Hafa başı İZDOFlulara Karacabey Longozunu anlatmak için İzmir e gittim.
Ve doğal olarak yola çıkmadan arazi planlamalarımı da gün evelden yaptım.
Okan abi (OSK) ve Sezai Hocam ile (Göksu).
Ve Okan Abi müsaitti.
Ve birlikte Gediz e doğru yola koyulduk.
Girişte bir görevli alanda Sibirya Kazı var dedi ama Sibirya kazı ile cümleye başladığı için yanlış görmüşlerdir diyerek hiç ciddiye almamıştım. (Ömer Döndüren in orada çalıştığından habersizim ama :)
Devam ettik Kuş Cennetinin içine...
İzmir in ilk Karabaş Patkasını böylelikle fotoğraflamış oldum. Kertik olmasına rağmen ne yazık ki Okan Abi fotoğraflayamadı.
Ardından 10 dk geçmedi ki 5 - 10 yılda bir gelen 2. sürprizle karşılaştık.
Sütlabi.
Her Manyas a geldiğinde kertiği ile uğraşan Okan abi bir baş belasından daha kurtulmuş oldu :) Biz tabi sevinçlşiyiz, enerjiğiz falan :) Ağzımız kulaklarımızda alanı tararken bu kez Altıngöz bize hoşgeldiniz demez mi :)
Artık uzaklara bakıp dinazor aramaya başladık :)
Hızımızı alamayıp bu sefer uzaklara bakmaya başlayınca son anda uçan büyük kaz sürüsünü uzaktanda olsa fark ettim ve bir kaç fıotoğrafla en azından tespit yapmaya çalıştım. Ne yazık ki çok uzak emsafe.. Ama bir tanesinin koyu sırtı ve boyutu ben buradayım diyordu uzakta olsa.
Akşam hotele geçince Sibirya Kazına yoğunlaştık farklı kişilerle. İzmir e yeni kayıt mı geliyor yoksa :))
Ertesi gün için bu kez müsait olduğundan ötürü Çağlar Abi yi yoldan çıkarttım ve kazları gördüğümüz lokasyonun yakınlarını göz kararı çıkartmaya çalıştım. Öyle ki en az 1 kilometre uzaktan görmüştük.)
Çağlar Abi her zamanki gibi bir şey göremeyecek olmamızdan yakınıyor. Çağlar Abi ile çoğu arazimizde bu olur zaten :) O sonra tek gider çeker ama. Ki daha araziye çıkmadan yağan yağmurdan dolayı gitsekte bişi göremeyiz diye beni çevirmeye çalışmadı değil hani :) Ama istikamet delta idi. Ve Çağlar Abi yinede keyif vericiydi :) İleri :)
Alanda uzun süre bişi çıkmadı. Kuş cenneti içinden kazları gördüğümüz tarlaları kestirmeye çalışıp en uygun konumu belirlemeye çalıştık. Abi kaz bunlar. Ota b*ka ürker kalkarlar. Sürü kalabalık mutlaka havalanacaklar ve bizde fark edeceğiz diyerek moral yüksellttim hep :)
Ama beklerken oyalanacak şeyler de tükenince yerimizi değiştirmeye kalktık.
Eski yerimizden uzaklaşınca da uzaklaştığımız eski yerimize doğru uçan kazları gördük :))
Tarlalık alana akşam yağan yağmurdan dolayı hareket kabiliyetimiz zaten çok azdı. Neredeyse iki ana yol üstünde gidip gelebiliyorduk. Kazları görünce geri döndük ve bi saate yakın acaba nereye kondular diye navigasyonculuk oynadık. Tam ümitler tükeniyordu ki Abi şu ara yola girelim. Gidebildiğimiz kadar gideriz. Sanırım o taraftalar dedim.
Girdikte nitekim.
Yüksek bir toprak yığının üstüne çıkıp artık ümitsizce bakarken eğitim uçaklarının üstümden geçmesi ile kazların ürküp kalkması bir oldu. Ve en fazla 300 metre :)
Evet onlarca Sakarca Kazı. Ve aralarında bir sürpriz. Sibirya Kazı. Tabi kesin tanı eve döndüğümde ortaya çıktı. Lakin İzmir ve Türkiye nin önemli bir nadiratını böylelikle fotoğraflamış oldum.
KOSK larda ise teleskopla türü daha önce tespit eden Ömer Döndüren i de tebrik ediyorum.
Ha bu arada İZDOF lulara longozu anlattım.
Bayıldılar.
Mayısta gelecekler :)