Çöl kuyrukkakanını kertmenin mutluluğu, yüzüme çarpan serin esintinin keyfiyle iki katına çıkmışken, üye olduğum gruplardan da nadiratın kaydını paylaşıyordum.. Hemen ardından sevgili Mustafa Erturhan\'dan gelen mesajla yola düşmeye karar verdim, zira esas hedefim olan kıbrıs ötleğeninin, kendisinin de bir gün önce gördüğü lokasyon bilgisini paylaşmıştı... Yakındım, on dk sürmedi, bölgeye ulaştım ama aracı parkedecek yer yoktu, ya u dönüşü yapacak birkaç yüz metre gerideki cebe girecektim ya da daha ileride denk gelecek bir başka cebe... Tam uygun yer bakarken, sağda küçük bir cep gördüm, yanaştım. Tarif edilen çalı grubundan yaklaşık üçyüz metre ilerideydim, önümde seyrek bitkilerle kaplı güzel bir kumsal uzanıyordu. Dürbün ve makinemi kaptığım gibi yürümeye başladım, çok değil elli metre sonra beni duvara çarpmışçasına şaşırtan bu güzeli gördüm. Tepkim tam olarak şu oldu; \"Yok artık! Senin ne işin var burda yaa?\" :)) Sevimli sevimli bakıyordu, uzaktan birkaç poz aldım, pıtır pıtır yürüdü, otların arkasına gizlendi, anladım ki rahatsız edilmek istemiyor, çömelip biraz yaklaştım, beslenmeye başladı, sonra mesafemiz kısaldı ve temiz birkaç pozunu aldım. Bu kadar yeter, sen keyfine bak deyip, çalılara doğru yoluma devam ettim. Böyle güzel bir sürprizi görebildiğim için kendimi çok şanslı hissettim :)
Arkasından, bir saate kalmadan, bölgedeki kuşçular da geldiler, her ne kadar ilk seferde bulamasak da ben alandan ayrıldıktan sonra bulup çekmişler yolunu şaşıran bu muhteşem güzelliği...