Ömer Bey gerçekten nefis bir durum muhakemesi olmuş...Ben farkında değildim bu ikili deklanşör tıkırtısından gelen "çevre rahatsızlığını". Bu çadırların şekli, parlaklığının da biz deklanşör "saydırmazken" kuşların geri dönüşlerine neden olduklarını hala düşünüyorum. Biraz hakim bir mevkii idi aslında Nikon+Canon çadırları...Bence konuşlanma şanssızlığı da vardı biraz, çünkü (titretici)lodos bizim solumuzdan geliyordu, dolayısı ile kuşlar da doğal akışla önce bizim solumuzdan yaklaşıp çadırları görünce daha tekin yerlere doğru uzaklaşıyorlardı(bence). Yani Canon çadırı suyun başında kaldı bilmeden. Sunaların uyur vaziyette önümüzden geçmesi için ise 45 dk-bir saat daha kalmışken dışarı çıkmamız için özür dileyeceğim, çünkü ben başlattım. Ama hiç bir kuş çıkışımdan rahatsız olmadı diye düşünüyorum hala. Kimse beni çadırına almayacak belki artık, ama 3 saat sonra azıcık hareket, ayaklardaki donma emarelerini ortadan kaldırma, ve tabii ki çay ve ihtiyaç molası da gerekir diye düşünmüştüm. Bunların hepsini gülümseyerek yazıyorum, çünkü gerçekten çok hoş bir gündü sayelerinizde, ikinize de teşekkürler...