesi için bişeyler yapılr



selamlar

Ençok üzüldüğüm çıvgınlar oldu ustam,nereye kayboldular acaba?

Sabah fotoforumda toygartepeden 2500 civarı tahtalı geçtiğini yazıyor dostlarım.Bende 2002 de karda 50bin,2007de kışın 15bin tahtalı geçişlerine şahit oldum.2002deki 50 cmlik Denizlide yağan karda geçişleri 20dk sürmüş ve bunların çevre illerden aynı anda nasıl toplandığını düşünmüştüm.Yoksa bu kadar büyük koloni olurmuydu.Yiyecek bulmaları bile bir sorun olurdu.Bizim eve gelseler darı,buğday,kuru ekmek paylaşırdık ama tam doyamaz aç kalabilirdik.İşimiz şakada anlatmak istediğim Denizlinin Pamukkaleyle arasında yanıbaşındaki bu cennet gibi habitatı yoketmeye çalışan bir zihniyet beni delirtiyor,içim parçalanıyor.

Biz af etsek bile, doğa asla af etmez.Kendisine kötülük yapanları en kötü şekilde cezalandırır.

Sabah sabah ben bile affetmem Emine abla.Ayrıca adam öldüren avukat tutup kendini aklamaya çalışıyor.Bu gariplerim savunmasızlar ve yokediliyorlar gık yok.Aslında varda biz duymuyoz.Allaha havale ediyorlar.İşte o an gelince" görcez gari anyayı konyayı:(" Bizim 15 gruba yakın büyük bir koloni cırkcırklarımız( çintelerimiz) vardı,serçeden fazlaydılar bir görseydiniz,nerdeler şimdi,kim kovaladı ya da yok etti?Yapılan suç suçtur ve emin olun cezasını çekiyoruz haberimiz yok.Hastalıklar,doğal felaketler yalanmı?Onlar intikam alamaz mı sandık.Domuz gribi diye eteklerimiz tutuştu dimi.Vay ben neymişim kuşların avukatı olmuşum haberim yok keh keh :))

E.Nurhan Hanım benim üç oğlum var,

1-gokhun

2-orhunbaba

3-....DOĞA.........(9 yaşından beri,yani 32yıl olmuş.)

Ayrıca evlatlıklarım;

Sadece şu anda 95 civarı can taşıyan türlü ellerimle büyütüp ürettiğim çok şirin kaz,köpek,ördek,güvercin var.

Hepsine canımdan çok değer verip bakıyorum.

İmkanı olan her arkadaşa tavsiye ederim.Terapi gibi rahatlarlar.

Emine Nurhan Hanımefendi,dün yoktum,Afyon Dazkırıda inceleme gözlemine katıldım.Orhun ve Gokhun dersleri nedeniyle üzülerek benle gidemediler.Ama iyiki gelmemişler,çok yorulduk.Ayrıca su çıkan bir ufak söğütlü kanyon vardı,eşekarıları da vardı: bize oy oy eminem türküsü çaldırdı:))Harika bir doğa,Acıgöl ayaklarının altında,nefis gibi bir hava ve inanin bahçe çinteleri sürüyle,çorak toygarı,boğmaklı toygar,harika tüylü bir tilki,bol yırtıcı kuş gördük,iyi hafta geçirmeniz dileğiyle selamlar.

Okulda öğretimimiz devam ediyor ama hiç doğa sevgisi çocuklara verilmiyor bence.Tüm müfredat bizim ödevle geçirmemizi istiyor.Sözde artık yazılı-sözlü olunmayacak,performansa göre sınıf geçilecekti.Çevremizde doğru dürüst ne ağaç diken var,ne çevresini temiz tutan.Her yer poşet,pet şişe,...şişesiyle dolu.Hadi hayırlısı.

Çok doğru söyledin kardeşim.Afedersiniz,okuldan gel ,ders yap,yemek sonra az dinlen,ne zaman bize boş bir an çevrecilik yapma fırsatı kalacak.Her şeyden azarca zaman çalıp anca.Herkese selamlar.

Sadece USA da 5 milyar güvercin varmış 1600lü yıllara girerken.Yabancı milletlerin oraya ayak basmasıyla bizonda dahil herşeyi öldürmüşler.Sonra hızla avlanmış,günlük 50 ile 150 000 güvercini vurmuş Amerikalılar.Yani hergün yakıp yıkmışlar sözü cuk oturmuş.1900lü yılların başında görmek şans olur olmuş.Son birkaç bireyde 1914 te hayvanat bahçelerinde türle birlik yokolmuş.Bizdede aynı olur böyle yaparsak.Biraz vicdan,merhamet lütfen.Onlarda canlı,yaşama hakkını yaradan vermiş,o alsın biz değil.

Bu yüzyılın başındanberi tüm sulakalanlarımızın %50 sini kurutan bir zihniyet,hastalık yoketme bahanesiyle tarım arazisi açıp oy toplama derdinde olmuş,kuşları falan hiç mi hiç düşünmemiştir.Bir av kanunu bile 50 sene kullanmış,herşeyi vurdurtmuştur avcılara.Şimdi yaşatalım diye basbas paraları L..... türküsü çekmekteler.

Doğamız,anızlarımız yanıp tutuşmuş,ama gözler kör,hep makine,Bakalım yakında ne çekecek o makineler.Kuşların vefası çok büyük.Şimdiye dek sayısız kuş büyütüp saldım doğaya.Ama 3 senedir beslediğim güvercini salmama rağmen hiç ayrılmıyor,benle hep göz göze.Karşımdaki elektrik direğine konup beni seyrediyor.İnsanlar bile birbirini yüzüstü bırakırken besledim diye yuvasından gökyüzüne bıraktığım dostum 4 aydır evimizin yanındaki ağaçta beni bekliyor.

Bizler birbirimizi yiyip bitirirken,şehit verirken,kuşların yokolması normal bu duygusuz ortamda.

Umutsuzluk çok kötü.Mutlaka birgün herşey olmasada çoğu şeylerin düzeleceği umuduyla tüm usta ve hocalarımın ,trakusçu üyelerin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.Ne mutlu Türküm diyene.

Trakus hoca ve ustalarla diğer üye arkadaşlar,herkesin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.Selamlar.

Son gelişmeler çok sevindirici.Gediz deltası can suyu,sultansazlığı su depolamasına başlanması,cococola hayata+ vakfının çalışmaları,Akşehirin yeniden su tutmaya başlaması,aşırı yağışların göl ve göletleri doldurması.

Son sevindirici haberse Hemşerimiz yeni katılan değerli üyemiz ormanzararlıları ve mücadelesi müdürü Nevzat Bey den geldi.

Biliyorsunuz Denizli Ormanlarına 1000 adet su havuzu projesi yapıp uygulayan müdürümüz.

Acıgölün yan komşusu kurumuş ünlü kuş cenneti Beylerli-Çaltı tatlı su gölünün sularının baraja çekilen suyu için milli parklarla görüşeceğine dairesindeki buraya bakan arkadaşlarınla birlikte ilgeneciği müjdesini az önce haber verdi.Şu an 15kmkare büyüklüğünde kuru bir sazlık görüntüsünde.Ufak bir su çıkan kaynağı var ama su başka yere asılınıyor.İnşallah bir umut ışığı vardır.Seygı ve selamlarımla.

Valla çok güzel haberler,umut çok önemli.Yoksa biz geleceğin büyükleri evlatlarımız olunca onlara hiçbirşey gösteremeyecektik.Şimdi okuıldan geldim harika duyumlar,selamlar.