3200 metredeyim. Bir engerek arazisinden diğerine yürüyorum. Ufak bir rüzgar sesinden başka bir şey yok etrafta. Bir de yerde oturan martı sürüsünün tek tük sesleri... Elimde sadece 24mm pancake objektifim var -hoş, bir teleobjektifim de yok ya-. Birden belki 3 metre arkamdam sessizliği yırtan devasa bir kanat sesi... Bir de bakıyorum ki dorukların efendisi bir kartal uzaktaki martılara hamle yapıyor. Avlanma başarısızlıkla sonuçlandı fakat bir Kaya Kartalı\ nı bu kadar yakından hissetmek, izlemek yaşadığım en güzel duygulardan biriydi belki de.
sevgilerimle,