Cuma günü gelen sevgili dostum Mustafa Sözen ile ikindi saatlerinde Akkayayı tekrar ziyaret ettik. Aralıksız dokuz gün boyunca kıyıkuşlarının fotoğraflarına adeta doymuşken (bir kısmı gözlemler sayfasında); ansızın gelen soğuklar, oldukça kapalı ve yağmurlu-çiğseli havadan olsa gerek. Neyse deyip, dün (Cumartesi) sabah 10:00 gibi Akkayanın seddinin hemen üzerine vardık. Önce güneşliydi ama koyu bulutlar çabuk kapladı gökyüzünü, derken çiğse ve ardından sağnak yağmur. Niğde merkezin hemen üzerinde rakımı 1500 m ve üzerinde olan kısımlar ise çabucak bembeyaz oldu. Barajın güney kıyısında iyice çoraklaşmış bozkırdan eve dönelim derken; Aladoğanlarla bir de baktık akşam olmuş:)
Fotoğraftaki güzellere gelince, kıyıda yatmış ördeklerin yaklaşmasını beklerken; çıktılar ortaya. Batağanların uçuşları çok iyi olmadığından, bu seferki artık uçar-kaçar arası olacak. Beğenilerinize sunarken; birkaç kelam da tür hakkında yazayım.
Podiceps kelimesinin deki ceps (Türkçedeki kep), baş anlamında kullanılmakla beraber, bazen \"bir şeyin iki ucundan veya iki başından biri\" gibi kıç anlamında kullanılmaktadır ve bacakları vücudun iyice gerisinden çıktığı için Podiceps \"Kıçtanbacaklı\" demektir. Tür adındaki \"nigricollis\" kelimesi ise nigra: kara, siyah + collis: kolye, yaka anlamındadır. Biz kolyeyi boyuna takılan süs eşyası olarak söylesek de esasen boyun (yaka) kısmının kendi yani kolyenin takıldığı kısımdır. Haliyle nigricollis, \"kara boyunlu\" anlamına gelmektedir.
Üreme döneminden gözlerin gerisinden başın yanlarına doğru uzanan altın sarısı süs tüyleri ve ateşkırmızısı gözleriyle en güzel su kuşlarındandır, Karaboyunlu. Kışa doğru ve kışın ise fotoğrafta görüldüü gibi süs tüyleri gitmiş, karakuru bir kuş gibi görünse de kızıl gözleri onları halen güzel göstermektedir.