Kısa bir aradan sonra merhaba. Bayram şekeri olarak size küçük bir mukallit getirdik:) Bu ara sırasında boş durmadık ve 2010 sonbaharına hızlı bir giriş yapalım istedik. Bu yüzden son zamanların dört dörtlük ekibi dörtçeker(ayhanf, kadird, evlinzi, ercan3) ile oturup yeni hedefimizin ne olacağına karar verdik. Küçük Mukallit i bulursak dörtyüz türe dört türüm kalacaktı.
Aslında Küçük Mukallit arayışının planları daha Paçalı Baykuş bulunduktan hemen sonra yapılmıştı. Eylül başında doğru zamanın geldiğini düşünüp harekete geçtik.
Gene 3 günlük bir araştırma olacaktı. Meteoroloji tahminleri aşırı yağış uyarısı veriyordu. Şartlar olumsuz gibi görünse de benim iştahım daha da bir kabardı. Şunu hiç bir zaman unutmamalı ki göç zamanı yağmurun neler getireceği hiç belli olmaz. Nitekim ilk gün Trabzondan karaani ile Trabzon ile Rize arasında ki göç noktalarında inanılmaz yoğunlukta bir göç gördük. Ötücü göçünün yanı sıra Kocagöz gibi türlerde hiç beklenmedik yerlerde karşımıza çıktı. Normalde 4-5 günde keşfedibileceğim yerleri karaani nin desteği sayesinde ilk gün görmüş oldum. Ertesi gün Trabzon dan yola çıkıp kafamda belirlediğim alanları dolaşmaya başladım. Sahilde ki göç inanılmazdı. Her yerden ötücü kuş yağıyordu. Rize ye vardığımda stadyumun ordan Trabzon a doğru dönüp sahilde incir ağaçlarının ve ufak meyveli çalıların olduğu yerlerde en fazla 500 metrelik yürüyüşler yapmaya başladım. Ortalıkta Küçük Mukallit\ ten eser yoktu. Ancak dediğim gibi yer gök kuş kaynıyordu. Hepsini tek tek kontrol edip enteresan türlerin fotoğraflarını çekiyordum. Öğleden sonra şehir merkezinin sahil kesiminde itfaiyenin karşısında ki alanı keşfettim. Burası yoğun çalılıklar ve incirlerin olduğu en iyi noktalardan biriydi. Ertesi sabah buraya bakmaya karar verdim. Akşam Trabzon\ da otele dönmek yerine burada parkta arabada kaldım. Sabah 7.30 gibi uyanıp hemen bu alana gittim. En sondan başlayıp çalıların içinde yürümeye başladım. Çizgili, Boz, Akgerdanlı Ötleğenler, Söğütbülbülü Çayır Taşkuşu, Kuyrukkakan, Kirazkuşları, Bozkır Toygarları, Sarıbaşlı Kuyruksallayanlar Bıldırcınlar... Hangi birini söyleyeyim ki? Hepsi yorgun argın beslenmenin peşindeydiler. Tam o sırada ileride bir noktaya bakmaya karar verdim. Oradan çıkmaya hazırlanırken iki kuş belirdi karşımda. Dürbünle baktım veeee bingoooo! Ben bir tane ararken iki tanesi karşıma çıkıverdi. Hemen fotoğraflarını çekmeye başladım. 1O dakika sonra haberi dörtçeker e, karaani ye ve karatoygar ekibine uçurdum. Dörtçeker ekibinden Ayhan abi gelebileceğini söyledi. Araştırmanın son günü yani Pazar günü olmasına rağmen kuşu görebilmemiz için ertesi gün gelmesini söyledim. Karaani, sakaladam ve lazaga işi gücü bırakıp bir saat içinde gelip türün oldukça iyi fotoğraflarını çektiler.
Ertesi gün Ayhan abi geldiğinde hava gene kapalıydı. Bir süre aramak zorunda kaldık ancak bir bireyi tekrar bulduk. O kadar şanslıydı ki aynı yerde hiç beklenmeyecek bir alanda Bıldırcın Kılavuzu nu da kertti. Geceleyin Bıldırcın ı da görmüştü ve Boz Ötleğen de kertikti. Küçük Mukallit bir gün önceki cömertliğini fazla göstermedi ve kısa sürede ortadan kayboldu. Alper Varon, Ercan üç ve Kadir Dabak a Küçük Mukallit i İstanbul da bulacağım. :) Onların desteği olmasaydı bu tür hala bilinmeyenlerde olacaktı.
Biz oradayken Rizeden Quartermaster ve meo geldi ve onlarda çekti.
İki gün sonra Bahar Bilgenle de uzun bir arayışın ardından bir bireyi bulduk...
Lütfen bir beklentiye girmeyelim. Şimdilik yeni bir tür arayışımız yok :)