Karşılaştığımız bazı talihsiz olaylar karşısında “ne kadar şanssızım” demeden önce bir süre beklemek gerekiyor. Geçen Cumartesi hasılatının kalanlarını sandığa atarak, yeni Cumartesi fotoğrafları için sabah 7:00’de Mogan’a damladım. Gözgözü görmeyen bir sis vardı ve yaklaşık 2 saat sonra kalktı. Ben bu arada güzel bir köşeyi gözüme kestirdim ve yavaş yavaş kamuflajımı hazırladım, tripodumu – makinamı ayarladım ve sandalyeme kurularak beklemeye başladım. Sisin dağılması ile birlikte 10 m. ötemde duran bir arabadan inen iki kişi bağrışa çağrışa bazı hazırlıklara başladılar. Açıkçası şüphelendiğim için kamuflajdan çıkıp ne yaptıklarını sordum. Meğer akvaryumlar için su piresi toplamaya gelmişler. Eee haliyle suya da girdiler. Oraya artık kuşların yaklaşmayacağını bildiğim için de bana yol göründü ve “Ne şans, bee” diye söylenerek, bu sene uğrama fırsatı bulamadığım bir su birikitisine bakmaya karar verdim. Amanın o da ne, şimdiye kadar görme şansı bulamadığım Kara Kızılbacak 20 m. ötemde değil mi? Elim ayağıma dolanarak çektiğim fotoğraflardan en beğendiğimi sizlerle paylaşıyorum, umarım sizlerin beğenisini de kazanır.
İzleyen ve yorum yazan herkese teşekkür ederim.
Sevgilerimle.