FORUM

Sevgili Murat bu yazacaklarım benim fikirlerimdir. Kimse katılmak durumunda değildir. Bütün fikirlere saygılıyım.



Müdahale aslında cözümü çok kolay bir konudur..En azından benim için öyle.

Müdahale etmeye aslında MAKİNEYİ ELİMİZE ALDIĞIMIZDA YAPMAYA başlıyoruz. Şimdi diyelimki ortada yarıya kadar su dolu bir bardak var.Ben yarısı dolu diyorum ,sen ise yarısı boş. Tartışıp duruyoruz.Ama ikimizde haklıyız. Amacı ve sonucu bilsek bu tartışma hemen bitecek. Ya su dolu bardak içilecek, veya üstü doldurulacak olduğunu başta bilseydik bu kadar tartışmayacaktık.

MÜDAHALE EDİLMEMELİ... doğrudur ama Amaç ne?? En en en saf fotoğrafı,doğal ortamında,insangözünün algıladığı acı ve renkle hiç oynamadan ortaya koymak.Bu sonuç çekim yapanın nekadar kabiliyetli olduğunuda ortaya koyar.Aslınd asıl amaç budur. Peki Murat benim sana bir önerim var.

Bırak dijital makineyi,dön eski konvansyonele,koy dia pozitifi,tak 50mm merceği(insan gözü) ,at tele ve zoomları, çek motorsuz,çek outofocus suz,at flashı ,yak mum ışığını.

Şimdi bu şartlar en delikanlı şartlar değilmi... En adil... Banyo sonucunda cıkan sevabıyla günahıyla senindir... Yapılamazmı?? yapılır...

Elbette yapılırda...Dünya teknolojik olarak ilerlerken biz niçin kendimizi geliştirmeyeceğiz.Neden digalden uzak kalalım. RAW işlemek ve siteye sıkıştırıp koymak müdahale değilmi? Makine uzerinde raw l m s yokmu. Zaten iş makineden kopmaya başlıyor...

Böyle bir çok karışık felsefe yazabilirim..İşte AMAÇ burda devreye giriyor.

Eğer Amaç...Bir yarışmaya katılmaksa...Müdahale yok...Eğer amaç bilimsel yerlere dökümantasyon vermekse...Müdahale yok... Eğer amaç degilerde yayınlamaksa Müdahale yok...onlar yapsın... Bunların arkasındayım.

Eğer amaç amatör olarak beğenmek ve beğenilmekse, ve amatörce hobi için paylaşım yapılıyorsa, Yoktan varetmemek ve vardan yok etmemek kaydı ile .renk,beyaz siyah,tram değerleri,kumlama vs vs gibi olanaklarla oynanılmalı...Bununda sonuna kadar arkasındayım.



Sevgili Murat ne kadar müdahale edrsek edelim tespiti zordur..İşte burada da VİCDAN devreye girer...

Matbaa cı olduğumu söylemiştim. Olanaklarım çok fazla. Ancak ben yanımda calışan professonellerden yardım alacağıma.İhsan Eroğlundan Hakan dan Süleyman dan yardım görmeyi yeğliyorum. Çünkü bu benim kendi hobim. Ben üstün olanaklarımı kullamayı vicdanen eşitsizlik olarak algılıyorum kendi içimde... Ve o arkadaşların dostluğunu görerek te manevi haz alıyorum...



Yazımı burada sonlandırıyorum..Mabmaamdaki yüksek teknoloji her arkadaşımın kullanımına açıktır. Seninde bir gün ihtiyacın olursa lütfen bir kahvemi içmeye gel. Her türlü yardımı yapmaya hazırım.



Başarılarını devamı ile

Maalesef forumları pek takip etmedim bu aralar, bu yüzden de bu güzel tartışmaları kaçırdım diyebilirim. Aralık 2008de yine manipülasyonla ilgili bir forum açılmıştı. Oraya yazdığım metin de doğa fotoğrafçılığının babası Ansel Adams ın bir sözünü yazmıştım. "Fotoğraf çekilmez yapılır" diyor kendileri... Büyük boy tahta bir pozlama makinasını Grand Kanyonda günün en güzel ışığını bekleyerek tam o anda deklanşöre basan adam söylüyor bunu. Yani günümüze çevirirsek Fotoğraf zaten başlı başına manipülasyondur.



Bu terimi ciklet gibi uzatmamak için kuralları koymada fayda var. NG, FIAP, Magnum gibi kuruluşlar ve dernekler kendi kurallarını kendileri koymuşlar. TRAKUSda kurallarını belirler, gerekirse değiştirir, zamanla da iyice oturur, olgunlaşır. Ben mesleki olarak (freelance grafik tasarım, fotografçıyım ve illustrasyon, foto-rotüj de yapıyorum) fotoğraflarda manipülasyonu dibine kadar zorluyorum, zaten müşteri de en mükemmel fotoğrafı ister. Onların istekleriyle yapıyoruz.



1985 yılında fotoğrafla tanıştım. Okulda sanatsal, reklam fotoğrafçılığı eğitimi aldık. Belgesel, gezi amaçlı bir fotoğraf çekiyorsam o yönde yaklaşırım ve fotoğrafın özüne saygı duyarak birşey ekleme-çıkarma veya renk tonlarını aşırı abartma gibi işlemler yapmam. Hocalarımızdan öyle gördük. O zamanlar dijital de yoktu, PSde... Ekleme-çıkarma (kolaj) yapmadan, karanlık odada yapılan her şey mübahtı (!). Deneysel sanat fotoğrafçılı yapanlar her şeyi yaparlardı ve söylerlerdi. Beğenen beğenmeyen çıkardı bu tarzı. Şimdi oluşturulan kuralların özü de Dijital ve PS öncesi çıkan fotoğrafçılıkta. PSye boşuna dijital karanlık oda denmiyor.



Kısacası NG veya FIAP gibi kuruluşlar kuralları oturtmuşlar, yeniden keşfedecek bir şey yok zaten. Renk müdaheleleri ve kadrajlama fotoğrafın özünü değiştirmemek koşuluyla yapılmaya izin veriyorlar. Kırmızı göz düzeltme de açık-koyu alanlara yapılan müdahelelerde olduğu gibi ustaca yapılırsa kabul edilebilir olmalı. Bazı fotoğraflarda görüyorum. Raw işleme proramıyla öyle kötü oynanıyor ki kuşun etrafında beyaz bir hare oluşuyor. Şİmdi bu manipülasyon sayılmayacak mı? Az pozlanan yeri açıp, aşırı pozlanan yeri koyulaştırırken de ustalık gerektiriyor. Fotoğrafın özünde hare yoksa, olmayacak kadar yapılmalı. Kurtarmıyorsa fotoğraf kötüdür, yayımlamayacak.



Bir de netliğin çok abartıldığını düşünüyorum. Göz her zaman daha fazlasını istiyor ama bir yerde de durmak lazım :)



1. Kontrollü, estetik ve özünü bozmayan oynamalar TRAKUSa yakışır, 2. Montaj-kolaj kuş fotoğrafçılığın özünde anı dondurma, doğa fotoğrafçılığı olduğu için yakışmaz. 3. Göz rengi düzeltme de diğer unsurları düzeltme gibi algılanabilir ama ustaca yapılmalı



sevgilerimle

İhsan Eroğlu

Bu güzel yazı ve yorumların için,aramıza katıldığın için seninle dost olduğum için,saf ve temiz kalbinle dobra olduğun için kendimle gurur duyuyorum.En doğru ve güzelliğin dostlukta olduğunu,hepimizin birer üye değil arkadaş,dost ve bir amaç uğruna çabaladığını bilmek adınada her arkadaşımızı saygıyla selamlıyorum.Herkes aynı düşüncede olur olmaz ama tatlı,temiz duygularını açıklamak,herkese güzellikler temenni etmek ilk başvurumuz olmalı.İnsanoğlunda mevki,makam,para-pul,sağlık,güç,iktidar,duygu,yaşam... hepsi gelip geçicidir ama hiç bitmeyecek bir öge vardır DOSTLUK.....bence,

herkese iyi akşamlar.