TEPELİ GUGUK GÖZLEMİ- 1
Yaklaşık 5 saat boyunca tepeli gugukların ve guguk kuşlarının iki ayrı saksağan yuvasına yumurta bırakma mücadelesini izledim. Tepeli guguklar bütün gözlemim boyunca ciftleşip durdular:
erkek tepeli guguk kuşu topladığı tırtılları önce sert hareketlerle sallayıp tüylerini ve istenmeyen diğer içerikleri ayıklıyor. Dişi tepeli guguk kuşu bazen çok yakınında bulunuyor bazende erkek ötüşüyle armağanın hazır olduğunu bildiriyor. Yanına gelen dişi kanatlarını açarak çiftleşemeye hazır olduğunu bildiren dansı sergiliyor. Erkek kuş çiftleşme boyunca tırtılı bırakmıyor bir ucu dişinin ağzında bir ucu da erkeğin gagasında durmaya devam ediyor. Yaklaşık bir dakika süren çiftleşme davranışının sonunda dişi çiftleşme armağanını alıyor. yarım saat civarı aralıklarla bu eyleme 9 kere tekrarlandı. İki denemeleri başarısız oldu zira saksağanlar çiftleşme eylemi olduğu an saldırıya geçiyorlar. yerde yürümek yerine zıplayarak hareket etmeyi tercih ediyorlardı.
Erkek olanın tepe tüyleri dişi olana göre daha açık renkte ve daha yoğun. Erkek hafif daha iriydi.
Birbirleriyle sürekli iletişim içindeydiler.
Ayaklarında bulunan paça tüyleri haylice uzun ve göğüslerinden sarkıyor.
Saksağan gibi görece saldırgan kuşlara karşı oldukça cesur davranıyorlardı. Boşluğu bulduklarında yakında bodur bir ağacın dalında bulunan saksağan yuvasını iki kez ziyaret etti. İkinci ziyareti daha uzun sürdü. Sonradan yuva civarını kontrol ettim ama yerde yumurta yoktu. en az bir kez yumurta bıraktığını düşünüyorum.
Daha önceki gözlemlerimde insana mesafeli olduklarını gözlemlemiştim. Bugün oldukça tölaranslı davrandılar.
Mutlu bir çift ve yavru heyecanı vardı. Şöyle bir elime alıp da sevesim geldi. Akşama doğru yuvaya yakın bir başka bodur ağacın dalında sırt sırt verip tünediler. Kendimi bir film setinin ortasında hissettiğim tepeli gugukların dünyasında geçirdiğim harika bir beş saatti. Tepeli guguk sayfasını bir süre meşgul edeceğim.
Nesilleri hep sürsün...
Kronikleşen topaz kullanım problemini çözdüm. Bazen içeri girmek için kapıyı zorlamak yerine zile basmak yeterli olabiliyormuş.
Değer katan TRAKUŞ üyelerine teşekkür ederim.
Kuşların da özgürce yaşadığı bir dünya ortak dileğimizdir.