Yukardaki fotoğraf vesilesiyle; herhangi bir zamanda yurt dışında arazi yapmayı düşünen, vakit ayırabilecek ve malum açılardan imkan yaratabilecek olanlar için, alternatif bir gözlem bölgesine ait bilgi paylaşmak istedim : Falsterbo denilen alan çok güzel, fırsat bulup bir daha ziyaret etmek isterim . Şehir merkezinden deniz kıyısına yönelince, önce golf sahası ve sonra Deniz Fenerinin bulunduğu otluk - çalılık ve derenin diğer tarafı sazlık olan bölüme ulaşılıyor. Deniz Feneri binası 250 yaşında. 350 yıllık olan ve demir sepetine kömür doldurulup yakılan, kaldıraç sistemiyle çalışan daha eski Deniz Feneri yerine inşa edilmiş. Bina içinde Ornitoloji ile ilgili kitap - broşür - kuş figürlü yaka rozetleri - dolgu yapılmış küçük ve büyük turler mevcut. Ayrıca, bina halkalama merkezi olarak ta kullanılıyor . Deniz Feneri arkasındaki ağaçlıktaki ağlara birkaç dakika baktık; ağlar yere epey yakın mesafede kurulmuş. Ağları dolaşıp yakalananları toplamış dönen, belinde birkaç torba olan genç bir gönüllüye de rasladık . * Girişteki golf sahası hizasından, sabah girerken ve akşam dönerken kontrollü geçmek gerekiyor, sert hızla gelen golf topları kazaya sebep olabilir . Sabah 08.00 gibi alandaydık. Arabamızı parkedip, 500 mt. kadar yuruyerek deniz kıyısına ulaştığımızda, alanda 20 ile 70 yaşları arası 70 kadar gözlemci vardı . Teleskop ve dürbünleriyle, tel ile belli bir mesafedeyle sınırlandırılmış yerden gözlem yapıyorlardı. Aynı zamanda bu bölge göç zamanı bir geçit koridoru imiş . Akyanaklı kazlar ( 100 + ), Kanada kazları ( 100 + ), suna, tarakdişler, hem küçük lagünde hem deniz üzerinde uçarak dolaştılar ( Baltık Denizi ) . Pufla, altıngözler ve fiyular korkmadan yüzmekteydiler . Birkaç tane kuzey gümüş martısı yine deniz kıyısında dolaşmaktaydı .Teleskopla görülebilen uzaklıkta, 300 kiloluk büyük foklar kaya kitleleri gibi deniz kıyısı kumlarda güneşlenmekteydi . Bu üstte görülen çaylaklardan, yarım saat içinde 3 + 5, toplam 8 adedi üstümüzde termali yakalamak için dönerek uzaklaştılar ... Kaldığımız kısa süre içinde sadece birkaç adet şahın göçüne denk geldik, o esnada farklı tür göçüne raslamadık . Öğleden sonra gittiğimiz limanda fazla martı göremedik, belki de kapalı hava ve sert esen rüzgar sebebiyle ... Limanda erkek - dişi pufla rahatça yüzüyordu ve bir adet te büyük karasırtlı martı dolaşmaktaydı . Korsan martılara da raslamadık . Göknar kargası sıklıkla civar ağaçlarda görülüyormuş, ağaçlık alanlarda dolaşmaya fırsatımız olmadı. Huş isketesi geliş zamanı Kasım ayında imiş, bu sebeple aramayı teklif etmedik . Sabah ve akşam Isveç tarafına geçtiğimiz deniz üzerindeki köprünün ortasında bir ıssız adayı gösterdiler, bu adada 4.000 adet akyanaklı kaz ürediğini anlattılar. Konaklama yerimiz; Danimarka - Kopenhag şehrinde havaalanına yakın ve Isveç e geçiş tarafına yakın bir bolgedeydi. Bu sebeple arabayla 30 dakika içinde deniz üzerindeki köprüden Malmö ye vardık. Köprüden geçişimiz sadece 3 dakika sürdü . Maliyet notu : Erken uçak bileti alınırsa, akşam saati gidiş ve sabah erken saatte dönüş bileti gidiş dönüş 350 TL civarında, THY ile . 2 yıldız otelde 2 kişilik oda ve 4 gece konaklama 1.100 TL civarında.( Kişi başı 550 TL ye geliyor ) . Şehir içinde lokanta yemekleri pahalı; sandviç, marketlerin unlu mamulleri, peynir kombinasyonu, meyva uygun oluyor. Et ürünleri ve salam, sosis mamullerinin içeriğini bilemedik : ) Ulkemizden çıkarken aktif hale getirilmesi kaydı verdiğimiz internet paketimiz orda çalışmadı. Otellerde , tren ve metrolarda, ücretesiz wi-fi hattı kullanılabiliyor .