SİZLERE ÇEVREMİZ İÇİN UMUT VERİCİ BİR GELİŞMEYİ TAZE TAZE DUYURMAK İSTERİM!
Bu fotoğraflarda Türkiye\ de belki de ilk ve tek olarak uygulanan bir projenin ve %100 başarıya ulaşmasının fotoğrafını görüyorsunuz.
Bir belediyenin yol, asfalt, iş merkezi vs. yapmasının yanı sıra doğa için de neler yapabileceğini, ne kadar faydalı olabileceğini ve kırsal kesimde ekonomik kalkınmayla bunun nasıl desteklenebileceğinin fotoğraflarıdır bu.
Franziska ve İsmet Arıcı 1 buçuk yıl önce ortaya bir fikir atmışlardı. Islak meraların doğal yollarla ıslahı adı altında.
Karacabey Belediyesi Arıcı ailesinin bu projesine hemen sahip çıktı. Ve Leylek Master Planı ile bu projeyi tüm yurda duyurdu. Doğa ve ülkemiz hayvancılığı için çok önemli bir duyuruydu lakin ülkemizde işlevi pek anlaşılmadı. Tabi yurt dışı olaya farklı yaklaştı ve adeta ayakta alkışladı bizleri.
Ve...
Proje için malum belli bir bütçe gerekiyordu.
Bu bütçenin tamamını yurt dışından sağladığı fonlarla karşıladık Karacabey Belediyesi olarak. Ve proje kapsamında Leylek Köyünden bir aileye büyükbaş hayvanlar sahiplendirildi.
Tabii ki bu hayvanların da yerli ırk olması(Bozırk) ile yerel ırkların korunmasına da katkı sağlandı. Böylece gölün fazlaca olan sazlıkları salma hayvancılık bozırklarımız tarafından ücretsiz biçilmeye başlandı. Hayvanlar karınlarını doyurmak için meraya salınınca, sazlar da doğal olarak ortadan kalktı. Ve gölün taşkın sahası böylece gün yüzüne çıktı.
Böylece;
Gün yüzüne çıkan taşkın sahası içinden endemik türlerimizden göl soğanları, nergisler, leylek çiçekleri gibi endemik bitkiler adeta fışkırdı.
Sadece bitkiler mi;
Sülükler, sürüngenler ve balıklar da bu alanı çok sevdi. doğal döngü için tüm bireyler bu noktada bir araya geldiler. Bu kadar çeşitli bir menü ortaya sunulunca kuşlar ve memeli türleri de alanın etrafını mesken tutmaya başladılar.
Ve bugün!
Esas amacı olan leylekler olan proje sayesinde bugün uygulama sahamızda ortalama 500 leyleğin ve en az 1500-2000 birey ak pelikanın mola verdiğini fotoğraflamak nasip oldu bana.
Her aşamasına bizzat şahit olduğum, ve sonuçlarını heyecanla beklediğimiz bir olay bu. Biz geçen yıl 3-5 leylek görmeye başladık diye sevinirken bugün rakamlar ve fotoğraflar ortada...
Bir proje,
bir belediye
ve gönüllüler..
Sonuç;
- Göl, zarar verme aşamasına gelen aşırı sazlıklarından doğal yollarla kurtuluyor,
- Yerli ırklar ile kırsal kalkınma desteklenmiş oluyor,
- Yerli Irklarımız desteklenmiş oluyor,
- Sazlıkların içinde boğulmuş endemik bitki türlerimiz yeniden ortaya çıkıyor,
- sülükler başta olmak üzere doğal döngünün önemli sürüngenleri yaşam alanı buluyor,
- Göç dönemi binlerce leyleği ağırlayarak hem barınma hem beslenme imkanı sağlıyor. Bu giderek azalan yaşam alanları düşünüldüğünde göç türleri için hayati bir önem taşıyor.
- Sadece leylekler değil. Leylekler başta olmak üzere binlerce Ak Pelikanın barınma yeri oldu burası. Nesli giderek azalan balık kartalları görülmeye başladı geçen yıl. Yine nesli tehdit altında ki türlerimizden Pasbaş Patka ördeklerinin üreme sahası oldu uygulama alanımız.
- Uluabat Gölünün bir diğer önemli türü küçük karabatakların da uğrak mekanı oldu.
Doğaya yapılan yatırımları da, şehirciliğin bir parçası sayan ve bunu destekleyen Belediye Başkanımız Ali Özkan\ a,
Projenin prosedürleri ile yoğun mesai harcayan ve çözümcül yaklaşımı ile bugünlere ulaşmasını sağlayan Başkan Yardımcımız Mehmet Vural\ a,
Avrupa Leylek Köyleri\ ne katılma fikriyle bu statünün temellerini atan ve proje uygulamasında gösterdikleri başarı ile kısa sürede sonuca ulaştıran Fransizka ve İsmet Arıcı\ ya,
Projelerimize her türlü desteği sağlayan ve yerel halkı ile yanımızda duran Eskikaraağaç Muhtarı Rıdvan Çetin\ e,
bu örnek çalışmanın, önemli birer parçası oldukları için minnettarım. Her zaman Doğadan yana olan ve onun için çabalayan biri olaraktır bu teşekkürüm.
Ve bu projenin içinde olduğum için, bunu başardığımız için Karacabey ile bir kez daha gurur duyuyorum.