Geçtiğimiz günlerde Trabzonun batısında yere düşmüş, bitkin ve kedilerin saldırısına uğramak üzereyken bir arkadaşımız tarafından bulunan kuşun, Tanere haber vermesiyle bir serüven başladı. Yakalı Toy serüveni! Emin Yoğurtcuoğlu, birkaç yıldır bu kuşun Doğu Karadeniz sahilinden çıkabileceğini bize söylüyordu ve göç zamanları gözümüzü dört açmamızı diliyordu.
Bu yüzden bu kayıt bomba etkisi yaratmış olsa da aslında hiç beklenmedik bir kayıt değildi. Ancak kuşumuzun durumu biraz farklıydı. Ayaklarında numaralar olan halkalar ve sırtında bir radyo vericisi vardı. Kuşu Milli Parklar ile görüşüp aldım. Özel bir tür olduğundan yanlış bir hareket yapılmaması adına kuşu Birolun kontrolünde ve benim ayarladığım bir alanda özel bakıma aldık. O sırada Eminde geldi, kuşun durumunu inceledi ve kuşun Kazakistanda halkalandığını anladık. Kiraz hocamda durumu teyit etti. Emin Projeyi yürüten ekibi tanıdığından hemen onlarla iletişime geçti ve kuşun durumunu anlattı.
Hem Birol, hem de Fransız ekibin yönlendirmesi ile kuşun yiyebileceği her türlü yeşillik ve protein içeren besin maddelerini ona özel hazırladığım alana yerleştirdim. Normalde yerdeki bitkileri kopararak beslendiğinden, ilk birkaç gün ellerimle besleyip, su içirmemden sonra biraz kendine gelip kendi kendine yemeye ve hareket etmeye başladı. Bu sırada iç dış parazit aşıları ve öteki beslenme destek takviyeleri vermeye devam ettim. Bu omuzlarıma aşırı bir yük bindirdiğinden, oldukça stresli bir zaman geçirdim. Bakımını üstlenmek kolay bir iş değildi ve eğer kuşa bir şey olsaydı kendimi toparlamam uzun zaman alırdı. Böyle bir durum yaşanmaması için sabah gün doğarken kontrole gidip gece 12ye kadar da düzenli aralıklarla kontrole ve beslemeye gittim. Eminin ve Birolun verdiği bilgilere göre kuş bir haftada ancak toparlardı.
Bu dişi birey Yakalı Toy, normalde 950 ila 1200 gram aralığında olması gerekirken bulunduğunda 850 grama düşmüştü. Neden bu kadar enerji kaybettiğini de daha bugün gelen yeni verilerle iyice anlamış olduk. Eminin edindiği bilgilere göre, Kazakistanda, Hazar Denizinin kuzeydoğusunda Aktav şehrinin kırsalında halkalanan kuş, 20 Mayıs 2020de doğaya bırakıldı. Uzun bir süre bölgede bulunan ve yaz mevsimini orada geçiren kuş, 17 Ekim günü göç yolcuğuna başladı. Hazar Denizini doğrudan batıya doğru geçen kuş(öteki çoğu kuşun aksine) Kafkasların kuzeyine vardı. O sırada Rusya üzerinden batıya doğru uçmaya devam etti. Kafkasları geçemeyen ve pek fazla dinlenecek yer bulamayan kuş, Kafkas Dağlarının kuzeyini boylu boyunca aşıp Karadeniz kıyısına vardı. Gürcistan Soçi bölgesinin biraz kuzeyinden keskin bir hamle yaparak güneye döndü ve bu sefer Karadeniz üzerinde uçmaya başladı.
19 Ekimde ise doğrudan Trabzonda Akçaabat bölgesine vardı. Toplamda 1300 kilometre hiç durmadan uçmuş. Konacak bir yer bulamamasından ötürü ve yeterli beslenemeyip iyice yorgun düşmesinden ötürü Trabzonda yerleşim alanlarına yakın bir bölgeye düştü. Kuşu iyileştirdikten sonra tekrar Trabzon sahiline bırakmamaya karar verdik. Muhtemel istikameti olan güneye doğru en azından Doğu Karadeniz Dağlarını aşırıp biraz daha güneye, kırların ve yarı taşlıkların bulunduğu bir bölge üzerinde yoğunlaştık. O sırada merkezi Birleşik Arap Emirliklerinde bulunan Yakalı Toy rehabilitasyon ve reintroduction merkezindeki uzman kişilerden de tavsiyeler alıyorduk. Yaklaşık 9 gün içerisinde sıkı ve yoğun bir besleme ve gözlerden ırak bir yerde kendine gelmesiyle gideceği zamanın geldiğine karar verdik. Tekrar ağırlığını ölçtüğümüzde ise 1180 gram olarak neredeyse en fit ve yağlı olabilecek duruma geldiğini gördük. Bu beni çok mutlu etmişti.Yani artık Yakalı Toy, göçe hazırdı. 28 Ekimde Milli Park ekipleri ile birlikte yola çıkıp, belirlediğimiz alana gittik. Daha öncesinde de alanda incelemelerde bulunup burada avcı olmadığına ve birkaç gün beslenmek isterse rahat edebileceğini düşünmüştük. Kuşu bıraktığımızda ilk başta dikkatle dışarıyı izledi. Ardından hızla koşup 200 metre ileride görece uzun boylu sarı otların içine girip saklandı. Doğadaki en temel içgüdüsü kamuflaj olan bu müthiş zeki tür, avcılardan bu şekilde korunuyor ve inanması güç ama görmesi neredeyse imkansızlaşıyor. Ufacık otluk alanda nereye oturduğunu görmemize rağmen yanına gittiğimizde bir türlü göremedik. Nihayetinde gördüğümüzde kafamızda tek bir soru kalmıştı. Uçabilecek mi? Hiç kıpırdamadan durduğundan ve sesime biraz alıştığından yanına gittim, adını Lazize koymuştuk. Lazize hadi uç artık deyip gagasına dokundum.Bu son dokunuştu. Ve o dokunuşla kuş tekrar koşmaya başladı ve sonra hepimizi sevindiren şeyi yaptı. Havalandı! 200 metre ileriye kondu. Gene peşinden gittik bu sefer saklanacak ot bulamadığından biz yaklaşamadan tekrar havalandı! Bu sefer 700-800 metre ileriye gidip kondu. Sevinçten çocuklar gibi bağırıyor bizde onunla uçuyorduk.. Mutluluğumuzu tarif edemiyorduk. Açıkçası uzun bir süredir ilk defa bu kadar çok duygulandım. Kendi çocuğum gibi ilgilenmiştim. Milli Park görevlileri ayrıldıktan sonra bir süre tekrar aradık ama bulamadık. Bugün Emine gelen bir mesajda kuşun biz bıraktıktan bir gün sonra hala alanda olduğu ve iyice kıraç taraflara doğru gittiğini öğrendik. Umarım hiçbir sıkıntı yaşamaz ve göç yoluna devam eder. Tanere, Birol ve Emine çok teşekkür ederim. Karşı taraf da kuşla bu kadar ilgilenmemizden ötürü aşırı mutlu oldu. Buradaki en önemli soru, 1912de Karsta kaydedilen Yakalı Toy acaba göç yolunda mıydı yoksa buralarda ürüyor muydu
Bunu zaman gösterecek. Belki Yakalı Toy kayıtları ülkemizde artacak. Tek bilmeniz gereken yanından yürüyüp gitseniz bile fark edemeyeceğiniz koca bir kuş. Umarım 2013te ve şimdi ülkemize gelen kuşlar, eski göç yolları kodlarına işlemiş, eski rotaları hatırlayan kuşlardır. Tekrar gelmen dileğiyle Lazizem