Sabahattin Ali\'nin \"Çakıcı\'nın İlk Kurşunu\" isimli kitabı YKY yayınlarından... Kitabın son bölümünde yazarın desenlerine yer verilmiş. Bu desenlere bakarken bir de ne göreyim; utangaç bir balık baykuşu bir dala tünemiş!
Aslında kahraman bir kurbağa... İkinci ve desenin bütününü veren fotoğrafta bunu görmek mümkün... Zaten bu pastel boya deseni de aslında \"Kurbağanın Serenadı\" isimli şiiri için çizmiş... Şiir 1928 tarihli olduğuna göre çizim de aşağı, yukarı o döneme tarihlenebilir.
Aslında aklıma takılan soru şu; doğada gözlemleyip mi çizildi yoksa bir fotoğrafa bakarak mı? Bana fotoğraftır gibi geliyor ama... Öyle değilse bu türün Türkiye\'deki en eski kayıtlarından biriyle sizleri baş başa bırakıyorum. :) Keyifli seyirler!
KURBAĞANIN SERENADI
Bir paçavra yırtıldı kamışlar arasında,
Bak sevgilim; haddini bilmeyen bir kurbağa,
Başladı yosunlarda serenatlar çalmağa
Istırap, ses haline gelmiş yaygarasında:
Senelerce tozlu bir rafta uyuyan keman,
Böyle şikâyet eder reçinesiz bir yaydan.
Fakat senin karşında bu ne kadar küstahlık;
Bir kere kendisine bakmıyor mu bu alık?
Nasıl açıyor sana gönlünün yarasını?
Acaba ne umuyor böyle gevezelikte?
Şimdi, ayaklarımla öpüşen bu eşikte,
Bilmiyor mu kaç âşık kırdı gitarasını?
O da bilir bunların neticesizliğini,
O da senin karşında duydu acizliğini,
O da nâdimdir gönül verdiğine sevgilim!
Madem ayak ucunda bir kurbağa vaklıyor,
Karanlık şimdi bütün cürümleri saklıyor;
Onu çiğne sevgilim! Onu çiğne sevgilim!
Sabahattin Ali
1928