TR EN
TR EN
Belgeli Tür 505
Fotoğraflar 92807
Gözlemler 9860
Videolar 1348

FORUM

göç zamanı

carnivaler carnivaler 30.11.2009 00:36:00
merhaba.. şu sıralar merak ettiğim bi durumu sormak istiyorum.
Kuşların göç zamanı neye göre belirlenir. Göç zamanının mevsime,üremeye yada yiyecek bulma ihtiyacına göre şekillendiğinin farkındayım ama benim aklıma asıl takılan kuşlar göç edecekleri zaman sürü halinde göçüyorlar, bunların aralarında bir dominant kuşmu varda bi anda o havalanıp hepsi onu izliyor,yada şöyle sorayım göç etmeden bir gün önce ertesi gün o bölgeyi terk edeceklerini sürünün tüm üyeleri biliyorlarmı?
Neyse biraz tuhaf bir soru oldu galiba. ama cevaplıyan olursa çok sevineceğim.
saygılar...


carnivaler carnivaler 22.12.2009 21:36:00

en azından ilk okuyan 60 kişide sorunun cevabını bilmiyormuş.bilen birileri yorumlarsa çok sevineceğim..

mochy mochy 23.12.2009 00:28:00

Bence genetik olarak şifrelenmiş..

Bir zamanlar bir yerde bir şey okumuştum.. Özeti şöyle idi. Göç eden kuşlar okyanusun ortasına geldiği zaman , bir nokta üzerinde dönüyorlar ve yorgun olduklrı için o noknaya konup ölüyorlarmış..Bilim adamları araştırmış ve bir zamanlar o noktada şu an olmayan volkanik bir ada olduğunu belirlemişler. Buda eskilerden süre gelen genetik miras olabileceğini gösteriyor..

Bu benim tahminim..



Balıkların toplu hareketleri için aynı şeyi ben düşünmüştüm. Hangi balık ilk hareketi yapıp nasıl topluca hareket ediyorlar dı merak ettiğim.

Okuduğum bir kitapta, suyun yoğunluk durumuna göre balıklar o an karar verip topluca hareket ediyorlarmış.



Selamlar

mochy mochy 23.12.2009 01:15:00

İyi geceler Hami ağabey.. Bazı bilgileri paylaşmak isterim

Kuşların hareket ve davranışları yüzyıllar boyunca insanların ilgisini çekmiş, özellikle mevsimlik hareketleri merak konusu olmuştur. Göç sorunu, insanlar için günümüzde bile ilgi çekiciliğini korumaktadır. Bilim adamlarının büyük bölümü, kuşları göç etmeye iten dürtülerin çift yönlü olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır. Bunlardan birisi, çeşitli dış etkenlere, diğeri ise hormonsal niteliklerine bağlıdır.Tehlikeli bir yolculuğa kalkışma alışkanlığı, kuzey bölgelerin, kışa oranla yazın daha fazla bireyi besleyecek olmasının sonucudur. Sıcaklıklarına ve gün ışığının daha uzun olmasına bağlı olarak ve daha rahat yiyecek bulma amacıyla yaz aylarında kuzeye, kış aylarında ise güney bölgelerine göç ederler. Özellikle böceklerle beslenen kuşların sıcak bölgelerde daha fazla yiyecek bulabilecekleri bir gerçektir.

Araştırmacı William Rowan’ın 1920′de yaptığı klasik bir deney, bazı kuşların mevsimlerin değişme döneminde, gün ışığında ortaya çıkan farklılaşmaların etkisinde kaldığını kesin biçimde ortaya koymuştur. W.Rowan, sert Kanada kışı sırasında, söz konusu bölgelerde doğal olarak ilkbaharda görülen ışık artışına benzeyecek gün ışığını yapay yolla artıran kayağantajı (ar-duvaz) rengi hasırotlarını açık bir kafese serdi. Öte yandan deneyin doğruluğundan emin olmak için , yakındaki başka bir kafese , ışık artmasının etkisinde kalmayan aynı türden kuşlar yerleştirdi. Birinci kafestekilerin eşeylik organları, İlkbahar mevsiminde olduğu gibi hızla büyüdü. Buna karşılık ikinci kafesteki kuşların eşeylik organları küçük kaldı. İkinci kafestekiler serbest bırakıldıklarında laboratuvar çevresinde kalırken, birinci kafesteki kuşlar hazırlıksız bir göç girişimine kalkıştılar.



W. Rowan eşeylik organlarındaki bu değişikliği, kuşlarda ortaya çıkan hormon değişikliklerinin etkisi olarak yorumlamış ve kuşlarda eşeylik organı salgı bezinin , gerçek göçten oldukça önce büyüdüğünü ileri sürmüştür. Ayrıca, beden yapılarının değiştiğini ve gerçek bir enerji deposu olan beden yağlarının bu dönemde artığını ortaya koymuştur.



Bu evrede, onları yola çıkmaya iten bir çeşit işaret bekler gibi oldukları, göç etkinliği sırasında, gidiş gelişlerin çeşitli türlerde farklı olduğu, yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır.

Skolastik okulunun bazı düşünürleri “A” harfinin biçiminin uçmakta olan kuş sürüsünün görünüşü olduğunu öne sürmüşlerdir.

Aristoteles M.Ö. 300′de uzun süre kuşların hareketlerini incelediğini, ancak doyurucu bir sonuca varamadığını itiraf etmiştir. Yalnızca büyük kuşların uzun süre uçabileceğini söyleyen Aristoteles’in bu yanılgısına yüzyıllar boyunca inanılmış ve kırlangıçlar ile başka küçük kuşların yer değiştirmesine ilişkin kanıtlar elde edilmeye başlanınca Aristoteles’in bu tezi çürütülmüştür.

Yakın dönemlerde halka takma yöntemiyle yapılan araştırmalar sayesinde, çeşitli kuş türlerinin göç yollarına ilişkin veriler elde edilmiş ve göç mekanizması kanıtlanmıştır.

mochy mochy 23.12.2009 01:18:00

DEVAMI

Halkalarla işaretlenmiş kuşlar üstünde yapılan ilk incelemeler, göçle ilgili eski sert tartışmalara son vermiştir. Çok geniş uygulanan halka takma tekniği ilk 1890′da Avrupa’da ortaya çıkmıştır. 1920 yıllarında ABD’nde de uygulanmaya başlanan bu yöntemle erişkin kuşlara halka takılarak nerede bulunduğu belirlenmiş ve bu sayede kuş bilimciler, göçlerin bir haritasını yapma, bazı türler için göçün hangi dönemde başladığını belirleme, imkanı bulmuşlardır. Halka takma tekniği, kuşlarda bazı içe doğuş yetenekleri bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Örneğin; bazı su kuşlarını, belli bir uçuş çizgisi izlemezler ve sık sık yol değiştirdikleri olur.

Gelişen teknoloji ile birlikte, kuşların göç yollarını radar ekranları ile izleyebilen ve süratlerini ölçen aygıtlardan yararlanan günümüzün bilim adamları, birçok kuş türünün göç koşullarının ayrıntılı bir çerçevesini ortaya koymuşlardır.

Özellikle radar gözlemleri aracılığıyla bazı küçük kuşların 3600 m’den yüksekte uçtukları ortaya çıkarılmıştır. Buna karşılık ortalama uçuş yüksekliklerinin 900-1200 m olduğu, ortalama hızlarının saatte 60 Km.’yi bulduğu, günde 6-8 saat arasında uçtukları, günde 800 Km. civarında yol kat ettikleri, daha sonra dinlenmek ve karınlarını doyurmak için durdukları belirtilmektedir.

Amerika’da yaşayan altın sarısı kızkuşu, hiç durmadan ve dinlenmeden 3200 ile 5000 Km. uçabildikleri, yağmur kuşlarının su üstünde yüzebileceklerini unutmamak gerekir.

Özetlersek, ister yalın, ister karmaşık olsun , göç olayı için henüz tam bir açıklama bulunamamıştır.

Bir kuşun göç ustalığı, temelde içgüdüseldir. Bir yavru kuş özel bir eğitime gerek duymadan, yazı geçirdiği bölgeden kışlık bölgelere yapılacak ilk yolculuğu başarı ile gerçekleştirebilir. Bazı türlerde, daha önce hiç göç etmemiş genç kuşlar, bu işi bilen erişkinlerin yardımı olmadan tek başlarına ilkbahar, sonra da sonbahar yolculuğuna kalkışırlar. Her durumda en ilgi çekici yönü, havada yol almanın teknik zorluklarıdır. Kuşlar nerede olduklarını ve nereye gittiklerini nasıl bilmektedirler?

1950 yıllarında Almanya’da yapılan bir dizi deney kuşların, gidiş dönüş yolunu güneş, ay ve yıldızlardan yararlanarak çıkardıklarını ortaya koymuştur. Buna, astronomi seyri diyoruz. Bulutlu ve kapalı havalarda kuşlar yolunu kaybeder, hava açıldığı zaman tekrar yollarını bulabilirler. Kuşların bazı türleri gece göç eder, gündüzleri karınlarını doyurur ve dinlenirler. Kapalı havalarda göç eden kuşlar genellikle deniz fenerlerine veya diğer tür ışıklara yönelerek yollarını kaybeder, bir çoğu bu süratle ölürler. Aya karşı uçan kuşları teleskopla gözlemek mümkündür.

Göçmen kuşların yerleşik kuşlara oranla içgüdüleri çok daha fazla gelişmiştir. Çok uzağa bırakılsalar bile yuvalarını bulmakta güçlük çekmezler.

Amerikan Altın sarısı Kuşu: Kuzey kutbundan Güney Amerika’nın güneyine 14.500 Km. uçar.

Yakut Gerdanlı Sine Kuşu: Güney Kanada’da yuva yapar ve kışı geçirmek için 2.500 Km. uçarak Filorida’ya gider.

hakbal hakbal 23.12.2009 09:23:00

Moris güzel bilgiler bir çırpıda okudum paylaşım için teşekkürler...

darkwingduck darkwingduck 23.12.2009 11:03:00

merhaba,

kuşların dünyasındaki tümüyle cevaplanamamış sorulardan en sık sorulanını seçmişsiniz.

Genellikle kuşların göç için kullandığı biyoritim ya da biyolojik saat aslında bunu belirliyor.

Biyolojik ritmi düzenleyen faktörler ise çeşit çeşit olabilir. Günlerin uzunluğu, mevsim durumu, sıcaklık, yiyecek durumu gibi faktörler hormonal seviyeyi ve iç ritmi düzenleyen bazı sinyal mekanizmalarını tetikleyerek göçü başlatıyor.

Sorduğunuz sorunun cevabı şu olabilir, zaten göçün bir noktadan başlaması diye birşey söz konusu değil. Oradaki bütün kuşlar fizyolojik olarak hazır olduğunda yavaş yavaş göçe başlayacaktır. Aynı tür içerisinde erkeklerin ve dişiler ve gençlerin farklı göç zamanlaması olabilir.

Kendini hazırlayan yola çıkıyor diyebiliriz aslında. Yani ertesi gün kimse kalmayacak diye bir kural yok.

carnivaler carnivaler 25.12.2009 15:43:00

bay moris. bende bi çırpıda okudum ve açıklamadan tam olarak tatmin oldum. çok teşekkürler...

wolfkenan wolfkenan 25.12.2009 19:54:00

Tahtalı güvercini türünü güncellerken ulaştığım bilgiler;Tahtalı Güvercinlerde kafatası ile beyin arasında bulunan ferromanyetik bazı tanecikler, yerin manyetik alanına karşı duyarlı birimler haline gelmişlerdir. Tahtalı Güvercinler bu sistem sayesinde yerin manyetik alanındaki değişimleri hissedebilmektedirler. Bu sistem onların çok uzaklardan uçurulduklarında bile yönlerini kolaylıkla bulabilmelerine yardımcı olmaktadır. Omurilik omurga kanalının son ucuna kadar uzanır. Omurilikten ayrılan sinir sistemi, bütün organlara ve kaslara kadar dağılır.



Tahtalı Güvercin, insanoğlunun evcilleştirdiği ilk kuş olma özelliğini korumaktadır.



İlk haberleşmeler dumanla ve daha sonra posta güvercinleriyle yapılmıştır değil mi? Bugün gelinen noktada ise sadece teknoloji ve elektro magnetik dalgalar var. Yani hayvanlardan gitgide daha fazla uzaklaşıyor insanlar. Gün gelecek belki de insana da gerek kalmayacak ne dersiniz bu hüzünlü manzaraya?



Tahtalıların insandan daha mükemmel olarak gerek sisli, yağmurlu ve karlı havalarda, gerek fırtınalı ve şimşekli zamanlarda Leylekler ve kırlangıçlar gibi yarı ehli halde cihetlerini harikulade bir suretle tayin edebilmek kabiliyetleri vardır.

Süratleri alelade zamanlarda 60 km, müsait zamanlarda 100-120 hatta 130 kmdir.

Havanın müsaade etmediği zemin sathından 100 –150 metre yüksekten uçarlar.

Çoğu kez kar yağışlı havalarda yere yakın uçtukları aşikardır.

Bu kuşlardaki işitme duyularıyla ilgili olarak yapılan deneyler de ilginç sonuçlar vermiştir. İnsanlardan farklı olarak çok düşük frekanslı sesleri duyabilirler. İnsanların duyabildiği en düşük frekans 20Hz ken onlar 0.1Hz e kadar duyabilir, buna ek olarak ses frekansındaki çok küçük değişimleri de algılayabilirler. Doğada şimşekler, manyetik fırtınalar, yer sarsıntıları, deniz dalgaları, rüzgar akımlarının dağların doruklarından geçerken çıkardıkları sesler gibi düşük frekanslı birçok ses kaynağı vardır. Düşük frekanslı sesler aynı zamanda büyük dalga boyuna da sahip oldukları için (radyo dalgaları gibi) çok uzun mesafeler kat edebilirler, bu yüzden kuşlar yaklaşmakta olan hava durumunu tahmin etmekte ustadırlar ayrıca bu sesler yönlerini bulmalarında da yararlı olabilir.

Bu yabani kuşlar basınç değişimlerine karşı da duyarlıdırlar. İnsanlar ancak 40 metrelik bir yükseklik değişiminin yarattığı basınç farklılığını hissedebilirken bu kuşlar 10 metrelik bir değişimin yarattığı farklılığı hissedebilir. Bu özellikleri de yine hava durumunu önceden tahmin etmekte yararlı olabileceği gibi gece ve gündüz uçuş yüksekliklerini sabit tutmalarında da yararlı olabilir. Son yılların belkide en şaşırtıcı buluşu bu kuşların çok iyi gelişmiş bir manyetik duyuya sahip olduklarının anlaşılmasıdır.

wolfkenan wolfkenan 25.12.2009 19:58:00

devamı;



Uzun yıllardır tahtalıların vücutlarına yerleştirilen çubuk mıknatıs veya elektrik bobinlerinin bu kuşların yönlerini şaşırmasına neden olduğu biliniyordu. 1979 yılında başlarında manyetik maddeler bulunduğu keşfedildi. Bu maddelerin bir milmetrenin onbinde biri büyüklüğünde demir içeren kristal parçacıkları olduğu ve 10 ile 100 milyon arasında değişen miktarlarda kuşların kafatası kemiği ile beyin zarlarının arasında bulundukları tespit edildi. Bununla birlikte bu kuşların jeomanyetik alanı görüp görmedikleri veya manyetik alanı ne tür bir duyu olarak algıladıkları aydınlatılması gereken noktalar olarak kaldı.



Belkide kuşların kafatasında yaradan tarafından bir parça bulunmakta veya göç zamanlarını Yaradandan aldıkları hisle başlamaları,göç etmesi.

Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 452  |  Kalan Tür Adedi:39
Copyright TRAKUS © 2008 - 2024 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT