Geçtiğimiz hafta içi yağan kardan sonra belki Iğneada şenlenmiştir diye Cumartesi günü sabah erkenden yola çıktım. Her nasılsa Trakyada nerdeyse hiç kar yoktu, sadece Silivride bir miktar kar yağışı vardı. Saray, Vize tertemizdi, sanki oralara hiç kar yağmamış gibiydi. İğneadaya geldiğimde ise hava çok soğuktu, ama günlük güneşlik bir havayla karşılaştım, haliyle nadirat görme umutlarım biraz yıkıldı.
Mert gölündeki su geçişleri bayağı derinleşmiş ve soğuktan donmuştu, geçerken bazı yerlerde bayağı zorlandım. Gölün deniz bağlantısıda kapalı durumda bu sebebten sular çok yüksek. Normal arabalarla bu aralar Mert gölüne girilmesini hiç tavsiye etmem.
Özellikle Mert gölünde Milli Parklar kontrolü bayağı artırmış. Kuğular, ördekler ve bolca yırtıcı göl civarında oldukça rahatlar. Ancak 3-4 defa geçmeme ragmen bomba bir türe rastlayanadım. Öğlene doğru evden aranıp bacanağın annesinin vefat haberini alınca zaten pekte heyecanlı olmayan İğneada gezisini erken kesmek zorunda kaldım. Biraz kumsalda birazda limanda yaptığım gözlemlerdende enteresan bir şey çıkmadı.
Gezinin tek süprizi ise etrafta sadece arabanın ilerlemesi ile uçuşan Küçük Suçulluklarıydı. Otların arasında görmek neredeyse imkansız, kamuflajları super ve gerçekten isimleri gibi çok küçükler. Bunuda şansa biraz daha dikkatli bakmakla ancak ters işikta olacak şekilde görebildim. Daha once bayağı kötü bir karesi vardı listemde o yüzden çokta iyi olmasada bunu paylaşmak istedim.
Selamlar