2 gün 3 bin kilometre..
3 yıldır Birol Hatinoğlu ile küçük mukallit ve Kafkas çıvgını programı yapıyor ama bir türlü denk gelmiyordu. Ya da gidip çekmeden dönenler olduğu için bende her seferinde erteliyordum. Ağustos ayında Doktor Hatinoğlu, “Arık abiye 5 kertik.. Portre çekiyorum” diye göndermeler yapınca bana yol göründü. Konuştuk ve anlaştık. Bu arada da Rize salgında ciddi durumda. Birde bu korku var. Ama bu kuş sevdası salgını ikinci plana attı. sabah saat 08 gibi Rize’ye vardım ve mukallitlere ve Çıvgınları fısıldayan adam Birol Hatinoğlu ile buluştuk. Bana
“Şu küçük mukallidi 5 dakikada çekelim, sonra gerisi kolay. Terek, Büyük Kumkuşu ve Sürmeli Kum kuşuna gideriz” dedi
Hemen alana gittik. Bir sağa bir sola bir yukarı bir aşağı Küçük Mukallit ortada yok. Yarım saat bir saat, burada olmadı öteki alanda., orada olmada başka alana dolan dur. Ama kuş orta da yok. Doktorun canı sıkıldı ve bulamadık. Oradan Terek düdükçünü için tüm Rize ve Trabzon arasındaki alanı taradık. Orta da Terek de yok. Sonra Yol üzerinde Hakan Kahraman ile buluştuk ve Büyük Kumkuşu ile Sürmeli Kumkuşunu aramaya koyulduk. Önce bulamadık tam umudu kesmişken Büyük Kumkuşu ile Sürmeliyi bulduk. Kanal içinde sürekli besleniyorlardı. Yeterince çektikten sonra Hakan Kahraman “Bence doğruca Kafkas çıvgını na gidin”demesiyle Hakan Kahraman ile Vedalaştıktan sonra doğruca Zorkal Yaylasına doğru koyulduk (Bu arada yetişmek için Doktorun içinde resmen bir trafik canavarı çıktı) ve alana girdikten birkaç dakika sonra 4-5 birey bir çalı içinde gördük. Hava aşırı sisli olunca yeterince çektikten sonra orayı terk ettik. Kısa bir ovit turundan sonra Rize\ ye geri döndük. Ertesi sabah yine tüm alanları tek tek aradık hatta tüm çalılıklara baktık. Hatinoğlu “birde son kez şuraya bakalım olmazsa yapacak bir şey yok” dedi.
Bende “sorun yok umutlar seneye” dedim. Alanı taradık yine bulamayınca umudu kestik tam dönüyorduk önümüzden uçarak hemen yanımızdaki çalıya kondu. 10 metre karelik bir alanda bir oraya bir buraya zıplayıp durdu. Hatta bazen iki metreye kadar yaklaştı. Yeterince çektikten sonra Rize\ ye döndük. Hatinoğlu ile vedalaştıktan sonra Veysel Kahramanın iş yerinde Bir çay molası verdim. Daha sonra ver elini Adana.
Terek Düdükcününü sallamasına rağmen :))))) sevgili Birol Hatinoğluna gösterdiği tüm yakınlık ve emekleri için, misafirperverliklerinden dolayı Hakan Kahraman ve Veysel Kahraman’a sonsuz teşekkürler.
Beğenmeniz umuduyla herkese sonsuz teşekkürler ve selamlarrrrr