Bu küçük adam ne yaptı biliyor musunuz...
Evimizin önündeki kırlangıç yuvasından düşmüş olan yavruyu farketti bi hafta önce. Maalesef birileri evimizin kapısının üstündeki yuvayı bozmuş ve içindeki yavruları düşürmüş.
Tek yaşayan yavru bu kalmış. Efe\'de evin önünde bulduğu yavru kır kırlangıcını eve almış.
Sonra babamla birlikte konuşmuşlar ve bozulan yuvanın hemen yanındaki kablolara kuşu tekrar koyup annesinin tepkisini gözlemlemeye karar vermişler. Ve beklenen olmuş.
Yuvasız kalan tek yavruyu annesi yıkılan yuvanın yanındaki kablodan beslemeye başlamış.
Bir haftadır sıkıntı yok. Yavru gayet sağlıklı. Muhtemelen bir haftayada uçar. Ve Efe\'nin sayesinde bir kırlangıç daha doğasına kavuşacak. (Bu ilk icraatı değil)
Efe\'nin en güzel yanlarından biri işte bu; güzel gördüğü şeyi beslemek meraklısı değil, iyileştirip doğaya geri bırakmaktan yana hep..
Ben çocukken bu tutkum uğruna çok yavru kuşun ölümüne sebep olmuştum. Evde bakmak kendim beslemek istediğim için.
Efe\'ye bunun aslında böyle olmaması gerektiğini her fırsatta anlatmıştım. Sanırım işe yaramış. Yabani olan hiç bir canlıyı beslemek evde bakmak-elde bakmak istemiyor.
Ve tüm bu gelişmeler ben yokken olmuş. Sanırım kardeşime en güzel kazandırdığım huy bu olacak.
Öyle ki 7-8 yaşlarındayken bile düşmüş yaralı bir kumruyu annemle misafirliğe giderken görüyor ve almak istiyor. Annemde misafirliğe gittiği için alamayacaklarını söylüyor. Ancak ne mümkün Efe ortalığı feryat figan ediyor. Annemde almak zorunda kalıyor. O yavruyu da bir kaç hafta baktıktan sonra salmıştık.
İşte benim kardeşim böyle bir çocuk :)
Herkese selamlar...