İki nehir arasında
Sararmış kara arpaların ve buğdayların arasında
Sabahın ilk ışıklarında
Adını bilmediğim semtlerden geçiyordum
Bir yanım fırat bir yanım dicle
Bu topraklarda doğmuştu tarih..
Bu topraklarda aşk sinmişti dizelere..
Ve
Yol uzadıkça
Pencereme, sararmış ekin kokusu sinerdi
Gökyüzü, turuncu renklerinden vazgeçerken
Yanı başımda
İki cam bardağın sessiyle
Kalabaklaşırdı yollarım..
Ve
İki cam bardak, birer sevgiliyi andırıyordu bana
Ayırdıkça onları, bir yerlerde kesişirdi sesleri kulağımda
Seyre dururdum seslerine
lakin !
Tenha yollara
Tenha düşüncelere sevdalanırdım.