Sunadan sonra bir türlü Fotoğraf yükleme zamanım ve şansım olmadı.. Yani neredeyse bir ay olacak. Evden ayrılalı tam 3 ay olmuş. 15 Mayıs Bolu, 17 Mayıs Şanlıurfa Hüyüklü Köyü Yeşil arıkuşu, 18 Mayıs Osmaniye, 19 Mayıs Kayseri Aladağlar Trakus XII. Kampı. 23 Mayıs İstanbul, 5 Haziran Yunanistan, 7 Haziran Bulgaristan, 8 Haziran Yunanistan ve 23 Temmuza kadar Yunanistan. Yaklaşık tüm tur 12 bin kilometre. Bazılarınızın Yuh artık dediğini duyar gibiyim.
Neyse gelelim bizim Paçalı Baykuşun hikâyesine;
Yunanistandan dönüşte Bibiminoğlu leventy Levent Yaşar aradı. Dönüp dönmediğimi sordu. İstanbul da olduğumu söyleyince, cs1963 Cem Sürekle Boluya gideceklerini katılmamı istedi. Anlaştıktan iki gün sonra önce Bibiminoğlu leventy Levent Yaşar ile sonra da İkiyaka ekibinin Anadolu ayağı olan cs1963 Cem Sürek ile Gebze de buluşarak akşam trafiğinde Bolu yoluna koyulduk. Geçte olsa burada Menderes Atak ile buluştuk. Hemen Paçalının bulunduğu dağa doru yol aldık. 20-25 dakikalık bir araba yolculuğu ve 10 dakikalık bir tırmanmadan sonra bu güzellerin alanı vardık. Birkaç dakika sonra seslerini duymaya başladık. Hepsi birden annelerine yemek için çağrıda bulunuyordu. Hemen ilk bulduğumuz bireyden 5-10 kare, sonrakinden de 10-15 kare çektikten sonra dönüşe geçtik. Ertesi gün boyu Sakallı akbaba, Çaprazgaga ve Yeşil çıvgın peşinde koştuk. Yeşil çıvgını görüntüledikten sonra, Sakallıyı kıl payı kaçırdık ve uzaktan arkadan birkaç kare çekebildik. Sonra Çaprazgaga ve ardından İkiyaka ekibi İstanbula ben Ankaraya doğru hareket ettim. Kim önce yüklesin derken gene kaldım sonlara doğru
Ankara da Günhan Hatipoğlu ve Murat Toru ile buluştuk. Günhan10 Temmuz Çarşamba günü plan yaptı ve bu planla Boluya gitti. Yine sevgili rehberimiz Menderes Atay ile buluştuktan sonra yine bu güzellerin mekânına doğru yola koyulduk. Alana vardığımızda Paçalılar ses yoktu. Saatlerce dolandık aradık maalesef ama maalesef bulamadık. Boynu bükük bir şekilde eliboş dönmek zorunda kaldık. Ama burada Günhanın halini mutlaka görmenizi isterdim. O birkaç saat içerisinde elbiseleri ile suya düşmüş gibi terlemişti.
İş için yeniden İstanbula dönmek zorunda kaldım. Ertesi gün beni Günhan aradı İstanbulda olduğunu Zaman olursa Rivaya gidelim dedi. Ama işler sıkışınca Boluya geçerek Ankaraya dönmeye karar verdik. Akşamüzeri Boluda Menderes ile buluştuk. Menderes Paçalıların yer değiştirdiğini daha kolay bir yerde olduğunu söyledi. Vardığımızda tüm bireylerin sesi geliyordu. Toplamda 60-70 kare görüntü aldıktan sonra Ankaranın yolunu tuttuk.
Bu zor türün fotoğrafını hataları kusurları ile beğenmeniz umuduyla herkese gönül dolusu selamlarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr