Sadece iki yıl önceye kadar oldukça nadir bilinen bir ötücü türüydü. Trakuşun kurulmasının ülkemiz ornitolojisine katkıları bu türü örnek göstermekle bile anlaşılabilir. İlk karelerden birini Niğdeden atmıştım. Şimdi ise hemen her yerden kayıtları geldi. İstanbuldan, İzmire, Mersinden Rizeye kadar pekçok yerden. Bu durumda ne söylenebilir?
Tür, ülkemizde epeyce yaygınmış ancak, gözlemci sayısı ve kayıt noksanlıkları yüzünden nadir sayılıyormuş. Oysa şimdi bu güzel siteye gelen fotoğraflar ve kayıtlarla veriler arttı ve çok daha doğru bilgilere ulaşmış olduk.
Bugün de uçar serisine devam. Detay kayıpları az-çok var. İyice akşam yaklaşırken (Serhat Ağabeyin uyumaya çekildi bir vakitte) çekilmiştir. Misafirperverliği ve mihmandarlığı için Atalay Beye teşekkür ederim.

NOT: Evvelce yüklediğim karesinin altına yazmıştım. Bunu ilk görünce Pallas, citreola adını vermiş. Bu kelime citrus (limon) ve -ella (-cık) ekinden gelmekte ve kısaca LİMONCUK diyebiliriz. Yıllar önce ilk gördüğümde pis su akan bir sulak alandaydı ve sabit durduğundan uzaktan kesip atılmış bir limon sanmıştım. Bu nedenle Pallasın benzetmesi cuk oturmuş denebilir:)