İzmir yalıçapkını\ nda Günhan ile olan buluşma hikayesine yazmıştım yine bugün 4K yüklediğim fotoğrafta. Buda o arazinin arazinin devamı
Öğleden sonra ki rotamız Adana Baraj gölünün arkası Çatalan oldu. Gökkuzgunları için hazırladığımız üç tünekten birin dışındakiler tarla hasadı nedeniyle bozulmuş tarla sürülmüş, bizimde hayallerimiz yıkılmıştı. Son tünekte beklemeye karar verdik akşamüzeri gökkuzgunlarda görülmeye başladı. Kurduğumuz tüneğe defalarca kondu ve bize onlarca değişik yüzlerce kare poz verdik.
Bir ara öyle yerlere kondu ki Günhan ile içerisine girdiğimiz çadırı tüm eşyalarla birlikte metre metre geriye doğru taşımaya başladık. Gene yetmeyince ben TC’yi çıkarmak zorunda kaldım. Bu kez tekrar tüneğe konunca tekrar TC’yi takmak zorunda kaldım. O kadar çok değişik aksiyonlar yapıyordu ki, bizde ona ayak uydurmak zorunda kalıyorduk. Bu kadar çok değişiklik nedeniyle Günhan’ınTripot kafası çıktı, benim TC ile objektif arasında takma sıkıntısı oldu. Bir panik bir panik görmeyin. Neredeyse Çadır ile bir hemen yanımızdaki çukura paldır küldür yuvarlanacaktık. Başladık kahkahalar atarak katıla katıla gülmeye. Tüm bu kadar çabanın ardında yeterince kareleri çektiğimize karar vardık.
“Tamam mı? Günhan” dediğimde “Hem de kralından tamam. Her ikisi de muhteşem oldu” yanıtını alınca toparlandık ve alanı terk ettik. İkinci günkü arazimiz ise Turaç ve Turaç bölgesi idi. Ancak, Adana’da Patates tarlaları bozulduğu için bu işte başarılı olamadık.
Sonra Günhan’ı Ankara\ ya yolladıktan sonra bende evin yolunu tuttum huzurla.

Beğenmeniz umuduyla her kese gönül dolusu selamlarrrrrrrrrrrrrrrrr