Herkese selamlar,
İlk olarak 27 Nisan'da Bulgarların, Urfa'da ceylan üretme istasyonunun yakınlarında bulduğu bu birey ürüyor olarak kayıtlara geçirilmişti. İlginç olan yavru besleyen ve dişi bireyinin görüldüğü söylenen bu kuşun aslında Aksırtlı kuyrukkakan'larla takılıyor olması.
17 Mayıs'ta Soner'in Bulgarlardan aldığı tarifle kuşun söylenen alanda olduğunu bulması ve kuşun üreme ihtimalini teyit etmesi üzerine bizde Ayhan abiyle harekete geçtik. 19 Mayıs'ı fırsat bilip günübirlik Urfa yaptık. Alana vardığımızda Soner'den aldığımız tariflerle kuşu bulmamız uzun sürmedi. Başta uzaktan seyretmeyi tercih ettik. Ortasından yol geçen iki tepeyi mesken tutmuş görünüyordu. Yolun sağında kalan tepeyi daha çok kullanıyordu. Arada sırada kur uçuşu yaparak öteki tepeye geçiyor. Orada avlandıktan sonra tekrar diğer tepeye geliyordu. Zamanının çoğunu yerde geçiriyor ve bulduğu tırtıl ve böcekleri yiyordu. Buna çok benzeyen bir iki tür daha olma ihtimali kanatlarında çok açık panelleri görmemizle son buldu. Etrafta büyümüş ve uçabilen ilginç görünümlü Aksırtlı gençleride dolanıyordu. Ancak bu gençleri besleme ya da bir yuvaya girip çıktığını göremedik. Bulgarların dediğine göre 27 Nisan'da halihazırda büyümüş yavruları besliyormuş. Bu durumda bizim göremememiz pekte anormal değil.
Bir süre sonra tepeye çıkıp bir yere oturduk. Dikkat ettiğimiz, kuşun belirli bir alanda besleniyor oluşuydu. Genel hatlarıyla koca bir daire çiziyordu aslında ve daha önce beslendiği taşlıklara gelip tekrar besleniyordu. Bizde geçiş güzergahında bir yerde beklemeye başladık. Yakınlarımızda Aksırtlı kuyrukkakanlar dolanıyordu. Arada sırada Aksırtlıların yaptığı kavgalara katılıyor oluşu dikkat çekiciydi. Görünüşü itibariyle Aksırtlılardan çok az büyük gibiydi. Çoğu zaman beslenme ağırlıklı davranışları zaman zaman üreme ötüşleri ve kur uçuşlarıyla devam ediyordu. Arada sırada da Aksırtlıları etraftan kovalıyordu. Genellikle birbirlerinden pek rahatsız olmadılar.
Bir süre sonra yanımıza kadar girdi, hatta önümüzde beslendi. Yakınlarımızda taş üstünde öttü. Oldukça iyiydi!
Denemek için Kara sırtlı kuyrukkakan sesi çaldım. Yaklaşık 5 dakika sesin açık kalmasına rağmen kara sırtlı kuyrukkakan sesine aldırış etmedi! Zaten dikkatimi çeken sesinin Kara sırtlı kuyrukkakan'a hiç benzemiyor oluşuydu. Bilmeniz gereken şu ki bu aslında tam olarak Kara sırtlı kuyrukkakan'ı gösteren bir birey değil! Ürdün'ün kuzeyi ile Suriye'nin güneyinde volkanik araziye adapte olduğu düşünülen "kara formu" Genede uzmanlar bu formun ayrı bir tür olabileceğini ve çalışılması gerektiğini söylüyorlar! Yani belkide Kara sırtlı kuyrukkakan'la bir alakası yoktur ve tamamen farklı bir türdür.
Gene deneme amaçlı bu sefer Aksırtlı kuyrukkakan sesi çaldım. İlginç bir şekilde hemen tepki verdi, bir süre sonra sesin başına kadar geldi. Hem ötüyor hem arıyor hem de bir yandan beslenmeye devam ediyordu. Bu sırada da etrafa sokulan Aksırtlıları ciddi anlamda kovaladı. Yakın mesafede erkek bir Aksırtlı göremedim ancak dişi Aksırtlılar ve gençler bireyler vardı...
2-3 dakika sonra sesi kapatıp yolumuza devam ettik. Oldukça güzel bir gün geçirdik. Tesadüf müdür bilemiyorum tam akşam olurken Urfa havaalanının kuzeybatısında bir Ak Çaylak bulduk. Bu bireyde orada üreyecek gibi. Havada uzun süreli kur uçuşu yaptı. Kuzeye olan yayılımları giderek artmış görünüyor. Yerini bilmiyorum ancak Bulgarlardan Bazalt'ı gördükten sonra Ak çaylak görmüşler:)
Kuşu buldukları ve yerini tarif ettikleri için Bulgarlara, gidip kuşun orada olduğunu teyit eden ve haber veren Soner'e, bizi köy evinde ağırlayan koruma sahasının görevlilerinden Cemal Günbeği'ne ve bu kuşu duyar duymaz harekete geçen Urfa'ya beraber gittiğimiz Ayhan abi ile eşi Funda ablaya teşekkürlerimle:)