Her şey İdris Ölmezden tanımlanması için gelen bir fotoğrafla başladı . Bir paçalı baykuş ve ishak kuşunun yavrusunun görüntüleriydi bunlar . Türün ülkemizdeki dağılımında en kalabalık popülasyonunun Doğu Karadeniz dağlarında olduğunu çok iyi biliyor ve yıllardır arıyorduk .Sonrası malum Gümüşhane Milli Park Şube Müdürlüğüne teslim edilen yavru baykuş için İdrisin aracılığı ile kuş sağlıklı ise bulunduğu alana tekrar geri bırakılması tavsiyesinde bulundum bunun nedeni baykuş yavrularının yuvası ağaçtaysa kolayca yuvalarına tırmanabilme özelliklerinin olmasıydı . Zaten kuş o alana bırakıldıktan bir gün sonra yuvasının olduğu ağaçlarda gezinirken tekrar görüntülenmişti . İki gün sonra Milli Parklarla gerekli iletişim kurup Bölge Müdürlüğünden gece alanda bulunmak için gerekli izinleri aldıktan sonra Lazağa nın mekanında Taner ile buluştuk . Birkaç kere başka arazilerde kuşun sesini duymuş olmakla beraber orman tabanının kuşa ulaşmamıza izin vermemesi nedeni ile türü fotoğraflamak mümkün olmamıştı . En son Eylül sonunda Artvin de Lazağa ile birlikte kuşumuzla epeyce bir sohbet etme imkanımız olmuştu . Sonrasında Gümüşhane ye hangi yol üzerinden gideceğimize karar verme aşamasına gelmişti . Bayburt üzerinden gidip Oruçbeyli göletine oradan puhuların yaşam alanına ve oradan da paçalı baykuşun bulunduğu alana gitmeye karar verdik . Kuşu görme ihtimalimizin yüksek olması ve uzun süreden beri ekip olarak bu tür seyahatleri yapmamız yola heyecan ve neşe içinde çıkmamıza neden olmuştu galiba . Kaptanımız Lazağa ile İlk uğrak yerimiz olan Oruçbeyli göletinde karşımıza çıkan 8 birey Karakanatlı bataklıkkırlangıcı günün ilk neşe kaynağıydı bizler için . Kuşun güzel karelerini alabilmek için Tanerle başlayan çamurda sürünme etkinliğine en son ağa ve ben de eklenmiştik . Türün güzel karelerini almak için uğraşırken zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamamışız ki Yusuf Özkandan gelen telefon ile kendimize gelmiştik . Kendisi paçalı baykuşun bulunduğu araziye gitmiş bizi bekliyordu . Hemen toparlanıp heyecanla ana hedefimize doğru yola çıktık . Puhulara selam verdikten sonra köyde Yusufla buluşup köylülerle çayımızı yudumlarken Hakan nın başlarım çayınıza bakışı ile arkadaşlara teşekkür edip ekipmanları hazırlamaya koyulduk . Tam da o esnada kuşumuzdan ilk ses gelmişti . Sen mi ses çaldın ben mi çaldım derken sesin ormanlık alandan geldiğini fark edince ellerimiz titremeye başladı . İki farklı ses vardı bir tanesi hiç orada karşılaşacağımız aklımıza gelmemiş olan İshakkuşuna aitti onu fotoğrafladığımıza sevinememiştik . Tekrar hedef türe yöneldiğimizde birkaç noktadan kuşumuzun sesini duyuyorduk , Taner kuşu ilk görenimiz oldu makine netlemeyince kuşu kaçırmıştı . Hemen yanına gittik kuşu kaçarken ben de görmüştüm . Heyecan ve yılgınlık hisleri ile aramaya devam ettik . Taner yine kuşu görmüş ve çekememiş kendini tokatlıyordu . Birkaç dakika sonra kuşumuzu yine bulmuştuk bu sefer benim makine netlemiyordu ki ağa yardımıma yetişip makinesini verdi , 5-10 karesini aldıktan sonra kuş da kaçmıştı bu arada saat de on biri geçmiş . Heyecan ve sevinçten bu sefer birbirimizi tokatlamaya başlamıştık . Kendimize geldikten sonra kuşu biraz daha fotoğrafladık . Belli bir süre sonra türe çok da rahatsızlık vermemek için sahadan ayrılmaya karar verdik . Yusuf ile helalleşip yola koyulurken ekip olarak son yıllarda yaptığımız en güzel araziyi ardımızda bırakmıştık . Bölgede aradığımız hedef türleri bulmanın verdiği mutluluk çok farklı bir duygu bizler için . Bundan sonra da bizler ve bölge için yeni türleri bulmak için gözlemlerimizi yoğunlaştırarak devam edeceğiz . Artık hedefimizde Artvin ,Rize ve Trabzon da türümüzü fotoğraflamak var . Bizler için heyecan devam ediyor , ne de olsa ekip sağlam :) .