Genelde nadirde olsa ötücüler için kalkıp bir dünya yol gitmem helede hafta içi olunca. Ama Pazartesi İpekkuyruk haberi gelince bu sefer kafaya koydum, gidip bu kuşu çekeceğim diye. Çünkü gerçektende her kuşcunun hayalini süsleyen bir tür ve bana görede yakın coğrafyamızın en güzel ötücü kuşu.
Salı akşamı uçakla Samsuna gidip Emin ve Sonerle buluştum, yani ekip sağlamdı :)) Ertesi sabah erkenden Asacıklıya doğru yola çıktık. Az yol değil 60-70km gittik ve bayağı yüksek iritifalara çıktık. Hava buz gibi, karanlık ve hafifde kar yağıyor. Yani fotograf için \"şahane\" :) Neyse civardaki köyleri taradık ve 1.5 saat sonra ilk ikili grubu bulduk. Kuşlar oldukça cömert ama çekim şartları rezalet, soğuktan resmen elimiz ayağımız dondu, ışık desen öyle bir şey yok. Sabitini , uçarını, beslenme sahnelerini yani her türlü karesini çektik. Yani kuşu \"bitirdik\". Ama fotograf olarak içime sinen bir kare yok çünkü ışık gerçeten bizi çok zorladı. Eminim daha sonra gidecekler iyi bir hava yakalarlarsa süper fotograflar çıkarırlar, tabi kısa kaldığı bilinen bu güzeller hala oradaysa.
Bu kareyi seçmemin nedeni, bu kuş genelde hiç yere inmiyor veya yere yakında dolaşmıyor. Ya yüksek kavak ağaçlarının tepesinde yada biraz aşağıdaki ökse otlarının içinde besleniyor. Günün sonlarına doğru gene bir ağacın tepesindeki 4 bireyin başında beklerken, bir tanesi yere doğru çok alçaktan 2 kere pike yaptı, ama konmadı. Biz hayretler içinde noluyor diye bayağı şaşırdık ve sonunda kuşun yerdeki ufacık su birikintisine gelmeye çalıstığını tahmin ettik. Biraz geri çekilip bekledik ve tahminlerimiz dogru çıktı. Ökse otu meyvasının yapışkan sıvısından susayan veya ağzını yıkamak isteyen İpekkuyruk resmen yanımıza indi. İyi ışıkta her türlü pozunu çekmek çok zor değil ama bizce bu olay bir daha çok zor görülür ve görüntülenir diye bunu paylaşmak istedim.
Yorumlarınız için sizlere ve tabiki ekip arkadaşlarım Soner, Emin ve bizi Samsunda çok iyi ağırlayan Samsunlu kuşcu dostalara çok teşekkürler ederim.
Selamlar