Eskiden accuwheather, poseidon, meteo vs. yoktu.. Dedelerimizin, ninelerimizin deneyimleri ile yaşam akar giderdi.
Onlar için günler "sayılı" idi.. Son cemre de toprağa düştü..
Eskiler şöyle söylerdi:
Karakış kara gider (Kar siyah yağmaz, ama kış sert olur)
Zemheri ara gider (Zemheri arada bir olur)
Gucik az, Mart yaz... (Şubat kısa, Mart yazı getirir)
Kırkgün zemheri (Kırk gün çok soğuk)
Kırk da zeheri (Kırk gün de soğun etkisi sürer)
Gözle baharı...
6 Kasım kuş göçü ile başlayan kış ayları 6 Mart Cemre toprağa düşmesi ile nokta koymuştur. Leylek 8'e gelmez 9'a kalmaz (Leylerler 8 Martta gelmez 9 Marta da kalmaz.. 8 Martı 9 bağlayan geceyi gözleyin) demişler birde...
11 Mart kocakarı soğuğu da kendini gösterdi. Artık geriye bir tek April 5 kaldı..
Bu güzellerin de gitme zamanı geldi... Kalkıyor.. Son günler bu günler... İğneada'nın da son günleri... Gitti gidiyorlar.. Bu günler bu güzelleri görmek için son demler...
Ne demiş atalarımız: SAYILI GÜNLER ÇABUK GEÇER