Ocak 2011/denizli
Keşke derdin, keşke bir kuş olsaydım. o zaman bu içimi sıkan, nefesimi göğsüme hapseden zırhmdan kurtulur, istediğim yere uçardım,,onlara uçardım.
bir kuş olsam ya martı olurdum ya şahin derdin. martının yaramazlığını soğuk hücre duvarlarında kaybettim. bana kalan şahinin yalnızlığı artık derdin.
ve sen babam saydığım sırf yaşamak zorunda olduğun için yaşadığında, sırf O\'na şirk koşmamak için etinden nefret etmemeye çalıştığında benim çocukluğumla avunduğunu söylerdin.
şimdi sen gittin. çocuk gitti.
yaşayacaksın derdin bana, hastane odalarında, kemoterapi yataklarında, ameliyathane girişlerinde, tutam tutam dökülen saçlarda, avuç içi büyüklüğünde yaralarda yaşayacaksın. bu hayat sana heryerden vuracak. öyle anların olacak ki hangi derdine daha çok yanasın bilemeyeceksin. ama inadına, başaramasan da deneyeceksin, normalmiş gibi yaşamaya. içten içe bileceksin belki, hergün yaptıgın şeyleri herşey normalmiş gibi yapmaya çalışsan da aslında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadıgını. yaptım bak hiçbir şeyim yokmuş gibi senin sevdiğin kuşun fotoğrafını koydum.
uyumaya çalıştım, düşünmemeye, yaşamaya çalıştım. ve son öğüdünü de tuttum.
Özgür oldum amca. kaçtım duvarlardan. İçim kanadıkça sokaklara attım kendimi. Nefes alıp soğutmaya çalıştım yangınlarımı.
Dolaşacağım senin gibi tüm sokaklarnıı şehirlerin. Bakacağım insanların yüzlerine belki senden, ondan izler bulup avunabilirim diye.
Tuttum amca, tüm öğütlerini tuttum..
Öylesine,,,yaşıyorum...
02.02.2011\'de kaybettiğim Cano Kutludağ\'ın anısına.....