İstanbuldan Niğdeye dönerken, Gerede civarına doğru geliyordum ki sevgili dostum Mustafa Sözenden gelen telefon ile 170 km kadar fazla yol yaparak Akçakocanın batısındaki Melenağzına döndüm. Yoldaki yoğun yağmur, Akçakocadan sonra kesildi, hatta güneş bile çıkmıştı. Bir süre bekledik gelmedi. Arabanın yanından dönerken, çayın denize aktığı kanalda ve hemen önümde bir kuş daldı. Acaba omuydu, sakarmekemiydi derken, sadece 4-5 m mesafede göz gözgöze geldik. Bir yandan da uzaktaki Mustafaya bir ıslık ve neyse bir elde 500 bir elde 600lük objektiflerle koşarak yetişti:) Bu telaş içinde altüst olan ayarlar ve denklanşör basmayışı, krize sebep olmadan ve meşhur kuşumuz fazla uzaklaşmadan birkaç kare alabildim.
Bayağı maceralı bir yolculuk, üzüntüye dönüşmeden Akçakocadan sonra vedalşıp ikimiz de evlerimize mutlu döndük.
Hikayeyi fazla uzatmadan, tekrar aramıza dönen ve dönecek olan dostalarımıza hoşgeldiniz diyorum.