anlattıklarınız çok doğru Ümit bey...çok tatlı bir kare olmuş elinize sağlık.

Merhaba Ümit bey,fotograflarından tanıdığım sizi göç esnasında tanımaktan büyük onur duydum,yoldan geçenleri bile kuşlar hakkında aydınlattınız,onların bu güzellikleri sevmeleri için elinizden geleni hatta fazlasını yaptığınızı görmek çok güzeldi.Yukardaki sunumu okudum ve ne kadar haklı olduğunuzu biliyorum,camilerimizin duvarlarını bile minyatür cami benzeri süslü mü süslü kuş evleri süslüyor,tarihi binalarda özenerek yapılmış kuş evleri var sanki kız çocukları için yapılmış bebek evleri gibi,bunları İstanbul u dolaşırken tarih kokan mekanlarda görmek mümkün.Ama bizler naylon torbaları lime lime kesip korkuluklar yapıyoruz ki gelmesinler,balkonlarımızı kirletmesinler diye( Ben biz diyorum,ama lütfen beni hariç tutun,çünkü ben balkonuma gelsinler diye yazın su kabı koyanlardanım ,kışın da yem atanlardan) sevgilerimle.....

Umarım aydınlığa değil, karanlığa "son perde" olur...
Soluğunuza, kaleminize sağlık...

Selamlar ümit bey,
Osmanlı sadece kuşları değil bütün canlıları kucaklamış.
İslamda fidan dikiminin önemi adlı tema yayınında şöyle bahsediyor.
Fatih fermanla kim bir yaş sedir ağacı keserse bende onu keserim diyerek bitkilere,
Kimin testi veya bardağı kırılırsa gelsin vakfımızdan alsın insanların kalbini kırmasın diyerek insanlara,
ve sizinde belirttiğiniz gibi kuşhanelerle kuşlara sahip çıkmış.
kısacası.
Ecdat tarih yazmış biz okumaktan aciziz.
Değerli tasviriniz bir anda beni tarih sayfalarında gezdirdi teşekkür ederim.
Elinize sağlık.
En güzel dileklerimle hoşcakalın.

Harikasın Ümit abi, çok güzel gir grafikle ve hikayeyle süsleyip onlara duyarsız kalmamamız gerektiğini vurgulaman çok iyi olmuş.
Ellerine sağlık, selamlar.

Sunumuyla birlikte çok hoş olmuş,tüm endişelerinize aynen katılıyorum,emeklerinize sağlık tebrik ediyorum.